Çevre etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Çevre etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Eylül 2024 Pazartesi

SA10958/EK49: Erkek Kardeşler Dikkat: Trump'ın Testislerinizi Küçültme Planı Var

    Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, Amerikan Ekonomi ve Politika Araştırmaları Merkezi'nde (Center for Economic and Policy Research- CfEPR) kıdemli danışman olarak görev yapan Justin Zorn'a aittir ve eski ABD Başkanı ve 2024 başkan adayı Trump'ın atadığı üç Yüksek Mahkeme üyesinin etkili olduğu Çevre Koruma Ajansı ve diğer federal kurumların çevre ve tüketici güvenliği kurallarını yorumlama ve uygulama yetkisini ertelediği Chevron doktrinini bozan kararı sonrası, seçilmesi durumunda Trump'ın endüstriye PFAS, pestisitler, mikroplastikler ve diğer ciddi sağlık etkilerinin yanı sıra erkek doğurganlığı üzerinde önemli olumsuz etkileri olduğu gösterilen diğer toksik maddelerle kirletme konusunda daha geniş bir destek verebilme olasılığına odaklanmaktadır. Analistin, bunama belirtilerinin artması sonrası başkanlık yarışından çekilmek zorunda kalan ve uzun süren politik hayatı boyunca dünyayı kana bulayan, insan varlığına yönelik her türlü saldırıyı planlayan, uygulayan ve destekleyen Demokrat Başkan Joe Biden'ın yerine Kamala Harris'in seçilmesi ile Trump'ın seçilmesi arasında yaptığı karşılaştırma komiktir ve dikkat dağıtıcıdır. ABD'de başkanların Amerikan politikalarına etkisi yoktur; ABD'de her başkan 'Küresel Derin Devlet'in ürettiği politikaları uygulamak zorundadır.
Seçkin Deniz, 09.09.2024, Sonsuz Ark 

Bros Beware: Trump Has a Plan to Shrink Your Testicles

"Eski başkanın erkeklik kültürüne yaptığı kaba çağrılar, testosteron ve sperm sayısının azalmasıyla bağlantılı olan PFAS ve pestisitlere yönelik gevşek yaklaşımıyla çatışıyor."

Bu ay ABD Hava Kuvvetleri sürpriz bir açıklama yaparak, PFAS “sonsuza kadar kimyasallar”la - hormon bozulması, karaciğer hasarı ve bir dizi başka sağlık sorunuyla bağlantılı maddeler - kirlettiği içme suyunu temizleme emrine uymayı reddettiğini duyurdu. Temizliğin durdurulmasının gerekçesi, bu yıl ABD Yüksek Mahkemesi'nin, mahkemelerin genellikle Çevre Koruma Ajansı ve diğer federal kurumların çevre ve tüketici güvenliği kurallarını yorumlama ve uygulama yetkisini ertelediği Chevron doktrinini bozan kararıydı.

3 Ocak 2024 Çarşamba

SA10514/MT225: Tuz ve "Fırınlama"; Basit Kombinasyon Ciddi Bir Çevre Sorununu Çözüyor

 Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Kopenhag Üniversitesi'nden kimyagerler, hartshorn tuzu kullanarak polyesteri geri dönüştürmek için yeşil bir yöntem geliştirerek tekstil geri dönüşümünde bir çığır açtılar."


Salt and “Baking” – Simple Combination Solves a Serious Environmental Problem

Polyester, dünyanın en çok kullanılan ikinci tekstili olmasına rağmen, özellikle büyük bir kısmı asla geri dönüştürülemediği için çevresel bir tehdittir. Plastik ve pamuk karışımı olan bu kumaşın endüstride ayrıştırılması ve dolayısıyla geri dönüştürülmesi oldukça zor. Ancak Kopenhag Üniversitesi'nden bir grup genç kimyager, evdeki tek bir malzemeyi kullanarak yeşil ve şaşırtıcı derecede basit bir çözüm buldu.

25 Haziran 2021 Cuma

SA9271/KY73-PH23: Sokağa Tüküren Kendi Yüzüne Tükürmüştür…

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Artık dağda, köyde veya şehirde yere atılan her çöp yağmurla dereye veya kanalizasyona oradan da denizlere ulaşıyor. İnsan elinin değdiği bütün dere ve ırmak kenarlarında çalı ve ağaç köklerine takılmış poşetler, pet şişeler, envâi çeşit atıklar görüyoruz ya hani, işte onlar yağmurla gökten inmiyor, hepsini biz atıyoruz."

Burada günlerce 'Marmara Denizi'nin nasıl kirlendiği ve açık kanalizasyona döndüğü' yazıldı, çizildi. Hep ifade edilen şuydu: "Marmara Denizi aslında göl sayılır. Dolayısıyla büyük denizlere oranla çok daha hızlı kirlenmesi beklenmeli ve erkenden önlem alınmalıydı."

24 Temmuz 2020 Cuma

SA8741/TG303: Apaçık Gerçek

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız metin Hıristiyan duyarlılığı yüksek olan vakıf başkanı Martin Hall'e aittir ve Küresel Satanist Hükümet'in varlığını tartışmaya odaklanmaktadır. Komplo Teorisi sarkazminden uzakta, nesnel, elle tutulabilir delillere ve beyanlara bağlı kalınarak yapılan 2016 tarihli bu analiz David Spangler tarafından, Dünyanın Yeniden Tasavvuru adlı kitabında ifade edilen şu gerçeğin apaçık ilan edildiğini görmemizi sağlamaktadır: "Lusifer (Şeytan) bize bütünlüğün son hediyesini vermeye geliyor. Kabul edersek o zaman, o özgür olur ve biz de özgür oluruz. Bu Şeytani inisiyasyondur(*). Bu, şu anda ve önümüzdeki günlerde birçok insanın karşı karşıya kalacağı bir şeydir; çünkü bu, New Age'in inisiyasyonudur. Lusifer'e ibadet etme sözü vermedikçe kimse Yeni Dünya Düzenine girmeyecek.” 2019 sonunda başlayan ve 2020'yi tamamen kaplaması beklenen Coronavirus-Covid-19 salgını(!)nın Satanist Küresel Düzen'in tesisi için üretildiğini kuşkusuz bir açıklıkla fark edeceğinizi umduğumuz analiz için dikkatli okumalar yapmanızı umuyoruz. Konuyla ilişkili bir başka gelişmeyi de burada hatırlatmakta fayda vardır. 10 Temmuz 2020 günü Danıştay'ın 24 Kasım 1934 tarihli bakanlar kurulunun müzeye kararını iptal etmesi ve Erdoğan'ın Ayasofya'nın tekrar Câmi olarak hizmete açılması ile ilgili kararnameyi yayınlaması sonrası, bugün 24 Temmuz 2020 günü Ayasofya'da ilk cuma namazının kılınması dikkat çekici ve önemlidir... Küresel Satanist sistemin bir temsilcisi olarak mason Cizvit papa Francis'in derin acı çektiğini ilan etmesi sonrası Almanya'nın tanınmış Cizvit papazlarından Felix Körner, Köln'de dini yayın gerçekleştirilen "Domradio" adlı radyoya yaptığı açıklamada, inanan birisinin Ayasofya'nın mabet olarak kullanılmasından rahatsızlık duymaması gerektiğini söylemişti. Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesinden dindar bir insanın üzülmesine anlam veremediğini belirtiyordu Körner: "Papa Franciscus acı duyduğunu söyledi. Atatürk tarafından laiklik nedeniyle sadece bir ziyaret yeri olarak kullanılan ve artık mabet olarak kullanılmayan bir müzenin şimdi tekrar bir ibadethane haline geldiğini düşündüğünüzde sizi üzen ne olabilir? Dindar birisine bu acı vermez, bu sadece mutlu edebilir. Ama elbette eski bir anı yeniden ortaya çıkıyor. Batı Hıristiyanlığı olarak biz, Osmanlılar yaklaştıkça Doğu Roma'yı umursamadık. 1453'te şehri ve dolayısıyla Hıristiyanlık için Ayasofya'yı kaybettik. Tabii ki bu bize acı verebilir." Ve ekliyordu: "Ondan sonra asıl biz oranın müzeye çevrilmesi dolayısıyla orayı ikinci kez kaybetmiştik. Şimdi orayı bir kez daha kaybetmedik. İnançlı insanlar olarak böyle görmeliyiz, orayı tekrar kazandık. Ayasofya'dan yükselen 'namaza davet' çağrısını kabul edip, şunu söyleyeceğiz, 'Memnuniyetle bu camiye bir toprak talebi olmadan gideceğiz, bu yeri Müslümanlar ile veya tek tek ibadetimiz için manevi bir dürtü ve manevi taşıyıcı olarak kullanmak istiyoruz.' Ben böyle görüyorum." Her ikisi de Cizvit olan iki Hıristiyan din adamının yaklaşımı arasındaki temel fark mezheplerin siyasal etkisi ile izah edilebileceği gibi Satanizmle olan farklı ağ ilişkileri ile de açıklanabilir. Körner'in şu yaklaşımı onun da 'Cizvit' doğasının arka planını görmemizi sağlamaktadır: "Böyle bir yerin, dinler arası tanıklık için nasıl kullanılabileceğini düşünüyoruz. Örneğin Hristiyanlar olarak bilinçli şekilde orada dua etmeye davet edildiysek, tıpkı Hazreti Muhammed'in Medine'deki Hristiyanları 7. yüzyılda camisine dua etmeye davet ettiği gibi... Bu işaretler, belki Ayasofya'yı dinler arası bir diyalog yeri ve herkes için anlayış ve manevi ışınlanma yeri haline getirir." Ayasofya'nın 'tekrar ve sadece Câmi' olarak inanan insanlara hizmet etmesi Satanizm'in asla istemeyeceği bir değişimdir.
Seçkin Deniz, 24.07.2020

The truth in plain sight

“…………… ve küllerden yükselen Yeni Bir Dünya Düzeni olacaktır”

Bugün, tarihin en tehlikeli zamanında bulunan bir Dünya’nın üzerinde yaşıyoruz. Kanunsuzluk, iç huzursuzluk, ayaklanmalar ve terör eylemlerinde yaşanan çok dramatik artışa ve görünüşte sonsuza kadar sürecek savaşlara baktığımızda; Dünya’nın TÜMDEN YOK OLUŞA giden bir “Kıyamet Senaryosu”na doğru nasıl hızla ilerlediğini hepimiz açık bir şekilde görebiliriz.

22 Temmuz 2020 Çarşamba

SA8736/TG302: Bir Çevreci Özür Diliyor: Alarmizmden(*) Dolayı Suçluyum

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız metin, 'Kıyamet Asla; Neden Çevresel Alarmizm Hepimizi İncitiyor' kitabının yazarı, çevreci, Time Dergisi'nin “Çevre Kahramanı” ve Green Book Ödülü Sahibi Michael Shellenberger'e aittir ve Küresel Çevre Örgütlerinin kontrollü propagandasına katılarak 'İklim korkusu' yaydığı için özür dilemeye odaklanmaktadır. "Her yerdeki çevreciler adına, son 30 yılda yarattığımız iklim korkusundan dolayı resmen özür dilemek istiyorum." diyerek analizine başlayan Michael Shellenberger, sözlerinin etkisini daha da derinleştirmektedir: "Uzman Hakemlik için davet edilmiş bir enerji uzmanı olarak; biz çevrecilerin halkı yanlış yönlendirmesinden dolayı özür dileme sorumluluğu hissediyorum." Satanizmin küresel şirketler ve vakıflar eliyle nasıl yaygınlaştığını, çocukların gelecek umutlarını yok etmeyi kısmen nasıl başardığını görebileceğimiz metnin en önemli cümlelerinden biri de şudur: "Çevreci gruplar, fosil yakıt sektöründen yüz milyonlarca dolar kabul ettiler. Anti-hümanist inançlar tarafından motive edilen gruplar, Dünya Bankası'nı yoksulluğu sona erdirmeye çalışmak yerine yoksulluğu 'sürdürülebilir' yapmaya zorladı. Bu arada statü kaygısı, depresyon ve modern uygarlığa düşmanlık iklim alarmizminin gerisinde bulunuyor." Her şey yeterince açık gibi görünse de bu 'ifşâ'nın ya da özrün,  herkesin artık açıkça fark ettiği, anladığı gerçekleri duyurmaktan daha çok, deşifre edilenlerin kötülenerek sistem dışına itilmeleri ve küresel satanist kuruluşların bu türden insanlık düşmanı faaliyetler yüzünden kaybettiği itibarın yeniden kazanılmasının sağlanması ve etki alanının korunması gibi organize bir faaliyet olarak da algılanabilmektedir. Her ne kadar böyle olsa bile, Bill Gates gibi teknoloji şirketlerinin sahiplerinin çevre duyarlılığını öne sürerek doğal ete ve süte karşı kara propaganda yaptığı bir dönemde yapay et ve süt üretme çabalarına karşı et tüketimini öneren yazarın, Gates ve ortaklarının Covid-19 salgını ve Kuantum aşısı ile ilgili organize faaliyetleri bütünleştirilerek düşünüldüğünde "Yüksek enerjili uygarlığımızın insanlar ve doğa için, iklim alarmistlerinin bizi geri götüreceği düşük enerjili uygarlıktan daha iyi olduğuna dair karşı konulamaz kanıtlar var." şeklindeki kanaati dikkat çekicidir. Çünkü Küresel Çevreci yapılar ile yüksek enerji gerektiren Küresel Teknoloji Şirketleri aynı isimler tarafından finanse edilmekte ve yönetilmektedir... Yazarın özrünün 'gerekçesi'nin arka planını herkesin merak etmeye hakkı vardır; herkes çevre felaketi ile korkutulan insanlık yapay bir salgınla kıskaca alınarak seyahat etme, özgürce nefes alma, iletişim kurma, sosyalleşme gibi temel insanî hakları kısıtlanmış olarak satanistlerin açık hedefinde olduğunu net bir şekilde görebilme imkanına artık sahiptir.
Seçkin Deniz, 22.07.2020

An environmentalist’s apology: ‘I was guilty of alarmism’

"Bu makale ilk olarak Forbes’in web sitesinde yayınlandı, ancak daha sonra kaldırıldı." 

Her yerdeki çevreciler adına, son 30 yılda yarattığımız iklim korkusundan dolayı resmen özür dilemek istiyorum. İklim değişikliği oluyor, ancak bu dünyanın sonu değil. En ciddi çevre sorunumuz bile değil. 20 yıldır iklim aktivisti, 30 yıldır da çevreciyim, bu yüzden bunları söylerken garip bir insan gibi görünebilirim.

Seçkin Deniz Twitter Akışı