Polonya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Polonya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Mayıs 2022 Pazar

SA9649/SD2394: Ukrayna'daki Savaş NATO İttifakını Yeniden Oluşturuyor

   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, ABD Deniz Harp Okulu Ulusal Güvenlik İşleri eski Profesörü, Avrupa Politika Analizi Merkezi eski kıdemli üyesi, George C. Marshall Avrupa Güvenlik Araştırmaları Merkezi Uluslararası ve Güvenlik Araştırmaları Koleji'nin dekanı, 19FortyFive editörlerinden Andrew A. Michta'ya aittir ve Putin liderliğindeki Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sonrası Avrupa savunmasında NATO'nun artan önemine ve başta Almanya olmak üzere NATO üyesi Avrupa ülkelerinin, ABD silah sistemleri ve teçhizatı satın alan Polonya'nın örnek tutumunu izlemesine odaklanmaktadır. Analiz, okuyucularına ABD Başkanı Joe Biden ile eş güdümlü olarak Putin'in Biden'le anlaşmak mümkün iken kendi savunmasını sağlayamayan Avrupa'da NATO'nun öneminin yeniden keşfedilmesi ve Rusya'nın alternatif güç olarak kalabilmesi için Ukrayna'yı işgal ettiğini düşündürtmektedir: "Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, Batı demokrasilerine, Avrupa'nın çoğunda unutulmuş gibi görünen devlet yönetiminin temellerine geri dönmeleri gerektiğini hatırlattığı için ufuk açıcı bir olay oldu. Ulusal savunma ve ulusal güvenlik, devletin ekonomik, çevresel veya ideolojik değerlendirmeleri aşan indirgenemez işlevleridir, çünkü yeterli kaynaklara sahip savunma olmadan hiçbir ülke siyasi veya ekonomik gidişatını belirleme konusunda bağımsız kalamaz."
Seçkin Deniz, 01.05.2022, Sonsuz Ark 


The War In Ukraine Is Remaking The NATO Alliance

Polonya Yapılması Gerekenleri NATO'ya Gösteriyor

Başkan Joe Biden'in Brüksel'deki NATO ve G-7 zirvelerinden hemen sonra 25 Mart'ta Polonya'ya yaptığı ziyaret, ABD'nin son on yılda giderek artan Asya merkezli stratejisinin temel ilkelerini yeniden düşündüğüne dair açık bir mesaj gönderdi.

5 Aralık 2021 Pazar

SA9470/SD2256: Ağaçlar İçin Orman: Polonya-Belarus Sınırında Sorun

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, Doğu Avrupa siyasetiyle yakından ilgilenen, Melbourne merkezli çalışan serbest yazar Mateo Szlapek-Sewillo'ya aittir ve Polonya-Belarus sınırındaki sığınmacı krizine odaklanmakta ve bu krizin Rusya-Belarus tarafından çıkarıldığını ileri sürmektedir. ABD ve Avrupa Birliği'nin Ukrayna'yı Rusya ile rekabetlerinde tampon devlet olarak kullanmaları sonrası (Bu rekabet Ukrayna'nın Kırım'ın kaybetmesiyle sonuçlandı ve son günlerde Cumhurbaşkanı Zelensky Rusya'nın Ukrayna'da askeri darbe yaptıracağını iddia etmektedir), yine Belarus üzerinden rekabeti sürdürmeleri karşılığında Belarus Cumhurbaşkanı ile işbirliğini sürdüren Rusya Devlet Başkanı Putin'in, bir mülteci krizi ürettiğini iddia etmek mümkündür. Türkiye'nin de dahil edilmeye çalışıldığı bu krizin, Avrupa Birliği kurumlarının anayasadan üstün olmadığını iddia eden Polonya ile AB arasındaki krizleri de dondurduğu görülmektedir. Polonya, Avrupa sınırlarının koruyucusu olduğunu tescil ettirerek bir tür dokunulmazlık kazanmıştır.
Seçkin Deniz, 05.12.2021


The forest for the trees: troubleat the Poland-Belarus border
"Göçmen krizi, Avrupa Birliği'nin altını oymak için devam eden Rusya ve Belarus projesinin bir sonraki bölümüdür."

Polonya ve Beyaz Rusya'yı ayıran 418 kilometrelik sınır, iki devleti bölmekten fazlasını yapıyor. Avrupa Birliği ve NATO'nun doğu sınırının bir parçasını oluşturuyor. Basitçe söylemek gerekirse, “Avrupa” ve “Avrasya”yı bölüyor.

16 Kasım 2021 Salı

SA9444/SD2237: Polexit Olasılığı

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, (Krytyka Polityczna hareketinin kurucusu, Varşova İleri Araştırma Enstitüsü Direktörü ve Alman Dış İlişkiler Konseyi kıdemli üyesi Sławomir Sierakowski'ye aittir ve Polonya'da  Avrupa Birliği kurumlarının kararlarına karşılık Polonya'nın çıkarlarını korumaya çalışan iktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi (PiS)'nin Avrupa Birliğine bakışına ve Polonya'nın PiS'in uyguladığı politikalar nedeniyle 'hukukun üstünlüğünü zedelediğini' ileri sürerek Avrupa Birliği'nden çıkarılması (POLEXİT) olasılığına odaklanmaktadır. Örtük bir şekilde 'hukukun üstünlüğü' safsatasını işleyen bu türden analizlerin temelinde yatan gerçek şudur: Macaristan ve Polonya'yı 'İş, Aile ve Anavatan' temelli politikalar uygulamakla, bir insanı doğmadan öldürmek demek olan kürtaja karşı çıkmakla, doğurganlığı arttırmakla ve aileleri desteklemekle suçluyorlar, çünkü bu değerlere düşmanlar ve bu nedenle de demokratik yollarla seçilen Macaristan ve Polonya hükümet yetkililerini ve Türkiye'yi 'Otoriter' olmakla suçluyorlar. İnsan ve değerleri aleyhine tanzim ettikleri neoliberal maskeli otoriter-faşist satanist sistemi hukuk diye tanımlayarak başka herhangi bir fikrin, inancın ve politikanın yaşamasına izin vermeyerek, kurtarma fonlarından mahrum bırakmakla tehdit ediyorlar.  Avrupa Birliği Satanist bir projedir ve bu birliğin ürettiği, para, ekonomi ve güvenlik alanları yine onlar tarafından imar edilmiştir. Bugün de insan hayatına ve özgürlüğüne karşı tehdit ettikleri şey ekonomi ve güvenliktir. Avrupa Birliği üyesi olan bir Türkiye'nin başına bunlardan daha fazlası gelecektir. İyi insanların insan ırklarını korumak için satanistlere karşı işbirliği yapmaları artık kaçınılmazdır. Erdoğan liderliğindeki Türkiye, Viktor Orbán liderliğindeki Macaristan ve Andrzej Duda liderliğindeki Polonya ile ilişkilerini daha da geliştirmeli ve insanlığın hukukunu ve geleceğini kurtarmaya odaklanmalıdır. 
Seçkin Deniz, 16.11.2021


The Possibility of Polexit
"Polonya'nın iktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi, AB üyeliğinin yasal dayanağını etkili bir şekilde reddeden bir anayasa mahkemesi kararı üreterek, sonunda çiğneyebileceğinden fazlasını ısırmış olabilir. Ne yazık ki, bundan sonra ne olursa olsun, muhtemelen tüm Polonyalılar, hükümetin uçarılığının bedelini ödeyecek."

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Polonya'nın en büyük hayali Avrupa Birliği ve NATO'ya katılmaktı. Nazizm'den ve ardından komünizmden korkan Polonyalılar, yeni bir başlangıç için can atıyordu ve NATO ve AB üyeliği siyaseti aşan bir hedef haline geldi.

26 Kasım 2020 Perşembe

SA8960/SD1879: "İş, Aile, Anavatan": Orta ve Doğu Avrupa'da Popülist Sosyal Politikalar

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, Pennsylvania Üniversitesi Rusya ve Doğu Avrupa çalışmaları profesörü Mitchell A Orenstein ve Sheffield Üniversitesi hukuk profesörü Bojan Bugaric'e aittir ve Macaristan ve Polonya'da hükümetler tarafından uygulanan, 'İş, Aile ve Anavatan' temelli politikalara ve bu politikaların giderek diğer Orta ve Doğu Avrupa ülkelerine sirayet etmesine odaklanmaktadır. Satanist Avrupa Birliği'nin kurucu aklının bir temsilcisi ve koruyucusu rolündeki Siyonist-Yahudi asıllı George Soros, yine bu analizin yayınlandığı aynı satanist yayın organında (Social Europe) "Avrupa, Macaristan ve Polonya'ya karşı çıkmalı" başlığıyla yayınladığı 19 Kasım 2020 tarihli talimatnâmesinde, "Avrupa Birliği, üye devletlere tahsis ettiği fonlara uyguladığı hukukun üstünlüğü hükümlerinden ödün veremez." diyerek Merkel liderliğinde, hukukun üstlüğü adı altında 'İş, Aile ve Anavatan' düşmanı Avrupa Birliği'ne emirler yağdırmaktadır. İki profesörün de Soros'un emirleri doğrultusunda yayınladıkları bu analizde  satanistler Macaristan ve Polonya'yı 'İş, Aile ve Anavatan' temelli politikalar uygulamakla, bir insanı doğmadan öldürmek demek olan kürtaja karşı çıkmakla, doğurganlığı arttırmakla ve aileleri desteklemekle suçluyorlar, çünkü bu değerlere düşmanlar ve bu nedenle de demokratik yollarla seçilen Macaristan ve Polonya hükümet yetkililerini ve Türkiye'yi 'Otoriter' olmakla suçluyorlar. İnsan ve değerleri aleyhine tanzim ettikleri neoliberal maskeli otoriter-faşist satanist sistemi hukuk diyerek tanımlayarak başka herhangi bir fikrin, inancın ve politikanın yaşamasına izin vermeyerek, kurtarma fonlarından mahrum bırakmakla tehdit ediyorlar. İyi insanların insan ırklarını korumak için satanistlere karşı işbirliği yapmaları artık kaçınılmaz. Erdoğan liderliğindeki Türkiye, Viktor Orbán liderliğindeki Macaristan ve Andrzej Duda liderliğindeki Polonya ile ilişkilerini daha da geliştirmeli ve insanlığın hukukunu ve geleceğini kurtarmaya odaklanmalıdır.
Seçkin Deniz, 26.11.2020

‘Work, family, fatherland’: populist social policies in central and eastern Europe

"Avrupa'daki yeni doğu-batı ayrımı, sadece hukukun üstünlüğüne meydan okuyan otoriter rejimlerden ibaret değil. Aynı zamanda akıllıca hazırlanmış ekonomik itirazlara da bağlıdır."

Macaristan ve Polonya'da otoriter popülistlerin yükselişi Avrupa Birliği'ni şok etti ve onu hukukun üstünlüğüne uyumu sağlamak için yeni prosedürler düşünmeye zorladı. Ancak bu rejimlerin, doğal olarak sola eğilimli olanlar da dahil olmak üzere birçok seçmen için kalıcı bir seçim çağrıları var. Neden?

15 Mayıs 2018 Salı

SA6140/SD984: Weimar Üçgeni: Yeni Bir Avrupa İçin Motor mu?

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz AB'nin iki ağır topu Almanya ve Fransa'nın tasarladığı Yeni AB için yapılacak reformların neler olduğunu tartışmaktan ziyade Fransa-Almanya ve Polonya arasındaki işbirliğinin neden gerekli olduğunu anlatmaktadır. Polonya, Fransız-Alman rekabetinin bazen yükseldiği bazen de Rus tehdidine karşı dengeye geldiği bir ülke olarak Avrupa Birliği'nin kilit ülkesi konumuna gelmiş durumdadır.
Seçkin Deniz, 15.05.2018

Weimar Triangle: Motor For A New Europe?

Farklıyız…


Emmanuel Macron'un daha büyük entegrasyon önerileriyle başlatılan AB'nin geleceği hakkındaki tartışmalarda yeni bir açılım, geleneksel fay hatları boyunca toplum içinde keskin rift çatlaklar yarattı. Bu çatışan vizyonlar, Üye Devletleri bölen yapısal ve gelişimsel dengesizlikleri yansıtmaktadır. 


Örneğin, çok farklı ülkeler olan Fransa, Almanya ve Polonya olmaksızın, neredeyse hiç bir Pan-AB sistemli reform gerçekleştirilemez. Euro Bölgesi'nin geleneksel olarak “Güney” ini temsil eden Fransa, Almanya'nın egemen olduğu Kuzey'in aksine bir duruş sergiliyor. Polonya, bölgesi “eski” AB ile yetişmekte olan “genç” Orta ve Doğu Avrupa üyesi bir ülkedir. Bu arada, Almanya, bir bütün olarak AB birliğini savunuyor.

Seçkin Deniz Twitter Akışı