Kudüs etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kudüs etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Mart 2025 Cuma

SA11341/MT354: Bahçe Mezarı: Kudüs'ün Kutsal ve Huzurlu Simgesi

   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, Historyen'in Arkeoloji yazarı Matthew Elliott'a aittir ve İsa Mesih'in gömüldüğü ve dirildiği yer olarak düşünülen Kudüs'teki The Garden Tomb-Bahçe Mezar'a odaklanmaktadır.
Seçkin Deniz, 28.03.2025, Sonsuz Ark


The Garden Tomb: Jerusalem’s Sacred and Serene Landmark

Kudüs'ün kalbinde, koşuşturmanın ortasında yer alan Bahçe Mezar, dünyanın dört bir yanındaki Hristiyanlar için tarihi gizem ve derin önemle dolu sakin bir yerdir. Genellikle İsa Mesih'in gömüldüğü ve dirildiği yer olarak düşünülen Bahçe Mezar, her yıl inançlarıyla daha derin bir bağ kurmak isteyen sayısız hacıyı kendine çekmektedir. Bu makale, Bahçe Mezar'ın zengin tarihini, tartışmalarını ve sessiz güzelliğini inceleyerek, neden bu kadar değerli bir simge olmaya devam ettiğine dair içgörüler sunuyor.

29 Aralık 2023 Cuma

SA10507/MT224: İki Yabancı -Biri Filistinli, Biri İsrailli- Bir Bölgenin Acısını Anlatıyor

    Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, Los Angeles Times'ın Kahire ve Berlin büro şefi olarak görev yapan ve daha önce Philadelphia Inquirer için Roma'da çalışan Los Angeles Times kıdemli yazarı ve "Good Night, Forever" ve "Last Dance"in de aralarında bulunduğu beş romanın yazarı Jeffrey Fleishman'a aittir ve 7 Ekim sonrası Filistin topraklarında yaşanan acılara odaklanmaktadır...
Seçkin Deniz, 29.12.2023, Sonsuz Ark


Two strangers -a Palestinian and an Israeli- tell the story of a region’s pain

İki adam hiç tanışmadılar - bu sorunlu topraklarda farklı dünyalardan geliyorlar - ama savaşın acısını paylaşıyorlar.

Bassam Alzaarir, Batı Şeria'nın dar bir vadisinde ailesiyle birlikte yaşayan Filistinli bir çoban ve birçok gece Yahudi yerleşimciler tepelerden inip çocuklarının yüzüne tüfeklerini doğrultarak topraklarını terk etmesini talep ediyor. Malki Shem-Tov, oğlu Omer, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e yaptığı baskın sırasında kaçırılıp Gazze'ye götürülen ve uzun ve acı bir çatışmanın her iki tarafında da bir ulusun ve yaşamların yörüngesini değiştiren İsrailli bir baba.

1 Aralık 2023 Cuma

SA10467/MT216: Z Kuşağının Bir İsrail Sorunu Var

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, Yahudi yazar ve Tarih öğrencisi Samuel Rubinstein'a aittir ve İsrail'in Gazze'de yaptığı soykırıma değinmeden Dünya'da değişen İsrail algısına odaklanmaktadır. Analistin yine İsrail ve destekçileri tarafından üretilen ve Filistin'i haritadan silmeyi amaçlayan diplomatik tamlama olarak 'Filistin Sorunu'ndan bahsetmeden, 7 Ekim sonrası Gazze'de 16 bin sivili katleden Netanyahu liderliğindeki soykırımcı İsrail'in yaptıklarının genç nesillerin zihninde yaşanan Filistin yanlısı değişikliklerin ana nedeni olduğunu saklayarak, artık Z kuşağının bir 'İsrail Sorunu' olduğundan bahsetmesi gerçek bir ikiyüzlülük örneği olarak kaydedilebilir. Twitter'ın (X) sahibi Elon Musk'ın, 15 Kasım 2023'te "Tamam. Yahudi toplulukları, insanların kendilerine karşı kullanmayı bırakmalarını istediklerini iddia ettikleri diyalektik nefreti tam da beyazlara karşı kullanıyorlar. Artık batılı Yahudi nüfusunun rahatsız edici bir hale gelmesine zerre kadar önem vermiyorum..." şeklindeki bir paylaşıma yaptığı, "Asıl gerçeği söylediniz" yorumu ve aldığı sert eleştiriler sonrası 16 Kasım 2023'te, aşırı siyonist ADL için, ,"Gerçekten de "A" harfini atıp "Defamation League" demeliler. Çok daha doğru olur." demesi ve "ADL, Batı'nın çoğunluğunun Yahudi halkını ve İsrail'i desteklemesine rağmen, haksız bir şekilde Batı'nın çoğunluğuna saldırmaktadır. Bunun nedeni, kendi ilkeleri gereği, birincil tehditleri olan azınlık gruplarını eleştirememeleridir. Bu doğru değildir ve durdurulmalıdır." şeklindeki paylaşımı ve 16 Kasım 2023'te, "Tekrara düşmek pahasına, ADL'nin ve fiilen beyaz karşıtı ırkçılığı ya da Asya karşıtı ırkçılığı ya da herhangi bir türden ırkçılığı teşvik eden diğer grupların mesajlarından son derece rahatsızım.  Bıktım artık bundan. Kesin artık.", 16 Kasım 2023'te "İfade özgürlüğü hakkınızı desteklemek için ne gerekiyorsa yapacağız!" 16 Kasım 2023'te"Dekolonizasyon" cihadın uyanmış versiyonudur ve bu şekilde görülmeli ve ele alınmalıdır." şeklinde bir yoruma, "Evet, “sömürgecilikten kurtulma” zorunlu olarak bir Yahudi soykırımını ima eder, dolayısıyla bu herhangi bir makul kişi tarafından kabul edilemez." şeklindeki yorumu ve "Elon Musk, antisemitizmin ve Yahudilere yönelik şiddetin arttığı bir dönemde açık bir anti-semitizm yapıyor" şeklindeki suçlamalar sonrası 18 Kasım 2023'te yaptığı, "Bu hafta başında söylediğim gibi, "dekolonizasyon", "nehirden denize" ve benzeri örtmeceler mutlaka soykırım anlamına gelmektedir. Aşırı şiddete yönelik açık çağrılar hizmet şartlarımıza aykırıdır ve askıya alınmayla sonuçlanacaktır." açıklamasına ek olarak yine 18 Kasım 2023'te yaptığı "Açıkça ifade etmek gerekirse, *herhangi* bir grubun soykırımını savunan herkes bu platformdan uzaklaştırılacaktır" ve "Herhangi bir halka karşı soykırım çağrısı yapan herkes açığa alınacaktır" şeklindeki tepkisi aşağıdaki analizin zihinsel arka planına dair geniş bir fikir aralığı sunmaktadır. AB'nin Twitter'da reklam vermeme kararı ve Beyaz Saray Sözcü Yardımcısı Andrew Bates'in "Asıl gerçeği söylediniz" yorumunu yapan Musk'ı "Yahudi karşıtlığını teşvik etmekle" suçlaması dikkat çekicidir. Elon Musk'ın yaptığı, “sömürgecilikten kurtulma”, “nehirden denize” ve benzeri örtmeceler zorunlu olarak soykırım anlamına geliyor" içerikli U dönüşü içeren ve gerçeklerden kopuk paylaşımını, "O anlama gelmiyor Bay Musk; evini elinden alanlara karşı mücadele anlamına geliyor, tarih duruşların değiştiği anları da not eder." diyerek yorumladığımı not düşmek istiyorum. Bu gelişmeleri izleyen Torah Judaism'den (Tevrat Yahudiliği) Elon Musk'a 19 Kasım 2023'te tarihi bir çağrı (*) yapılmış, "Bugün insanların düşüncelerini özgürce ifade edebilecekleri bir platforma ihtiyacı var ve siz insanlara umut verdiniz, şimdi bu özgürlüğü kısıtlamaya kalkarsanız insanların size olan güveni kırılabilir." diyerek dik durması istenmiştir. Ancak ne var ki siyonist sermayenin baskısına direnemeyen Elon Musk İsrail'i ziyaret etmek zorunda kalmıştır. Elon Musk, Hamas yöneticilerinden Usame Hamdan'ın Gazze Şeridi'ni ziyaret etme çağrısına “Şu an biraz tehlikeli görünüyor” yanıtını vermiştir.
Seçkin Deniz, 01.12.2023, Sonsuz Ark


Gen Z has an Israel problem

"Önemli olan tek kurbanlar Filistinlilerdir."

Neredeyse dini bir ritüel gibi. 7 Ekim'den bu yana her Cumartesi, Londra'nın merkezi Filistin bayrağı sallayan ve "Nehirden Denize" sloganları atan protestocularla dolup taşıyor. Tarafsız ve meraklı bir gözlemci için iki olgu hemen dikkat çekicidir. Birincisi o kadar da gizemli değil: protestocular orantısız bir şekilde Müslüman. İkincisi ise daha büyük bir muamma: neden bu kadar gençler?

24 Kasım 2023 Cuma

SA10457/MT214: Yahudi Tarihi Önceden Belirlenmiştir: Nasıl Biteceğini Biliyoruz, Ama Ne Zaman Biteceğini Bilmiyoruz

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, Yeshiva Üniversitesi'nden smicha ve bilgisayar bilimleri lisans derecesinin yanı sıra New York Şehir Üniversitesi'nden İngiliz edebiyatı alanında yüksek lisans derecesine sahip olan ,Yeshivat Har Etzion/Gush'ta- hesder yeşiva- hahamlık yapan Moshe Taragin'e aittir ve 7 Ekim 2023 sonrası İsrail'in Gazze'de uyguladığı soykırımın dünyadaki etkilerine karşı siyonist Yahudilerin yaşadığı travmaya odaklanmakta ve kendisi gibi 'Altın Şehir Kudüs' rüyaları kuran aşırı dindar siyonistlere moral vermeye çalışmaktadır. Analiz yerine bir tür 'ağlama duvarı yakarışı' gibi duran bu metni, yine İsrailli Haaretz'in Yahudi bilim adamlarının kanıtlarına dayanarak iddia ettiği gibi doğuştan-genetik olarak şizofren olduğu savı çerçevesinde kendisini diğer bütün insanlardan üstün gören bir ırkın yaşadığı çılgınlık düzeyindeki psiko-sosyal dokusunun bir kanıtı olarak görebilirsiniz.
Seçkin Deniz, 24.11.2023, Sonsuz Ark

Jewish history is predetermined: We know how it ends, just not when 

"Yahudi tarihine uzun bir perspektiften bakmak bizi mevcut ve acil zorluklardan uzaklaştırmamalı, ancak karanlık anlarda bile iyimserlik sağlamalıdır."

Efsaneye göre 400 yıl önce yerli Amerikalılar Manhattan Adası'nın mülkiyetini modern karşılığı olan 1.000 dolar karşılığında bırakmışlardır. Halkın hayal gücünde, Manhattan'ın ıvır zıvır karşılığında takas edildiği bu kötü şöhretli takas, tarihteki en kötü anlaşma olarak yer almaktadır.

11 Haziran 2022 Cumartesi

SA9705/MT62: Arap Dünyası'nın Divaları

 Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız metin, çeviri, edebiyat, grafik romanlar, Orta Doğu ve çok kültürlülük hakkında yazan yazar, gazeteci ve editör Olivia Snaije'e aittir ve 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkan Arap feministlerin ve ülkenin sinemanın altın çağı olarak bilinen ve 1940'lardan 1960'ların sonuna kadar geçen sürede Mısır film ve müzik dünyasındaki kadın sanatçıların hayatlarına adanmış olan ve Mayıs'tan Eylül'e kadar Paris'teki Institut du Monde Arabe'de (IMA) açık kalacak olan sergi ile Mısır tiyatrosunda uzmanlaşmış bir akademisyen olan Raphael Cormack'in “Midnight in Cairo: The Female Stars of Egypt's Roaring '20s” (Kahire'de Gece Yarısı: Mısır'ın Kükreyen 20'li Yıllarının Kadın Yıldızları) adlı kitabını temel alarak Arap Dünyası'nın 'Divaları'na ve hayatlarına odaklanmaktadır. Okuyacağınız metin yıkılan Osmanlı sonrası egemen olan Küresel Satanist Sistem'in Arapları nasıl büyük bir onursuzluğa, sefalete, kaosa sürüklediğini; bugün 'diva' olarak anılan Arap kadınlarının yakından tutulan ışığın altında neler yaşadıklarını göreceksiniz... (Not: Feyruz ve diğerleri.. 'Diva' dediğinizde aslında neyi örtmüş ve ne demiş oluyorsunuz? 'Diva', İtalyanca'da 'tanrıça' anlamına gelmektedir. Lütfen SA10168/SD2748: İnsan Zihnindeki Teolojik ve Kültürel Çürüme: Şeyh, İdol, Diva ve Diğerleri başlıklı yazıyı okuyunuz)
Seçkin Deniz, 11.06.2022, Sonsuz Ark


The Divas of the Arab World
"Institut du Monde Arabe'de uzun zamandır beklenen bir sergi, 20. yüzyılın başlarındaki feminist şarkıcıların hayatlarını nasıl anıyor?"

Gerçek boyutlu siyah beyaz bir filmin kumaş panellere yansıtıldığı ve sizi 1930'ların Kahire'sine götürdüğü karanlık bir sergi alanına adım attığınızı hayal edin: Sokak arabaları, Doğulu ve Batılı kadınların ve erkeklerin olduğu kalabalık caddelerde dolaşıyor. Kırmızıya boyanmış, yan odalar ilk Mısırlı feministlere adanmıştır. 78 rpm'lik bir akustik gramofon, Birinci Dünya Savaşı'ndan önce ticari bir kayıt yapan ender kadınlardan biri olan Munira al-Mahdiyya'nın şarkılarının kaydını çalıyor. Bir kat yukarıda, kırmızı kadife perdeleri aralayarak 1920'lerden 1970'lere kadar büyük Ortadoğu'nun kültürel yaşamında önemli bir rol oynayan olağanüstü sinema ve müzik dünyasına giriyorsunuz.

4 Haziran 2022 Cumartesi

SA9696/MT60: Cennet ve Dünya: Kudüs Muamması

 Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız metin, "Nine Quarters of Jerusalem: A New Biography of the Old City- Kudüs'ün Dokuz Çeyreği: Eski Şehrin Yeni Bir Biyografisi" adlı kitabın yazarı, gezi yazarı ve belgesel yapımcısı İbrani asıllı Matthew Teller'a aittir ve Kudüs'e odaklanmaktadır. "Kudüs'ü hiç kutsal görmüyorum. Hatta kutsal olan nedir? Eski Şehrin tüm dünyadaki en baskılı şehir olduğunu hissediyorsunuz. O duvarın arkasında bir sürü agresif, gergin insan görüyorsunuz. Bu kutsal şehir, sevgi ve paylaşma şehri olmalı. Ama dürüst olmak gerekirse, öyle görmüyorum." diyen İbrani yazarın "Duvarları geçiyoruz, kapılardan geçiyoruz, taşlara dokunuyoruz. Gündelik dünyamızın dış avlularından, en kutsal olanın, en Kudüs'ün iç avlularına giden yolumuzda ilerliyoruz. Erişmek için yeterince şey yaptığımızda, her engel ortadan kalktığında ve her kapı açıldığında, içinde hiçbir şey olmayan bir odaya duygusal bir şekilde ve dehşet içinde varıyoruz. Gizemin tam kalbine nüfuz etmek, bizi boş uzayda kendimize getiriyor. Görünmeyen ve elle tutulamayanla -isterseniz tarif edilemez olanla- böyle bir karşılaşma bu şehrin var olmasının nedenidir. Burada gördüğünüz şey gerçekte olan şey değildir." şeklindeki algısı yeni nesil Yahudi bakış açısına ve Siyonist-Irkçı dindar ya da laik, saldırgan, İsrailli gazete Haaretz'in dediği gibi şizofreniye yatkınlık geniyle mâlûl kesimin Yahudi toplumunca da yadırgandığına işaret etmektedir.
Seçkin Deniz, 04.06.2022, Sonsuz Ark


Heaven and Earth: Jerusalem the Enigma
"Harika bir şehir inşa etmek için garip bir yerdi, ama kesinlikle bu kadar çok farklı insan için bu kadar çok anlam katmanı olan başka bir yer yok."

Hepimizin Kudüs'ü var. Cennetteki mükemmellik yerimiz, neşe şehrimiz. Umutlarımızın doruk noktası ve hayallerimizin somutlaşması. Kesinliğin rahatlığında ve rahatlığın kesinliğinde insanlık ve daha yüksek güçlerle birlik içinde yaşayacağımız gerçek bir yuva.

28 Kasım 2018 Çarşamba

SA7188/KY38-SevDur178: "Kendi Başkentimize Adım Atamıyoruz"



Takdim

Büyük Dönüş Yürüyüşü’nde İsrail’in sakat bıraktığı Gazzeli gazeteci Dua Zeğrab, tedavi için gittiği Kudüs’te ilk kez Mescid-i Aksa’yı ziyaret etti ve herkesi ağlatan bir video paylaştı. “İşte burası yaşamaktan alıkonulduğumuz yer. İşte burası görmeden uğrunda küçük bir kafeste yaşadığımız yer” diyen Zeğrab, fiziksel olarak acılarının bitmediğini, ancak ilaçların fiziksel acıları dindirdiği gibi bu ziyaretin de psikolojisini iyileştirdiğini söylüyor. Kendi başkentlerini ziyaret etmek için 55 yaşını beklemeleri gerektiğini açıklayan Zeğrab, herkesi kendisi gibi yaralanmadan, tekerlekli sandalyede değil de ayaklarının üzerinde yürüyerek Mescid-i Aksa’yı ziyarete çağırıyor. “Kudüs’ten mahrum bırakılmış bir Gazzeli olarak bu hayalimi gerçekleştirmiş oldum” diyen Zeğrab ile Mescid-i Aksa ziyaretinde hissettiklerini ve Gazze’deki yaşamını konuştuk.

22 Haziran 2018 Cuma

SA6357/ÇY11-HK24: Siyonizmin Son Tutsağı; Ebru Özkan



Filistin’e uyguladığı zulüm yetmeyen İsrail kabarık faturasına yeni zorbalıklar daha ekliyor. ABD büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınma kararının açıklanmasıyla yoğunlaşan Kudüs ziyaretleri anlaşılan İsrail’i rahatsız ediyor. Bu rahatsızlığa karşı verebildiği tek tepkiyse sebepsiz yere Türk vatandaşlarını gözaltına alıp askeri mahkemelerde yargılamak.

İşgalci İsrail devleti, Kudüs’ü ziyaret eden Türk vatandaşlarına yönelik nedensiz muamelelerine bir yenisini daha ekledi. Ocak ayında Kudüs’e destek için giden akademisyen Cemil Tekeli’yi gözaltına alan İsrail polisi bu kez de 27 yaşındaki Ebru Özkan isimli genç kızı rehin tutuyor. 

1 Haziran 2018 Cuma

SA6235/ÇY11-HK18: Toprak Günü Acısı Büyüyor



Gazze’de İsrail askerlerinin Toprak günü anmalarından bugüne kadar artırarak sürdürdüğü saldırılar, birçok Filistinlinin şehit olmasına yol açtı.  Göz yaşartıcı gaz yüzünden boğularak ölen 8 aylık Leyla bebek ve daha 14 yaşındayken “ölmenin İsrail zulmüyle yaşamaktan daha iyi olduğunu” söyleyen Wesal Şeyh gibi şehitlerin hikâyeleri İsrail’e olan öfkeyi arttırıyor.

İsrail’in 15 Mayıs 1948’de Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan ettiği günden bu yana süren felaketler silsilesinin son halkası ABD’nin Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıma kararıyla katmerlendi. İsrail güçlerinin 30 Mart 1967 günü Filistin topraklarını işgal ettiği günden bu yana şehitler veren Filistin, bu yıl Nekbe’nin (Büyük Felaket) yıldönümünde bir acı daha yaşadı.

30 Mayıs 2018 Çarşamba

SA6221/KY38-SevDur146: Kudüs’te Barış Gücü’ne İmkan Var, Ümit Yok




Takdim

ABD’nin Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması ve Büyük Dönüş Yürüyüşü sırasında Filistin’de çıkan olayların ardından, İstanbul’da olağanüstü toplanan İİT İslam Zirvesi Konferansı’nda Kudüs için “Barış Gücü” çağrısı yapıldı. Toplantı sonunda yayınlanan nihai bildiride, “(İİT) Uluslararası Barış Gücü gönderme yolu da dahil olmak üzere, Filistin halkına uluslararası koruma sağlanması çağrısında bulunur” ifadesi kullanıldı. Bu durumda işgal altındaki Doğu Kudüs ve Filistin’den İsrail askeri çıkartılarak, nihai çözüme kadar bölgeye BM Barış Gücü yerleştirilip katliamların önüne geçilmesi planlanıyor.

24 Mayıs 2018 Perşembe

SA6189/KY71-ATANTİK9: Kudüs, Ey Kudüs!

"Her Kudüs’e yönelik veya Gazze'ye yönelik ya da Filistin’e yönelik bir saldırı olduğunda anlık tepkiler ortaya koymak sonra hiçbir şey olmamış gibi normal hayata dönmek… Bu mudur?"

   

Kudüs, Ey Kudüs...
Ruhumun titrek elbisesi Kudüs…

Gönlümün fermanı ve dizlerimin dermanı Kudüs, hem çıplak kaldım, hem fermanı kaybettim, hem dermanı ellerimle yok ettim…

Kalbimin emeli Kudüs…  Kalbimin emelini değiştirdim, dünya çok tatlı geliyor. Hayallerimi süsleyen Kudüs yerini tatil beldelerine, güzel ve şık elbiselere, eğlenilecek mekânlara ve gezilecek diyarlara bıraktı.

17 Mayıs 2018 Perşembe

SA6149/KY60-ES58: Acımız da Yüreklerimiz de Bir



Filistinli bir ailenin evlerinin yıkılmasını önlemeye çalışırken İsrail ordusu tarafından buldozerle ezilerek öldürülen Rachel Corrie ve Yahudi yerleşimciler tarafından zorla benzin içirilip ardından canlı canlı yakılan Muhammed Ebu Hudayr’ın aileleri, İstanbul’daki “Uluslararası Zeytin Dağı Barış Ödülleri” töreninde buluştu. Birbiriyle kardeşçe sarılan iki aile, “Birbirimizi en iyi biz anlıyoruz çünkü acımız aynı” diyorlar.

Kudüs Platformu’nun düzenlediği “Uluslararası Zeytin Dağı Barış Ödülleri” geçtiğimiz hafta sahiplerini buldu. Bu yıl ilk kez verilen ödüller; Filistin’in bağımsızlık mücadelesini çizgileriyle ve Hanzala karakteriyle tüm dünyaya duyuran Naci el Ali’ye, Endonezya’da Filistinli kadınlara ve çocuklara yönelik çalışmalar yapan aktivist Noor Fitri’ye, Filistinli ailelerin evlerini savunurken İsrail devleti görevlilerince buldozerle ezilerek katledilen Rachel Corrie’ye ve Batı Şeria’daki insan hakları ihlallerine yönelik farkındalığı artırmak için ülkesi İsveç’ten Kudüs’e 5.000 km’lik yürüyüş gerçekleştiren Benjamin Ladraa’ya layık görüldü.

24 Şubat 2018 Cumartesi

SA5693/KY38-SevDur126: İsrail’in Zihinsel İşgalini Üniversiteler Durduracak



Takdim
Yüz yıl önce Osmanlı topraklarından ayrılan Kudüs, o günden beri ümmetin kanayan yarası olmaya devam etti. İşgalci İsrail’in Filistinlilere yaptığı zulümler de eklenince, Kudüs meselesi her daim Müslümanların ve özellikle de Türkiye halkının gündeminde oldu. Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmesinden dolayı çıkan protestolar sebebiyle İsrail zulmünün engelli ve ergen çocuklara kadar ulaşması, bu konuda önemli adımlar atılmasına yol açtı. Kudüs meselesinin öncüsü durumunda olan Türkiye’de gecikmiş de olsa artık Kudüs Araştırmaları Merkezleri var. Medeniyet Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi’nde ardı ardına Kudüs araştırma merkezleri kuruldu.

Kudüs’ün tarihi, sosyal yapısı, siyasi durumu gibi alanlarda akademik ve kültürel çalışmalar yapılacak olan merkezde, uluslararası kamuoyunu Kudüs sorunu konusunda güncel bilgilerle aydınlatmak ve farkındalık sağlamak üzere faaliyetler de düzenlenecek. Kudüs üzerine çalışan akademik kurumlarla iş birliği yapılması ve Kudüs sorunu ile alakalı bilimsel doğruları ortaya çıkarıp yayımlamaya yönelik çalışmalar da merkezin hedefleri arasında.

19 Şubat 2018 Pazartesi

SA5666/KY60-ES50: Kudüs’e Aile Ziyareti



Müslümanlar için en kutsal beldelerden biri olan Kudüs’e, İsraillilerin her türlü baskı ve zulmüne karşın dimdik duran Filistinli kardeşlerimiz sahip çıkıyor. Ancak İsrail zaman zaman keyfi olarak Filistinlilerin Mescid-i Aksa’ya girmesine günlerce engel oluyor. Ya da yaş grubuna göre yasak getiriyor. 

20 yıldır Mescid-i Aksa’yı göremeyen, içinde namaz kılamayan var. Kudüs’e gelen turistler ise böyle bir sınırlama ile karşılaşmıyorlar. Bunun yanı sıra turist kafilelerinin ziyaret dönemlerinde İsrail hukuksuz uygulamalarını azaltmak durumunda kalıyor. Bu nedenle hem Mescid-i Aksa’nın cemaatsiz kalmaması hem Müslümanların Kudüs’e sahip çıktığını göstermek hem de Filistinli kardeşlerimize maddi manevi destek verebilmek açısından Kudüs’e gitmek önemli. 

31 Ocak 2018 Çarşamba

SA5566/KY38-SevDur119: İsrail Türkleri Korkutamaz



Takdim

İsrail işgal devletinin hukuksuzlukları her geçen gün artarak devam ediyor. Üstelik artık bu hukuksuzluklarını sadece Filistinlilere değil, oraya giden ziyaretçilere de yönelttiler. Sebepsiz yere gözaltına almalar, olmayan suç kurgulamaya çalışmalar, hiçbir şey yapamasalar bile yapıyormuş gibi gözükmeler rutin politikaları arasına girdi. İsrail’in bu kural tanımazlıkları, zorbalıkları, uluslararası hukuku hiçe sayarak bir devlet gibi değil de istihbarat örgütü gibi davranmaları ilk değil. Son da olmayacaktır. Bugünlerde bu tarz zorbalıkları arttırmalarının sebebi, özellikle Türkiye’den Kudüs’e gidişlerin yoğunlaşması.

Trump’ın Kudüs’ü başkent ilan etmesinin ardından Türkiye’nin hassasiyeti ve Erdoğan’ın bu konudaki başarılı çıkışları, Türklerin Kudüs’e gidişini arttırdı. Geçen senenin oranlarına göre ziyaretlerin iki katına çıktığı düşünülüyor. Bu yoğunluk İsraillilerin gözünü korkuttu. Her zamanki yıldırma politikalarını acil önlem olarak devreye soktular. 

4 Ocak 2018 Perşembe

SA5429/KY60-ES43: Kudüs İçin Yol Haritası



ABD Başkanı Donald Trump’ın, Amerikan Başkanlarının 1995’ten beri izledikleri politikayı değiştirerek, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdıklarını ilan etmesinin ardından, Türkiye hızlı bir süreç başlattı. Bir hafta gibi kısa bir sürede İslam İşbirliği Teşkilatını topladı. Bu toplantıdan Kudüs’ü, Filistin’in başkenti olarak tanıma kararı çıktı ve sonuç bildirgesinde “Başkenti Doğu Kudüs olan Filistin Devletini tanıdığımızı ilan ediyoruz. Dünyayı Doğu Kudüs’ü Filistin Devleti’nin işgal altındaki başkenti olarak tanımaya davet ediyoruz” dendi. 

Hemen ardından ise Türkiye, Yemen ve Mısır’ın girişimleriyle Kudüs tasarısı Birleşmiş Milletler’in gündemine girdi. BM Güvenlik Konseyine sunulan tasarıyı 15 üyeli konseyde sadece ABD veto etti ve tasarı BM Genel Kurulu’na taşındı. Burada çıkan sonuç da ABD için hayal kırıklığıydı. 128 evet, 9 ret ve 35 çekimser oyla ABD hezimete uğradı.  

3 Ocak 2018 Çarşamba

SA5424/KY38-SevDur112: Dünya ABD’nin Karizmasını Çizdi



Takdim

Amerika’nın “güçlü olan haklı olur” mantığıyla hareket edip, Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmesi dünyanın güvenlik duvarına çarptı. Trump’ın bu şımarık kararının ardından önce İslam dünyasını ardından da Birleşmiş Milletleri harekete geçiren Erdoğan, Türkiye’nin öncülüğünde ABD’ye unutulmaz bir ders verdi. Trump’ın tehditleri işe yaramadı ve yükselen güçler Amerika’yı yalnız bıraktı. 

Çok kutuplu dünyanın özellikle de Filistin meselesinde verdiği bu önemli ders, gelecek yılların neler getireceğinin de habercisi. 20. yüzyıl Amerikan yüzyılı olarak kabul edilirken, 21. yüzyıl Amerika’nın çöküşü, ABD’nin hegemonyasının bitişi olarak okunabilir. Büyük ülkelerin çöküşü bir anda olmasa bile, karizması çizilen ABD’yi bundan sonra hangi süreçlerin beklediğini uzmanlara sorduk. Uzmanlar, bundan sonraki süreçte yükselen güçlerin takip edilmesi gerektiği konusunda hemfikir.

30 Aralık 2017 Cumartesi

SA5411/KY64-ZTK42: Hariri Niçin Suudi Arabistan'da Tuhaf Şekilde Bir Müddet Kaldı?

"Onlara göre net olan şu: Suudi Arabistan, içinde Hizbullah ile müttefiklerinin de bulunduğu Sayın Hariri’nin koalisyon hükümetini çökmeye zorlayarak, Hizbullah’ın gücünü azaltacak şekilde Lübnan siyasetinde safların yeniden belirlenmesini teşvik etmeye çalıştı."


Why Saad Hariri Had That Strange Sojourn in Saudi Arabia

(…)
Lübnan Başbakanı Saad Hariri, Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’la çölde kampa gideceğini düşünerek tişört ve kot pantolon giymişti.

Ama cep telefonuna el konup korumalarından biri hariç diğerleri yanından uzaklaştırıldı, Suudi güvenlik güçleri tarafından itilip kakıldı ve hakarete uğradı. Ardından da aşağılanmanın zirve noktası geldi: Daha önce yazılmış bir istifa metni eline tutuşturuldu ve Suudi televizyon ekranlarında okumaya zorlandı.

28 Aralık 2017 Perşembe

SA5400/Sonsuz Ark-YD78: Javier Solana: "AB, Filistin Devleti'ni Tanımalı"

"Bu noktada, İsraillileri ve Filistinlileri müzakere masasına dönmeye teşvik etmek için en iyi yol, oyun alanını düzeltmek için çalışmaktır. ABD bunu açıkça yapmayacağından, AB, Filistin Devletini derhal tanıyarak, gerektiği kadar güçlü bir mesaj göndererek liderliği ele geçirmelidir."
Javier Solana 
Eski AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi, eski NATO Genel Sekreteri ve eski İspanya Dışişleri Bakanı


The EU Must Recognize the Palestinian State

ABD Başkanı Donald Trump, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak kabul ederek dış politikaya tek taraflı bir yaklaşım getirdi. Ve bir kez daha, Trump Ortadoğu'nun gerçeklerini yanlış yorumladı. 70 yıla yaklaşan uluslararası uzlaşmayı etkili bir şekilde sona erdiren son hareketinin bölgede hızlı bir bozulmaya yol açabileceği göz önüne alındığında, Avrupa Birliği'nin adım atması zorunludur.

SA5399/KY35-YTK247: Eski ve Yeni Kudüs

"Hayat, düşündüğümüzle sonra gerçekleşen arasında sık sık beklenmedik sürprizlerin olabileceğini bir kez daha gösteriyordu."


Trump’ın ortalığı karıştıran kararı Noel arefesinde iyice sessizleşmiş görünüyor. BM’de neredeyse bütün dünya kararı reddeden oylamayla gerekli cevabı verdi. Hemen hemen herkes diyorum çünkü çekimserlerin de niye çekimser kaldığı malum. Oylama sonucunun teorik karşılığı yok ama pratik sonuçları var ve olacak elbet.

İnşallah bu saçmalıktan Filistin Devleti’nin kurulup tanınıp Kudüs’ün onların da başkenti olması yolunda hızlanma gibi bir hayır çıkar.

Seçkin Deniz Twitter Akışı