Nükleer Cephanelik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Nükleer Cephanelik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Aralık 2022 Cuma

SA9973/SD2630: Genişletilmiş Caydırıcılık: Geleceğe Dönüş

 Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, yayınları arasında 'Understanding Contemporary Strategy, Understanding Modern Warfare- Çağdaş Stratejiyi Anlamak, Modern Savaşı Anlamak' ve 'Alexander the Great: Lessons in Strategy.- Büyük İskender: Strateji Dersleri' bulunan, Birleşik Krallık Hull Üniversitesi Savaş Çalışmaları alanında kıdemli öğretim görevlisi olan David J. Lonsdale'e aittir ve ABD temelli Batı'nın caydırıcılığının nasıl olması gerektiğine odaklanmaktadır. Analistin, 'Bu makalenin iddiası Soğuk Savaş'tan çıkarılan derslerin uyarlama yapılmaksızın mevcut güvenlik ortamına basitçe uyarlanabileceği değildir. Her güvenlik sorunu kendine özgüdür ve özel bir bakış açısıyla ele alınmalıdır. Nükleer silahların kendine has özelliklerinin göz ardı edilebileceği de iddia edilmemektedir. Nükleer silahların muazzam yıkıcı potansiyellerine saygı gösterilmeli ve açıkça dikkate alınmalıdır. Bununla birlikte, stratejinin doğası evrenseldir ve nükleer silahlar politikası oluşturulurken gereken saygı gösterilmelidir. Bizler 21. Yüzyılın güvenlik sorunlarıyla boğuşurken, genişletilmiş caydırıcılığın şifrelerinin çoğunun ilk nükleer çağda çözüldüğünü kabul etmeliyiz. Özellikle de esneklik, güvenilirlik ve stratejik yarar çizgisine saygı göstermeliyiz. Bunun için de ciddi bir operasyonel planlama ve esnek müdahale seçenekleri gerekmektedir.' şeklindeki açıklaması tuhaftır ve mevcut küresel düzenin sürmesi için nükleer cephanelik sahibi ülkelere yönelik herhangi bir rekabet reddinde bulunulmaması ve onlara saygı istenmesi ilginçtir, caydırıcılığın yönü net olarak belirtilmemiştir.
Seçkin Deniz, 16.12.2022, Sonsuz Ark 

Extended Deterrence: Back to the Future

Giriş

Caydırıcılığın zorlu bir stratejik faaliyet olduğu iyi bilinmektedir.[1] Söz konusu zorluk, dikkatimizi genişletilmiş caydırıcılığa çevirdiğimizde daha da artmaktadır. Bunun nedeni büyük ölçüde caydırıcılığın başarı ya da başarısızlığının caydırıcı ile hedef aktör(ler) arasındaki karmaşık ve belirsiz bir ilişkiye dayanmasıdır. Bu ilişkinin sonucu için kritik olan, caydırıcının varlıkları, eylemleri ve tutumları ile hedefin müteakip tepkisini içeren bir süreçtir. Güvenilirlik bu sürecin merkezinde yer alır. 

25 Şubat 2022 Cuma

SA9568/SD2335: NATO'nun Kapısını Kapatma Zamanı

   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, Amerika Katolik Üniversitesi Tarih profesörü ve The Abandonment of the West: The History of an Idea in American Foreign Policy kitabının yazarı Michael Kimmage'a aittir ve NATO'nun genişleme politikasına eleştirerek, Putin liderliğindeki Rusya'nın Ukrayna üzerinden açık kapı politikası güden NATO'ya yönelik saldırgan tutumuna karşı NATO'da reform önermektedir. Analistin, "İttifakın büyüklüğü ve misyonunun belirsizliği, NATO'yu büyük bir Avrupa savaşına dahil etme riski taşıyor. Stratejik amacını basitleştirmek ve savunma kapasitelerini geliştirmek için NATO, daha fazla üye eklemekten açıkça ve  bariz bir şekilde vazgeçmeli. İttifak, uzun genişleme aşamasının sona erdiğini açıkça belirtmelidir. Yürütmesi zor olan açık kapı politikasına son vermek ve Orta ve Doğu Avrupa'nın güvenlik mimarisini yeniden düşünmek Putin için bir taviz olmayacak. Tam tersine, bu, yirminci yüzyılın en başarılı ittifakının yirmi birinci yüzyılda ayakta kalması ve zenginleşmesi için gereklidir." şeklinde ortaya koyduğu somut sorun almaşığına eklediği gerekçe de dikkat çekicidir: "Genişleyen bir NATO için ek bir risk, etrafındaki uluslararası düzendir. Rusya, Avrupa'da ABD liderliğindeki düzene katılmak yerine, kendi uluslararası düzenini inşa etmeye ve Amerikan gücünü kontrol altına almaya çalışıyor. İronik olarak, NATO'nun genişlemesi veya onun vaadi Putin'e bu çabasında yardımcı oluyor." Kimmage'ın, 21 Şubat 2002'de, Ukrayna'nın Donetsk ve Lugansk eyaletlerinin ilan ettiği Rus yanlısı cumhuriyetlerini tanıdığını ilan eden ve ertesi gün, "Ukrayna'nın yapabileceği en iyi şey, NATO'ya üye olma talebini geri çekmesidir" diyen Putin'e karşı önerdiği tedbir NATO yöntemlerine uzak bir çerçeve sunmaktadır: "Washington, Rusya ile yaklaşan çatışmalarda NATO'ya güvenmek yerine ekonomik devlet yönetimini kullanmalıdır. Avrupa Birliği ile birlikte Amerika Birleşik Devletleri, Rusya'ya Ukrayna ve diğer anlaşmazlık alanlarında baskı yapmak için bir dizi yaptırım, teknoloji transferini engelleyecek önlemler ve Rusya'yı Avrupa ve Amerika pazarlarından izole etme çabalarını uygulayabilir. Bu pek yeni bir fikir değildir, ancak Rusya'nın modern olmayan ekonomisi ve göreli mali zayıflığı, Rusya'yı bu tür önlemler için iyi bir hedef haline getiriyor."  Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ile yaptığı görüşmede Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in sözde (Lugansk ve Donetsk) cumhuriyetleri tanımasının kabul edilmez olduğunu ifade etmesi bu anlamda önemli bir adımdır. Türkiye'nin, bir NATO üyesi ülke olarak Rusya ile ilişkilerini farklı bir akış trafiğinde yürütmesi ve bunun da Putin tarafından doğru bir şekilde algılandığı dikkate alındığında, yürüttüğü barışçıl denge politikasını olgunlaştırması ve kalıcı hale getirmesi önemlidir. Putin'in ABD-AB ve İngiltere'nin yaptırım tehditlerine karşı 24 Şubat 2022 sabahı Ukrayna'yı işgale başlaması ise her şeyden önce ABD-Avrupa arasında süren Avrupa'nın güvenliğinin sağlanması ile ilgili tartışmaların şimdilik ABD-NATO lehine sona erdiği anlamını taşımaktadır. İşgale ve süren çatışmalara rağmen, işadamlarıyla yaptığı toplantıda, "Rusya hâlâ küresel ekonominin parçasıdır. Ait olduğumuz sisteme zarar vermeyi planlamıyoruz." diyen Rusya Cumhurbaşkanı Putin'den birkaç saat sonra, NATO üyesi Baltık ülkelerine asker gönderileceğini açıklayan ABD Başkanı Biden'ın, "Rusya'nın şimdilik SWIFT uluslararası bankacılık sisteminden çıkarılmayacak çünkü şu anda Avrupa'nın geri kalanının almak istediği pozisyon bu değil" demesi, Biden-Putin tarafından eşgüdümlü olarak Rusya-Ukrayna geriliminin oluşturulduğu, sürdürüldüğü ve savaşa dönüştürüldüğü ile ilgili şüphelerin net kanıtı olarak değerlendirilebilir. Avrupa Ordusu kurma konusunda açık anlaşmazlıklar yaşayan AB liderleri ise Rusya'ya karşı askerî seçenek yerine gerçekleştirdikleri olağanüstü zirvede Rusya'ya yönelik finans, enerji, ulaşım, ihracat kontrolü ve finansmanı, vize politikası ve kişileri hedef alan ek yaptırımları kabul ettiler. 25 Şubat 2022'de ise ABD Başkanı Biden'ın sitemi karşılık buldu. Fransa Ekonomi Bakanı Bruno Le Maire, Avrupa Maliye Bakanlarının Paris’teki toplantısından önce basına AB'nin Ukrayna'yı işgal eden Rusya'ya yönelik yeni yaptırım paketini açıkladı: "Rusya’yı finansal olarak izole etmeyi amaçlıyoruz. Rusya’nın finansmanının önünü kesmek istiyoruz.”
Seçkin Deniz, 25.02.2022, Sonsuz Ark


Time for NATO to Close Its Door
İttifak kendi iyiliği için çok büyük -ve çok kışkırtıcı-.

NATO ittifakı yirmi birinci yüzyıl Avrupa'sına uygun değil. Bunun nedeni, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in öyle olduğunu söylemesi ya da Putin'in Ukrayna'da daha geniş bir savaş tehdidini bu ülkede tarafsızlığı zorlamak ve ittifakın genişlemesini durdurmak için kullanmaya çalışması değil. Bunun nedeni, NATO'nun ciddi bir tasarım kusurundan muzdarip olmasıdır: Doğu Avrupa jeopolitiğinin derinliklerine uzanan, çok büyük, çok kötü tanımlanmış ve kendi iyiliği için fazla kışkırtıcı.

22 Şubat 2022 Salı

SA9563/SD2332: ABD Küresel Nükleer Duruş İncelemesinin Yerine Getirilmeyen Vaatleri

   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, savunma programı üyesi ve Center for a New American Security'deki Oyun Laboratuvarı'nın eş lideri Becca Wasser'e aittir ve Joe Biden yönetiminin ilan ettiği Küresel Nükleer Duruş İncelemesi'ne odaklanmaktadır. "Küresel duruş incelemesinin [bir şeyler] üretememesi ABD üs, erişim veya kuvvet konuşlandırmaları hakkında - özellikle Hint-Pasifik'te - yapılan yeni duyurular birçok izleyici tarafından hayal kırıklığı ve öfkeyle karşılandı" diyen analistin uyarısı dikkate değerdir: "Küresel Duruş İncelemesi, çok yavaş hareket etmenin ve karşılanmayan beklentiler oluşturmanın tehlikelerine dair uyarıcı bir öykü görevi görür. Daha fazla araştırma yapmak veya süreci mükemmelleştirmek, departmanın değişimi uygulama becerisini geliştirmeyecektir. Daha hızlı yürütmeye odaklanmanın ve söz-eylem arasındaki boşluğu kapatmanın zamanı geldi. Aksi takdirde, Birleşik Devletler kendisini ilerlemeden söz ettiği, ancak herhangi bir anlamlı değişikliği uygulayamadığı ve karşılaşabileceği gelecekteki zorluklara hazırlıksız bulduğu sürekli bir duraklama durumunda bulacak."
Seçkin Deniz, 22.02.2022, Sonsuz Ark


THE UNMET PROMISE OF THE GLOBAL POSTURE REVIEW

Amerika'nın Hint-Pasifik'e dönmesinin veya yeniden dengelenmesinin gerçek dünyada uygulanan bir strateji olduğunu varsaydığınız için mazur görülebilirsiniz. Ama yine de yanılmış olursunuz. Bu "sözde-yap" boşluğunun en son örneği, Savunma Bakanlığı'nın küresel askeri duruşuna ilişkin en yeni incelemesidir. Trump yönetimi sırasında Orta Doğu ve Avrupa'daki asker konuşlandırmalarında ve üslerinde yapılan çılgın ve hatta şizofrenik değişikliklerin ardından, çoğu kişi bu Küresel Duruş İncelemesinin Amerika'nın küresel askeri ayak izini ulusal stratejisine bağlamak için daha uyumlu bir çabayı yansıtacağını umuyordu. Çin ile artan ve yoğunlaşan rekabetin ortasında, incelemenin Hint-Pasifik'te daha fazla kuvvet ve üs anlamına geleceği, ABD kuvvetlerinin beka kabiliyetini artırarak ve gelişmiş yetenekler ekleyerek caydırıcılığı güçlendireceği yönünde beklentiler arttı.

16 Aralık 2021 Perşembe

SA9485/SD2270: Atom Bilimcileri Bülteni; Pakistan Nükleer Kuvvetleri- 2021

 Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız Amerikan Bilim Adamları Federasyonu ile Nükleer Bilgi Projesi direktörü Hans M. Kristensen ve araştırmacı Matt Korda tarafından araştırılan, yazılan ve Atom Bilimcileri Bülteni'nde yayınlanan metin, Pakistan nükleer cephaneliğinin mevcut (2021) durumunu incelemektedir.  ABD, Rus ve Çin nükleer cephaneliklerinin iddia edildiği gibi olduğunu düşünmüyoruz (Hem ABD'nin hem de Rusya'nın hem de Covid-19 salgını sonrası değişen ekonomik akış çizgisi Çin'in yaşadığı ekonomik sorunların büyüklüğü çok pahalı olan nükleer cephaneliğin modernleşmesinin gerçekleştirilmesine izin vermemektedir)ABD kendi nükleer cephaneliğini zayıf ve eskimiş, Rus cephaneliğini güçlü ve modernleştirilmiş göstermeye çabalarken, Putin de bu modernleşme iddialarını temelsiz bir şekilde sürdürmektedir, Çin ise bu alanda ABD ve Rusya'dan çok farklı bir strateji izlemekte ve dikkatleri nükleer cephaneliğinden uzağa çekmektedir. Kanaatimizce Çin ABD ile başa çıkabilecek, ayrıca görece modern nükleer bir cephaneliğe sahiptir. Bu durumun işaret ettiği temel çelişki, ABD'nin nükleer silahlanmaya yönelik iştahının desteklenmesidir. ABD, Rusya ile tıpkı Sovyet döneminde olduğu gibi iki kutuplu bir dünya oluşturmayı hedeflemekte ve bunun için de dünyanın diğer ülkelerini nükleer kıskaçta kontrol etmeye devam etmek istemektedir. Bütün bunlarla birlikte ABD'nin, Rusya'nın ve Çin'in ayrı ayrı Türkiye karşıtı stratejik yaklaşımları değerlendirildiğinde Türkiye'nin Küresel bir Güç haline gelebilmesi için şu anda yüksek bir ivmeyle devam eden silah sanayi alanındaki çalışmalarını asla aksatmaması gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır. ABD, Rusya, Avrupa ve Çin finansman yetersizliği yüzünden gelişmiş silah sistemleri ile ilgili projelerini hayata geçiremeyecekleri için gerilemeye ve küresel anlamda güç kaybetmeye devam edeceklerdir. (Lütfen, SA8384/SD1622: Atom Bilimcileri Bülteni; ABD'nin Nükleer Kuvvetleri- 2020  ve SA8464/SD1654: Atom Bilimcileri Bülteni; Rus Nükleer Kuvvetleri- 2020 başlıklı yayınlarımıza ve ayrıca Yeni START: Eylemsizlik ve Samimiyetsiz Tekliflerin Zaman Çizelgesi başlıklı The Bulletin yayınına bakınız.) ABD-Rusya arasındaki 'Stratejik İstikrar' kavramı üzerinden yürütülen tartışmaların amacı güncel gelişmelere karşılık kontrolün sürmesini sağlamaktır. Tırmandırılan gerilimler üzerinden yürütülen strateji insanlığın daimi ve sürekli olarak yönetilebilir kalmasıdır. Pakistan nükleer bir istisna olarak Müslüman ülkelerin yararına çalışmaya başlama ihtimali üzerinden mercek altına alınmakta ve Nükleer kapasitesinin gelişmesi ABD tarafından ısrarla engellenmektedir.
Seçkin Deniz, 16.12.2021


Nuclear Notebook: How many nuclear weapons does Pakistan have in 2021?
Nükleer Defter: Pakistan'ın 2021'de kaç nükleer silahı var?

Pakistan, nükleer cephaneliğini daha fazla savaş başlığı, daha fazla dağıtım sistemi ve büyüyen bir bölünebilir malzeme üretim endüstrisi ile genişletmeye devam ediyor. Pakistan ordusunun garnizonlarının ve hava kuvvetleri üslerinin çok sayıda ticari uydu görüntüsünün analizi, nükleer kuvvetlerle ilgili olabilecek fırlatıcılar ve tesisler gibi görünen şeyleri gösteriyor.

14 Aralık 2021 Salı

SA9482/SD2267: Hangi Stratejik İstikrar? ABD-Rusya İlişkileri Konsepti Nasıl Düzeltilir?

   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, 2009-2015 yılları arasında John D. ve Catherine T. MacArthur Vakfı'nın Moskova ofisinde müdür yardımcısı ve program sorumlusu olarak çalışan Moskova MGIMO Üniversitesi Hükümet ve Uluslararası İlişkiler Okulu dekanı-doçenti ve St. Petersburg Avrupa Üniversitesi IMARES Programı profesörü Mikhail Troitskiy'e aittir ve ABD-Rusya arasındaki nükleer rekabette 1980'lerde ortaya çıkan ve sık sık içi boşaltılan 'Stratejik İstikrar' kavramına odaklanmaktadır. Dünya'yı Nükleer savaşla tehdit ederek kontrol altına alan ve diledikleri gibi yöneten Rusya ve ABD için yeni bir kontrol mekaniği öneren analistin, bugün Ukrayna üzerinden tırmandırılan gerilimin anlaşılmasına ilişkin de yorum yapabilme imkanı sunan cümlesi şöyledir: "ABD-Rusya ilişkisi birçok nedenden dolayı benzersizdir ve bu nedenle Moskova ve Washington arasındaki karşılıklı korkuları hafifletmek için ayrı bir istikrar kavramı taahhüdünü garanti eder. İki taraflı konsept, sürpriz bir masa dönüşü manevrası için ekonomik, askeri, siber, alanlar arası, rejim değişikliği veya başka herhangi bir planın bulunmadığı konusunda iki yönlü güvence sağlamaya odaklanabilir. Taraflara, ikili bir istikrar kavramının net bir tanımını geliştirmeleri tavsiye edilir. Ancak, stratejik istikrardan farklı olarak, uluslararası topluma mesaj göndermekten ziyade ikili ilişkiyi istikrara kavuşturmaya odaklandığı sürece, bunu makul ölçüde karmaşık hale getirmeyi göze alabilirler. İki taraflı istikrarın uzlaşıya dayalı bir şekilde anlaşılması, istikrarsızlaştırıcı etkilerine ve doğrulama özelliklerine bağlı olarak, herhangi bir tür silahı veya etki alanları arası operasyonları içerebilir veya bunları göz ardı edebilir. İstikrar tartışmalarına yönelik bu tür bir yaklaşım, tarafların karşılıklı özel güvenlik kaygılarına göre şekillendirilecek bir istikrar kavramı için fırsatları araştırdığı ABD-Çin müzakereleriyle uyumlu görünüyor." Görüldüğü üzere ABD ve Rusya küresel kontrol güçlerini tehdit eden herhangi bir teknoloji ortaya çıktığında, Nükleer Silahlar üzerinden 'Siyasi İstikrar' yeniden tartışılmakta ve her seferinde insanlığı kontrol araçları daha da genişletilmektedir.
Seçkin Deniz, 14.12.2021


What strategic stability? How to fix the concept for US-Russia relations

“İnsanlık nükleer imhaya kabul edilemez bir şekilde yakın olmaya devam ediyor. Şimdi […] nükleer silahları dünyamızdan kaldırmanın zamanı geldi.” BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in bu son yazısı, nükleer silahların yasaklanması nedenini ilerletmek isteyen büyük bir devlet grubunu destekliyor. Ayrıca, askeri duruşlarında nükleer silahların önemini azaltmak için artan baskılara maruz kalan ve nükleer cephaneliklerinde daha fazla kesinti konusunda bir anlaşmaya doğru ilerleme gösteren iki nükleer süper güç - ABD ve Rusya - tarafından da ciddiye alınmalıdır.

17 Nisan 2021 Cumartesi

SA9157/SD2031: Orantılı Caydırıcılık: Bir Nükleer Duruş İncelemesi Modeli

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, nükleer strateji ve nükleer silahların yayılmasını önleme; siber çatışma ve stratejik teknolojilerin uluslararası kamu-özel yönetimine yeni yaklaşımlar konularında araştırmalar yapan George Perkovich ile Carnegie Uluslararası Barış Vakfı (Carnegie Endowment for International Peace) Nükleer Politika Programı üyesi Pranay Vaddi'nin ortak çalışmasıdır ve Joe Biden-Kamala Harris yönetimindeki ABD'nin Nükleer Duruşu'na yönelik tespitlerde ve önerilerde bulunmaya odaklanmaktadır. NATO üyesi Türkiye'nin ABD'nin müttefiki olup olmadığını tartışan Amerikalıların gittikçe arttığı bir dönemde, bu tür Nükleer Duruş incelemelerinin detaylarının ne kadar önemli olduğu unutulmamalıdır. Türkiye, ABD'nin bütün Nükleer Duruşlarının temelinde olan bir ülke olarak gücünün farkına varmalı ve Biden yönetiminin şantajlarına, tehditlerine boyun eğmemeli ve Biden'ın başkan olarak seçilmeden seçilmeden önce, Erdoğan'ı devirmek için işbirliği yapacağını ilan ettiği CHP-İP-HDP-SP-GEP-DAP gibi parti görünümlü örgütleri, FETÖ- PKK-DAEŞ-DHKP-C gibi terör örgütlerini ve 4 Nisan 2020 gecesi darbe bildirisi yayınlayan 104 emekli amiral grubu gibi yapıları dikkatle izlemelidir.
Seçkin Deniz, 17.04.2021


Proportionate Deterrence: A Model Nuclear Posture Review

1990'lardan bu yana, her ABD başkanlık yönetimi, nükleer stratejisinin, doktrininin ve talep edilen kuvvetlerin arkasındaki gerekçeleri açıklayan bir Nükleer Duruş Değerlendirmesi yayınlıyor. Burada öngörülen ve özetlenen gözden geçirme, mevcut ve olası alternatif nükleer politikalarla ve güçlerle birlikte gelen ikilemleri, belirsizlikleri ve ödünleşmeleri açıkça aydınlatmaktadır.

18 Şubat 2021 Perşembe

SA9083/SD1972: New Start Anlaşması'nın Uzatılması Sonrası Nükleer Modernizasyon'la İlgili Sorular Yaklaşıyor

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız metin Defense One'ın teknoloji editörü Patrick Tucker'e aittir ve ABD ile Rusya arasında yürürlükte olan Yeni Stratejik Silahların Azaltılması Anlaşması (Yeni START)'ına odaklanmaktadır; anlaşma 5 Şubat 2021'de sona ermeden 2 gün önce, 3 Şubat 2021'de Moskova'nın ardından Washington'ın da onaylamasıyla 5 yıl uzatıldı. ABD'nin Sovyet Rusya ile 1991'de ve Rusya Federasyonu ile 1993'te imzaladığı Stratejik Silahların Azaltılması Anlaşmaları’nın (START 1 ve START 2) uzantısı niteliğindeki "Yeni START" anlaşması, Washington ile Moskova arasındaki yürürlükteki son nükleer anlaşma niteliğini taşıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, “Başkan Biden, Amerikan halkını nükleer tehditlerden koruma taahhüdü kapsamında bu anlaşmayı 5 yıl uzatmıştır.” denildi. Anlaşma kapsamında Rusya’nın kıtalararası balistik füzeleri, denizaltından fırlatılan balistik füzeleri ve bombardıman uçaklarının sınırlandırılacağı; ABD'li müfettişlerin Rus nükleer tesislerini görme olanağına sahip olduğu açıklandı. Anlaşmanın yeni geçerlilik tarihi 5 Şubat 2026 oldu. Analiz, erken tarihli olsa da fikir vermesi açısından faydalı olacaktır diye umuyoruz.
Seçkin Deniz, 18.02.2021


Nuclear Modernization Questions Loom After New START Extension

"Anlaşmanın uzatılması, sınırlarının yanı sıra güçlü yönlerini de vurguluyor."

Biden yönetiminin New Start Anlaşması uzatma (genişletme) kararı, en azından önümüzdeki beş yıl için stratejik bir nükleer silahlanma yarışına engel oluyor, ancak Rusya'nın yeni hipersonik füzelerinde ve daha küçük taktik nükleer silahlarında pek çok başka zorluk var.

29 Aralık 2020 Salı

SA9003/SD1910: Atom Bilimcileri Bülteni; Çin Nükleer Kuvvetleri- 2020

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız Amerikan Bilim Adamları Federasyonu ile Nükleer Bilgi Projesi direktörü Hans M. Kristensen ve araştırmacı Matt Korda tarafından araştırılan, yazılan ve Atom Bilimcileri Bülteni'nde yayınlanan metin, Çin nükleer cephaneliğinin mevcut (2020) durumunu incelemektedir. Çin Dışişleri Bakanlığı Silah Kontrol Dairesi Müdürü Fu Cong, 8 Temmuz 2020'deki basın toplantısında, “Bir rakam vermek istiyorum. ABD’nin nükleer cephaneliği yaklaşık 5800-6000 başlık. Bu, Çin’in nükleer cephaneliğine göre 20 kat daha fazla. Bu, bilinen uluslararası analiz kurumlarının verdiği veriler. ABD bunu çok iyi biliyor” demiş ve ABD’nin bu arayı daha da açma niyetinde olduğunu, Washington’un nükleer cephaneliği genişletme yönünde önümüzdeki 10 yılda 500 milyar, önümüzdeki 30 yılda da 1.2 trilyon dolar harcamayı planladığını ifade etmiştir. Metni incelediğinizde, Çinli diplomatın ABD'li yazarlardan çok da farklı bir şey söylemediğini fark edeceksiniz. ABD, Rus ve Çin nükleer cephaneliklerinin iddia edildiği gibi olduğunu düşünmüyoruz (Hem ABD'nin hem de Rusya'nın hem de Covid-19 salgını sonrası değişen ekonomik akış çizgisi Çin'in yaşadığı ekonomik sorunların büyüklüğü çok pahalı olan nükleer cephaneliğin modernleşmesinin gerçekleştirilmesine izin vermemektedir)ABD kendi nükleer cephaneliğini zayıf ve eskimiş, Rus cephaneliğini güçlü ve modernleştirilmiş göstermeye çabalarken, Putin de bu modernleşme iddialarını temelsiz bir şekilde sürdürmektedir, Çin ise bu alanda ABD ve Rusya'dan çok farklı bir strateji izlemekte ve dikkatleri nükleer cephaneliğinden uzağa çekmektedir. Kanaatimizce Çin ABD ile başa çıkabilecek, ayrıca görece modern nükleer bir cephaneliğe sahiptir. Bu durumun işaret ettiği temel çelişki, ABD Başkanı Trump'ın nükleer silahlanmaya yönelik iştahının desteklenmesidir. ABD, Rusya ile tıpkı Sovyet döneminde olduğu gibi iki kutuplu bir dünya oluşturmayı hedeflemekte ve bunun için de dünyanın diğer ülkelerini nükleer kıskaçta kontrol etmeye devam etmek istemektedir. Bütün bunlarla birlikte ABD'nin, Rusya'nın ve Çin'in ayrı ayrı Türkiye karşıtı stratejik yaklaşımları değerlendirildiğinde Türkiye'nin Küresel bir Güç haline gelebilmesi için şu anda yüksek bir ivmeyle devam eden silah sanayi alanındaki çalışmalarını asla aksatmaması gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır. ABD, Rusya, Avrupa ve Çin finansman yetersizliği yüzünden gelişmiş silah sistemleri ile ilgili projelerini hayata geçiremeyecekleri için gerilemeye ve küresel anlamda güç kaybetmeye devam edeceklerdir. (Lütfen, SA8384/SD1622: Atom Bilimcileri Bülteni; ABD'nin Nükleer Kuvvetleri- 2020  ve SA8464/SD1654: Atom Bilimcileri Bülteni; Rus Nükleer Kuvvetleri- 2020 başlıklı yayınlarımıza ve ayrıca Yeni START: Eylemsizlik ve Samimiyetsiz Tekliflerin Zaman Çizelgesi başlıklı The Bulletin yayınına bakınız.)
Seçkin Deniz, 29.12.2020


Nuclear notebook: Chinese nuclear forces, 2020
 Nükleer defter: Çin nükleer kuvvetleri, 2020

Çin, 1980'lerde başlattığı ve 1990'larda ve 2000'lerde artırdığı nükleer silah modernizasyon programını sürdürüyor ve her zamankinden daha fazla tür ve daha fazla sayıda nükleer silah kullanıyor. Haziran 2019'da Çin'deki önceki Nükleer Defterimizden bu yana Çin, DF-26'yı (çift yetenekli, mobil, orta menzilli bir balistik füze (IRBM)) savunmaya devam ediyor ve eski karayolu mobil DF-31A kıtalararası balistik füze (ICBM) fırlatıcılarını (rampalarını) daha manevra kabiliyetine sahip DF-31AG rampaları ile değiştiriyor. Çin ayrıca, eski DF-5B gibi birden fazla bağımsız olarak hedeflenebilir yeniden giriş aracını (MIRV'ler) taşıyabildiği düşünülen karayolu mobil ICBM'si olan yeni DF-41'i koruma sürecindedir. Denizde Çin, iki balistik füze denizaltısının daha yapımını ve konuşlandırılmasını tamamladı ve yeni bir tür geliştiriyor. Bunlara ek olarak,

28 Mart 2020 Cumartesi

SA8464/SD1654: Atom Bilimcileri Bülteni; Rus Nükleer Kuvvetleri- 2020

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız Amerikan Bilim Adamları Federasyonu ile Nükleer Bilgi Projesi direktörü Hans M. Kristensen ve araştırmacı Matt Korda tarafından araştırılan, yazılan ve Atom Bilimcileri Bülteni'nde yayınlanan metin, Rusya nükleer cephaneliğinin mevcut (2020) durumunu incelemektedir. Metni incelediğinizde, küresel bir emperyalist devlet olarak ABD'ye karşı Rusya'nın, on yıllardır Sovyet dönemindeki silahları daha yeni sistemlerle değiştirmek için stratejik olan ve olmayan nükleer güçlerinin modernleşmesinin ortasında olduğunu iddia eden Amerikan tezlerine karşı, Devlet Başkanı Putin'in Rusya nükleer üçlüsünün yüzde 82'sini modernleştirdiğini iddia ettiğini göreceksiniz. ABD ve Rus nükleer cephaneliklerinin iddia edildiği gibi olduğunu düşünmüyoruz (Hem ABD'nin hem de Rusya'nın yaşadığı ekonomik sorunların büyüklüğü çok pahalı olan nükleer cephaneliğin modernleşmesinin gerçekleştirilmesine izin vermemektedir). ABD kendi nükleer cephaneliğini zayıf ve eskimiş, Rus cephaneliğini güçlü ve modernleştirilmiş göstermeye çabalarken, Putin de bu modernleşme iddialarını temelsiz bir şekilde sürdürmektedir. Bu durumun işaret ettiği temel çelişki, ABD Başkanı Trump'ın nükleer silahlanmaya yönelik iştahının desteklenmesidir. ABD, Rusya ile tıpkı Sovyet döneminde olduğu gibi iki kutuplu bir dünya oluşturmayı hedeflemekte ve bunun için de dünyanın diğer ülkelerini nükleer kıskaçta kontrol etmeye devam etmek istemektedir. Bütün bunlarla birlikte ABD'nin ve Rusya'nın ayrı ayrı Türkiye karşıtı stratejik yaklaşımları değerlendirildiğinde Türkiye'nin Küresel bir Güç haline gelebilmesi için şu anda yüksek bir ivmeyle devam eden silah sanayi alanındaki çalışmalarını asla aksatmaması gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır. ABD, Rusya, Avrupa ve Çin finansman yetersizliği yüzünden gelişmiş silah sistemleri ile ilgili projelerini hayata geçiremeyecekleri için gerilemeye ve küresel anlamda güç kaybetmeye devam edeceklerdir. (Lütfen, SA8384/SD1622: Atom Bilimcileri Bülteni; ABD'nin Nükleer Kuvvetleri- 2020 başlıklı yayınımıza bakınız)
Seçkin Deniz, 28.03.2020

Russian nuclear forces, 2020
Nükleer Defter, Amerikan Bilim Adamları Federasyonu ile Nükleer Bilgi Projesi direktörü Hans M. Kristensen ve projeyle ilgili bir araştırma yapan Matt Korda tarafından araştırılmış ve yazılmıştır. Nükleer Defter sütunu 1987'den beri Atom Bilimcileri Bülteni'nde yayınlanmaktadır. Bu sayıda, Rusya'nın yaklaşık 4.310 savaş başlığı içeren nükleer cephanesi inceleniyor. Bunlardan 1.570 stratejik savaş başlığı, balistik füze ve ağır bombardıman üslerinde konuşlandırılırken, 1.870 adet stratejik olmayan savaş başlığı ile ek 870 stratejik savaş başlığı yedek olarak tutuluyor. Rus cephaneliği, 2020'lerin ortalarından sonuna kadar Sovyet dönemi silahlarının çoğunun yerini almayı amaçlayan geniş bir şekilde modernleşmeye devam ediyor.

25 Şubat 2020 Salı

SA8384/SD1622: Atom Bilimcileri Bülteni; ABD'nin Nükleer Kuvvetleri- 2020

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız Amerikan Bilim Adamları Federasyonu ile Nükleer Bilgi Projesi direktörü Hans M. Kristensen ve araştırmacı Matt Korda tarafından araştırılan, yazılan ve Atom Bilimcileri Bülteni'nde yayınlanan metin, ABD nükleer cephaneliğinin mevcut (2020) durumunu incelemektedir. Metni incelediğinizde, küresel bir emperyalist devlet olarak ABD'nin sahip olduğu nükleer ve geleneksel silahlarla ilgili sorunlarının çok büyük olduğunu, her birinin modernleştirme veya yenileme projelerinin finansmanının çözülmesi güç büyük birer sorun olduğunu fark edeceksiniz, ancak metinde Türkiye için çok ciddi içerikler mevcut; 15 Temmuz 2016'daki FETÖ-NATO-ABD askerî darbesinin Erdoğan liderliğinde halk tarafından durdurulması sonrası ABD İncirlik'teki nükleer cephaneliğinin güvenliğinden endişe duymuştur, yani askerî darbe aslında bir tür bu nükleer cephaneliğin güvenliği için yapılmıştır denebilir. Metindeki ilgili cümleler şu şekildedir: "Temmuz 2016'da Türkiye'deki başarısız darbe girişimi sırasında İncirlik üssündeki nükleer silahların güvenliği konusunda endişeler doğdu ve 2017 sonlarında silahların “sessizce kaldırılmış olabileceğini” gösteren raporlar ortaya çıktı. Ancak bu raporlar teyit edilmedi ve İncirlik hala planlanan nükleer depolama üssü yükseltmelerine dahil edildi." Türkiye'nin Küresel bir Güç haline gelebilmesi için şu anda yüksek bir ivmeyle devam eden silah sanayi alanındaki çalışmalarını asla aksatmaması gerekmektedir. ABD, Rusya, Avrupa ve Çin finansman yetersizliği yüzünden gelişmiş silah sistemleri ile ilgili projelerini hayata geçiremeyecekleri için gerilemeye ve küresel anlamda güç kaybetmeye devam edeceklerdir.
Seçkin Deniz, 25.02.2020

United States nuclear forces, 2020

Nükleer Defter, Amerikan Bilim Adamları Federasyonu ile Nükleer Bilgi Projesi direktörü Hans M. Kristensen ve projeyle ilgili bir araştırma yapan Matt Korda tarafından araştırılmış ve yazılmıştır. Nükleer Defter sütunu Atom Bilimcileri Bülteni'nde yayınlandı. Bu sayı ABD nükleer cephaneliğinin durumunu inceliyor. ABD nükleer cephaneliği geçen yıl kabaca değişmeden kalırken, Savunma Bakanlığı yaklaşık 3.800 savaş başlığına sahip bir stok birikimini sürdürdü. 

Seçkin Deniz Twitter Akışı