"Sizi saçlarınızla birbiriniz için süsledi"
Sizleri teknenin salınışlarına bakmış buluyorum çoğu kez; dalgınsınız. Dertli ve kederlisiniz. Hepiniz böylesiniz değil mi? Bebekleriniz gibi bakıyorsunuz güverteden uzağa, dalgalara. Göğün soğuk tırmalayışlarına alışkınsınız, rahatsız olmuyorsunuz. Güvende hissediyorsunuz kendinizi, ama sorguluyorsunuz işte. Sessizce mahzun bakışlarınızla karşılaşıyorum sık sık. Kahvenizi için önce; dudaklarınız ısınsın.
Yılların saçlarınıza yüklendiğini, saçlarınızın her yıl bitiminde daha da ağırlaştığını, sizi sırtınızdan geriye doğru çektiğini söylesem, şaşırır mısınız? Hatta yüklerini taşıyamayan saç parçalarınızın sizden kopup gittiğini? Hani bazen, önünüze döküldüklerinde ya da dağınık olduklarında sizi rahatsız etmelerinin sebebi budur desem?