“Yeni
Türkiye’deki ‘Bir Şey’ toplumun ruhunda dolaşıyor; herkes aynı anda farkına varıyor.”
Türkiye’nin
2002’de başlayan yolculuğu sürüyor. Eski kirli beyazların, ‘Her yıl en az şu
kadar büyüme şart; yoksa Erdoğan’ın büyüme hedefleri hayalî” dedikleri günden
bu yana çok yıllar geçti, çok badireler atlatıldı. Engelli koşu diyorum ben
buna. Ama engelli koşuların bir ahlakı var; engeller belli ve antrenman
yapabiliyorsunuz. Türkiye’nin koşusunda engeller belirsiz ve buna bağlı olarak
birilerinin attığı zarlara göre bariyerler konuyor. Erdoğan liderliğindeki halk
da her seferinde şaha kalkıyor ve engelleri bir bir aşıyor.
Oyun
masasında zar atanlar ise hiç yılmadan ve yenilgilerini umursamadan yeni zarlar
atmaktan bıkmıyorlar. Oluşan zafer boşluklarında da Türkiye büyük adımlar
atmaktan vazgeçmiyor. Her gürültüde, her kaotik atmosferde eski kangrenli
organlarını acımasızca kesip atıyor ve yerine yenilerini monte ediyor. Şu
sıralar bu koşunun başkahramanı pozisyon değişikliği yapmakla meşgul olduğundan
tarih zikzaklar çizmeye yanaşsa da ‘Bir Şey’ hemen zikzak noktalarına müdahale ediyor ve Türkiye
koşusuna devam ediyor.