Yalnızlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yalnızlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Ekim 2018 Cumartesi

SA6966/KY58-GÖKA144: “Mahremiyetin Dönüşümü”

"Allah’tan Batı’da Giddensvari saçmalıklara boyun eğmeyen bir sağduyulu tefekkür de var. Modernliğin ortaya çıkardığı sonuçları endişeyle karşılayanlar, başta Zygmunt Bauman olmak üzere bu tezlere hep mesafeli durdular, eleştirdiler."



Önde gelen sosyologlardan Anthony Giddens, modernliği anlamamızda birçok katkı içeren analizlerinin yanı sıra, siyasi tavır alışlarıyla da bilinir. Tony Blair’e danışmanlık yapmış, “Üçüncü Yol” adı altında alternatif bir siyasi tarz da önermiştir. Onun “Mahremiyetin Dönüşümü: Modern Toplumlarda Cinsellik, Aşk ve Erotizm” (Ayrıntı Yayınları, Çeviren: İ. Şahin) kitabı, modern toplumda sözünü ettiği alanlar üzerine analizlerin yanı sıra, tüm bu alanlarda ortaya çıkan dönüşümleri hararetle savunması, uç önerilerde bulunmasıyla tanınır. Müsaadenizle akademinin mümtaz şahsiyeti Giddens’ın teorisini özetle aktarmak istiyorum. Sonrasında diyeceklerim var.

8 Ekim 2018 Pazartesi

SA6941/KY58-GÖKA143: “Yalnızlık Zamanında Aşk”

"Sahip oldukları kitleyi sözüm ona kötü dış dünyadan koruyan ve onu sıkıca muhafaza eden genellikle patetik, küçük patriarklarla dolu çevremiz…"


Yalnızlık konuşurken, günümüz toplumunda ailenin durumu ve ilişkilerimiz hakkında psikanalist Paul Verhaeghe’nin “Yalnızlık Zamanında Aşk” (Encore Yayınları, 2003, Çeviri: E. C. Ertem, M. Öznur) kitabındaki saptamaları, es geçilecek türden değil. Özetleyerek aktaralım.

Yaşadığımız dünyada, özgürlükçü gibi görünen, politik ve ideolojik totaliterliğe karşı olduğunu söyleyen bir söylem ağı hâkim. Oysa özgürlük sadece görünüşte, gerçekte insanlık tarihi bu kadar totaliter bir sistem görmedi. 

6 Ekim 2018 Cumartesi

SA6930/KY58-GÖKA142: İyi Bir Modernlik Rehberi: Zygmunt Bauman

"Ne ki Bauman, sorunun kaynağı ve tedavisiyle ilgili önerilerini ise gayri-ciddi bulur. Yalnızlık, akışkan modern zamanlarda bireysel ve teknik önerilerle geçiştirilemeyecek toplumsal bir derttir."


Modernliğin insanlık tarihinde hem bir devamlılık ama aynı zamanda bambaşka bir durum, önceki zamanlardan birçok alanda kopuşlar içeren bir hal olduğunu anlayamayan Norveçli düşünür Svendsen’in “Yalnızlığın Felsefesi” kitabını meraklılarına havale ederek artık bir kenara bırakalım. Bize modernliğin, özellikle son dönemdeki boğucu, karmaşık, akışkan siberaleminde kaybolmadan ilerleyebilmek için tefekkürden vazgeçmeden kalabilmiş hakiki rehberler lazım. 

Yaşadığımız dünyada, “Yalnızlık ve yalnızlık korkusu yalnızca yaygın hisler değildir, aynı zamanda zamanımızın -akışkan modern hayat deneyimine sağlamca kök salmış- acı gerçekleridir” (Retrotopya, s.139) diyen Zygmunt Bauman gibi rehberler…

1 Ekim 2018 Pazartesi

SA6905/KY58-GÖKA141: Modernlik Oyun Değil Arkadaş!

"Biricik amacı, modernliğe derinlemesine bakma yeteneği olan birçok düşünüre, “Aşkın İsveç Teorisi” filminin yönetmeni Eric Gandini gibi modern yalnızlığı açığa vuran sanatçılara karşı reddiyeci bir tez geliştirmek olan Svendsen ise maalesef bu apaçık gerçekleri göremiyor. Sığ felsefi bakışı, dümdüz yorumlarla yetinmesi onu körleştiriyor."


Norveçli düşünür Lars Svendsen’in yalnızlık hakkında tüm bilinenleri reddeden kitabı “Yalnızlığın Felsefesi” (Redingot yayınları, Çev. M. Erşen, 2018) hakkında konuşuyorduk. Modernliği, günümüz hayatını ve liberal bireyi savunmak adına neler demiyordu ki…

Çağdaş edebiyatın modern liberal bireyin yalnızlığa, yabancılaşmaya, kaygıya ve depresyona duçar olmuş işkence gören bir ruh olduğu izlenimi vermesine sinir oluyor Svendsen. 

29 Eylül 2018 Cumartesi

SA6894/KY58-GÖKA140: Meğer Yalnızlık Çekmiyorlarmış!

"Norveçli düşünür, gözümüzün içine baka baka yalnızlıkla ilgili gerçeklere, hatırı sayılı sosyologların, psikologların gözlemlerine ve düşüncelerine bir reddiye yazıyor. İskandinavya’nın, modern batının halini temize çıkarmaya uğraşıyor. Sadece bununla kalsa iyi, kapitalist liberal anlayış da liberal birey de masum ona göre… "


Özellikle Batı dünyasında baş gösteren “yalnızlık” üzerine çokça konuşuluyor, sızlanılıyor, çareler düşünülüyor. Zaman zaman bu köşede biz de yalnızlığı konu ediniyor, nasıl ele alınması gerektiğiyle ilgili fikirlerimizi dile getiriyoruz. Nihayet beklediğim oldu; “Batı’nın yalnızlık diye bir derdi yoktur, uydurmayın!” diyen ve mevcut durumu savunan birisi meydana atıldı. 

Norveçli filozof Lars Svendsen, yalnızlık üzerine bugüne kadar söylenenlere yüksek sesle karşı çıkan bir kitap yazdı. 

19 Mayıs 2018 Cumartesi

SA6160/KY58-GÖKA101: Yalnızlık ve Özlem

"Maruz kalınmış yalnızlıktan, hep edebiyatı yapılan, bağımlılık arzusunu bastırmaya yarayan yalnızlık histerisini, yalnızlık mızmızlanmasını ayırt etmemiz lazım."


Modern zamanlardaki maruz kalınmış yalnızlık, gerçekten çok büyük bir sorun. Yalnızlığa yapı olarak yatkın psikolojiler, haller, kişilikler ve yalnızlığın kaçınılmaz olduğu kader zamanları var… Kendi hayal dünyalarıyla yetinen şizoidler, şizofrenler, otistikler var. Yalnızlık kuyusuna düşmüşler, depresifler, sosyal fobikler, çekingenler var… Başkalarının alkışları olmadan, sahne almadan yaşayamayanların ürpertici yalnızlık hisleri var… Yakınlarını kaybedenler, tutunamayanlar, hastalar, sahipsiz yaşlılar kâh toplumun düşkün kılarak kendisinden tecrit ettiği ya da kendi kendini toplumdan tecrit edenler var...

Sosyal tecrit ölüm cezasından beter, o yüzden kimi kültürlerde en ağır ceza olarak düşkünlük görülüyor... Ayrıca kirli bir mendil gibi işi bitince fırlatılıp sokağa atılanlar, terk edilenler var... Akran zulmüne maruz kalan ya da gruplara katılamayan ergenler... Sürgünler, muhacirler... Modern zamanlarda yalnızlığa maruz kalanlar saymakla bitmiyor. Onların hiçbirini görmezden gelemeyiz.

18 Kasım 2017 Cumartesi

SA5180/KY58-GÖKA49: Sorularla Yalnızlık

"Toplumsal yalnızlık, modern hayatın getirdiği cemiyet ortamlarının azalması, ilişkilerin yüzeyselleşmesi gibi durumların sonucu olan bir olgu."


-Yalnızlık her haliyle kaçınılması gereken bir hal mi? Yoksa yalnızlığın iyi tarafları da var mı?

İnsan olarak kendisiyle, tabiatla ve başka insanlarla sürekli biçimde ilgilenmeye mecbur bir yapıda dünyaya geliyoruz. Arada bir bu yanlardan birisiyle olan ilgimiz daha öne çıkabilir. Bazen kendi kendimizle daha çok ilgilenebiliriz. Arada bir yapmak, sürekli olarak kendimize çakılı kalmamak şartıyla bunun zararı değil çok faydası var, zira kendimizi, ilişkilerimizi, nereden gelip nereye gittiğimizi enine boyuna gözden geçirme fırsatı buluruz. Bu anlattığımız sağlıklı yalnızlık halleri...

13 Kasım 2017 Pazartesi

SA5154/KY58-GÖKA48: Yalnızlığa Yatkın Psikolojiler

"İlinden, evinden göç etmek zorunda kalmış, gittiği diyarlarda kendisine uzanan bir el bulamamış olan sürgünlerin, muhacirlerin yalnızlığı…"


“Gece tek başına acile giden hastayla/Kendisine hiç el sallanmayan yolcu, aynı insandır aslında.” Böyle diyor genç şairimiz Zeynep Tuğçe Karadağ ‘Acile Tek Giden’ adlı şiir kitabında.

Yalnızlıkla, bir topluluk içinde yaşamak, sanki kalbin çarpışları gibi… Kalbin gevşemesi, kalabalıklardan biraz sıyrılarak nefes alma, sessizliği ve yalnızlığı arzulamamıza benziyor bir süre sonra sevdiklerimizi, insanları özlememiz onlara doğru gitmemiz ise kalbin kasılmasına… Böyle akıp gidiyor hayat çoğumuz için. Nasıl çoğunluğu oluşturan bu tablodan daha farklı yaşayan, şöyle kendine, yalnızlığına doğru dürüst vakit ayıramadan ömrünü tamamlayanlarımız varsa aynı şekilde adeta yalnızlığa teşne olan insanlar, psikolojik haller, kişilikler, kader zamanları da var… 

11 Kasım 2017 Cumartesi

SA5145/KY58-GÖKA47: Yalnız Kovboy

"Modern insan, önceki zamanlarda yaşayanlardan bariz biçimde daha farklı: Daha kendi dünyasına yabancı, daha diğer insanlardan hatta sevdiklerinden bile uzak, daha yersiz yurtsuz hisseden, daha umutsuz, hatta daha tabiattan uzak… "


“İnsan ayrıca medeniyyün bi’t-tab’dır. Yani yalnız yaşayamaz. (Yalnızlık Allah’a mahsus). Bir aileye, bir kavme, bir cemiyete, bir millete kendini ait hissetmek bu çerçevede doğaldır” diye yazdı geçenlerde Mustafa Kutlu ağabey. Biz de bu minval üzere analizler yaptık. İnsanın varoluşundan yola çıkarak yaptığımız önceki analizler kulağa hoş, akla yatkın geliyor ama yaşadığımız dünyada “yalnız hisseden” insanların hallerini anlamakta pek de işe yaramıyorlar. 

Günümüzde birçok şeyin yanı sıra “yalnızlık” da kol geziyor. Batı’da birçok apartman dairesinde insanların tek başlarına yaşadıkları, bilinen bir olgu… Yalnızlar var bu dünyada hatta yapayalnızlar…

6 Kasım 2017 Pazartesi

SA5120/KY58-GÖKA46: Yalnız Olabilir mi İnsan?

"Modern bilim, birinci varlık alanımızı biyolojiye, ikincisini sosyolojiye (ya da beşerî bilimlere), sonuncuyu ise psikolojiye incelettirir. İnsan varoluşu ayrı ayrı ele alınınca ister istemez parçalanır, insan nesneleşir. "


Tamam, bu dünyada el uzatmamız gereken, başkalarıyla bağlarını her nasılsa yitirmiş insanlar, kimsesizler var, elbette onlar için uğraşıp didinelim ama bir de şu yapış yapış “yalnızlık edebiyatı” var… Yıllardır yalnızlığın berbat bir durum olduğu fikri pompalanıp duruyor zihinlerimize. 

Yalnızlığın böylesine kötü bir propagandaya maruz kalmasında onu içlerindeki “boşluk duygusu” ile bir tutarak sızlananların payı büyük. Olağan yaşamlarında başka insanlara hiç önem vermeyen, dolayısıyla kaygıya, sıkıntıya düştüğünde insan kardeşlerine sığınamayanların…

4 Kasım 2017 Cumartesi

SA5111/KY58-GÖKA45: Yalnızlık ve Mızmızlanması

"Korkudan kurtulmak için kendimiz sürekli kalabalıklara vuruyoruz ama bir türlü çıkarıp atamıyoruz sırtımızdan yalnızlık mintanımızı. O mintan adeta bize yapışık, çıkarırsak derimiz de onunla birlikte çıkarılıp atılacak gibi hissediyoruz."


Modern zamanlar, modern insan deyince hemen yanına iliştiriverdiğimiz, birlikte düşünmeye alıştığımız kavramlardan birisi de yalnızlık. Şüphesiz toplumsal hallerin sürüklediği bir yalnızlık olgusu var modern toplumda, özellikle Batı’da. Modern toplumda kimsenin semtine uğramadığı insanlar da kalabalıklar içinde yapayalnız olanlar da pek çok. Onu ayrıca ele almak lazım. Ama başka bir durum daha var; bir yalnızlık mızmızlanmasıdır gidiyor. Enine boyuna kafa yormadan, hemen yalnızlığı kötü bir durum olarak kabul ediyor ve karalıyoruz; bu kötü hissiyattan kolayca kurtulma taktikleri geliştirmeye çalışıyoruz.

30 Ekim 2017 Pazartesi

SA5083/KY58-GÖKA44: “Uyandım Ben Ipıssız Bir Tokatla”: Yalnızlık

"Dikkat ederseniz sadece olağan gündelik yaşamda olup biten karşımıza çıkan yalnızlıktan bahsediyorum henüz."


Bir gün bizim de kalemimizin yalnızlık mevzuuna uğrayacağı kesindi. Değil mi ki, günümüz varoluşçuluğunun üstatlarından Irvin Yalom, yalnızlığı, “ölüm”, “özgürlük” ve “anlamsızlık” ile birlikte insanın temel açmazları arasında sayıyordu, bize de bizim buralarda, Müslüman diyarlarda bu konuya nasıl bakıldığı hakkında birkaç kelam etmek düşerdi. 

Ancak yalnızlık meselesinin burada o kadar aciliyet kesbetmediğini düşünerek beklemeye almıştım. Ama artık konuşmasak olmayacak. 50 yıldır giderek artan bir yalnızlık literatürü var Batı’da. Yalom, 1980’de “yakınlaşmayı destekleyen kurumlardaki – geniş aile, komşuluk, kilise, yerli dükkânlar, aile doktoru- azalma, en azından Birleşik Devletler’de kişilerarası yabancılaşmayı, yalnızlığı karşı konulmaz biçimde arttırmıştır” diyordu. 

Seçkin Deniz Twitter Akışı