Nükleer Savaş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Nükleer Savaş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Ekim 2023 Pazartesi

SA10384/SD2883: IAEA Modeli Yapay Zekayı Düzenlemek İçin Neden En İyisi Olmayabilir?

 Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, daha önce Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı'nda çalışan ve diğer görevlerinin yanı sıra Birleşik Krallık denizaltılarının inşası, Birleşik Krallık-ABD nükleer işbirliği ve ihracat kontrolü uygulamalarında görev alan, Washington DC James Martin Center'ın yönetici direktörü Ian Stewart'a aittir ve Yapay Zeka'nın (YZ-AI) neden olabileceği olası tehditlere karşı önerilen Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA- UAEA) benzeri bir modelin mümkün ve gerekli olup olmadığına odaklanmaktadır. Analistin, Nükleer Silahlar ve Yapay Zeka arasında yaptığı karşılaştırmalar sonrası çıkarımı nettir: "YZ'nin insanlığı tehdit edebileceği olası yolları belirlemek için yoğun bir odaklanmaya ihtiyaç vardır. Ancak belirli yollar tanımlandığında, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'na benzer bir kuruluş için bir rol belirlemek üzere kontrol yaklaşımları haritalanmaya başlanabilir." 
Seçkin Deniz, 02.10.2023, Sonsuz Ark 

Why the IAEA model may not be best for regulating artificial intelligence

Chat GPT'nin arkasındaki şirket ve yapay zeka (YZ) alanında güçlü bir düzenlemenin açık bir savunucusu olan OpenAI, kısa süre önce yapay zeka düzenlemesi için Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA-UAEA) benzeri bir modele ihtiyaç duyulabileceğini öne sürdü.

20 Mayıs 2022 Cuma

SA9677/SD2415: Putin'in Sonraki Adımı Ne? Suriye'ye Bakın

   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz,  Ortadoğu Enstitüsü Suriye ve Terörizm ve Aşırıcılıkla Mücadele programlarının kıdemli üyesi ve yöneticisi Charles Lister'a aittir ve göreceli olarak ilk etapta durdurulan Putin'in Ukrayna'da sonraki adımlarına odaklanmaktadır. Analistin nesnel bir Batı özeleştirisi çerçevesinde telif ettiği metninde, ABD-Avrupa'nın Suriye'de ürettiği belirsizliğe benzer bir belirsizlik stratejisi ile Ukrayna'yı Rusya'ya teslim etme ihtimaline de işaret etmektedir: "Gelecekte herhangi bir gerilimi düşürme çağrısı ne kadar çekici görünse de, Rusya'nın niyetlerine karşı son derece dikkatli olmalı ve Suriye'de yapılan hataları tekrarlamamalıyız. Çatışmanın, yıllarca daha düşük seviyelerde olmasa da en azından aylarca devam edeceğini varsayarsak, Ukrayna'daki hedeflerimizin ne olduğunu şimdiden kamuoyuna açıklamış olmalıyız. Bizim tarafımızdaki belirsizlik, Rusya'ya Ukrayna'dan çok daha fazla fayda sağlıyor." Analist, Suriye-Libya gibi yerlerde ABD-Rusya ortaklığının iki ülkeyi yok ettiğini itiraf etmesi beklenemez, ancak Ukrayna'da bugüne dek olanların bundan sonra olacak olanların habercisi olduğunu net olarak itiraf etmektedir: "Kaçınılmaz bir şekilde çoğu Suriyelinin ve birçok analistin korktuğu gibi, gerilimi azaltma bölgesi planı, Suriye rejiminin ve Rus ve İranlı ortaklarının her seferinde bir bölgeyi yeniden ele geçirmesine izin vermek için zaman ve mekânı boşaltmak için sadece bir manevraydı. Dört bölgeden üçü daha sonra kuşatıldı, enkaz haline getirildi ve 2018'de toplu teslimlerle fethedildi. Washington'un gerilimi azaltma anlaşmasının "garantörü" olduğu güney Suriye'de, yıllardır ortaklarımızı engelledik ve onlara savaşmamalarını ve teslim olmayı kabul etmelerini söyledik. İdlib'deki dördüncü gerilimi azaltma bölgesi, yalnızca Türkiye'nin onu rejim saldırısına karşı savunmak için yaptığı önemli askeri yatırım nedeniyle bugün hala duruyor."
Seçkin Deniz, 20.05.2022, Sonsuz Ark 


What’s Putin’s Next Move? Look to Syria
"Rusya, Batı'nın geçmişteki hareketsizliğinden bazı tehlikeli dersler çıkardı. Ukrayna'da daha korkunç bir trajediden nasıl kaçınılacağı aşağıda açıklanmıştır."

Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ne kadar şok edici olsa da, kimse bunun uyarısız geldiğini söyleyemezdi.

Aylardır sınır boyunca askerler yığılmıştı. Ve bundan çok önce, Rusya yıllardır - sadece Doğu Ukrayna'da değil, Gürcistan, Kırım'da ve - özellikle de dünyanın izlediği Suriye'de, Rusya'nın eylemlerinin cezasız, hatta kayıtsız kaldığı Suriye'de sinyaller gönderiyordu.

13 Mayıs 2022 Cuma

SA9665/SD2407: Putin'in Ukrayna'ya Karşı Savaşı ve Avrupa'daki Güç Dengesi

   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, ABD Ulusal İstihbarat Konseyi'nde Rusya ve Avrasya alanında çalışan eski ulusal istihbarat subayı, Carnegie'nin Rusya ve Avrasya Programı'nın kıdemli üyesi ve direktörü Eugene Rumer ile Ukrayna krizinin ardından ABD'nin Rusya'ya yönelik politikasına yönelik araştırmalar yapan Carnegie'nin Rusya ve Avrasya Programında çalışan kıdemli araştırmacı Richard Sokolsky'nin ortak çalışmasıdır ve Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sonrası ABD ile Avrupa'nın tutumlarına ve NATO çerçevesinde Putin'in nükleer tehditlerine nasıl cevap verilebileceğine odaklanmaktadır. Avrupa'nın bütünüyle bağımsız, özgür ve liberal yapısını kaybederek NATO çerçevesinde ve 'Tampon Kıta' olarak yeniden ABD'nin güdümüne girdiğinin açık bir şekilde görüldüğü analizde, analistlerin Avrupa kıtasındaki bütün ülkeleri eşitleyen ve tek tip davranışa zorlayan kısa emir zincirlerinin nasıl netleştiğini gözlemleyebilirsiniz. Türkiye'nin bu anlamda Avrupa Kıtası'ndan farklı olarak takındığı barışçıl ve dengeli tutumla, ABD-NATO baskılarına karşı bağımsız bir stratejik yol haritası izlediği açıktır; ancak ABD'nin, Suriye-PKK-YPG ve Yunanistan-Rum Kesimi üzerinden yürüttüğü Türkiye'yi yıpratma politikalarının sonuçlarının gittikçe daha sık gözlemlendiği dikkate alınırsa, Türkiye'de CHP-HDP-İP-GEP-SP-DAP-DP gibi iç politik değişkenleri açıkça kullanmaktan vazgeçmeyen Joe Biden liderliğindeki ABD'nin, ABD-Rusya kıskaçlarının daha aktif çalışması için çıkarılan Ukrayna Savaşı'nın en büyük kaybedeninin Avrupa Kıtası'ndan sonra Erdoğan liderliğindeki Türkiye olması için çalıştığı da açık bir şekilde gözlemlenebilir.
Seçkin Deniz, 13.05.2022, Sonsuz Ark 


Putin’s War Against Ukraine and the Balance of Power in Europe
"Putin'in Avrupa'daki değişen güçler korelasyonu, NATO'nun da uyum sağlamak için seçeneklere ihtiyacı olduğu anlamına geliyor."

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Batı ile yüzleşmesi, dış politikasının belirleyici özelliğidir. Bu yüzleşme, büyük ölçüde, onun diğer büyük amacı olan Çin ile stratejik ortaklık sayesinde mümkün olmuştur.

12 Mayıs 2022 Perşembe

SA9664/SD2406: 20. Yüzyılın Nükleer Gölgesinin Geri Dönüşü

    Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, Financial Times'ın Washington Bürosu şefi, Güney Asya büro şefi, Sermaye Piyasaları editörü ve Filipinler Muhabiri olarak çalıştıktan sonra, ABD ulusal editörü ve köşe yazarı olarak FT'de aktif iş hayatına devam eden, Clinton dönemi ABD Hazine Bakanı Lawrence H. Summers'ın metin yazarlığını yapan Edward Luce'a aittir ve Rusya-Ukrayna Savaşı'nda yaşadığı başarısızlıklar dolayısıyla ABD ve Avrupa'yı Nükleer Silah kullanmakla tehdit eden Putin'in zihnindeki stratejik planlara ve olası sonuçlara odaklanmaktadır. Analistin, özgeçmişi dolayısıyla birçok tecrübeye ve gizli bilgiye ulaşma potansiyeli olmasına rağmen yaptığı yorum dikkat çekicidir: "Geri kalanımız, Putin'in kafasında şöyle dursun, Beyaz Saray'da oynanan senaryolardan habersiziz."
Seçkin Deniz, 12.05.2022, Sonsuz Ark 


The return of the 20th century’s nuclear shadow
"Putin, Nükleer silah kullanmakla tehdit ederek bir tabuyu yıktı ve batının kendi tepkisini planlaması gerekiyor."

Vladimir Putin'in nükleer silah kullanmakla tehdit etme isteği bir bakıma iyiye işaret: Bu, Rusya'nın Ukrayna'da muhtemelen kaybedeceği anlamına geliyor. Aynı zamanda potansiyel olarak da bir felakettir. Putin'in amacı batıyı korkutmaksa başarısız oluyor. NATO, Ukrayna'ya silah tedarikini arttırmaya devam ediyor. Soru, Putin'in Rus yenilgisinin kaçınılmaz olduğunu düşündüğünde ne yapacağıdır. Putin, atacağı adımları tam olarak bildiğini ima edip duruyor. Blöf mü yapıyor? Cevabı o bile bilmiyor olabilir.

5 Ocak 2022 Çarşamba

SA9509/TG361: ABD Ordusu Başka Bir Çıkıntı Savaşı'na(*) Katılabilir mi?

     Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, çalışmaları Foreign Policy Magazine, Defense News, The National Interest ve diğer medyada yer alan, Forbes Magazine'e katkıda bulunan, tecrübeli savunma ve ulusal güvenlik yazarı ve uzmanı Michael Peck'e aittir ve ABD ordusunun, Rusya'nın Ukrayna, Çin'in Tayvan İşgaline karşı askerî olarak harekete geçip geçemeyeceğine odaklanmaktadır. "Amerika tekrar Bulge gibi bir savaşı göze alabilir mi?" sorusuna, "Tamamen askeri anlamda, bu soruya verilebilecek cevap hayır’dır" cevabını veren Analistin 'Çıkıntı Savaşı' dediği 'Battle of the Bulge', II. Dünya Savaşı'nda, 16 Aralık 1944'te, Almanlar'ın 200.000 asker ve 600 tankla, Belçika'nın Ardennes (Ardenler) bölgesinde 84.000 ABD askerine karşı yaptığı saldırıdır; SSCB'nin destek verdiği ABD ordusunun bu saldırıyı püskürtmesinin arka planını yorumlayan yazar, bugün aynı şekilde yapılacak bir saldırının püskürtülemeyeceğini ileri sürmektedir: "ABD ordusu bugün benzer bir durumla karşı karşıya. Çin ile çoğunlukla deniz ve hava savaşı olacak bir çatışmaya, Rusya ile öncelikle kara ve hava savaşı olacak bir çatışmaya ve terörle mücadele, barışı koruma gibi görevler ile küresel bir süper gücün silahlı kuvvetlerinden talep ettiği diğer tüm görevler için hazırlıklı olmalı. Sonuç, aşırı çalışan bir ABD Donanması, yıpranmış bir Hava Kuvvetleri ve Avrupa, Kore ve başka yerlerde garnizonları sürdürürken Afganistan ve Irak'taki eşzamanlı savaşlarla aşırı gerilmiş bir ABD Ordusu. ABD'de denizaşırı konuşlanmak üzere Ordu birimleri mevcut olsa bile, onları Avrupa veya Asya'ya götürmek için yeterli demiryolu vagonu, kargo gemisi ve nakliye uçağı bulmak bir sorun olacaktır."
Seçkin Deniz, 05.01.2022


Could The US Military Suffer Another Battle Of The Bulge?

Amerika bugün başka bir Çıkıntı Savaşına karşı savunmasız mı?

ABD neredeyse en büyük askeri felaketini 77 yıl önce yaşamıştı. 16 Aralık 1944'te, Belçika'nın Ardennes bölgesini savunan zayıf Amerikan kuvvetleri, büyük bir Alman sürpriz saldırısı ile karşılaştı.

26 Aralık 2021 Pazar

SA9497/TG360: Rusya ile Savaşa Hayır

    Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, The Center for American Greatness'in üyesi ve avukat Christopher Roach'a aittir ve son günlerde Ukrayna, Belarus üzerinden gerilen Rus-Amerikan ilişkilerine ve olası bir savaşa odaklanmaktadır. Analistin, ABD-Rusya'nın aralarındaki gerilimde kullandığı tampon bölge olarak Ukrayna'da savaş veya Ukrayna için savaş üzerinden yaptığı yorumlara ek olarak sarf ettiği, "Biden’ın askeri ve diplomatik atamaları; Rusya'yı, eşcinsel hakları ve transseksüellik gibi yakın zamanda uydurulan değerler de dahil olmak üzere, Batı’nın gücü ve Batılı değerler için tehlikeli olan geri otoriter bir devlet olarak sınıflandıran düzenin temel neoliberal vizyonunu paylaşıyor." şeklindeki cümlesi, Putin'in, "Kadınla erkeğin aynı şey olduğunu düşünen varsa misafirim olsun. Ama ortak akıl var. Kadın kadındır, erkek erkektir, anne annedir ve baba babadır şeklindeki geleneksel yaklaşıma bağlı kalıyorum." ifadesiyle birlikte değerlendirildiğinde insanlık için ne tür bir çatışma ortamının var olduğu net bir şekilde anlaşılmaktadır. Türkiye ABD-Rusya geriliminde artık itibarsız bir devlet olarak ABD için değil, kendi çıkarları için stratejik tutum belirlemeye devam etmeli ve Ukrayna'da savaş için atılacak herhangi bir Amerikan adımına uzak mesafeli davranmalıdır.
Seçkin Deniz, 26.12.2021


No to War With Russia

Küba Füze Krizi, tarihe neredeyse nükleer savaşla sonuçlanacak bir gerilim siyaseti dönemi olarak geçti. Ancak çok az tartışılan ayrıntılardan biri, krizin John F. Kennedy'nin parlak bir askeri hamlesi nedeniyle veya nükleer silah kullanmak isteyen generallerin tavsiyelerine uymasıyla sona ermemiş olduğudur.

19 Aralık 2021 Pazar

SA9489/TG359: Bir Sonraki Savaşta Amerika Anavatanı Hedef Olacak

   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, Johns Hopkins Üniversitesi İleri Uluslararası Çalışmalar Okulu Henry Kissinger Profesörü ve Amerikan Girişim Enstitüsü akademisyeni ve Bloomberg Opinion köşe yazarı olan Hal Brands'e aittir ve zayıflayan ve savunma kapasitesini geliştiremeyen ABD için savaşın artık uzaklarda değil sınırlarında, evinde olabileceğine odaklanmaktadır. Analistin, "Ülkeye yönelik saldırı olasılığının daha yüksek olduğunu kabul etmek ve bunları sindirmek için gerekli ekonomik ve toplumsal direnci geliştirmek, coğrafyanın bağışıklık sağlamadığı bir dünyada küresel nüfuzun bedeli olabilir." şeklindeki cümlesi yaşanan paniği de gözler önüne sermektedir. ABD çökmektedir; bu artık hiç kimsenin reddedemeyeceği boyutlara ulaştığı içindir ki, geriye çekilen kanlı küresel güç olarak ABD'nin karşılaşacağı iç ve dış tehditlere ve tehlikelere dair birçok analiz yayınlanmaktadır. Son 70 yıldır ABD kaynaklı tehditlerle boğuşan ve son günlerde de Dolar-Faiz saldırısı ile zor günler geçiren Türkiye'nin artık sadece gölgesi ve eski imajı ile saldıran ABD'ye karşı cesur ve sarsılmaz bir duruşla cevap vermesi gerekmektedir.
Seçkin Deniz, 19.12.2021


In the Next War, America’s Homeland Will Be a Target
"Amerikalılar için savaş, tipik olarak "orada", kıyılarından uzak yabancı ülkelerde olan bir şeydir. Bunu “burada” yaşanabilecek bir şey olarak düşünmeye başlamalılar."

Gelecekteki çatışmalarda Amerikan toprakları bir sığınak olmayacak. ABD, teknolojik ilerlemelerin, yalnızca terörist grupların değil, jeopolitik düşmanların da savaşı Amerika'nın kendi kapısına gelmesini mümkün kılacağı bir anavatan savunmasızlık çağına giriyor.

30 Kasım 2019 Cumartesi

SA8172/SD1550: Karşılıklı Garantili İmhâ'nın Büyüsü

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, ABD ve denizaşırı ülkelerde askeri ve devlet kuruluşlarına brifing veren, uluslararası ilişkiler, dış politika ve büyük medyada istihbarat konusunda uzman olan, Mayıs 2015'te istifa etmeden önce yaklaşık 20 yıl boyunca Stratfor'un CEO'luğunu ve başkanlığını yapan George Friedman'a aittir ve Soğuk Savaş sırasında ABD ve Rusya arasında bir Nükleer Savaş çıkmamasının nedenlerine yoğunlaşmaktadır. George Friedman nükleer savaşın çıkmamasının liderlerin erdemi ve sağduyusu ile ilgisi olmadığını, füze programlarının bir parçası olarak gönderilen uydularla Uzay'ın keşfinin her iki tarafın da neler yapabileceklerini görmelerini sağladığını ve yapacaklarının sonuçlarını tahmin edemeyecekleri için de nükleer savaşın çıkmadığını vurgulamaktadır. Muhtemel bir nükleer savaşta karşılıklı olarak imhâ edilme ihtimali insanları durdurmuştur, ancak diğer küçük savaşlarda milyonlarca insan ölmeye devam etmiştir. George Friedman'ın bu mevsimde Nükleer Savaş'tan bahsetmesinin nedenleri var; Ağustos 2019'da ABD Başkanı Donald Trump, Dünya'nın yörüngesinde ABD'nin çıkarlarını hedef alan saldırıları önlemek amacıyla orduya bağlı Uzay Kuvvet Komutanlığı'nın kurulduğunu açıkladı: "Ülkemize yönelik tehditler sürekli olarak evriliyor. Biz de buna ayak uydurmalıyız" diyen Trump'a göre amaç Çin ve Rusya ile uzayda etkin mücadeleydi. ABD Uzay Kuvvet Komutanlığı'nı ilk olarak 1985 yılında kurmuştu. O dönemde amaç, Sovyetler Birliği ile devam eden uzay yarışı kapsamında ABD ordusunun farklı birimlerinin çabalarını koordine etmekti; ancak bu komutanlık 2002'de lağvedilmişti. Temmuz 2019'da Fransa da benzer bir adım atarak Uzay Kuvvet Komutanlığı oluşturduğunu açıklamıştı. ABD'nin ve Fransa'nın yaşadığı derin ekonomik krizler, her iki ülke bütçelerinin Uzay Kuvvet Komutanlıklarını finanse edebilecek durumda olmadığını ve bu türden açıklamaların ciddiye alınmasının zor olduğunu gösteriyor, ancak 'korkutma' çok eski bir diplomatik teknik olduğu için halen kullanılabiliyor. Türkiye Uzay Ajansı'nı 13 Aralık 2018'de kurabilmiş bir ülke olarak henüz alacağımız çok yol olsa da, eski uzay teknolojilerinin kullanılamaz oluşu ve ABD, Fransa gibi ülkelerin yeni teknolojileri üretmek için gerekli olan psikolojik, sosyolojik ve ekonomik gerileme, finansman ve yeni nesil gibi unsurlarda yaşadığı sıkıntılara karşı avantajlı olduğumuz gerçeği ile daha hızlı düşünebiliriz.
Seçkin Deniz, 30.11.2019

The Enchantment of Mutually Assured Destruction

Tarihin en olağanüstü gerçeklerinden biri, Soğuk Savaş sırasında ABD ve Sovyetler Birliği'nin birbirlerine karşı hiçbir zaman savaş başlatmamış olmalarıdır. Nükleer Savaşın kenarlarında dolaştılar ve sondalar yaptılar, ancak Nükleer Savaş hiçbir zaman mantıklı bir sonuca ulaşmadı. Avrupa’yı felakete sürükleyen 1914 ve 1939 savaşlarında sofistike devlet adamlarını göz önüne aldığımızda, Soğuk Savaş’ı yönetenlerin olmayışı dünya için iyi bir şans. Aksine bu süreç, savaştan kaçınmak için titizlikle ve takıntılı bir şekilde dikkatli olan ABD ve Sovyetler Birliği tarafından yönetiliyordu. 

Seçkin Deniz Twitter Akışı