Resesyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Resesyon etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Temmuz 2023 Pazartesi

SA10251/SD2794: Amerika'nın Ekonomisi Uçurumun Kenarında

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, 1989-1993 yılları arasında George H.W. Bush'un Ekonomik Danışmanlar Konseyi'nin başkanlığını yapmış ve ABD'nin resmi enflasyon tahminlerindeki hataları ortaya koyan bir kongre danışma organı olan Boskin Komisyonu'na başkanlık eden, Hoover Enstitüsü'nde kıdemli araştırmacılık yapan, Stanford Üniversitesi ekonomi profesörü Michael J. Boskin'e aittir ve ABD'nin çözülen, çöken ve kontrol edilemez boyutlara ulaşan ekonomik durumuna ve vergi- para politikalarına odaklanmaktadır. Genel hatlarıyla Amerikan ekonomisinin fotoğrafını çeken analistin şu cümlesi özet sayılabilir: "Bugünkü durum Amerika Birleşik Devletleri için eşi benzeri görülmemiş bir durumdur. Ekonominin zaten tam istihdamda olduğu bir dönemde hükümet harcamaları hiç bu kadar artmamıştı. Beyaz Saray ve Kongre, borç limitini askıya almak ve harcamalara bazı mütevazı kısıtlamalar getirmek için bir anlaşmaya varabilmiş olsa da, büyük bütçe savaşları henüz başlamadı."
Seçkin Deniz, 03.07.2023, Sonsuz Ark 

America’s Economy on the Edge

"ABD ekonomisi şu ana kadar bir durgunluktan kaçınmış gibi görünse de, birçok tahminci önümüzdeki aylarda hafif bir durgunluk bekliyor ve öncü ekonomik göstergeler 14 aydır devam eden düşüşünü sürdürüyor. Durum istikrarsız ve pek çok şey mali ve parasal politikalara bağlı olacak."

Büyük ekonomilerin çoğu resesyonla flört ediyor ya da resesyona giriyor. Kanada ve İsveç kendilerini uçurumun kenarından yeni kurtarmış gibi görünürken, Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya, iki çeyrek üst üste negatif büyümenin ardından şimdiden teknik resesyona girmiş durumda.

12 Ağustos 2022 Cuma

SA9783/SD2489: Faiz Artışları Tek Başına Enflasyonu Durduramaz

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, eski Dünya Bankası Grubu baş ekonomisti, American Economic Review'un baş editörü ve Yale Üniversitesi'nde Ekonomi Profesörü olan Pinelopi Koujianou Goldberg'e aittir ve Enflasyon-Faiz ilişkisine odaklanmaktadır. "Faiz oranlarının hızla yükseldiği bir çağda, daha yüksek borç ödeme maliyetleri, kaçınılmaz olarak, çok ihtiyaç duyulan altyapı yatırımları da dahil olmak üzere mali harcama kesintilerine yol açacaktır." uyarısında bulunan analist böylece Erdoğan'ın piyasanın aşırı baskısına ve şantajlarına rağmen faizi yükseltmemekte neden haklı olarak kararlı olduğunu da tescil etmektedir. 'Amerikalıların geliri tatmin edici olmayan işleri kabul etmemesinin olumsuz etkilerinin yapılması zorunlu olan bu işlere ihtiyacı olan göçmenleri önemli hale getirdiğini' vurgulayan analist, Türkiye'de özellikle CHP-İP-Ümit Özdağ tarafından sıklıkla gündeme getirilen göçmen düşmanı politikaların arka planında yatan temel nedenin de görülmesini sağlamaktadır. Mültecilerin-göçmenlerin ekonomiye olumlu katkılarını gören muhalefetin hükümetin ekonomide başarılı olmasını istemediği açıktır; irrasyonel tepkilerinin ve mülteci düşmanlıklarının kökeninde de tıpkı terör ve darbe gibi konularda olduğu gibi ABD Başkanı Joe Biden'ın ve ekibinin talimatları doğrultusunda Erdoğan'ı başarısız kılacak küçük taktik söylemlerle yol almaya devam etmek vardır. Erdoğan bütün bu organize saldırıların temel nedenini gayet net bir şekilde anlamaktadır ve gerekli tedbirleri de almaya devam etmektedir.
Seçkin Deniz, 12.08.2022, Sonsuz Ark 

Rate Hikes Alone Won't Curb Inflation
"Amerika'nın zirve yüksek enflasyon oranı, büyük ölçüde arz yönlü kıtlıklardan kaynaklandığından, talebi baskılayan para politikaları tarafından düşürülmeyecek. Durum, arz yönlü darboğazları hafifletmek ve mevcut, istekli işçi sayısını arttırmak için önlemler alınmasını gerektiriyor."

ABD'de enflasyon yeni zirvelere ulaşırken, ekonomistler, talebi frenlemek ve fiyat artışını dizginlemek için Federal Rezerv'in faiz oranlarını ne kadar yükseltmesi gerektiğini tartışıyorlar. Bazı yorumcular, Fed'in 1980'lerin başında faiz oranlarını %20'ye kadar yükselten Fed Başkanı Paul Volcker kadar agresif olması gerektiğine inanıyor.

29 Temmuz 2022 Cuma

SA9765/SD2475: ABD Resesyonda mı?

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, eski ABD Başkanı Bill Clinton'ın Ekonomik Danışmanlar Konseyi üyesi olarak görev yapan, ABD Ulusal Ekonomik Araştırma Bürosu araştırma görevlisi ve Harvard Üniversitesi Sermaye Oluşumu ve Büyüme Profesörü Demokrat Jeffrey Frankel'a aittir ve ABD ekonomisindeki resesyon (durgunluk) iddialarına odaklanmaktadır. Diğer demokrat analistler gibi, analistin, 28 Temmuz 2022'de açıklanan ikinci çeyrek GSYİH büyümesine ilişkin ön tahmininin negatif çıkması durumunda ABD ekonomisinin resesyona (durgunluğa) gireceği gerçeğine nasıl baktığını gözlemlemek dikkat çekicidir. Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, 26 Temmuz 2022 Salı günü, Ulusal Ekonomik Araştırmalar Bürosunun "resesyon" için belirli bir tanımı olduğunu ve Beyaz Saray'ın da bu tanımı baz aldığını belirterek (28 Temmuz Perşembe günü açıklanan ve birinci çeyrekte %-1,6 negatif çıkan büyüme sonrası, ikinci çeyrekte de %-0.9 olan) gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) verilerini "resesyon" olarak nitelendirmeyeceklerini açıklayarak verilere yönelik 'keyfî' bir kayıt düşmüştür. 18 Temmuz 2022'de yayınlanan ABD Ulusal Ekonomik Araştırma Bürosu üyesi analistin telif ettiği aşağıdaki analiz bu 'keyfî' kaydın gerekçesini izah etmekte ve nesnel değerlendirmelerin ABD'yi 'bağlamadığını' kanıtlamaktadır: "Doğru, iki ardışık çeyrek kuralı, çoğu gelişmiş ekonominin -özellikle Avrupa'da- resesyonda olup olmadığını belirlemek için kullanılır. Ancak tüm ülkelerde ana kriter değildir." Adınız ABD ise istediğiniz her şeyi tersyüz edebilirsiniz anlamına geliyor bu tutum; oysa dünya her şeyin farkındadır ve ABD artık yolun sonundadır. FED Başkanı Jerome Powell, 27 Temmuz 2022'de politika faizini 75 baz puan artışla yüzde 2,25-2,50 seviyesine çıkarmış ve yine aynı irrasyonel tutumu sergilemiştir: "ABD ekonomisinin şu anda resesyonda olduğunu düşünmüyorum"
Seçkin Deniz, 29.07.2022, Sonsuz Ark 

Is the US in Recession?

"Bu ayın sonlarında ABD ekonomisinin resesyonda olduğunu iddia eden bir manşet dalgası çıkarsa şaşırmayın. Ancak böyle bir değerlendirme, üç önemli kusuru olan bir akıl yürütme zincirine bağlı olacaktır."

28 Temmuz'da Amerika Birleşik Devletleri Ekonomik Analiz Bürosu (BEA), ikinci çeyrek GSYİH büyümesine ilişkin ön tahminini yayınlayacak. Yaklaşan duyurunun gözlemcileri koltuklarının ucunda ve birçoğu bunun ABD ekonomisinin 2022'nin ilk yarısında resesyona girdiğini doğrulamasını bekliyor. Ancak duyuru bunu söylüyor gibi görünse de, gerçek daha karmaşık.

28 Haziran 2022 Salı

SA9725/SD2449: Yatırımcıların Enflasyon Döngüsünde Yüzmeyi Öğrenmesi Gerekiyor

    Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, Reuters Breakingviews köşe yazarı Edward Chancellor'a aittir ve ABD'de ve Avrupa'da, genel olarak Dünya'da yükselen enflasyona, faizlere, reel faizlere, hisse senetlerine, devlet tahvillerine, yükselen emtia fiyatlarına ve merkez bankalarının politikalarına odaklanmakta ve kriz dönemlerinde kimlerin kazanıp kimlerin kaybettiğine dair tespitler yaparak yatırımcılar için önerilerde bulunmaktadır. Analiz şaşırtıcı derecede şeffaftır; 'Küresel Ekonomi'yi direktive eden Londra Şehri'nin ve medyadaki sözcülerinin gerçeklerden bahsedebilmesi için tam olarak ateşin içinde olduklarını hissetmeleri gerektiği anlaşılmaktadır. Daha net anlaşılan şey, Londra Şehri'nin artık küresel ekonomiyi yönetme kapasitesini kaybetmeye başladığı gerçeğidir ve küresel soygunun her aşamasında aktif olduklarından çevirdikleri entrikalardan sorumlu tutulmamak için gerçeklerden bahsetmek gibi bir tekniğe yeniden başvurduklarına şahit oluyoruz. Özellikle Türkiye'ye 'faizi yükselt' emri veren, ancak buna karşılık ABD'de ve Avrupa'da faizi ekside veya 0-1 aralığında tutma talimatı veren ve Reuters'in de aracılık ettiği ve yerel ortaklarıyla birlikte Erdoğan hükümeti üzerinde medya baskısı kurmak için kullanıldığı bir süreçte, analist, artan faiz oranlarının durgunluğa neden olduğunu söyleyerek bunu yıllardır dile getiren ve faiz artışına karşı çok büyük mücadele veren Erdoağan'ı haklı çıkarmaktadır: "1960'ların sonundan itibaren enflasyon grafiğinin gösterdiği gibi, enflasyon döngüsel bir olgudur. Bu dönemde Amerika Birleşik Devletleri'nde tüketici fiyatlarının yükseldiği üç ayrı dönem vardı: 1968'den 1970'e, 1973'ten 1975'e ve 1978'den 1980'e. Her döngü, merkez bankalarını para politikasını sıkılaştırmaya sevk eden bir enflasyon sürpriziyle başladı. Artan faiz oranları daha sonra ekonomiyi resesyona sürükledi. Her enflasyonist zirveden sonra, politika yapıcılar gardlarını gevşettiler ve bunun üzerine fiyatlar yeniden alevlendi. Her döngü boyunca, enflasyon oranı art arda daha yüksek seviyelerde zirve yaptı." Erdoğan liderliğindeki Türkiye'nin artık aşmak için büyük tecrübe kazandığı 'Ekonomik Krizler-Faiz-Enflasyon' döngüsünün Küresel Ekonomi'nin direktörleri için ne anlama geldiği analist tarafından net bir şekilde ifade edilmektedir: "Mevcut enflasyon patlaması, öncekinden daha döngüsel olduğunu kanıtlayabilir. Merkez bankaları daha fazla para bastılar ve faiz oranlarını elli yıl öncesine göre daha düşük tuttular. Enerji krizinin görünürde bir sonu yok. Öte yandan, faiz oranlarının “daha ​​uzun süre daha düşük” kalacağı varsayımı, finansal mimarinin derinliklerine yerleşmiş durumda ve sistemi hafif bir parasal sıkılaştırmaya karşı bile son derece savunmasız hale getiriyor. Küresel ekonomi bir borç dağının altında sendelerken, deflasyon kalıcı bir tehdit olmaya devam ediyor." Ekonomiden hiç anlamayanlar ile ekonomi uzmanlarına eşit derecede anlamlı gelen bu nesnel analizin ekonomi okur-yazarlığı olmayan ve çok sık manipülasyon ve spekülasyon kurbanı olan Türkiye toplumuna iyi geleceğini umuyoruz. 
Seçkin Deniz, 28.06.2022, Sonsuz Ark 


Investors need to learn to ride inflation cycle

Ekonomistler enflasyonun nedenleri konusunda anlaşamayabilirler. Yine de yatırımcıların yararlanabilecekleri çok sayıda tarihsel deneyim var. Onların bakış açısına göre, yükselen fiyatlar kağıt zenginliğinde büyük ölçekli tahribata yol açıyor. Tahvil sahipleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Hisse senedi ve mülk gibi gerçek varlıkların sahipleri bile ağır kayıplara uğrayabilir. Enflasyon fırtınasından kaçınmak için kalıcı bir sığınak bulmak kolay bir iş değildir.

Seçkin Deniz Twitter Akışı