"Aşağıdaki
parça, Cumhurbaşkanlığı seçim sonrası bir zatın gözde adamlarına yaptığı çok
gizli görüşmenin tapelerinden elde edilmiştir. Olay tamamen kurgusaldır. Ülkemizdeki
kişi ya da olaylarla benzerliği tamamen tesadüftür."
“Buraya geldiğim
vakit benim âciz bir sesim var idi. Bugün yine o âciz sese mâlikim. Bütün
âlemin, hususiyle erbab-ı sesin hâmî-i mukaddesi olan güneydeki sevgili
devletimizin saye-i lutf-ı şâmilinde ahrârâne sözler söyleyecek fırsatlar
bulabiliyorum. Ve fakat görüyorum ki sözlerim size tesir etmiyor. İhtiyarladım
mı nedir, tez dolmuşa biner oldum.
Bakın
diyorum ki, “Erken iftar ettik! Vakt-i muayyeni göz ardı ettik. Yılmayın!” ama
görüyorum ki sizlerde bir bıkkınlık var. Bir yeis var her birinizin gönlünde.
Fehmedemediğim bir teveyyül-i ekmel içindesiniz. Müfn-i ekmel olan sizler böyle
çabucak tereddiler mi yaşayacaktınız? Sizin bu haliniz inanın şakirdan-ı
velhan-ı ekmel üzerinde tahmin edemeyeceğiniz kadar disruptived etki bırakacak,
sevdiğimiz güneydeki devlet nezdinde haysiyetimiz payimal olacaktır. İki
paralık olacak onurumuz. Ne hakkınız var merum-i ekmel dünyamızın şerefiyle
oynamaya?