Kitapların Ruhu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kitapların Ruhu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Ocak 2024 Cuma

SA10551/KY27-ŞT100: Öyle Tek, Öyle Çok, Öyle Bir Şey ki... Aşk

 Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Artık yazılacak hiçbir hikâyenin kalmadığı, anlatanların da dinleyenlerin de anlata dinleye kanıksamaya durdukları bir zamanda herkesin dinlemek için kulak vereceği, herkesin kendi kıyısından kendi içine çekilerek bir içi olduğunun farkına varacağı, bütün vaatlerin tutulup, ayın bile görülmemiş bir parlaklıkla parlayacağı bir hikayeyi şekillendirmektir aşık olmak, en güzelinden bir hikayenin sahibi olmaktır aşk…"

I: öndeyiş

Kirmanlı Evhadüddin, büyük aşk adamı şöyle der aşk için; ‘Aşk feleğin insana vefa edişidir.’ İnsan o ki, feleğin vefa ettiği bir içi ola ve her daim içten ve derinden sevebile. İnsan hayatı; eğer hayat dosdoğru bir oyun oynamak ise, yaşadığı hayatın bütününde bu dosdoğru oyuna girerek iki cihanın işini de terk etmektir aşk. Bu da öyle bir şeydir ki; ne yemeye içmeye sığar ne de uyumaya…

19 Ocak 2024 Cuma

SA10540/KY27-ŞT99: Gelenek Derken... (Savm, Salat, Hacc, Zekat ve Kelime-i Şehadet)

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

'Hani gelenek nedir?' diye sorulur da konuşulur ya bol bol; bence işte budur gelenek.

Sağ ellerinin serçe parmakları gün yüzü görmemiş dedelerimizin başımızda olduğu zamanlardaki ilk ezberimizdi; İslam'ın şartı beştir demişler ve belletmişlerdi hepimize. Çocuk aklımızla, 'İslamsan şartı budur' diye öğrenmiş, kendi şiirini kendi içinde saklayan bu koca beşlemeyi Erzurum şivesiyle 'Sevüm, Selat, Haci, Zekat, Kelimeyi Şadet' diye diye belleğimizin en alt katmanına kazımış, sonradan öğrendiğimiz her şeyin üzerine çıkara çıkara büyüyüvermiştik.

12 Ocak 2024 Cuma

SA10529/KY27-ŞT98: 'Yazmak' da Söylemek ise Eğer....

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"İster yazarak ister söyleyerek olsun böylesi bir hakikati, hiç olmazsa, dillendirmemiz ya da bir hayra dönük olmakla süslü, sözgelimi hakkımızı aramak ve hakkı yenilmişleri hakkını aramak gibi anlamlı ve hakiki bir çekirdeği sulamamız gerekiyor…"

Yazmak da söylemek ise ya da söylemenin bir başka biçimi ise eğer; o zaman Kur'an'ı düşünmek ve sarsılmak gerek… Sarsılmak gerek, zira; o yüce kitaba göre, yapmayacaklarını, yapamayacaklarını söyleyenler ile, kendi vehimlerinin peşinde geze dolaşa kaybolan develer gibi yolunu kaybedenlerden olup helak olmamamız için en başta içimizin kıyılarına vurup sulayan bir hakikati… 

5 Ocak 2024 Cuma

SA10520/KY27-ŞT97: Sanat, Edebiyat ve Şehir

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Karşımızda bugüne kadar yazılmış değerli birkaç çalışma ile kıymetli birkaç şiir hariç neredeyse el değmemiş, usta işi anlatımların devreye girdiği öykü ve romanlarla bütün ülkeye hatta dünyaya gösterilmesi gereken bir Erzurum duruyor…"

Bir süreden beridir genel anlamda şehir incelemeleri yanında eksenine şehirleri yerleştiren yerli ya da yabancı bazı öyküler romanlar okuyorum.

Tanpınar'ın 'Huzur'undan aldığımız memleket ve İstanbul hazzına yine ustanın 'Beş Şehir'i eşlik ediyor çoğunlukla. Çetin Ağabey'in 'Geçidi Bekleyen Şehir'inden çıkabildiğim zamanlarda kah Mitat Enç'in 'Uzun Çarşı'lı şehrine uğruyor, kah A. T. Alkan'ın 'Altıncı Şehir'in de geziniyor, kah Mustafa Armağan'ın 'Şehir Ey Şehir'i ile 'Şehir Asla Unutmaz' adlı kitaplarını tekrar gözden geçiriyorum.

29 Aralık 2023 Cuma

SA10508/KY27-ŞT96: Bir Çay Söylencesi (Erzurum, Erzurumlu ve Çay)

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Ve bu şehirde artık itinalı, özenilmiş ve nitelikli 'çay' içmenin de; böylesi bir 'çay'ı içebilmek için gerekli yorgunluğa sıvanmanın da vakti gelmiştir…"

Erzurum malum; her köşe başında birbiri adına açılan kahvehaneleri ve çay ocaklarının çokluğu gibi 'çay'ı da sadece Erzurum'a özgü bir gündelik hayat gerçeği olarak kabul etmiştir. Bu öylesine belirgin bir durumdur ki, Marmara bölgesinde ve Trakya'da 'boza', Akdeniz bölgesinde 'şalgam' ne ise Erzurum için 'çay' da aynı törensel değerde bir içecektir diyebiliriz.

22 Aralık 2023 Cuma

SA10498/KY27-ŞT95: Bir Yakın Tarih Erzurum Romanı: Şapka

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"'Şapka'da bir yandan vahim bir olayın genel tasviri yapılırken bir yandan da bütün bu tasvir içerisindeki iyi-kötü duruşumuzla bizi bize anlatmaya ve gerek ülke gerekse şehir olarak nasıl bir tarihsel miras üzerinde durduğumuzu göstermeye çalışıyor M. Çetin Baydar."

Gözümüzü açtığımızda ilk gördüğümüz birkaç 'Erzurum Bilgesi'nden biri M. Çetin Baydar... Kendisinin daha çok Sevgili Ali Kurt Hoca'ya atfederek söylediği gibi, tam ve tekmil bir Erzurumiyatçı…Bu nedenle de kendince Erzurum'a olan vefa borcunu ödemeye çalışan ve böylelikle de Erzurumluların vefa borçlandığı değerli ve sayılı bir avuç Erzurumludan biri.

15 Aralık 2023 Cuma

SA10488/KY27-ŞT94: Cennet'ten Düşen Adem (Ve Tevbe ve Takva)

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Ve o diriltilip çıkartılacağı gün görülecek hesaptan sonra Cennet'te olmak gibi Cehennem'de olmak da bu tercihin sonucu olacak; Cennet de Cehennem de birer tercih olacaktır artık..."

Alemlerin Rabbi'nin inayetiyle önce yaratılan, sonra biçim verilen ve sonra da meleklerin secdesiyle şereflenen Adem'in ilk vatanıdır Cennet…

İlk insan, ilk nebi Adem'e ve eşine bahşedilen Cennet'teki duruş ise… o ağaca yaklaşmamakla kaimdir…

8 Aralık 2023 Cuma

SA10478/KY27-ŞT93: Şişe Kırıkları, Caddeler, Şehir ve Alkışlar...

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"İster 'şer' bakımından olsun, isterse 'hayr' ı işaret etsin her ikisi de aynı şehirde olup biten bu eylemler  ayrışmasında şehre en ayırıcı vasfını kazandıracak şey ise, yine aynı şehirde asfaltta şişe kıranlarla, yolları şişe kırıklarından temizleyenler arasındaki aritmetik ilişkiye ya da işlenen eylemle işleyen özneler bağlamında 'şer' ya da 'hayr'ın hangisine alkış tutup iltifat edeceği ile ilişkili olacaktır…"

Bir şehri sevdiğini sadece söylemekle, bu sevgiyi bağırmadan yapabileceğinin en iyisini yapmak ya da her neyi yapıyorsa onun en iyisini, hiç olmazsa mesela gelip geçen araçlara mazarat olmasın diye yola atılmış bir şişe kırığını yoldan kaldırarak bir kemliği engellemek için çaba sarf etmek arasında asfaltta şişe kırarak mazarat olmak için çabalamakla, kırık şişeleri atıldıkları yerlerden kaldırmak için çaba sarf etmek kadar bir fark vardır…

1 Aralık 2023 Cuma

SA10468/KY27-ŞT92: Merdiven'den Düşen Haşim, Alaca'dan Yükselen Ses...

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Zira ne kadar güzel olursa olsun bir Merdiven'den çıkarak konuşmak bir şeyse de, o Merdiven'e çıkarken üzerinde durulan dile yabancılaşıp Merdiven'in dibine düşmek de bir kaderdir insan için…"

Dünya 2000'li yılları yaşıyor. Şimdilerde insanlığın hâkimi post-modernite. Bütün davranışlarda bir toparlanma, büyüme ve küreselleşmenin yön verdiği olağanüstü değişimi hissetmemek mümkün değil…

Görünüşte birleştirici ve ortak insanlık mirasına oldukça meyyal olduğu söylenen post-modern teoriler aslında ortaçağ şövalyelerinin yeni zamanlara uyarlanmış evrensel hallerini sergilemekteler…

24 Kasım 2023 Cuma

SA10458/KY27-ŞT91: El Medinet'ül Fâzıla: Erdemler Şehri ya da Erdemler Dünyası

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"İnsanlığın çok büyük bir zaman kesitinde çok büyük bir kısmına medeniyet öğreten bir kültür ve dinin temsilcileri olarak tarihin bizi getirip bıraktığı durakta mazi, hal ve atimizi yeniden yorumlamak cesaretini ve yeni uygulama biçimlerini ortaya koymak durumunda olduğumuz açıktır."

‘El Medinet'ül Fâzıla’ ya da ‘Erdemler Şehri’… Maveraünnehr’in Farab beldesinde doğan büyük Türk-İslam alimi, felsefeci ve büyük siyaset bilimcisi Ebu Nasr El Farabi’nin tarifiyle, gerek o gün gerekse bugün hasret çekilen bir arayışın kalıplaşmış ifadesidir.

17 Kasım 2023 Cuma

SA10447/KY27-ŞT90: Gelenek Gelecektir

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Dünya bir kerede ve bir kere yaratılmıştır ve her kim ne kadar hızlı koşarsa koşsun, dağlar yürüyene, denizler kabarana, gökler dürülene kadar süre verilmiştir…"

Tarihin tecrübeye dayalı bir birikimi olarak gelenek, her zaman için tanıdık bir hayatın içerisinde varlığını sürdürür. Bu nedenledir ki güçlü bir geleneği olan toplumların varlık ve hikmet düşüncesi de böylesine tanıdık bir hayatın bilgisi üzerinde kurulur.

10 Kasım 2023 Cuma

SA10437/KY27-ŞT89: Erzurum'dan Havalanan Atların Gökyüzünü Delerken Düşürdüğü Yankılar

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Biz bu şehrin mensupları olarak, o da bu şehrin konuğu olarak karşı karşıya bağdaş kurup oturmuş, şehri ve şiiri konuşmuştuk gece boyunca…"

Haberini Sevgili kardeşim Vedat AYDIN'dan aldım ilkin…Sevgili Cafer TURAÇ Ağabey aramıştı ve bir güzel şairin şehrimize/ Erzurum'a geldiğini söylemişti…

Bir yandan uzun bir aradan sonra Vedat Bey kardeşimi görecek olmanın sevinci bir yandan da güzeller güzeli bir şairin 'konak' olalım, tanışıp kaynaşalım diye sebep olup tembih ettiği bir başka güzel şairi misafir etmenin sevinciyle karşılamıştık Alper GENCER kardeşimizi…

3 Kasım 2023 Cuma

SA10427/KY27-ŞT88: Öyle Bir Şeydir ki Erdem, Kendine Benzer de Başka Hiçbir Şeye Benze(ye)mez

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Kendinizi iyi dinleyiniz, sesinize kulak veriniz ve sonra gözlerinize, gözbebeklerinize yöneliniz, göreceksiniz…"

Özünüze işlemiş, ayrılmaz vasıflarınızdan sayılmış, olmadığınız yerlerdeki işaretiniz haline gelmiş, rengi sizin renginizden bir inceliğiniz yok ise boş yere kırılıp dökülmeyiniz…

İlle de kırılacağım, ille de döküleceğim diyorsanız siz bilirsiniz… İstediğiniz biçimde ve istediğiniz kadar kırılabilirsiniz ama dökülmemeye dikkat ediniz…

27 Ekim 2023 Cuma

SA10418/KY27-ŞT87: 'Ninnisiz Çocuklar' Bir Gün Uyuyacaklar...

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Müziksiz, tınısız, melodisiz bir biçimde ağızlarına, burunlarına, gözlerine ve ceplerine doldurulan bir hayatın tam orta yerine atıldı bu çağın çocukları."

Bu çağın çocuklarını bu çağın anneleri doğurdu ve ninni söylenmedi bu çağda doğan çocuklara.

Bütün bu çağda doğmuş çocuklar ninnilerle büyümediler, ninni dinleyerek rüyaya geçemediler.

Belki de bu yüzden bu kadar suskunlar ve belki de bu anlamsız suskunlukları nedeniyle kulaklarına ulaştırılan her seste bir ipeğin akışını arıyorlar ha bire...

6 Ocak 2023 Cuma

SA10001/KY27-ŞT86: Sonsuz Ark'ın 10.000. Yayınına Dair...

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

10.000. yazı hayırlar getirsin inşallah. 

Seçkin Deniz, 3 Ocak 2023 Salı akşamı, Şahin Torun'a sordu:

"Sonsuz Ark'ta 10.000. yazıya geldik, sence zamanın olsa mesela, nasıl bir yazı yazmak istersin?:)"

Şahin Torun gece, 4 Ocak'a sarkarken şöyle yazdı:

"Aslında Ark'ın bu dönemi için uzunca konuşmak, yazmak isterdim. Hal madde malumun, yoğun bir haldeyim.

26 Ekim 2018 Cuma

SA7029/KY27-ŞT85: Hakiki Bir Kuşkunun Geriliminde Kendi Gerçeğini Resmetti Erol Akyavaş

"Erol Akyavaş Doğu’nun çocuğudur lakin Batı’ya dair her şeyin de bilincindedir. Ona göre gerçek her ne ise odur; baki kalan ve baki kalacak olan ise hakikattir ve bu uğurda yapılan tüm sanat da ancak bu hakikate dair bir iz taşıyor ve geleceğe böylesi bir iz bırakabiliyorsa anlamlıdır."


İstanbul Modern’deydi sanırım, 2013 Aralık diye hatırlıyorum. Erol Akyavaş retrospektifi başlığı altında oldukça kapsamlı bir sergi düzenlenmişti. Daha önce sadece bazı kataloglardan, bazı haberlerden ve seçkilerden görüp bildiğim eserlerini yakından görme fırsatı bulmuştum bu retrospektifi gezerken. 

Gerek Türk resim sanatı ve gerekse Türk mimarisi ekseninde gerçekten büyük bir bilinirliği olan Erol Akyavaş’ın, aynı zamanda hatırı sayılır ama bir kadar da gizli bir fotoğraf tutkunu olduğunu da bu vesileyle öğrenmiştim. Nitekim 2015 yılının sonuna doğru Galeri Nev’de sergilenen fotoğraflarından sonra hakkında çokça yazılıp söylenen ve bir bakıma yeniden hatırlanan bir isim olmuştu Erol Akyavaş…

19 Ekim 2018 Cuma

SA6996/KY27-ŞT84: Hayatın İçinde ve Ötesinde Bir Fikir Adamı Erol Güngör

"Her şeyden önce Erol Güngör kelimenin tam anlamıyla bir itidalin ve bu itidali dolayısıyla da Allahualem bir sırat-ı müstakim’in adamıdır. Sözgelimi en karışık dönemlerde ve en zor meselelerde bile düşüncelerini son derece rahat ifade edişi, tıpkı Beşir Ayvazoğlu’nun dediği gibi 1980 öncesinin o kaotik ortamında bile hemen herkes için söz konusu edilebilecek kafa karışıklığından azade biçimde, gayet açık ve net ifadelerle yorumunu ortaya koyarak adeta bir itidal çağrısının öznesi olarak durması onun en ayırıcı vasfı olarak sayılmalıdır."


Rahmetli dedesi Hafız Osman Hamdi Bey’in ‘Benim oğlum profesör olacak…’ temennisiyle söylediği sözü kulaklarında çınlarken 1956 yılında onu besleyen ve büyüten Kırşehir’den ayrılan Erol Güngör, İstanbul Hukuk Fakültesi’nde okurken aslında neyi hedeflediğini de ortaya koymuş gibidir. Hukuk öğrenimi önemli olsa da aslında niyeti başkadır onun.

12 Ekim 2018 Cuma

SA6961/KY27-ŞT83: Ah ve Şarkısızın Şarkısı'ndan Hareketle Alper Gencer Şiiri

"Şarkısı olanların şarkısını çokça dinlemişliğimiz olmuştur. Lakin şarkısızın şarkısı nasıl bir şeydir, nasıl söylenir, nasıl dinlenir diye sorduğumuz zaman ‘sevgilim sessizlik tartısız bir mukaveledir’ diyerek cevap veren ve verdiği cevaba denk bir anlayış bekleyen bir şarkı olduğunu ancak ve sadece böylece bilebileceğimiz bir şiir/şarkı’dan söz ediyoruz."


Ah’ın ilk baskısını Şarkısızın Şarkısı ile birlikte okurken aklıma Alper Gencer’le birlikte Erzurum’un en uzak semtine giden en uzun yoldaki o akşamki yürüyüşümüz geliyor. Yıllar boyunca onca yürüyüp geçtiğim o çift şeritli daracık yol, onunla yürürken nasıl olmuş da bu kadar genişlemişti diye düşünüyorum ve kalkıp yine o uzak semte doğru yürümek geçiyor içimden. Yanımda ‘Şarkısızın Şarkısı’ ile…

5 Ekim 2018 Cuma

SA6925/KY27-ŞT82: Bozkır Boyunca Sorulmuş Yaman Bir Soru: Bir Japon Nasıl Ölür?

"Göçten yaraya ve tuza ulanan bu şiirlerin garip biçimde hemen hiçbir biçimde yorgun bir sözün ürünleri olmayışları da, hakikaten söylenmemiş bir sözü işitmek anlamında şairin heybesini bolca ortaya dökerek gösterdiği armağanlar haline getiriyor hemen her dizeyi."


“Hem yaralı hem yakını bir yaralının
Kırıldı kuş sesinden direkleri dünyanın kaldım eşikte sübyan
Kaldım cümle ovayla temmuzun köklerinde, yaşlanmış ağaçlara dert oldum.
Kimi görsem dedim işte buradayım iki ince boynumun arasında
Kimi görsem dilim buruk, kelimeler ölümlü, sesim anadan üryan.

14 Eylül 2018 Cuma

SA6817/KY27-ŞT80: Romancımız Güdük Çünkü!..

Romancımız güdük çünkü!..
Ne münekkitler gördük!..


‘…Tenkitte iş cesaretle de bitmez, korkak olmamak gerekir. Çelişkili saymayın bu sözü: cesur zaten korkmaz; bunu ben de biliyorum. Fakat biz ne ödlek cesurlar ve ne cesur ördekler gördük: başarılı olsalar da, arkalarında hakim güçler bulunmayanlara karşı haydar-ı kerrar kesilip de, aksi durumdakilerin başarısızlıkları, hiçlikleri karşısında suspus olan, hatta övgüler düzen ne münekkitler gördük…’ diyor ‘Politika Dışı’ adlı kitabında, Tarık Buğra…

Başta sanatçılar olmak üzere, ilim sahiplerinin, edebiyatçıların ve düşünen insanların en büyük yardımcısı olarak gördüğü edebi eleştiri konusunda, yaşadığı dönemi tam bir ‘sefalet’ olarak tarif eden Tarık Buğra, bunun nedenlerini yukarıdaki sözleriyle tarif ediyor.

Seçkin Deniz Twitter Akışı