“Dünyanın
kralı olabilir hâlâ Çağan Irmak, yeter ki kendi döngülerini aşabilsin,
kollarına iyiliğin kanatlarını taksın.”
Jenerik başlarken
simsiyah ekranda kırmızı harflerle sessizce konuştu Çağan Irmak: “Arkadaşlarıma
adanmıştır.” Filmi kendi duygularına dokunan safralar yüzünden çektiğini
öğrenmiş oldum. Gözlerim dolu dolu Allah’ın sınırlarına riayet etmeyen
ailelerin, insanların birbirlerine çektirdikleri acıları tartıp duruyordum.
Keşke her
türlü vahşetle paramparça edilen, öldürülen Suriyeli, Arakanlı çocuklar da
senin arkadaşın olsaydı da, filmlerini çekseydin Çağan!, dedim. Çocukluğundaki
acıları daracık çevrendeki acılarla akraba tutan ve onlar adına sanat yapan
Çağan, duyarlılıkların ne zaman seni çekip çıkaracak senin ve toplumun
boğulduğu yerlerden? Ne zaman kan gölüne dönen dünyaya bakacaksın? Ne zaman
daracık sosyete mekânlarından çıkıp romantizmin doruklarında gözyaşlarından
çare arayacaksın? Sence insanlar filmlerini izlediklerinde ağlamaktan başka ne
yapacaklar? Sonrası ne bunun Çağan? Yeni bir kısır döngü değil mi?