31 Temmuz 2016 Pazar

SA3245/Sonsuz Ark-YD35: 15 Temmuz Direnişi/ Bir Fatiha: Arkadaşım Ahmet Aşık’ın Ruhuna Mektup (*)

"Sana bu mektubu yazmamın sebebi, içinin bütün sızılarını iyileştirecek bir müjde: Türkiye toplumu tarihinde ilk kez bir askeri darbeye yekten karşı çıktı; direndi, darbeye geçit yok dedi. Sosyalistlerinse bir teki bile (tam on yıllardır hayal ettikleri gibi) bir akşam vakti karanlığın kenarından ağır ellerini toprağa basıp doğrulmuş o sade, “sıradan” insanların, hani şu dillerinden düşürmedikleri “halkların” yanında darbecilere karşı sokağa çıkmadı. Çünkü onlar sosyalistti, demokrattı, ilericiydi, ileri görüşlüydü; çünkü darbenin püskürtülmesi en çok Erdoğan’a yarayacaktı."

Ertuğrul Başer, 30.07.2016 


Seni son gördüğümde (vefatından bir sene kadar evveldi) doktoruna söylediklerini anlatmıştın, hatırlıyor musun: "Aman doktor, benim biraz daha yaşamam lazım, biraz daha yaşayıp, şu Kenan Evren denen adamın darbe suçundan yargılandığını, hattâ mümkünse öldüğünü görmem lazım, ne yap et, benim ondan önce ölmeme izin verme."

Şükür yargılandığını gördün; darbeden suçlu bulunduğunu, müebbet hapis aldığını, rütbelerinin söküldüğünü.

SA3244/KY35-YTK104: 15 Temmuz Sonrası

"Tüm darbeler ve sonuçları yanında şimdi 15 Temmuz ve sonuçları üzerine yapılacak tutarlı, derinlikli analizlere çok ihtiyacımız var."


Bundan önceki darbelerin çok az filmi yapıldı. Çoğu sınırlı izleyiciye ancak ulaştı. Son yıllarda odağında değil de daha çok fon olarak darbeyi işleyen bir iki film daha oldu, bazıları geniş kitlelere de ulaştı.

Bunun en temel nedeni tabii ki darbelerin başarılı olması, bu alanda film yapacak cesareti de ortamı da boğmuş olmasıydı. Darbelerin ayrıca akademisyen sanatçı entelektüellere verdiği dolaylı dolaysız hasarın da ortamı bu işlerden uzak durmayı şiar edinenlere bıraktırması da uzun yılların kötü birikimi.

SA3243/KY37-AZ100: Arkadaş, Siz Bizimle Neden Savaşıyorsunuz?..

"Hesaba-kitaba gelmeyen enteresan bir milletizdir, bu nedenle öngörülemeyiz... Ayranımızın nerede kabaracağı belli olmaz, aramızdaki tüm ayrılık-gayrılıkları bir anda rafa kaldırıp tek hedefte birleşmemiz bundandır..."


Oysa, bugün sokakları, meydanları doldurmuş hepimiz barış yüklü bir dünya için yola çıkmıştık...

Demokrasimizi geliştirecek, 50 yıl önce yapılmış olması gereken alt yapı yatırımlarımızı tamamlayacak, ekonomimizi güçlendirecek, bunu yaparken çevremizdeki ulusların hiçbirinin ekmeğine el uzatmayacak, her işi kazan-kazan formülüyle gerçekleştirip birlikte büyümenin yollarını arayacaktık...

30 Temmuz 2016 Cumartesi

SA3242/KY27-ŞT54: Orpheus’un Bakışı: Yazı, Ölüm, Yalan ve Sükûn

"Hep oluş hâlindeki bir dilden doğan yazı, tekil faillerin örtülü varlık ikâmesinin tamamlandığı bir bunalımdan arta kalan mütereddit bir ruhun iç çekişlerini de beraberinde taşımıştır."


Derinden anlamak kaygısıyla yüklü bir bakışla yöneliyor U.Baker’e, A.Bozkurt. Orpheus’un Bakışı’nın önsözü 'Bir Yazının Söylem Sicilleri’nde Derrida’dan aldığı ilhamla kendi yazısının biçimini de ortaya koyarcasına; ‘Unutmamak gerekiyor: Önsöz rastlantısal bir olgunun çoğaltıldığı bir metin değil parantez içlerinin ve soru imlerinin yazının ayracına alındığı bir biçimdir…’ diye başlıyor yazısına.

Bunu söylerken de Önsöz’ü bir edim olarak ana temanın hemen içinde belki yanı başında duran ve bütünüyle de dekonstrüktif bir Kant okumasıyla açımlayabileceğimiz bir içeriğe kavuşturuyor. Ne içeriyle ne de dışarıyla tam bir bağlam içerisinde ele alamayacağımız olsa olsa içeriyi de dışarıyı da buradan bakarak görebileceğimiz bir anlam çerçevesi kazanan Önsöz, aynı anda hem içeriye hem de dışarıya dair ve epeyce de melezleşmiş bir kavramsal mekan olarak - ergonal olmaktan çok parergonal bir kalıntı olarak - metni ve sunuyu sınırlandıran, ona çerçeveler çizen ve böylece metnin dışında kalan bir alanı işaret ediyor.

SA3241/KY26-CA66: Köprüye Koşan Kadınlar

"Seni çağırdıklarında yaşamayı öğrendin/Kulaç atar gibi sokağa fırladın, ismin boşlukta çınladı." 
Zeynep Arkan, Solgun Bir Melek, Dergah, Temmuz 2016.


İlginç günlerden geçiyor Türkiye. Bir darbe veya işgal denemesi, karnaval havasında geri püskürtülüyor. Emperyalizme ve asker vesayetine samimi bir şekilde karşı olan kesimler ihtilaflarını bir kenara bırakıp halka kurşun sıkanlara karşı birleşti. 

“Meydan Ortaya Çıktığında” hikayelerini Karakoç bu günler için mi yazmış?.. Yapaylaşmaya zorlanan kentin kabuk değiştirdiği fark ediliyor. Eski darbelerde sokaklar ürkütücü bir sessizlik içinde olurdu. Şimdilerde toplum bir darbeyi geri çevirmenin neşesini yaşıyor meydanlarda, şehitlerin hatırasını yaşatma sorumluluğu duyuyor. Geçmişteki sosyolojik ayrımların ötesine geçen ortaklaşmalar kendini gösteriyor. İhtilafların sınırlandığı, manevi bir olgunlaşmaya imkân veren, arındırıcı bir tecrübenin izleri okunuyor yüz ifadelerinde.

SA3240/KY32-YR56: Kurbanla Kuzu Arasında Aforizmalar

"Terk edilmiş bir Ermeni köyünde çekilmiş olan Kuzu, manzaraların gücüyle büyülüyor. Doğrudan mesaj olmasa da karlı günlerde dağların arasındaki zorlu bir coğrafyada çekilen filmde sert bir erkeklik teması var. Çocuk oyuncuların başarısı gerilimi dağıtsa da zihin manzaraya kültürün ağırlığını yüklemekten alıkoyamıyor kendini."



Erzincan’ın bir dağ köyündeyiz. Yaprakları dökülmüş ağaçlarıyla, her yeri kaplamış bembeyaz karla, kerpiç ve taş evlerin egzotik bir tarzda sıralanışıyla insanı kendine çeken bir mekan. Filmin başrolünü hüzünlü sarıyla, kirli beyaz üstleniyor Kutluğ Ataman’ın Kuzu filminde (2014).   

Beş yaşlarındaki Mert’in erkek adam sayılma yaşı gelmiş ve bunun olabilmesi için sünnet olacak. Dilere destan cinsinden olmasa da asgarisinden bir tören-şölen düğün-gerekmekte ailenin köyün içindeki saygınlığını koruyabilmesi için. 

29 Temmuz 2016 Cuma

SA3239/SD492: Seçkin Deniz Twitter Günlükleri 98 (01-05 Aralık 2012)

“Tarih, yazanların değil yorumlayanların toprağıdır.”

  (Lütfen Twitter tweet akış grafiğine göre, aşağıdan yukarıya doğru okuyunuz)


(01-05 Aralık 2012)  ( 413 Tweet)

5 Aralık
46.836. @ntahakilinc iyi de sokak gösterilip Mursi istifa diyenlere ne diyecektiniz?

5 Aralık
@HurAyse Ciddiye alındığınız halde, anlamadığınız konularda yalan söylemeniz, zamanla sizi de çöpe atmamızı sağlayabilir:) @Ykmzz @AkifBil

5 Aralık
@HurAyse @Ykmzz @AkifBil ve aranızda Kur'an okuyan yok mudur? Kur'an'da kader diye bir sistem yoktur

SA3238/KY50-FER4: İsrail, Esas Kendi Gençliğinden Korkuyor

"Yahudilerin ana yurtları Mezapotamya’dan kovulmaları ile başlayan ve uzaktan bakıldığında lanetlenmiş gibi görünen hayatları onları modern dünyanın yönetici koltuğuna oturtmuştu." 


1948 yılında varlığını tüm dünyaya duyuran ve son 63 yılda önemli bir güce ulaşan İsrail geleceğinden endişeli. Ülke liderlerini en çok endişelendiren ise yeni nesil oluyor.

İSRAİL, VARLIĞINA HALKININ KORKULARI İLE DEVAM EDEBİLİR

Başbakan Benyamin Netenyahu’nun ‘miras’ politikası da yeni nesile yönelik. Siyonizm ve Yahudiliğe değer vermeyen uyuşuk ve vurdumduymaz gençlik, ülkelerinin geleceğini umursamadan yaşıyor, Siyonist düşünceyi tehlikeye atıyor.

SA3237/KY48-SY13: Ne Yapmalı?

"Darbe neden “şimdilik” durduruldu? Bu “şimdilik” üzerine uzun uzun düşünmeliyiz. Bu toprakların aydını, sanatçısı, yazarı, şairi, bu sorunun cevabını bu ülkeye borçludur."


O gece ellerinde G3’leriyle halkın karşısında boş boş bakan askerlerin; “Biz nereye geldik, ne yapıyoruz?” ifadeli bakışlarını asla unutmayacağım. Çünkü onları oraya gönderen irade, 1909 İttihat ve Terakki darbesinden beri askeri halkın üzerine süren iradeydi. Bu çizgiyi tarih içinde dikey biçimde böylece çizemezsek, pusulamızın ne anlattığını asla anlayamayacağız.

1970’lerde bazı sol örgütlerde sık sık “Halkın ahlakı” diye bir şey dillendirilirdi. Kahkaha bile atmıyorlarmış mesela. “Halkımız bu durumdayken…” diye. Türkiye’nin sağı-solu, mutlaka milli bir manevi mihver üzerinde akıl fikir birliği sağlamalıdır. El tarifiyle “Halkın ahlakını” oraya kadar bulabilen solun önemli bir kısmının nasıl olup da bugün darbeye sessiz kalabildiği üzerine düşünülmelidir.

SA3236/KY33-YO117: Tugayların Önüne Dizilmiş Çöp Kamyonları Üzerine...

"Elimizdeki en büyük şans ise bütün bu tecrübeleri yaşamış ve kime güvenilip, kime güvenilemeyeceğini artık görmüş başta Cumhurbaşkanı olmak üzere siyasi ve sivil kadrolar."


Şener Topuç, 2006 yılında Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ’un en yakın çalışma arkadaşı, Özel Kalem Müdürü’ydü. Birkaç yıl sonra Genelkurmay Başkanı koltuğunda otururken İlker Başbuğ’un da tutuklanmasına neden olacak Ergenekon davası henüz ortalarda yoktu.

2010-2012 yılları arasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı oldu. 2012’de sonra Kara Kuvvetleri’ndeki bütün tayin işlerine bakan  Kara Kuvvetleri Komutanlığı Tayin Daire Başkanlığı’na getirildi. Arada 17/25 aralık oldu, tam üç yıl Kara Kuvvetleri’nin tayinlerini o yönetmeye devam etti. 2015 yılının Ağustos ayında Afganistan’da Türk ISAF Gücü’nün komutanlığına getirildi.

SA3235/KY36-CK93: Kahramanlara Bir Özür Borcu

"Son zamanlarda Türkiye'de tehlikeli bir güruh üredi, başkasının omzuna basmadan yükselmeyi bilmeyen kifayetsiz muhterisler. Bunların yine haklı bir davayı kirletmesine izin verilmemeli."


Türkiye'de demokrasiyi kurtaran günün sonunda halk oldu. O kahramanlara herkesin bir özür borcu var. Elbette en başta sivil ve askerî güvenlik birimlerinin yapması gereken açıklamalar var. Farklı devlet kurumlarının gecikmiş öz eleştiri borcu var.

Böylesi vahşi bir terör örgütünün devlet olmasını izleyen, ses çıkarmayan, buna bir şekilde dahil olan herkesin bir muhasebe yapması lazım. Tüm yükü Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yükleyip, paralel ile mücadelede zaaf gösterilmesine sebep olan herkesin.

SA3234/KY28-ATA193: Yalvaçlı Olmak

"Geçen yazımda neler unuttuğuma gelince; Neler unutmadım ki?…"


Geçen haftalarda Yalvaç’la ilgili yazdığım yazının o denli ilgi çekeceğini tahmin etmemiştim. Onlarca mesaj ve mail aldım Yalvaç aşıklarından. Ne de çok seveni varmış Yalvaç’ın. Kimi beğendi ve destekledi, kimi az yazmışsın diyerek tatlı tatlı sitem etti, kimi de benim unuttuğum veya da bilmediğim özelliklerini aktardı Yalvaç’ın bana.

Bence Yalvaç bir efsane. Zaten uluslararası tanınmışlığı da neredeyse Hazreti İsa ile birlikte, Hristiyanlığın kuruluş günlerinden başlıyor. Kuruluşuna ait ilk belgeler M.Ö. 6. Yüzyıla dayanıyor. Sonrasında Roma egemenliği var. 

SA3233/TG200: FETÖ'nün Esas Direktörü Fuller'in Bastırılan Darbe Girişimi'ni Çarpıtma Stratejisi; Türkiye'deki İslamcıların Savaşı

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıdaki çeviri, (aslında devletteki FETÖ örgütlenmesini de tek tek itiraf eden bir metindir de) 15 Temmuz 2016'da Halk tarafından bastırılan 'FETÖ Darbe Girişimi'nin asıl sahibi olan eski CIA İstasyon şefi ve FETÖ lideri Gülen'in Yeşil Kart almasına referans veren Graham E. Fuller'in suç üstü yakalanmasının ertesinde yaptıkları darbeyi çarpıtarak yeni bir durum üretme kapasitesini göstermesi açısından önemlidir. Obama darbeden haberi olmadığını söyleyerek yalan söylemesine rağmen, 28 Temmuz 2016'da, ABD Merkez Komutanlığı Komutanı Orgeneral Joseph Votel, 15 Temmuz darbesinden iki hafta sonra, darbeciler derdest edilip tutuklandığında, darbeci FETÖ subaylarını şöyle tanımlamıştır: "ABD ordusunun en yakın müttefikleri hapse konuldu." Bu açıklama karşısında Fuller'in tamamen riyakar analizini rahatlıkla okuyabilir, sonraki hamlelerini çözümleyebilirsiniz. "Erdoğan kendi yıkımına sebep olacak tohumları ekmektedir. Nasıl ve ne zaman iktidardan düşeceği belirsizliğini korumaktadır." diyerek asla vazgeçmeyecekleri tehdidini savuran Fuller arsızca çarpıtmalarından sonra FETÖ'yü açık darbe girişiminden aklamakta ve şöyle demektedir: "Hizmet, var olma özgürlüğü ve sosyal misyonunu gerçekleştirmesi için askeri yönetime karşı esas olarak demokrasiyi savunmaktadır." 
Seçkin Deniz, 29.07.2016


Islamists at War in Turkey

Geçen hafta, Türkiye’nin iki büyük İslamcı hareketi arasında gittikçe büyüyen mücadelenin son hamlesi denilebilecek bir olaya şahitlik edildi. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı ve AKP partisinin lideri olan Recep Tayyip Erdoğan, sürgündeki İslamcı lider Fethullah Gülen’i hükümete karşı düzenlenen başarısız darbeyi tertiplemekle suçladı. 

Bunun hemen ardından Erdoğan, Stalin tarzı büyük bir tasfiye hareketi başlatarak ülke çapında Gülen’le bağlantı şüphesi bulunan her kim varsa veya aslında hangi ideolojiden olursa olsun Erdoğan’a muhalif olanlara karşı tutuklamalara girişti.  

28 Temmuz 2016 Perşembe

SA3232/Sonsuz Ark-YD34: 2.OHÂL KHK 668: FETÖ ile Bağlantılı TSK Mensupları'na İhrâç

1684 RÜTBELİ TSK'DAN İHRÂÇ EDİLDİ


Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler ile Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kararname'ye göre, milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olan 149 general ve amiral, 1099 subay, 436 astsubay TSK'dan ihraç edildi. 

Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı, İçişleri'ne bağlandı. Orgeneraller Adem Huduti ve Akın Öztürk ihraç edilen komutanlar arasındayken, ihraç edilirken öldürülen Tuğgeneral Semih Terzi de listede..

SA3231/KY35-YTK103: Hak Şerleri Hayreyler

"FETÖ kendince ve kendinde bir örgüt mü sadece yoksa karşımızda uluslararası Gladyo'nun Türkiye'deki son evresiyle mi karşı karşıyayız?"


Tesadüf dikkatimi çekmese çocuk olarak da olsa tanığı olduğum Kıbrıs Harekâtı'nın da yine bir 15 Temmuz Darbesi ile başladığını fark etmeyecektim.

Adadaki Türkleri yok etmek için faşist katliamcı yöntemleri hayata geçirmek isteyen EOKA örgütü bir yıl önce Yunanistan'da iktidarı ele geçiren Albaylar Cuntası'nın destek ve talimatıyla 15 Temmuz 1974'te Rumların lideri Makarios'u devirdi.

SA3230/KY49-İTIĞLI6: Darbe Girişimi Afrika’dan Nasıl Görünüyor?

"Türkiye’deki darbe girişimi sadece Türkiye için değil Afrika ülkeleri için de bir milattır. Çünkü Türk halkı onlara birlik olduklarında iri ve diri olduklarında neler yapabileceklerini gösterdiler. Belki de Afrika’da ki darbeleri önlemenin yolu da bu direniş ruhunu içselleştirilmelerinden geçiyor."


Türkiye’de FETÖ’cü terör örgütü tarafından Türk halkına karşı hain bir darbe girişimi gerçekleşti. Darbe girişimi halkın kararlı direnişi, hükümetin yerinde operasyonları ve darbeye karşı askerlerin ortak çabası ile bu hain girişim yüzlerce şehid verilerek önlenebildi.

Başta Afrika Birliği olmak üzere Kenya, Uganda, Nijerya, Çad, Senegal, Uganda, Somali, Zambiya ve Sudan’ın dahil olduğu hemen hemen bütün Sahra Altı Afrika ülkeleri darbe girişimini kınadılar. Türkiye’yi desteklerini belirterek seçilmiş hükümetin yanında olduklarını tekrarladılar.

SA3229/KY1-CÇ290: Düşlerin İsyanı/ Roman-Bölüm 7-V

"Yaşamım düş kurmakla geçti ya!"

"Bize hatırlatın bunu
İnsanlar kadar zalim olduğumuzu"
Aragon

Bölüm Yedi
-V-

"İyi aşçısın!", dedim, "Allah var yukarıda!"

"Teşekkür ederim Finamek!", demişti aşçı. Gözleri sürekli resimdeydi, başka bir hayal diğeriyle yer değiştiriyordu sanki. Elimdeki bulaşık yemek kabını lavaboya bıraktıktan sonra yüzüne baktım, aynadaki yüzünü incelerken yine o kapının açılacağını, beni karanlığına çekecek yerde bu sefer.. o kapıdan salona doluşacaklar, ben de, öyle çaresiz yerimde sus-pus onlara baka kalacaktım. Belki
beni de çağıracaklardı karanlıklarına, bensiz Düş Senaryosu’nun bir tadı tuzu olmadığını bildiklerinden, belki de dalgınlıklarına geldiği için, "Haydi, buyur bakalım!" diyeceklerdi.. "Önce seni görelim bir!" diyeceklerdi.. 

27 Temmuz 2016 Çarşamba

SA3228/KY37-AZ99: Bu Millet “Darbe Anayasası” ile Yaşayamaz...

"Devlete düşen büyük iş var!.. Millet, mevcut sistemde, vergileriyle ayakta tuttuğu, günü geldiğinde bayrağı için öldüğü devletinin içeriden işgal edilmiş olduğunu görmüştür. Bu, millet için sürdürülebilir bir durum değildir ve vatandaşların tümü, kararlı yeniden yapılanma sürecini talep etmektedir."


Zavallı Amerikalılar... Dünyayı yönetme sevdası içindeler, ama, bunu kadim ulusların karakterini tanımadan yapmaya çalışıyorlar. Yakın gelecekte, yalnız Türkler’in değil, Ruslar'ın, Çinliler'in hatta Hindliler'in duvarına çarptıklarını da izleyeceğiz. 

Bir dünya devleti olup, herkesi kendilerine bağlı çöplük fareleri haline getirmeye çalışıyorlar, bunun için dünyanın dört bir yanının dağılmasını, kadim ulusların devletlerinin parçalanmasını istiyorlar, bu mümkün değildir. TV ekranında da söyledim, “tüp kaçağını çakmakla kontrol eden” Anadolu-Trakya coğrafyasının insanlarına bulaşmak ağır bir hatadır, bak, adam pijamayla tank kovaladı!..Yanlarındaki İngilizler’e güveniyorlar, onlar ise, 1876’da Abdülaziz’e karşı Mithat Paşa ile Hüseyin Avni Paşa’ya yaptırdıkları darbenin “copy-paste”inden başka bir işe yaramıyorlar. 

SA3227/KY38-SevDur20: 10 Soruda Özel Harekâtçılar


Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde terör saldırılarının yoğun olduğu üç mahalle terör örgütü mensuplarından temizlendi, kontrol tamamen sağlandı. Güvenlik güçleri, sokağa çıkma yasağının ilan edildiği ve teröristlerin saldırılarının yoğun olduğu Tekel, Mescit ve Konak mahallelerindeki operasyonlarda büyük başarı sağladı. Söz konusu mahalleleri teröristlerden temizleyen güvenlik güçleri, evleri ve sokakları tek tek kontrol ederek tuzaklanan patlayıcıları etkisiz hale getiriyor. 

Teröristlerin açtığı hendeklerin kapatılmasına yönelik çalışmalar sürerken, terör örgütünün Konak, Tekel ve Mescit mahallerinde verdiği zarar gözler önüne seriliyor. (Stringer - Anadolu Ajansı)

SA3226/KY36-CK92: Hatt-ı Mâdafaa Yoktur, Sath-ı Müdâfaa Vardır

"Türkiye hâlinden anlayan, Türkiye'nin demokrasi mücadelesini destekleyen Mısırlı, Brezilyalı, Suriyeli kardeşleri ile dayanışma içinde olarak, Batı kamuoyuna bu ikiyüzlülüğü haykırmalı."


Ve o satıh tüm dünya kamuoyudur.

Tüm Türkiye kanlı, barbar, vahşi bir darbe girişimine, aşağılık bir terör saldırısına tek bir ağızdan “Bir daha asla” dedi.

AK Partilisi, MHP'lisi, CHP'lisi sokaklara döküldü. Türk'ü Kürt'ü, Alevi'si Sünni'si, Ermeni'si Yahudi'si Rum'u önce Türkiye dedi. Herkes farklı görüşlerini bıraktı, siyaseti değil kendi çocuğunun hayatını önceledi. Ve hain bir saldırı durduruldu.

SA3225/KY28-ATA192: Rumlar'ın Hükmü Ne Kadar?

"Hayal ve beklentileri şu; İsrail iki paralık Rumları, Türkiye’ye tercih edecek ve Anastasiadis istedi diye Türkiye ile tüm bağlarını koparıp sırtını dönecek!"


İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz'in Türk-İsrail ilişkilerini normalleştirme anlaşması kapsamında İsrail MEB'indeki yataklardan başlayıp Rum MEB'i içerisinden geçerek Türkiye'nin Güney sahillerine ulaşacak 500 km uzunluğundaki boru hattı yapılacağını ve İsrail gazının en güvenli bir şekilde Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılacağını açıklayınca Rumlar’da şafak attı. 

Steinitz’in bu açıklaması Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis'i, Rum hükümetini ve Rum siyasileri bayağı endişelendirdi. Endişelendirmekten öteye bütün dünyalarını kararttı. 

26 Temmuz 2016 Salı

SA3224/SD491: Seçkin Deniz Twitter Günlükleri 97 (26-30 Kasım 2012)

“Tarih, yazanların değil yorumlayanların toprağıdır.”

  (Lütfen Twitter tweet akış grafiğine göre, aşağıdan yukarıya doğru okuyunuz)


(26-30 Kasım 2012)  ( 332 Tweet)

30 Kasım
46.423. gece... ipliklerini pazara çıkar hainlerin.... ışığa çıkart iblisin seslerini.... duydun mu gece?

30 Kasım
@cerenkenar Paylaşımlarınızı okurken gelecekte iyi bir siyasi analist görüyor olmaktan dolayı memnun oluyorum:)

ceren kenar @cerenkenar
30 Kasım
4- ozellikle anayasa yapim surecindeki tavri kabul edilemez buluyor liberaller.. Mursi'yi "asan" bir ikhwan dayatmasi var diyorlar..

SA3223/SD490: Telveler 6

"Üstelik onların çoğu, öğütlerini önce kendileri özümsemediler..."


İnsanlar öğütlerin ve masalların gereksiz olduğunu mu düşündüler?

Ya da aşırı ciddiye alınmış önemsiz "şey"lerin fazlalığından önemli olan "şey"leri karıştırmış mı oldular?

Herkesten gizli, yapayalnızken sığındıkları hayal limanlarını kendi kişilikleri üretmedi mi? Onlar en güzel masalları değilmiydi insanların? İnsanlar, en çok kendi masallarında aldanmadılar mı? Üstelik vazgeçmediler...

SA3222/SD489: "huzur sarmalı" /01.03.2006/ 445. patika


...huzur...
...telaffuzundan duyuluşuna dek uzanan o ince yolda duygusal ve mantık güdümlü beklentilerin tümüne gülümseyen bir sözcük...
...duyguların mantıktan âri olduklarını söyleyenlerin yutkunması gerek bu demde..
...ayrık ve ayrışıksa onlar, huzur çerçeveli denkleri nasıl bir arada kollar insanlar?...
...duygular ve mantık huzura sürükleniyorlarsa her tıkandığında insan...
...ayrışık olabilir mi içindeki diğer şeylerden?...
...insan ve içindekiler arasındaki kıpırtılar kavgadan mıdır sürekli?...
...kavga figürleri midir ya da?...
...huzur bir dinginliktir...
...duyguların ve mantığın dinginlik istemesi, sonsuz dinginlikten medet ummasıdır...
...iradenin birleştirdiği yerde durur o iki kaynak...

SA3221/SD488: Değirmenler/ Kiler 35 (Ev; İçinizdekiler)

    Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Onun verebildiklerini kabullenin... bazen onu değiştirmekten vazgeçin, bırakın pancurlar diledikleri gibi renkli, bacalar da tıkalı dursun..."


Düşlerinizin renklerini hatırlayınız; "ev"lenmeden önceki düşlerinizi...

Sâhip olma duygularınızın üzerine binâ ettiğiniz bireysel beklentiler ne de hoştu değil mi?

Gerçekte içinde sizden başka hiçkimsenin olmadığı evinizi tek başına düşlemiştiniz...

Bazen bir" arkadaş"la paylaşsanız bile; pancur renkleri ya da baca konulu kavgalarla...

SA3220/SD487: Pedagojik Alarm: Algoritmik Tehditler veya Tehlikeli Oyunlar

"Siz ve çocuklarınız İngilizcenin kutsallaştırılmış terimlerini merak etmediğiniz gibi, kurgunun ve amacın ne olduğunu da fark etmiyorsunuz." 


Çocuklarımız egemen güçler (Vatikan, Siyonizm) tarafından hazırlanmış korkunç bir saldırı sağanağı altındalar (Bu bir komplo teorisi değildir; yapılan araştırmalar bazı vakıfların ve Vatikan'ın fon temininde aktif olduklarını kanıtlıyor). Buna karşılık biz, onları ruhsal ve bedensel tehditlerden korumak ve kendi geleceğimizi kendi özgün kültürümüzle inşâ etmek için neler yapmak zorunda olduğumuzu biliyor muyuz? 

Hepimiz masûmiyet simgesi olan çocukların dünyanın her yerinde birbirinden farklı ve büyük travmalar yaşayarak büyüdüklerini öğrenmek, kendi çocuklarımızın yaşamak zorunda bırakıldığı travmaları anlamak ve tedbir almakla mükellefiz. Pedagojik yönlendirmelerin tamamı, anne-babaların 20.yy'da olduğu gibi sorumluluklarını devlet kurumlarının sırtına yıkarak gelecek adına sorumlu olmaktan kurtulamayacaklarını söylüyorlar. Ebeveynlerin, kendilerine gösterdikleri özenden daha fazlasını çocuklarına göstermekten başka çâreleri yoktur.

25 Temmuz 2016 Pazartesi

SA3219/KY33-YO116: Dört Saatlik İstihbarat Zaafının 40 Yıllık Hikâyesi

"Peki, dört saat önce ya da sonra darbe olacağını öğrenmek sonucu ne kadar değiştirecekti? Ya darbe ordudaki bir azınlığın işi değilse, bu hakimiyet son 10 yıldan  ya da askerî davalardan çok daha önce elde edilmişse ve bu kadrolar 40 yıldır bu an için yetiştirildiyse?"


Türkiye günlerdir darbe günü darbe ihtimali ile ilgili istihbaratının elde edilmesi, değerlendirilmesi arasında geçen 4 saati konuşuyor. Cumhurbaşkanı eniştesinden, Başbakan yakın akrabalarından darbeyi duyduğunu açıkladı.

Tabii ki bu konuda ciddi bir soruşturma yürütülecek, sorumlular tespit edilecek.

SA3218/KY20-MEK39: Defolun Vatanımızdan!

"Bu halk, binbir türlü hile ve plan ile size kaptırdığı evlatlarını, kendi parasıyla, alın teriyle alınmış ve kendisine doğrultulmuş tanklarını, uçaklarını, kamyon kamyon füzesini, mermisini, silahını, hatta omzu kalabalık, robotik adamlarınıza giydirilmiş mintanlarını, fanilalarını, pantolonlarını, postallarını bile geri alıyor sizden. Artık çırılçıplaksınız."



‘Geçmişin doğruları bugünün yanlışlarına dönüşürken geride belli belirsiz bir kımıltı kalır. Tarih treninden düşmüş, sakatlanmış, erksizleşmiş bir doğruluk hayaletidir bu. Ve bizi uğraştırmaya devam eder.’
Max Horkheimer /Akıl Tutulması

Yenildiniz evet. Elinizdeki her şeyi kullandınız, akla hayale gelmedik şeytanlıklarla kurduğunuz tuzaklar ayaklarınıza dolandı. 100 yıldır mazlum milletlerin başına yağdırdığınız bombalarınız bir işe yaramadı. Oradan buradan devşirdiğiniz şizofrenler, deliler, onların peşine taktığınız sarhoş, robotik kesimler, neredeyse sınırsız imkanlarla donattığınız New Age dinleriniz hiç bir işe yaramadı. 

SA3217/KY1-CÇ289: Kumpas/ Roman - Bölüm III-5

"Bu hekat ölümü, ölümleri kutlayan değil yaşamayı ve yaşatmayı seçenlerin hekatıdır. Bu hekat bir dirilişin sessiz çağıltısıdır."


Bölüm Üç
-5-

Salih, “Seni neyin rahatsız ettiğini biliyorum!” dedi Miraç’a sırıtarak. Miraç yapmacık bir merakla, “Hadi ya? Bunca problem karşısında nasıl da rahatsız olmuşum ve nasıl da belli ediyor muşum?” karşılığını verdi.

Colnar Aile Danışma Merkezi’nde Miraç’ın makam odasındaydılar. Kâğıt üzerinde şirkete dair her şey Miraç’ın üzerinde görünse de gerçek bundan farklıydı. Ne yönetimde söz sahibiydi ne başka bir şeyde. Şirket tarikata aitti. Ve il hadimleri tarafından yönetilirdi. Salih parmaklarını çatırdattı, sırıtmasını sürdürerek kül tabağını işaret etti.

SA3216/KY33-YO115: Bir Kışlanın Önünde Cesedi Bulunmuş 16 Yaşındaki Bir Çocuk...

"Bir yaz gecesi bir kamyonun arkasına atlayıp tankları durdurdu. Ülkesini, demokrasimizi, hepimizin geleceğini kurtardı. Görevini yaptı ve sessizce aramızdan ayrıldı."

 Engin Tilbaç, 16 yaşında, 
15 Temmuz Darbe'ye Direniş'te şehit oldu.

Baştabya neresi, nasıl gidilir biliyor musunuz?

Metrobüsle Edirnekapı’ya gidip oradan tramvayla 50. Yıl durağında iniyorsunuz. Orada 66. Mekanize Piyade Tugayı’na bağlı üç kışladan biri varmış. NATO Barış Gücü’ne bağlıymış. Adından anlaşılacağı gibi tanklar varmış burada.


15 Temmuz 2016 gecesi oradan çıkan tanklar ve askerler Havaalanı’na gidip orayı ele geçirdiler. Birazdan Cumhurbaşkanı Marmaris’ten CNN Türk’e bağlanıp halkı sokağa çağırdı.

SA3215/KY36-CK91: Obama Yönetimi'nin Dilemması

"ABD yönetimi, müttefik bir ülkenin seçilmiş liderini hedef alan bir örgütün liderine neden ev sahipliği yapıyor ve yaptı?"


Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.

Bu durum Obama yönetiminin, şu an Türkiye'de olanlara karşı tepkisini özetleyen ifade olsa gerek.

Türkiye'de demokrasiye kast eden bir darbe girişimi yaşanmış. Türkiye tarihinin en büyük terör saldırısı. Meclis bombalanmış. Tanklar sokaklara sürülmüş. Cumhurbaşkanı'nın hayatına kast edilmiş. Sokaklarda sivillere yönelik katliamlar yapılmış.

SA3214/KY28-ATA191: Rum'un Çirkin Yüzü

"Tamamen yanlış yola girmiş bazı siyasilerimiz, sendikalarımız, kuruluşlarımız ve derneklerimiz. Bu iddialarına ve saman altından yürüttükleri çalışmalarını devam ettirmeden önce tavsiyem azınlık haklarının ne olduğunu iyice öğrenmeleridir."


Eski Rum milletvekili Hristos Rotsas’ın, “15 Temmuz gecesi ele geçirdiğimiz fırsatı yitirdik. Türklerin zayıf olacağı bir anı yakalayıp hepsini esir alabilmek için 42 yıl boyunca hazırlık yapsaydık, Kıbrıs’taki 43 bin Türk askerini darbe gecesi esir alıp Vasiliko veya Baf’a götürüp, adanın tümünü ele geçirebilirdik” itirafından sonra diğer sıradan Rumlar da içlerindeki kin dolu ve adanın tümünü ele geçirmeye yönelik yıllarca sakladıkları duygularını daha doğrusu ağızlarındaki baklayı çıkarmaya başladılar. 

24 Temmuz 2016 Pazar

SA3213/Sonsuz Ark-YD33: Siz Bir Vurursunuz, Biz Bin Çoğalırız- 15 Temmuz 2016

FETÖ Terör Örgütü'nün Başarısız Darbe Girişimi
Failed Coup Attempts of FETÖ Terror Organization 

15 Temmuz 2016

SA3212/KY13-AO88: Darbe ve TSK Üzerine

"Biz böyle bir ordu yapılanması karşısında geleceğimizin güvende olduğunu nasıl söyleyebiliriz ???"

Bir Arap Çizer böyle görüyor

Türkiye korkunç bir badire atlattı.

Gördüğümüz neydi?

Uzun bir süreden beri titizlikle hazırlanmış olan darbe 15 Temmuz gecesi acımasız bir şekilde, henüz hava yeni kararmaya başlamışken devreye konmuş, kısa bir sürede cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bulunduğu sanılan yere (Marmaris'te bir otel), Beştepe'ye, TBMM'ye, Türksat'a ve diğer birkaç yere havadan müdahale yapılmış, İstanbul ve Ankara'da Boğaz köprüsü ve bazı yerlere az sayıda tanklar yerleştirilmiş ,yine bazı yerler az sayıda asker tarafından kuşatılmıştı.

SA3211/KY37-AZ98: O Beyaz Saray’ı Başına Geçiririz...

"Yapmazsak, namerdiz..."


Bir, Amerikan-İngiliz ittifakı patentli darbe girişimi yaşadık. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin helal süt emmiş vatan evlatları, 26 Ağustos 1922’de Kocatepe’de toplanmış, Gazi Mustafa Kemal’in “ileri!” emrini bekleyen dedeleri gibi, emperyalizmin bu saldırısını, milletle omuz omuza püskürttüler. 

TSK’nın açıklamasında, sokağa inerek darbeye geçit vermeyen millet için söylenen şu sözler, tarihi önemdedir: 

"Darbe girişimi başladıktan hemen sonra olayı duyan kadirşinas halkımız kendi bağrından çıkmış olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerçek evlatlarını korumak ve demokratik hukuk sistemimize vurulacak darbeyi engellemek maksadıyla sokaklara çıkmış ve bu hainlere gereken en güzel ve en büyük dersi vermiştir. Yapılan hain girişimin engellenmesindeki en büyük rol yüce milletimizindir."

SA3210/KY35-YTK102: Olağan Hâl…

"Fakat bizi içimize sinmese, hiç istemesek de geçici bir OHAL'e mecbur eden bu uğursuz ve kanlı terör saldırısının bir niteliği OHAL'in olağanlaşma tehlikesini de bertaraf eden bir niteliğe sahip hiç olmazsa."


OHÂL tarihimizin yani Olağanüstü Hâl uygulamaları geçmişimizin hatırlattığı onca acı şey arasında olağanüstü durumun kısa sürede “olağan” hale gelmesi de var.

Adı olağanüstü olsa da kendi hayatımızın parçasıydı. Çünkü çok uzun sürmüş, kanıksanmıştı.
Bu yazıyı yazdığım sırada Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, uygulamaya geçilmesine yönelik teklifle ilgili Meclis'te konuşuyordu.

23 Temmuz 2016 Cumartesi

SA3209/SD486: Dikkatle Okuyun; 15 Temmuz Darbecisi FETÖ Zehirlerinden Beyninizi Koruyun

Özgürlüğünüzü koruyun, özgürlüğünüzün FETÖ ve ABD-AB-Rusya-İran-İsrail tarafından çalınmasına izin vermeyin; herkese güvenmeyin, herkesi dinlemeyin!


Unutmayın:
“Onların tankları varsa bizim de imanımız var. Direnin. Gerekiyorsa öleceğiz, hepimiz birlikte öleceğiz.” 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz 2016, 
(Helikoptere binip İstanbul'a gitmek için Dalaman Havaalanı'na giderken)

1- Beyninizle oynuyorlar; dikkatinizi yönetiyorlar, sizi terörize ediyorlar güvenmediğiniz hesapları okumayın.

2- Bir yıldır hem Hocacı hem Reisçi olarak tüm kritptolarını sosyal medyada tvlerde istihdam ettiler, amaçları sizi bölmekti.

3- Darbe'de Reisçi kriptolarını devreye sokup eve dönün, sakin olun sıkıntı yok, diyerek darbeye zaman kazandırmak istediler.

SA3208/KY26-CA65: Aklıma Düşen Darbe Mekânları

"15 Temmuz Darbesi, halkın meydanlarda ve siyasi terminolojide eksik kalanı tamamlaması olarak da tarif edilebilir. Bir ilk gerçekleşti."


Bu kaçıncı zor tecrübeydi? Elbette halkın karşılama biçimi itibarıyla farklı, adeta biricikti. 

Aklıma  1995’de Aliyev’e yapılan darbe girişimini getirdi bazı ayrıntılar. Bakü’deydim o tarihlerde. Aliyev halkın meydanlara çıkıp darbeyi geri çevirmesini istemişti. Kusursuz siyasetçi miydi Aliyev? Değildi tabii. Ancak geçiş döneminin güçlüklerini yaşayan Azerbaycanlılar için daha iyi bir seçenek de görünmüyordu. 

SA3207/KY32-YR55: Halkın Ferasetinden Deneyimler

"Korku salarak halkı kolayca teslim alacağını düşünen ve gücünü geçmiş tecrübelerden alan darbecilerin hesap edemeyeceği bir şey vardı."


"Teorik olarak darbe tehdidi varlığını sürdürüyor olsa da fiilen darbeler dönemi kapandı" cümlelerine tanık oluyoruz hâlâ ve buna inanmak artık her zamankinden daha zor. Cumhuriyetin kurucu kadroları asker kökenliydi ve bu sahiplenme kendilerini daima la yüs’el hissetmelerine sebep oldu. Eğitimin ilk basamaklarından itibaren bu duyguyla yetişiyorlar demek ki, halktan uzak, steril ve kibirli bir ortam.   Kuleli askeri lisesinden gencecik çocukların darbe teşebbüsüne dahil edilmesi yabana atılacak bir işaret değil.

Askeri vesayeti resmileştiren, 1961 darbesiyle kurulan Milli Güvenlik Kurulu'nu hiç kimse yerinden oynatabilmiş değil. Darbeciliğin özünü oluşturan cumhuriyeti iç tehditten korumak kollamak maddesi, müdahalelerin anayasal bir hak ve görev olarak teminatı. Ne zaman kimin iç düşman olabileceğini  belirlemek ise sivil siyasetten çok askerin yetki alanında. Darbelerde çok ilerici demokrat bildiriler yazılırken bir yandan bağrından kopup geldikleri halka nasıl zulmedebiliyorlar, ateş açıp işkence yapabiliyorlar, meseleye psikolojik ve pedagojik olarak eğilmek lazım.

SA3206/KY27-ŞT53: Gel, Şimdi Ağla Ey Ağlak Megaloman!

"Bu Aziz Millet sizi bu son tuttuğunuz köprüden geçirmedi işte..."


Ey adına layık olmayan Fetullah, ey adını kirleten, Fetullah'tan 'FETÖ'ye alçaltan ağlak megaloman!...

40 yıldan bu yana kah 'Zaman' dedin, kah 'Cihan' dedin, kah 'Samanyolu', kah 'Feza' dedin ve fırsatını bulduğun her yere 'Sızıntı' yaparak maskeli bir hizmetçiler gurubu kurdun bu güzelim ülkede.

Rütbeler kazandırdın hizmetçilerinin her birine, makamlar, mevkiler, ünvanlar dağıttın. Kasalarını doldurdun her bir hizmetkarının ve geriye kalan bütün bir memleketin hakkını yedirdin,oğullarımızın kızlarımızın notlarından çaldırdın, çalışanların liyakâtlerinden çaldırdın. 

22 Temmuz 2016 Cuma

SA3205/KY48-SY12: O Gece Ne Oldu?

"Gırtlağımda o yumruk, öylece dikiliyorum karşısında."


"Abi Boğaz köprüsünden geliyorum tuhaf şeyler var o tarafta. Askerler köprüyü tutmuş." 

"Bir şey olmaz Niyazi", diyorum, "Gezi’de de öyleydi. Jandarma bölgesi oralar, terör ihbarı vardır." 

Yirmi dakika sonra yeniden arıyor Niyazi. 

"Abi" diyor. "Bu başka bir şeye benziyor sanki. Polislerin ellerinden silahları alıyorlarmış. Hatta direnen bir polisi de vurmuşlar."

SA3204/KY36-CK90: İtinayla Darbe Aklanır

"Bu, tarihe geçecek bir rezillik."


Bundan önce Türkiye'de gerçekleşmiş her darbede olduğu gibi, bu darbe girişiminde de uluslararası medya darbecilerden yana tavır aldı.

Türkiye'nin demokrasisini kurtaran silahsız göstericiler, Guardian'da çıkan bir yazıdan çok ilkokul çocuğu propagandasını andıran bir makalede, çete olarak tanımlandı. Kendini tankın önüne atan, ülkesine sahip çıkan ve bunun bedelini vahşi bir katliamla ödeyen insanların aziz hatırasını kirletti.

SA3203/KY28-ATA190: Rumlar İştaha Geldi

"Fırsat bu fırsat diyerek şimdiki uluslararası propagandalarını “Güvenlikle İlgili Tezlerimiz Doğrulanıyor” üzerine kurdular, Türkiye’nin Garantörlüğünü ve Garanti Anlaşmasını tekrar öne çıkaracaklar..."


15 Temmuz gecesinde Türkiye’de yaşananlardan sonra gözümüz kulağımız hep kuzeye, anavatan Türkiye’ye dönük. Adeta nefes almadan Türk medyasını takip ediyoruz Türkiye’de nelerin olup bittiğini anlamak için. Bu günler içinde Kıbrıs Rum tarafı yansa, kül olsa bile pek dikkatimizi çekmeyecek neredeyse.

Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi, Türkiye’de yaşanan darbe olayından sonra Atina’da kendilerine özgü bir “Kriz komitesi” kurdular ve bu komitenin ilk toplantısı da bugün yapılacak olan Atina toplantısı içinde yer alacak. Gerçekte bugünkü toplantının amacı ve ana gündemi “Kıbrıs sorunu ve bölgesel işbirlikleri” idi ama “Türkiye’deki darbe girişimi ve darbe sonrası” İngilizcesi ile “The day after” konusu gündemin içine kondu.

21 Temmuz 2016 Perşembe

SA3202/KY1-CÇ288: Düşlerin İsyanı/ Roman-Bölüm 7-IV


"Yaşamım düş kurmakla geçti ya!"

"Bize hatırlatın bunu
İnsanlar kadar zalim olduğumuzu"
Aragon

Bölüm Yedi
-IV-

Reyonların arasında salman çiğ ışıklara doya doya bakarken, gözümün aradığı bir şey vardı sanki. Raflarda dizili olan binlerce kalem mal ilk önce parmaklarımdan geçerek bilgisayara yüklenirken -barkodlarına göre kodlanmıştı kısacası, gece yarılarına kadar sürmüştü bu kodlama –yoksa fişleme mi demeliydim, tüketim köleleri için ürünleri fişleyen bir muhbir, arsız bir muhbir- işlemi.. kollarımın neredeyse kopacak hale geldiklerini, sonra parmaklarımın uyuşarak hantallaştıklarını düşündüm. Yoğun tempoda çalıştığım günleri düşündüm. 

SA3201/KY49-İTIĞLI5: İki Şehrin Hikayesi: Cape Town ve Addis Ababa

"Cape Town ve Addis Ababa Afrika’nın iki farklı şehri. Bu şehirler arasında tek ortak bağ belki de Müslümanlar. Müslümanlar öyle veya böyle bu şehirlere hayat vermiş ve şehir kimliğinin oluşmasına katkıda bulunmuşlar."


Afrika’nın en ucundaki ve çoğunluğunu Hıristiyanların oluşturduğu bir şehri Müslüman şehri olarak nitelemek doğru mudur? Bence doğrudur. Bugün 4 milyona yaklaşan nüfusunun üçte birini oluşturan Cape Town bir Müslüman şehridir. Eğer Cape Town’a gidip kısa bir süre yaşadıysanız, buna yakinen şahit de olabilirsiniz.

Cape Town’da yüzü aşkın cami bulunuyor. Bu camilerin hepsi namaz vakitlerinde açık ve camilerin büyük bir kısmında da ezan sesli olarak okunabiliyor. Athlon, Bo-Kaap gibi mahallelerin çoğunda Müslümanlar yaşıyor. Birçok sokak ve cadde isminde Müslümanların adı geçiyor. İmam Abdullah Harun Caddesi bunlardan biri. Fakat Cape Town’u Müslüman şehri yapan camilerin sayısı veya sokak isimleri değil. Afrika’nın Londra’sı olarak adlandırılan bu şehirde Müslümanların yaşantısının her yerde hissediliyor olması.

Seçkin Deniz Twitter Akışı