"...karanlıksa sonsuz, ışıktan bir ark salınır ötelerden... aydınlıksa karanlık..."
Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Bilirsiniz, yıkmak kolaydır. Peki, yapmak?
Hayır, yapmak kolay değildir ve emek ister. Bunu da bilirsiniz. Ama yine de yıkarken vicdansız, acımasız, merhametsiz ve akılsız olabildiğinizi biliyoruz çoğunuzun. Çünkü insansınız, çünkü öfkenizin sizi yücelteceğini zannedecek kadar ahmak olabiliyorsunuz.
Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Göğe bakıp düşünüyorum. Gök sonsuz bir akış içerisinde ve sessizce anlatıyor yeryüzünde olan biten her şeyi.
Görüyorum, duyuyorum ve anlıyorum.
Anlatmak zorunda olduğumu hissediyorum masum çocuklar ve diğer bütün insanlar için.
Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
İnsanın bu dünyaya nasıl geldiğini hiç düşündünüz mü, bilmiyorum.
Bildiğinizi varsaydığınız diğer her şey gibi, bunu da düşünmediğinizi düşünüyorum; annenizden doğuyorsunuz işte.
Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Belki biraz daha derinden düşünmeliyiz, doğduğu andan itibaren sayısız saldırı altında büyüyen ve öz saygısını yitirmiş insanın sorunlarını; belki daha da derinden.
Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
İnsanları nereye sürerseniz oraya giderler, onlara neyi gösterirseniz onu yaparlar; çünkü insan, algılama, yorumlama, anlama, düşünme ve davranma kapasitesini, gördüğü, duyduğu, tattığı, dokunduğu ve kokladığı şeylere göre kullanır.
Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Her yer Lilith’le dolu değil, bütün kadınlar Lilith değil; bunu biliyorsunuz, ama eğer biz farkına varmazsak bütün kızlarımız birer Lilith olacak.
Oldu çünkü; kızlarımız, kadınlarımız çoğunlukla gördüğünüz gibi.
Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Kıza kıza belki, suçlaya suçlaya... dişlerinizden tutup sizi sallayarak ve sarsarak bütün bedeninizle ve ruhunuzla acımasızca sorguladık..
Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Oysa, bilirsiniz sevginin ve merhametin ne kadar güzel, yumuşak ve sarmalayıcı olduğunu... ve iyi hissettirdiğini psişik rahatsızlıklardan uzak; hatta onlardan habersiz, sadece ve sadece basit-geçici can sıkıntılarını barındırdığını.
Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Öncelikle söylemem gerek, siz ey Adem’in kızları; aranızda ‘Lilith’ diye biri yok, hiç olmadı. Ama hiç olmayan bir kadın üzerinden hepiniz birer ‘Lilith’ gibi düşünmeye ve yaşamaya başladınız.
Olmayan bir kadın, nasıl var olmuş biri gibi sizi etkileyebilirdi ki?
Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Ölüm haberiniz sizi tanıyan çevrede yayıldığında, öldüğünüzü duyanların o ân düşüneceği şeyleri hiç düşündünüz mü?
O ân benzersiz bir ândır; insanların zihni alt üst olur, öldüğünüzü duyan insanlar günlerce kendilerine gelemezler.
Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Herhangi bir konuda bir karar almak ya da karar vermek zorunda kaldığınızda ne yaparsınız?
Önce o konuda bilgiye sahip olmanız gerektiğini bilirsiniz; mümkün olduğu kadar çok bilgiye üstelik. Bilinebilir ne kadar çok bilgi varsa ona ulaşmanız gerekecek artık. Sağlıklı ve doğru karar için vazgeçilmez bir şeydir çünkü bilgi.
Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Güç ve zenginlik insanı daima aynı yanılgıya sürüklemiştir, kendisini tanrı zannetmeyi sevmiştir insan. Ve bu yanılgının insanın başına açtığı işler de hiç değişmemiştir; bu yanılgıyla gücünün zirvesine çıkan insan her seferinde tepetaklak edilmiş ve başına gelmeyen felaket kalmamıştır.
Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Hayatın insana bahşedilen benzersiz bir nimet olduğunu düşünüyorum, bazıları buna katılmasa da bu benim bakış açımdan hiç kuşkusuz böyle görünüyor. Sizin durduğunuz yerden hayatın nasıl göründüğünü düşünmek ister misiniz ya da hiç düşündünüz mü?
Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Batı insanlığa ne kaybettirdi, hiç düşündünüz mü?
Düşünmüş olabilirsiniz, düşünenlerinizin epeyce fazla olduğunu da düşünebilirsiniz. Batı’yı suçlamak için hazır olduğunuza göre başka türlü düşünemeyeceğinizi düşünmediğinizi biliyorum, ancak size başka bir soru sormak istiyorum:
Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
İnsanlığın geldiği bu karanlık çağda, sebepleri anlamak adına hiç birer birer bakmayı denediniz mi insanlara?
Yakınlarınızdan başlayarak uzaklara doğru; her evde, her arabada, her toplu taşıma aracında, her uçakta, her trende, her vapurda, her okulda, her iş yerinde, her tarlada yaşayan insanlara ya da herhangi bir yerde yürüyüp giden insanlara birer birer bakmayı denediniz mi?
Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Siz de düşünüyor musunuz arada sırada, bilmiyorum, bu aralar şöyle düşünüyorum:
Her insanın, her canlının, her varlığın, biricik, tek ve benzersiz bir kimliği var ve hepsi birer birer yalnız ve aynı zamanda evrenle parçadan bütüne doğru kusursuz, kesintisiz bir ilişki içerisinde.
Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Ölüp gidiyorsunuz birer birer, bazen de topluca öldürülerek. Ve hangi yaşta olursanız olun ölebileceğinizi hepiniz biliyorsunuz, masum ve henüz ölümü bilmeyen çocuklar hariç. Peki ne yapıyorsunuz, öleceğinizi bildiğiniz halde?
Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Sürekli bağıran insanları birer ‘deney faresi’ ya da laboratuvarda incelenen herhangi bir ‘hayvan’ olarak kabul edip gözlediniz mi hiç ve onlara dikkatle baktınız mı? Çoğunuzun böyle bir uzaklıktan bakma gereği ve ihtiyacı duyduğunuzu sanmıyorum. Hele siz de sürekli bağıran bir insansanız, muhtemelen kendinize bir deney faresi ya da laboratuvar hayvanı olarak bakmak aklınıza gelmez, gelemez. Gelebilse zaten sürekli bağırmazdınız.
Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
'Demokrasi' dedikleri bir şey ve bu kavrama bağlı bir sürü şey var, bu şeylerin tamamı ne işe yarıyorlar, artık emin değilim, insanların oy vererek kendilerine hizmet etmeye ve hizmetler kümesini yönetmeye aday olan insanları seçmelerinden falan bahsediyorlar, gelişmiş toplumların gelişmiş özelliklerini överken. Oysa anakronik ve tarihin-günün gerçeklerinden uzak ve umutsuz bir hayat yaşanıyor bütün yeryüzünde.
Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Şu sıralar, insanları ve toplumları çürüten ya da çölleştiren düşünce, söylem ve davranışlara bakmak zorunda olduğumu hissettiğimi söyleyebilirim. Nedeni de, inanılmaz ve beklenmeyen bir hızda artan psiko-sosyal gerilimlerin artık tahammül edilemez ölçüde insanları kuşattığına tanık olmam...