Paşalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Paşalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Şubat 2018 Salı

SA5712/SD908: Cemal Paşa; Anılarım 1913-1922 ve İttihat ve Terakki'nin Üç Paşası

"Tarih, her zamanki gibi gerçeklerin saklanmasına izin vermiyor. Bundan dolayıdır ki; baskıdan kurtulmuş bir akılla okunan hatıralar (anılar) daha doğru bir tarih algısının mümkün olmasını sağlıyor."


"Almanlar yenilince biz de yenilmiş sayıldık" efsanesinin, Cumhuriyet'in kurucu kadrosunun da üyesi olduğu İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin (İTC) beceriksiz ve basiretsiz yöneticilerinin ve üyelerinin Osmanlı İmparatorluğunu yok ettiğini saklamak için üretilmiş olduğunu İTC'nin üç pervasız ve zalim paşasının hatıralarını okuduğunuzda daha iyi anlıyorsunuz.

Falih Rıfkı Atay'ın Çankaya'sında Mustafa Kemal Paşa'nın bizzat anlattığı gibi, Vahdettin'in kendisine “Paşa, Paşa! Şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin, bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir (elini bir tarih kitabının üstüne bastı). Bunları unutun, dedi. Asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden mühim olabilir. Paşa, Paşa, devleti kurtarabilirsin!" demesinin temel sebebi İTC ile yaşadığı fikir ayrılıkları ve 1918 sonrası değerlendirilen sicilinde İTC'ye dair leke bulunmamasıdır. Ancak ne olursa olsun İTC bir başlangıçtır ve Cumhuriyet'in kurucuları İTC'nin 1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı'yı mağlup eden bir zavallılık sergilediğini kabul etmek istemezler...

13 Şubat 2018 Salı

SA5639/SD897: Paşaların İki Yüzyılı; Bir Devrin Sonu

"Son Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtlarında üniformasız siyasi bir liderin başkomutan olarak sefere çıkmış Osmanlı Padişahları kadar gücü olduğu da artık tartışılmazdır."


Josef Stalin, Adolf Hitler, Kim Jong-un, Saddam Hüseyin ve daha birçok ünlü ünsüz diktatör, asker olmadıkları halde askerî üniforma giymeye, nişanlarla ve apoletlerle dolu askerî kıyafetlerle poz vermeye meraklıydılar. Çünkü üniforma bir güç gösterisiydi ve bu güç tarihten gelen asker krallar, asker padişahlar, asker şahlar ve asker imparatorlardan devralınan bir devlet gücüydü; ordulara da ancak üniforma giymiş liderler emredebilirdi ve tabi güç demek aynı zamanda asker olmak demekti, asker, yani general yani Osmanlı'da Paşa olmak demek de Padişah'ın gücüne yakın bir güce sahip olmak anlamını taşıyordu. 

Çandarlı Halil Paşa'nın, Pargalı İbrahim Paşa'nın idamlarının gerisinde Paşa olarak Padişah'ın gücüne denk bir güç elde etmeye ramak kalmış olmak gibi saf gerçekçi nedenler vardı... Paşa olmak Osmanlı'da güç sahibi olmak demekti, ama asla Padişah olma ihtimali olmak demek değildi; bu ihtimal belirdiğinde de güçlü olan Padişah bu ihtimalin kellesini alarak, tehdidi ortadan kaldırıyordu. Güçlü Padişah da seferlere çıkabilen, zafer kazanabildiğini kanıtlayabilen Padişah, anlamına geliyordu... 

Seçkin Deniz Twitter Akışı