Azize Bahtiyar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Azize Bahtiyar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Ekim 2015 Cuma

SA1935/KY22-AB19: Yeni Yüzyılın Sanat Akımı: “Troçki ile Sevişmeler”

"Tüm esin kaynaklarınızı kullanırken, Troçki’nin Yanovka’da küçük toprak sahibi bir Yahudi ailesinin çocuğu olarak doğduğunu unutmamanız, bir yeni yüzyıl sanatçısı olarak ruhunuzun ve sanatınızın Troçki’yle Sevişmeleri açısından tüm manasını da büyük bir ehemmiyetle tamamlayacaktır."


Yirminci yüzyılın ikinci devresini sanatın tüm dallarının Holocost ile sevişmesini seyrederek tamamladık. Yirmibirinci yüzyıla girerken bunun altındaki zamanlamanın Filistin’in işgali ile başladığını artık daha net görmekteyiz.

İsrail’in Filistin’de yaptığı işgalleri ve katliamları haklı gösterme çabasının altında sanat dünyasında oluşturmuş olduğu felsefe dili, İsrail’i bugünlere taşıyan en önemli efektlerden birisi idi. En son Pianist, Schindler'in Listesi, Hayat Güzeldir filmlerinden ağlayarak çıkartılan Dünya halkları, zihinlerinde Hitler'e kan kusarak, İsrail’e hak vererek, ruhları Holocost'la sevişerek bir yüzyılı tamamladı. 

9 Ekim 2015 Cuma

SA1861/KY22-AB18: Sezon Sonu CHP

"Molotofu kendi grubuna atan CHP"


Yürüyen merdivenlere ters binen CHP
Faiz sıfıra düşünce ayaklanan CHP
Direnişten kaçarken karakola sığınan CHP
Marmaray’da imdat kolunu çeken CHP
Göktürk uydusu istemediğini internetten yazan CHP
Trafikten şikâyet edip yol-köprü istemeyen CHP

24 Eylül 2015 Perşembe

SA1799/KY22-AB17: Dinime, İnancıma, İbadetime, Siyasetime Karışma CHP!

"Peygamber soyundan geldiğini iddia ederken… Başörtüsü sorununu anca CHP çözer, derken…"


Her fırsatta AKP’lileri dini siyasete alet etmekle suçlayan CHP’liler AK Parti'nin seçim şarkısı olan 'Haydi Bismillah' şarkısına YSK’ya başvurarak yasak koydurdu. CHP gene kendi söylemlerini unuttuğundan biz dini siyasete alet ettiği yerleri kısaca hatırlatalım.


"Biz ibadeti Allah için yaparız, siyaset için yapmayız. Herkesin buna özen göstermesi lazım" derken… 


Seçim öncesi Atatürk’e ilk defa mevlit okutarak şov yaparken…

15 Eylül 2015 Salı

SA1759/KY22-AB16: ABD’nin Marslı IŞİD Projesi

"ABD, bu yüzyılda petrol ve enerji kaynaklarını elinde tutmak için IŞİD gibi örgütler kuruyorsa, gelecekte de kullanacağı yöntemler çok farklı olmayacaktı."


IŞİD Suriye’de sadece petrol kaynaklarının bulunduğu alanlarda hâkimiyet kurdu. Tam da ABD’nin istediği buydu. Hatırlarsak eğer; ülkemizde vatansever geçinen, Irak’la ülkemizin yaptığı petrol anlaşmasını ağızlarına almayan basın, hükümetimizi IŞİD’e yardım etmek ve silah göndermekle suçlamıştı. Ancak geçen hafta iddiaları ve yaptıkları haberler ile ters düşen ve kendilerini yalanlayan çok tezat bir olay oldu. Irak’ta bir gurup Türk işçisi kaçırıldı. 

Terörist gurup, basına önce IŞİD diye servis edildi.(1) Ancak ortada anormal bir durum vardı.Türkiye İŞİD’E yardım ediyorsa kendi işçilerini neden kaçırıyordu?

7 Eylül 2015 Pazartesi

SA1727/KY22-AB15: Sevgili Can Dündar...

"Bu yazı, öğretmenlerimize emanet ettiğimiz bütün yavrularımız adına, onlara 2014’te mektup yazan Can Dündar’a, 'yavrularımızın ileride büyüyerek bu vatan için askere gideceklerini' de hatırlatma amacı ile, Can Dündar'ın, yönetimindeki Cumhuriyet Gazetesi'nde muhabiri Ayşe Yıldırım’ın Kandil’de PKK yöneticisi Cemil Bayık'la yaptığı röportajı yayınlayarak, teröristleri 'yerlere izmarit atmayan sempatik direnişçiler' olarak göstermeye izin vermesi üzerine, kendi yazdığı mektubu üzerinden kaleme alınmıştır."


Sevgili Can Dündar!


Pek çok kişi çocuklarını vatan için askere teslim etti dün… 


Korumasızlar. Allah muhafaza, Doğu'da terör, tekin olmayan insanlar var; hoyrat bir çatışma uğruna yaralanabilir ya da şehit olabilirler. Ezdirmeyin; koruyun onları!

2 Eylül 2015 Çarşamba

SA1703/KY22-AB14: Konunuz Börek mi, Başörtülü Birey'e Şiddet mi?

"Bu travmatik ve semptomatik hastalığın adı “Mitomani” idi.  Bilimsel açıklaması kendi yalanına inanma hastalığıydı. Durum gerçekten çok vahimdi."


63. Hükümet, Türkiye'nin ilk seçim hükümeti olarak tarihe geçti ve seçim öncesi geçici hükümet kuruldu. Yıllardan beri ezilen, kamuda yasaklarla çalıştırılmayan başörtülü bayanlara ilk örnek olan kadın Bakanımız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Prof. Dr. Ayşen Gürcan Türkiye Cumhuriyeti kabinesinde görev aldı. 

Evet, yanlış duymadık. Öncesinde de 28 Şubat darbesinde de kanunlarla baskı altına alınan, özgürlükleri kısıtlanan başörtülü bayanlar 2015 yılında ilk defa “Bakan” olarak da çalışabilme özgürlüklerini ellerine alabildiler.  

9 Temmuz 2015 Perşembe

SA1508/KY22-AB13: Yorgoların Adı Şimdi Ne Olsun, Ağalar?

"Bu da size kapak olsun, ağalar!"


Olmasaydık, olmazdınız. Biz olmasaydık adınız Yorgo olurdu derken, milletin kafasını ütülerken senelerce rahattınız. Hani gazilere, şehit çocuklarına, onların çocuklarına, torunlarına;  darbeler yoluyla, ekonomik krizlerle eziyet ederken iyiydi ya her şey. Güllük gülistanlıktı ortalık sizlere. Darbelerle yandaşlarınıza, ülkenin malı mülkü, ihalelere bile verilmeden, her şeyin üzerine konarken yolsuzluk yoktu öyle mi? Memleket parsel parsel satılmıyordu, öyle mi? 

Ah, pabucumun derebeyleri ah! Gezi'ye çıkan ruhunuz, ekmek almaya giden sermayeniz rahat değil, hepsi bu nedenle biliyoruz. Ukrayna Başbakanı Yanukoviç’e yolsuzluk yapıyor diyerek, Gezi ayaklanmasına giden Ukrayna’nın bölünmesini görüyoruz. Putin’le Merkel’in çatışmalarını izliyoruz aylardır.

30 Haziran 2015 Salı

SA1474/KY22-AB12: Bana Gezi'yi Anlat Çipras!

Gezi Yoldaşları Dayanışma Diyalogları  -Yoldaş 1 (Gitarist)- Yoldaş 2 (Ressam)-

 Yoldaş 1:

-Offf be kanka, bugün canım çok sıkıldı. Duydun mu? Yoldaş Çipuras’ın ülkesi Yunanistan batıyormuş. Almanya Başbakanı Merkel çok sıkıştırıyor adamı. Hâlbuki ikisi de bize Taksim’de gezide ne kadar çok destek vermişti. Ekmek almaya giderken, hatırladın mı? Neden anlaşamıyorlar anlayamıyorum. Çipuras'ın hakkını da nasıl ödeyeceğiz bilemiyorum. Şimdi ekmeksiz kalacak garibanlar. Şimdi elimde gitar var. Hadi İstiklal Caddesi'ne gidip orada son bestemi insanlara çalayım. Üç beş kuruş attılar mı? Akşama bira parasını çıkartırız…

14 Haziran 2015 Pazar

SA1421/KY22-AB11: Üçlü Koalisyon Epistomolojisi

"Üçlü koalisyon bir fırsatmış. Çözüm Süreci de tiyatroydu ya hani? "Biletleri patronum keserse oynatırız tiyatroyu" demek zor mu geliyor açıkça?"


Türkiye’ deki üçlü koalisyon portresi, fazla demokrasiden zihin spazmı geçirenlerin görseli adeta... Spazm üstüne çiğ köfte partisi istemek, nasıl akıllıca bir davranış olabilir ki? 

Vasıflı işçi ile vasıfsız işçi arasındaki denklemi görmek istemeyen, işçi sendikaları eylemleri gibi ortalık. İş beğenmeyen vasıfsız işçi timsali Chevrole marka arabaya binen, milli projelerimizi asla ağzına almadan (milli arabamız da dâhil) milliyetçi geçinen, MHP’den mi başlasak? 

Davutoğlu'na "Önceliğiniz çözüm süreci ise bize gelmeyin", Erdoğan'a, "Saray'dan çık 1071'e gel" diyen Bahçeli'den mi?

2 Haziran 2015 Salı

SA1383/KY22-AB10: Kılavuzu Karga Olanın Burnu Altın Klozete Sıkışır

"Acaba görmüş olduğunu iddia ettiği şeyleri gece uykusunda mı görüyordu?"


Ülkemizde art arda gelen seçim dertlerimiz ve çilelerimiz bitmedi gitti vesselam. Ülkece başladığımız Gezi Ruhu ile ülkemizin üzerine tuz ruhu dökmeye çalışanlara el-cevap, Cumartesi günü yapılan İstanbul’un Fethi kutlamalarında toplanan iki milyon kişi ile Fetih Ruhu olarak iade edildi çok şükür.

Buna rağmen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun parti projeleri ve vaatleri basında alay konusu olunca, kendisi rotayı değiştirerek Belediye Başkanlığı seçimlerindeki söylemlerine döndü. Kendisine format atıp 'Belediye Ayarları'na dönen Kılıçdaroğlu, bir yalana daha imza atarak kaçıncı kezdir bilmediğimiz tarihe geçme rekorunu kırmayı gene başardı. Ve tabi her zamanki gibi partilere tarafsız davranmasını gerektiğini söylediği Cumhurbaşkanı'na, kendisi tarafsız davranmayarak…

3 Mayıs 2015 Pazar

SA1300/KY22-AB9: “Turfanda Devrimcinin 1 Mayıs Günlüğü”

"Ah bu gericilik yok mu? Hepimizin hayatını karartan şey. Şimdiye kadar olanlar da hep bu halkın cahilliğinden oldu."


Bu dünyayı anlamakta güçlük çekiyorum. Gerici Akape hükümeti bu yılda direniş parkımızı  kapattı. Mağduruz. Baskılardan sıkıldık. Direne direne kazanacağız başka yolu yok.

Devrimci arkadaşlarla sıklıkla kafa kafaya verip devrimlerin kıymetini bilmeyenlerle ilgili dertleşiyoruz. İnsan gerici olmak için neden bu kadar uğraşır, bir türlü çözemiyoruz. Özgürlüklerinin kıymetini bilmeyenler hele, tam bir akıl tutulması yaşıyor olmalı.

28 Nisan 2015 Salı

SA1290/KY22-AB8: “Alkışlarla Yaşıyoruz”

İsmim mesut, göbek adım bahtiyar.
Yıllarca hep zeki bildiniz siz.

Direniş dolu bir dünyam var, dört yanımda tüm figüranlar.
İşbankasının hisseleri neye yarar, sahte demokratlarla yaşıyorum.
İnkılaplarla, altı okla
Gelmiş geçmiş doksan yılda
Açık oy, kapalı sayımla iktidarda yaşıyorum.
Mazotla çıkarım yola, frenle basarım gaza
Darbeden darbeye alkışlarla, alkışlarla yaşıyorum

2 Nisan 2015 Perşembe

SA1244/KY22-AB7: Magazin Şeriatının Kestiği El Acımaz

Not: 
Konu tamamen psikoloji ve sosyoloji içeren bir mevzu olduğundan, sizlerden ricamız şudur. Dikkat edin, çocuklarınız duymasın. Bu yazıyı da lütfen, mutfakta okuyun!


Eskiler “Şeriatın kestiği el acımaz derlerdi”, meğer doğruymuş; ancak bu mevzu günümüzde şeriatın cinsine ve çeşidine bağlı olarak şekil değiştiriyormuş, bilmiyordum.

Birden kafanız karıştı anlıyorum. Hemen sadede geçiyorum.

Terör olayları ile içimizin ve aklımızın kavrulduğu şu günlerde, teröre terör bile diyemeyen medyanın absürt haberleri takılıyor gözümüze. Kafamız iyice dumanlıyken gözümüze ilişen haberlerden birisi geçtiğimiz yıllarda okullarda başörtüsünü istemeyen, evrensel düşünceye sahip karakter oyuncumuz Pınar Altuğ’a ait. Kendisi ile bir sorunumuz yok. Kişisel beyanıdır, saygılarımızı sunarız. Problem kendisini konu alan medya haberleridir. Kendi bedenini linç eden yorumlar, haberler ve bunlara verdiği tepkiler.

19 Mart 2015 Perşembe

SA1224/KY22-AB6: Almanya'yı Dinliyorum Gözlerim Kapalı

Bu şiir 18 Mart 2015 tarihli  Almanya Frankfurt Direnişi'ne ithafen yazılmıştır.

Almanya'yı dinliyorum gözlerim kapalı
"Palyaçoların alnından öpecek Merkel", biliyorum...

Almanya’yı dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir gaz bombası esiyor
Yavaş yavaş Gezi Ruhu salınıyor.
Direnişçiler  sokaklarda
Uzaklarda, çok uzaklarda
Direnişçilerin hiç durmayan çığlıkları
Almanya’yı dinliyorum, gözlerim kapalı.

16 Şubat 2015 Pazartesi

SA1166/KY22-AB5: Aynanın Arkasından Dökülen Sırlar ve Özgecan

"Eğer aynaya bakmayı bilmiyorsa medya, aynanın arkasından dökülen sırlarıyla toplumu daha ne kadar sıvazlayabilirler?"


Günlerden kötü bir gün, Mersin’de üniversite öğrencisi Özgecan adlı bir kız öğrenci alçakça bir saldırıya uğruyor ve öldürülüyor. Câni-kâtil hemen yakalanıyor. Tüm ülke olarak tepkiliyiz. Ailenin acısını, yüreğinin sızısını düşünmek bile istemiyor insan. Rabbim çok büyük sabırlar versin. Bu tip olaylarda her seferinde tekrarladığımız gibi yapanlara da en büyük ceza verilmeli. Keza bu olayı ne siyasetle ne inançla ne de başka bir şeyle bağdaştırmanın akıl alır, elle tutulur hiç bir tarafı yok.

Ancak bu olayın suçlusu kim? Birtakım medya gene bir türlü bulamıyor. Abuk subuk yazılar karalayan köşe yazarlarını okumaktan insanın zihni yerinden oynuyor. Herkes suçu kendinden olmayana atarak işin içinden sıyrılmaya bakıyor.

24 Ocak 2015 Cumartesi

SA1111/KY22-AB4: Krallar ve Charlie’ler

"Sağdan gel, solda dur, ortada topla da; bari adam gibi park et!"


Suudi Arabistan Kralı Abdullah dün (23 Ocak 2015) 91 yaşında vefat etti. İngiltere Krallığına göbeğinden bağlı olan krallık için üzülen varmış gibi de ülkede bir günlük yas ilan edildi.

İşin trajik tarafı şudur ki; bu sabah iki haftadır Charlie için yas tutanlar ve basınlarında ağıtlar yakanlar bu duruma çok bozulmuşlar.

Peki, Charlie Hepdo için basınında ve sosyal medya ağlarında ağıtlar yakanlar, yürüyüş yapanlar, hepsi bir günde Charlie olanların beklentileri nedir?

Charlie olarak kalarak, kralların Ortadoğu’ya sahip çıkmasını beklemek mi?

4 Ocak 2015 Pazar

SA1077/KY22-AB3: Charlie’nin Büyülü Ekmek Fabrikası

 "2012 yılı verileriyle bir hesaplama yaptığımızda otomatik olarak fırınlarda çalışacak en az 21 bin büyücü kadrosuna ihtiyaç var."


Ekmeği seven toplumuzdur. Toplum olarak fırınlar çoğalıp, fabrikasyon ekmekler artınca, maalesef unuttuk ekmeğin ne zahmetlerle üretildiğini haliyle. Evlerde ananelerin, babaannelerin geceden mayaladıkları hamur sabah kuzinelerde, ocaklarda pişirildiğinde o muhteşem kokuya uyanmak olduğu hatırlanır, hayal meyal bizim nesilde.

Bu nedenledir ki ekmek yapmak, üretmek,  pişirmek en meşakkatli işlerdendir toplum zihninde. Ve ekmek Kuran’dan sonra gelen en kutsal şeydir toplumumuz nezdinde.

Yeminlerimize kadar girmiştir. Kuran’dan sonra, “Ekmek çarpsın ki !” diyerek başlarız ahdetmeye inandığımız her şeye. Ve herkes bir tarafından tutunduğu hayatına devam eder ekmeği ile.

28 Aralık 2014 Pazar

SA1067/KY22-AB2: Galatasaray mı, Aksaray mı?

"Alakalı alakasız her şeyi topa tutacağız derken…"


Takım tutmadım; tutanlardan da nefret ettim. Faşizmin en kötü halini hissettim hep taraftar vurgularında. Erkek akrabaların çok olmasından mıdır nedir, küçüklüğümden beri de böyledir.

Tek kanallı TV’lerin olduğu dönemlerde evlerde sıkıntı yoktu. Kanallar çoğalınca önce elimden çizgi filmlerimi, sonra belgesellerimi ve heyecanlı sinema filmlerimi çaldı futbol. Bu yüzden en başta TV’yi işgal ettiği için kızdım futbola. O zamanlardan sonra da pek geçinemedik zaten kendisi ile.

Biraz büyüyünce ülkede başlayan feminizm akımından futbol sıyırdı ve korudu biraz erkeklerimizi. Bakın bu konuda hakkını vermek lazım futbolun. Mağaralarında rahatlıkla avaz avaz bağırabilme haklarını, sadece o güne mahsus olmak üzere böyle elde etti erkekler.

19 Aralık 2014 Cuma

SA1050/KY22-AB1: “CIA’in Azizlerini Keşfetme Kılavuzu”

"Meraklanan pek fazla kişi yoktur. Sadece Yalçın’ın ortaya çıkması kalır. İşin ilginci herkes yerini bilir, adresi de bellidir."


CIA'nin Senato tarafından yayınlanan işkence raporunda işkence yaptığı kişilere dinlettiği, yirmi şarkının listesi haberi dönüp dolaşıyor basında. Top 10 da 6. sırada Susam Sokağı Şarkısı mevcut.

Küçüklüğümüzün en popüler ve gözde şarkısı. Çocukluğun son evreleri, kesinlikle kaçırılmaz.

Sabah 8.30 da yayınlanır. Tekrarı akşam 16.30 da, hafta sonları olmaz. Kulağımıza nağmeleri gelince hemen aklımızdan mırıldanmaya başlarız, Susam Sokağı Şarkısı'nı.

Gün güneşli insanlar neşeli.
Sen de gel oyna, Susam Sokağında.

Seçkin Deniz Twitter Akışı