Akıl etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Akıl etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Kasım 2023 Çarşamba

SA10442/MT211: Yeni Araştırma: Düzenli Ceviz Tüketimi Obeziteyi Engelleyebilir ve Enflamasyonu Azaltabilir

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Yakın zamanda yapılan bir araştırma, pikan cevizinin enerji harcamasını arttırarak ve disbiyozu azaltarak obeziteyi önlemeye ve enflamasyonu azaltmaya yardımcı olabileceğini gösteriyor. Araştırma ayrıca, cevizin anti-enflamatuar özelliklerinin kronik hastalıklarla mücadele ettiğini ve potansiyel olarak cevizi bir süper gıda statüsüne yükselttiğini keşfetti."


New Research: Regular Pecan Consumption Could Curb Obesity and Reduce Inflammation

Yeni bir araştırma pikan cevizinin obeziteyi engelleyebilecek ve iltihaplanmayı azaltabilecek sağlık faydalarını ortaya koyuyor.

8 Kasım 2023 Çarşamba

SA10433/MT209: Bilim İnsanları Saf Matematik ve Genetik Arasındaki Şaşırtıcı Bağlantıyı Ortaya Çıkardı

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Araştırmacılar, matematik ve genetikteki sayı teorisi arasında beklenmedik bir bağlantı keşfederek nötr mutasyonların doğası ve organizmaların evrimi hakkında kritik bilgiler sağladı. Ekip, mutasyonların (bir organizmanın özelliklerini değiştirmeden meydana gelebilen mutasyonlar) maksimum sağlamlığının, sayı teorisinden basamakların toplamı fonksiyonu tarafından sağlanan bir düzeltme ile bir fenotipe eşlenen tüm olası dizilerin logaritması ile orantılı olduğunu buldu."


Scientists Uncover a Surprising Link Between Pure Mathematics and Genetics

Matematikçiler, mühendisler, fizikçiler ve tıp bilimcilerinden oluşan disiplinler arası bir ekip, saf matematik ve genetik arasında şaşırtıcı bir bağlantı keşfetti. Bu bağlantı nötr mutasyonların yapısına ve organizmaların evrimine ışık tutuyor.

21 Haziran 2023 Çarşamba

SA10235/SD2784: TCMB'nin Faiz Politikası ve Olası Senaryolar

   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Bu Erdoğan'ın Mehmet Şimşek seçiminin de ilk ve en büyük sınavıdır."

TCMB yarın (22 Haziran 2023) yeni başkanıyla 'politika faizinde %100 artış' gibi teknik olarak U dönüşü diyebileceğimiz bir başlangıçla kamuoyunun karşısına çıkacak... piyasa Borsa-Dolar-Altın düşüşüyle plase yaptı, izninizle birkaç şey söylemek istiyorum...

4 Haziran 2023 Pazar

SA10211/SD2770: Türkiye Yüzyılı'nın Temeli 'İrrasyonel Zemin'de mi Atıldı?

   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Mehmet Şimşek bu halk tarafından seçilmemiştir, Erdoğan tarafından seçilmiştir ve nasıl konuşması gerektiğini ona Erdoğan söyleyecektir, Londra ya da Wall Street değil."

Türkiye Yüzyılı'nın 3 Haziran 2023'te Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan ilk kabinesinin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in, 4 Haziran 2023 Pazar günü, Nureddin Nebati'den görevi devralırken yaptığı konuşmayı şu başlıkla vermiş Hürriyet: 

'Türkiye'nin rasyonel zemine dönme dışında seçeneği kalmamıştır'

13 Mayıs 2023 Cumartesi

SA10174/SD2751: 14 Mayıs Seçimleri, Türkiye'nin Son Özgür Seçimleri mi Olacak?


   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Türkiye’de yaşayan insanlar, 14 Mayıs 2023 seçimlerinde kendi özel varlıklarına yönelik satanist saldırılara ya karşı duracak ya da boyun eğerek kendi elleriyle kendilerinin ve sonraki nesillerin bütün özgürlüklerini satanistlerin emrine vererek tercih yapma/seçme özgürlüklerini son kez kullanacaklardır."

Yaşadığımız kaotik seçim sürecinin normal olduğunu düşündürten birçok neden insanlık tarihinde sayısız örnekle vardır; insanlar sistem ne olursa olsun bir tarafı seçerek hayatlarının ve insanlık tarihinin akışının değişmesini sağlamışlardır. Bazen savaşmayarak, bazen savaşarak, bazen liderleri destekleyerek ya da yalnız bırakarak, bazen de çekimser kalarak tercihlerini ortaya koyan insanların yirminci yüzyılda önlerine konan seçim sandıklarına giderek oy vermeleri de bundan farklı değildir, gelecekte de farklı olmayacaktır. Çünkü hayatın doğası seçimler üzerine kurulmuştur; ancak…

10 Mayıs 2023 Çarşamba

SA10168/SD2748: İnsan Zihnindeki Teolojik ve Kültürel Çürüme: Şeyh, İdol, Diva ve Diğerleri

    Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Müslüman akıllı bir insandır, zihnindeki teolojik ve kültürel çürümelere izin vermez, vermemelidir, kendisini uyarana da öfkeyle ve kibirle saldırmamalı, tam aksine teşekkür etmelidir..."

Twitter'da, 10 Mayıs 2023 günü, takip etmediğim bir hesaptan, RT ile zaman akışıma düşen ve 'Diva' olarak anılan Arap şarkıcı Fairuz'un (Feyruz, asıl adıyla Nouhad Haddad, Lübnanlı şarkıcı. Mardinli Wadi Haddad ile Lübnanlı Süryani-Maruni Liza Alboustani'nin ilk kızı olarak 21 Kasım 1935'te Jabal Alarz'da doğdu. Ailesi Süryani ortodoks Hristiyandır.) Nassam Aleyna El Hawa adlı şarkısını youtube linkiyle birlikte paylaşan bir tweetteki şehir efsanesi ile başladı bu yazı:

2 Mayıs 2023 Salı

SA10153/SD2740: Ahmak Aldatma Sanatı: Kraliçe mi, Pentagon mu?

   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Yazılar 'bir' yargı ile yazılır; 'ön' yargı ile okunurlar.", Seçkin Deniz 19 Nisan 2011

Yani şimdi Pentagon'u küçültüp Kraliçe'yi büyüterek hedefe koymak sence 'ahmak aldatma' merasiminde fazla sırıtmıyor mu?

Şimdi bak, 'Kraliçe' dediğin sen de ben de çok iyi biliyoruz ki Rothchilds'in etkisiz eleman olarak kullandığı bir form; niye 'Kraliçe' diyorsun?

25 Nisan 2023 Salı

SA10139/SD2732: Kaçınılmaz Olan, Mümkün Olan...

   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Elbette her konunun uzmanı değilim, elbette bir Allâme-i Cihan da değilim; ama herkesten çok daha fazla zaman ve emek harcıyorum.

Bir gün herkes hakikatle yüzleşecek ve o gün kaçınılmaz olan gün olacak, hesap günü... mizan günü... bakalım hangimiz nerelere savrulacağız?

Bir gün eleştirinin kim tarafından ne için yapıldığını anlayanlar da artacak bu güzel topraklarda... o gün gecikmesin; tüm uğraşım bunun için...

23 Eylül 2022 Cuma

SA9854/SD2542: Toplumsal Dönüşümlerde Kuramsal Dil'den Anlaşılan Dil'e Geçiş

   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"'Kuramsal dil' ile 'anlaşılan dil' arasındaki bağların yaşanılanlarla doğrudan ilişkisini de doğru tanımlamalı, betimlemeli ve bildirmelisiniz."

Zaman zaman farklılaşmış durumların temellerinin iletişim sistematiğinin sağlıklı işleyişiyle atılması gerektiğini vurgulamak gerek... toplumsal dönüşümlerde bu çok etkili bir yöntemdir, bilinmeli ve uygulanmalıdır.

Algılama, yorumlama ve ifade etme bir iletişim sistematiğidir, algılamak için çok farklı sensörler üretmiş ve testlerini kesinlikle yapmış olmalısınız, yorumlamak için de belirli mekanizmalar tesis etmeli ve bu mekanizmaları kullanarak algılanandan yorumlanana ve ifade edilene doğru bir sağlam bir zincir kurmalısınız.

9 Eylül 2022 Cuma

SA9830/SD2524: Aklın Hak Arayışı

   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Soğuk" dedi, gecenin renkleri; "Hava çok soğuk...." Yaklaştılar birbirlerine... hayaller doğdu.

İnsan, aklının sınırlarında durduğunu fark ettiği vakit kararsız kalır; Dünya'ya ait aklıyla Dünya'ya ait değerlendirmeler yapar..

Ancak aklın sınırlarının ötesinde, Dünya'ya ait hiçbir şey yoktur. Bu nedenle aklın bağlı olduğu insan, akıl ötesi deneylerle tefekkür eder... hasadını sarf ettiğinde ise, Dünya'da olmaklığın acılarını görür; anlaşılmaz...

16 Ekim 2018 Salı

SA6984/SD1168: Sonsuz Ark Sohbetleri 22

"Bugün Deizm gibi arkaik akımların sığınak olarak telakki edilmesi, Sufizm ve İslamcılık tarafından tahrif edilen 'Din Algısı'nın en keskin sonucudur. Doğal olarak bu hastalık ve nefret üreten iki masonik/satanist kurgulu yapıdan uzakta, Kur'an'ı doğrudan merkez alan ve Kur'an ile hem itikadî hem felsefî hem de ideal form olarak aykırı düzlemlerde bulunmadığı hususunda şüphe duyulmayan 'Sahih Hadisler' desteğinde insanlığa bir alternatif teklif hazırlanmalıdır."


Yeni Türkiye'nin önünde çok uzun bir yol, çok zahmetli bir süreç var; bu aynı zamanda tarihin dönüm noktalarından biri olan bu zamanda 'umut' olma imkanı yakalamış olmak gibi bir fırsatı da barındıran bir süreçtir. Doğu ve Orta Dünya, 1789 sonrası satanizmin etkisiyle inşâ edilen Batı'ya doğru boynuna boyunduruk takılarak zorla baktırıldı. Batıcılık Doğulu ve Orta Dünyalı devşirme liderlerinin ideolojik bir hedefi olarak yaygınlaştırıldı; oysa şimdi gelişmiş ya da gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerin hemen tamamı için, insanlığın geleceği için Türkiye, herkesin kendi iradesiyle dönüp baktığı uzak ve yakın ufkun adıdır; umuttur.

9 Ekim 2018 Salı

SA6948/SD1160: Sonsuz Ark Sohbetleri 21

"Beşer son umut olarak Türkiye'yi görüyorsa, Türkiye'nin lideri Erdoğan da bu umuda saygı duymakla mükelleftir."


İçinde yaşadığımız çağda, yeniden harmanlanan beşerî algıların, değerlerin ve ölçülerin ne yöne savrulacağının bilinmediği, ancak alınacak yolların hemen tamamının insanlığın geleceği için hayra, iyiliğe vesile olmayacağı kanaati yaygındır; oysa herhangi bir mü'min-müslüman için böyle bir risk yoktur. Herhangi bir mü'min- müslüman, beşerî algıların, değerlerin ve ölçülerin Kur'an'la sabit olduğunu bilir. Bu böyle iken müslüman düşünürlerin yaşadığı neredeyse 1200 yıllık travma, müslümanın nasıl yaşadığını, nasıl yaşayacağını bilme ya da belirleme iradesi göstermesini engellemektedir.

24 Temmuz 2018 Salı

SA6540/SD1072: Bir Şey Olarak İnsan Aklı'nın Diğer Şeylerle İlişkisi

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"İnsan aklının şeylerle ilişkisi, aklın da bir şey olduğu gerçeği göz önünde tutulursa nasıl irdelenebilir?"


İnsan aklının şeylerle ilişkisi, aklın da bir şey olduğu gerçeği göz önünde tutulursa nasıl irdelenebilir? Akıl aktif bir birinci tekil şahıs olarak diğer şeylere baktığında, baktığı şeyler pasif bir durağanlıkla kendilerini teslim ederler mi? Aktif-pasif ilişkisi aklın yöneldiği şeylerle akıl arasında mümkün müdür?

Eğer akıl, diğer şeylerle eşdeğer nitelikte bir şey olarak değerlendirilirse eşdeğer iki şey arasında akıldan şeye doğru tek yönlü bir tek aktif- pasif ilişkisi yerine aktif-aktif, pasif-pasif, aktif-pasif, pasif-aktif gibi dört permütasyon mümkün olmak zorundadır. Diğer şeylerle eşdeğer bir şey olarak aklın yöneldiği şeyler arttıkça, her bir şey sayısı kadar dört permütasyon gerçekleşebilir olur. 

21 Şubat 2018 Çarşamba

SA5680/Sonsuz Ark-YD87: Akıllı Telefon Bağımlısı Değil, Sosyal Etkileşim Bağımlısıyız

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıdaki çeviri hastalıklı bir şekilde ve saplantılı olarak insandaki doğal etkileşim ihtiyacını 'evrimsel' bir temele oturtma çabasında olan bir yaklaşımın ürünü olarak "İnsanlar, hayvanlar aleminde eşsiz bir sosyal tür olarak ve kültürel anlamda uygun davranış arayışı içerisinde başkalarından edinilecek düzenli bilgiye de ihtiyaç duyar biçimde evrimleşti" derken, "Bağımlılığınızın, başkalarıyla bağlantı kurmak için normal bir dürtü olduğu gerçeğini hatırlayın ve rahatlayın." önerisi ile bu 'evrimsel' kazanımın aslında normal dürtü olduğunu da ifade ederek çelişkiye düşüyor. Bu normal bir dürtü ise nasıl evrim sonucu oluşuyor? Normal nedir? Herneyse biz yazıdaki bağımlılığın nasıl sorgulandığı ile ilgilenelim...
Seçkin Deniz, 21.02.2018


Etrafımız telefonun parlak ekranına bakmadan birkaç dakikadan uzun süre yaşayamayacak gibi görünen insanlarla dolu. Neredeyse herkes sürekli olarak arkadaşlarının sosyal medyada neler yaptıklarını gösteren bildirimleri takip eden veya sürekli olarak mesajlaşan kişiler haline geldi. Bu durum da pek çok insanda, akıllı telefonların asosyal davranışa neden olduğu düşüncesini ortaya çıkarıyor. Peki, her şeye yanlış açıdan bakıyor olabilir miyiz? 

Akıllı telefon bağımlılığı asosyallikten ziyade aşırı-sosyallik olabilir mi? 29 Ocak’ta (2018) kabul edilen ve yakında Frontiers in Psychology‘de yayımlanacak olan bir araştırmada, başkalarını izleme ve takip etme ve aynı zamanda da başkaları tarafından izlenme ve takip edilme tutkusunun evrimsel sürecimizde çok öncelere dayandığını ileri sürüyor. 

14 Şubat 2018 Çarşamba

SA5644/Sonsuz Ark-YD86: Zırva Algısı ve Zekâ

"Bilgi asimetrisi arttığı oranda zırvaya inanma baskısı artmış oluyor."


Öncelikle yazıda sıkça tekrarlayacağımız, İngilizce orijinaline göre (bullshit) oldukça yumuşattığımız bir sözcüğü açıklayarak başlayalım; burada kullanıldığı anlamıyla zırva, karşıdakini etkilemek üzere söylenmiş/yazılmış ancak bilinen gerçeklikle bir bağıntı kurma amacı olmayan boş ifadeyi karşılıyor. 

Zırvaya örnek olarak, bir şey der gibi görünüp aslında bilgisizliğinizden dolayı sizi kendine hayran bırakan tırnak içi sözleri düşünün. Altında derin anlamlar yattığı izlenimi veren zırvaların bir diğer özelliği de, düşünce paylaşımının hızlı ve yaygın olduğu günümüzde, buna ayak uydurur şekilde çoğunlukla 140 karakterle sınırlı olmasıdır. Peki, bu saçmalıkları neden kabulleniyoruz? Neden ne kadar saçma olduklarını yüksek sesle söylemek yerine, en basit haliyle susarak onaylıyoruz? 

7 Şubat 2018 Çarşamba

SA5609/Sonsuz Ark-YD85: 'Kuantum Zeno Etkisi' Schrödinger’in Kedisi'ni Nasıl Etkiler?

"Ölçümün doğasına ilişkin bu yeni anlayış, ileride kuantum sistemlerin kontrolü konusunda yeni yöntemlerin geliştirilmesine yardımcı olabilir."

Görsel: Washington University in St. Louis

Schrödinger’in Kedis'ini(*) artık tanımayan yok. Kuantum fiziğinin ilginç yönlerinden birini anlatmak için tasarlanan bir “düşünce deneyi” olan bu düzenekte, içindeki radyoaktif atom ışıyarak bozunduğu takdirde etkinleşecek olan bir mekanizma ile bir kedinin bulunduğu bir kutu vardır. 

Kutunun içine bakma eylemi, atomun dalga fonksiyonunu çökertir. Yani atomun durumunun matematiksel tanımı olan dalga fonksiyonu, olası tüm durumların süperpozisyonu iken, tek bir belirli durum hâline gelir. Dolayısıyla kutunun içine bakıldığında, kedi ya canlı ya da ölü (atom ya bozunmamış ya da bozunmuş) olacaktır. Fakat bakılmadığı sürece, dalga fonksiyonu süperpozisyon durumunda olan atomdan ötürü, kedi hem canlı hem de ölü olarak düşünülebilir. 

31 Ocak 2018 Çarşamba

SA5568/Sonsuz Ark-YD84: Sosyal Statü ve Ses Tonundaki Değişiklikler

"İnsanların sosyal konumunun algısı ve sinyallerinin başkaları üzerinde etkili olduğunu belirten araştırma ekibi, bu sinyalleri anlamanın ve etkilerini keşfetmenin, insan davranışının önemli bir kısmını kavramada yardımcı olacağını söylüyor."


Stirling Üniversitesi’nden araştırmacıların yürüttüğü bir çalışmaya göre, insanların kiminle konuştuğuna ve kendilerini o konuşmada ne kadar baskın hissettiğine bağlı olarak, ses tonlarını değiştirme eğiliminde olduğu ortaya çıktı. 

PLOS ONE’da yayımlanan psikoloji araştırmasında, katılımcıların temsili bir iş görüşmesine alındığı belirtilirken, bu görüşme sırasında katılımcıların, farklı sosyal statüdeki kişilere göre ses tonlarını değiştirdikleri gözlemlendi. İnsanlar yüksek statüdeki biriyle konuşurken kendilerini daha tiz bir ses tonuyla ifade ediyor. 

20 Kasım 2017 Pazartesi

SA5196/ME35: Hiçbir Şey ya da Durum

"Defalarca okuyabilirsiniz, sakıncası yok; ben anlayamadım, belki siz anlarsınız."


Onu anladığımı söyleyemem, çünkü anlatmak istediği neyse o onu anlatıyor, onu anlayabilmem için o olmam gerekiyordu sanırım; evet onu dinledim, tane tane anlattı, anlattığını anlayabilmem için kendini neredeyse hırpaladı, ama işe yaramadı anlattıkları, onu yine anlamadım; sanırım anlaşılamayarak ölüp gidecek bu dünyadan. 

Keşke anlayabilseydim onu, keşke acılarını dindirecek bir teselli sunabilseydim; ama içimden bir ses onun buna ihtiyacı olmadığını söylüyordu, o bu dünyaya ait bir insan değildi sanki; değildi bakın, siz de okuyun göreceksiniz ne demek istediğimi. Bir tek soru sordum ona onu sıkıntıdan patlar vaziyette gördüğümde:

2 Nisan 2016 Cumartesi

SA2707/ME34: Sabrın Diğer Ucu

“Ne olmuştu ona? Anlayamamıştım. O ölmüş bir insanlık için ağlıyordu kesinlikle. Kendi ürettiği vahşetle intihar etmiş, ölü kokan bir insanlık. Bunu anladığıma emindim.”


Dertli birini gördüğümde dayanamam, elimden gelse derdini dinler, derdine derman arar, çare varsa bir yerde koşar-koşturur bulur ve onu huzura kavuşturmak isterim. Bir ağaç dibinde onu yere oturmuş vaziyette gördüğümde eğdiği kafasından anlamıştım onun da büyük bir derdi olduğunu.

Gözbebeklerini görmek için çimlerin arasına karıştım ve ayaklarının dibine kadar gelip dikkatle ona, gözlerine baktım. Gözbebeklerinde çekip gitmiş bir adamın ruhu vardı, daha doğrusu kararmış gözbebeklerin ruhu gitmiş kendisi kalmış bir boşluk vardı. Yanaklarına yaslanan yarı yumruk ellerinin ağır ve acılı bir şekilde ağladığını duyuyordum.

19 Şubat 2016 Cuma

SA2509/ME33: Hiç Kimse Hiç Kimseyi Sevmiyor

“Bir sürü yalancıyla birlikte yaşamak ne kadar kötü. Herkesin kendisinden başka kimseyi sevmediğini anladığın zaman, sen de büyük bir yalancı olduğunu anlıyorsun işte.”


Bir gökdelenin tepesinde rastladım ona. Çok yüksekti, kaç kat olduğunu sayamadım. Saymak zor bu zamanda. Ama alnına konduğumda sıcak, hem de çok sıcaktı teni. Terlemişti. Gözleri gökyüzünün sonsuzluğuna dalmıştı ve bence hiçbir şey görmüyordu. İçine baktığını, içinde derin bir konuya daldığını anlayabiliyordunuz. Terinin arasından bulduğum yolla alnından içeri girdim. Zihnini bulduğumda epey yorgun düşmüştüm. İçeride çok büyük bir vızıltı vardı, sanki milyonlarca makine son hızla çalışıyordu. Dinlemeye koyuldum merakla, yüzümdeki teri silip.

“Derin tahlillere gerek yok; yaşlanmak yeterli bunu anlamak için. Büyük bir deha ya da düşünür, filozof, âlim, ârif, şeyh, papa falan olmaya da gerek yok, çünkü sır değil. Sadece çocuklar ve gençler bunu bilmiyorlar, öğrenene kadar da zamanları var. Bu zamanı yaşamadan şüphelenecekleri, ancak anlayamayacakları bir şey bu. Çünkü bizim gibi onlar da aldatılmışlar. Sır değil bu; hiç kimse hiç kimseyi sevmiyor.

Seçkin Deniz Twitter Akışı