Diller etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Diller etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Şubat 2025 Cuma

SA11279/MT344: Sudan'ın Yerel Dilleri Koruma Mücadelesi

   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, serbest yazar ve gazeteci Lina Shanna'a aittir ve yıllardır süren iç savaşın ürettiği kimlik krizinin bir sonucu olarak Sudan'da kaybolan dillere odaklanmaktadır.
Seçkin Deniz, 21.02.2025, Sonsuz Ark


Sudan’s Struggle To Preserve Native Languages

"Onlarca yıldır uygulanan politikalar, ülkenin mirasını yok etmeye, çatışma ve baskı ortamında kimlik krizini derinleştirmeye yardımcı oldu."

Ürdün'ün başkenti Amman'da, Güney Darfur'dan gelen Sudanlı bir baba olan Halid, kendi köklerinden kopmuş hissediyor. Sudan'da doğup büyüyen Halid, akıcı bir şekilde Arapça konuşuyor ancak çocuklarına birkaç on yıl içinde yok olacağından korktuğu bir dilin ipuçlarını verebilecek ana dili Fulani'den birkaç kelimeyi hatırlamakta zorlanıyor.

24 Eylül 2019 Salı

SA7999/SD1489: Romulus ve Remus Hipotezi: Rekürsif (Özyinelemeli) Dil ve Modern Hayal Gücü 70.000 Yıl Önce Oluştu

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız Science Bullettin- Bilim Bülteni'ne ait metin, Boston Üniversitesinden nörolog Andrey Vyshedskiy tarafından üretilen, Dilin devrime dönüşmesi sürecine dair Romulus ve Remus Hipotezi'ni incelemektedir. Andrey Vyshedskiy, klasik materyalist- ateist maymundan insana dönüşümü savunan evrim modeline inanan bir yaklaşımla, insanın 70.000 yıl önce zengin kelime hazinesi olmayan özyinelemeli iletişim sisteminden özyinelmeli dile geçişini, hayal gücünün yeni bir bileşeninin edinilmesiyle ilişkilendiriyor, iki veya daha fazla çocukta eş zamanlı olarak prefrontal korteks olgunlaşmasını yavaşlatan bir mutasyonla etkinleştirilen Prefrontal Sentezi hipotezinin temeline yerleştiriyor. Bu tür metinlerin hiçbirinin sormadığı soru şudur: "Bütün bu seçilimler, mutasyonlar nasıl oluyor, bunların belirleyicisi kim?" Metnin en normal ve en kendisinden kaçınılmış gerçeği itiraf ettiren cümlesi de şudur: "Herhangi bir planı zihinsel olarak taklit etmek ve eşlik etmek için eşi benzeri görülmemiş kabiliyetle donanmış olan insanlar, hızlıca baskın türler olmaya hazırlanıyorlardı.” Neden, nasıl ve kim tarafından 'eşi benzeri görülmemiş kabiliyetle donanmış olan insanlar'? Yine de kendi içerisindeki çelişkilere sırtını dönen bu yaklaşımların insanlığa kazandırdığı bazı şeyler var; Allah'ın yarattığı insanın dünya serüveninde yaşadığı değişimleri izlekler üzerinden anlamaya çalışıyorlar, tümevarım ya da tümdengelim yöntemlerini iç içe kullandıkları halde kesin sonuçlara ulaşamamaları onları döngüsel bir boşluğa sürüklese de, hiçbir şeyin kendiliğinden olamayacağına inanan bizler, Allah'ın peygamberler aracılığı ile insanlara öğrettiği şeylerin insanlık tarihini değiştirdiğini biliyoruz, ateist materyalist yaklaşım bu değişimleri anlamak için kendi evrim teorisini temel almaya devam ediyor ve insanlığın değişim dönemlerindeki bulguları görmemizi sağlıyor. Değişmemiş ve değiştirilemeyecek olan son ilahî kitap olan Kur'an Mükemmel Rekürsif Dil(*) örnekleri ve Modern Hayal Gücü'nün yansımalarını görmemizi sağlayan açık bir kanıt olarak önümüzde durmaktadır, materyalist yaklaşımın ısrarlı inkarcılığına karşı ısrarlı inancın incelemelerini de yapmak ve göstermek zorundayız. Allah'ın Elçilerinin tümü öz yinelemeli dil tekniği ile insanların aklına hitap etmişler (Kur'an'da Adem'den Muhammed'e kadar tüm peygamberlerin anlatılan kıssaları, mucizeler ve Nemrud, Firavun gibi münkir ve müşriklerin verdikleri tepkilere karşı inananlar) ve problemlerinin farkına varmalarını sağlamışlardır. 25.10.2009 tarihli ve SA221/SD29: Düşünen Her İnsan ‘İstenmeyen Adam’dır başlıklı analizim'de yaptığım çıkarımları incelemenizi öneriyorum: 'Sözlerin dizin standardı, sözlerin doğal gücünü etkilemez, fakat sözlerin hedefe ulaşmasındaki sağlığı etkiler. Bu sağlık, sözdeki gücün iletim hatlarında yaşayacağı kopuklukla doğrudan ve dolaylı ilişkilidir. İşte bu noktada bir yanılsama ortaya çıkar; sözün iletilmesindeki sorunlar sözün doğal gücünden ziyade sözün mesajlarını zayıflatırlar."  
Seçkin Deniz, 24.09.2019

 
Recursive language and modern imagination were acquired simultaneously 70,000 years ago

İki veya daha fazla çocukta prefrontal korteksin (PFC) gelişimini yavaşlatan genetik bir mutasyon, 70.000 yıl önce özyinelemeli dilin ve modern hayal gücünün edinilmesine yol açan olaylar dizisini tetiklemiş olabilir.

Romulus ve Remus olarak adlandırılan ve Boston Üniversitesi'nden bir nörolog olan Dr. Vyshedskiy tarafından üretilen bu yeni hipotez, uzun süredir devam eden dil gelişimi gizemini çözebilir. Bu hipotez, açık bilim dergisi Araştırma Fikirleri ve Sonuçları (Research Ideas and Outcomes-RIO) dergisinde yayınlanmıştır.

14 Şubat 2019 Perşembe

SA7443/SD1286: Emoji Eskiden Olduğu Anlamlara Gelmiyor

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, ciddi bir düşünce kuruluşu olan The Atlantic'in yazarı ve  Georgia Institute of Technology Medya Çalışmaları Bölümü Başkanı olan Ian Bogost'a aittir; analiz sosyal medyada sıklıkla kullanılan emojilerle ilgili sorunları tartışmayı hedeflemektedir... Emoji deyip geçmeyen, üzerinde ciddi tartışmalar üreten bir topluluk var ve bu çalışmaların hiçbirinde Türkiye taraf veya katılımcı olarak aktif değil; kendi kültürümüze ve simgelerimize dair tekliflerimizi oluşturmak ve Unicode Konsorsiyumu'na katkıda bulunmak zorundayız...
Seçkin Deniz, 14.02.2019

Emoji Don't Mean What They Used To

"Resimsel dil, ideografiden resme doğru uzaklaştı. Bu süreçte bazı etkileyici güçlerini kaybetti."

Geçen hafta itibariyle 3.053 emoji var, bu yılki grup için de yeni onaylanan 230 tane; evet, simgeler artık Microsoft Word veya vergi beyannameleri gibi yıllık bültenlerle yayınlanıyor.

Bu çok fazla emoji demek. Artık, engelli insanları temsil eden simgelerimiz var - dijital temsile doğru hayranlık uyandıran adım - ama aynı zamanda porsuklarımız, sayısız ray tipimiz, her stilde katlanmış parmaklar, süper kahramanlar ve dehalarımız var. Bu yıl sarımsak ve yo-yo aldık. Her yeni ekleme, doğru simgeyi bulmayı zorlaştırıyor.

23 Ocak 2019 Çarşamba

SA7388/Sonsuz Ark-YD137: Diller Arası Benzerlikler Beynimizin Dil İşleyişinden Kaynaklı Olabilir mi?

"Psychological Science’da yayımlanan araştırmaya göre, dünya dilleri, ilk bakışta çok farklı görünseler de esasında, dil tümelleri ya da diller arası genellemeler de denen çok sayıda benzerlik barındırır."


Günümüzde, tahminen 7,099 dil konuşuluyor ve bu dillerin üçte biri yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. 23 tanesi ise, dünya nüfusunun yarısından fazlası tarafından konuşuluyor.

Araştırmacılar yıllardır diller arasındaki benzerliklerle yakından ilgileniyorlar. Arizona Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından yürütülen çalışma, bu benzerliklerin, insan beyninin bilgiyi etkili biçimde işleme çabasından kaynaklanabileceğini ortaya koydu.

22 Aralık 2018 Cumartesi

SA7299/KY38-SevDur185: 500 Kelimeyle Ders Kitabı Yazılmaz



Takdim

“Sadeleştirmek yerine ‘çocuğum şu on kelimeyi öğren’ demeliydik” diyor Büyük Türkçe Sözlük’ün yazarı D. Mehmet Doğan. Yazar, fikir adamı, Türkiye Yazarlar Birliği Şeref Başkanı olan Doğan’ın kelimelerle ilgili derdi büyük. Doğan, “Kelime dağarcığımızı genişletmeye önce ders kitaplarıyla başlamak lazım. İlk ve ortaokulda ders kitapları 500-600 kelimeyle yazılıyor. Lisede de hadi 1000 kelime olsun. İlköğretimden itibaren batı ülkelerinde 1500-2000 kelimelik ders kitapları yazılıyor” diyerek de bir çıkar yol sunuyor. 

28 Eylül 2018 Cuma

SA6891/KY73-PH2: Türkçe'nin Salası!

Banarlı gayet açık bir Türkçeyle; “Türk milletini içinden yıkmak isteyenler onun önce dilini ve arkasından da dinini devirmek yolundadırlar.” der.


Nihad Sami Banarlı’nın 1978’de basılan ‘Türkçenin Sırları’ kitabının kapağında el yazısıyla yazılmış ‘sırları’ kelimesi, göz yanılmasıyla ‘salası’ gibi okunuyor. Belki de bilinçaltımın etkisiyle bana öyle geliyor. Küçükken okuduğum ve pek bir şey hatırlamadığım kitaba yeniden göz atınca, aslında pek de abartmadığımı anladım. Türkçe'yi öldürmüşler de selâsını/salasını veriyorlar demeye getirmiş Banarlı Hoca.

8 Ağustos 2018 Çarşamba

SA6626/Sonsuz Ark-YD113: Konuşulan Dile Göre Renk Algısı Değişiyor

"Alanda yapılan çalışmalar, farklı dillere maruz kalmanın ve farklı diller konuşmanın gündelik nesneleri algımızı nasıl değiştirdiğini de araştırmaya devam ediyor. Bu durum oldukça mümkün görünüyor çünkü yeni bir dil öğrenmek, beynimize dünyayı farklı şekilde yorumlama yetisi kazandırıyor." 


İnsan gözü fiziksel olarak milyonlarca rengi algılayabilir. Fakat bu renkleri hepimiz aynı biçimde tanımlamıyoruz. Öte yandan retinadaki hücre eksikliği ya da kusurundan kaynaklı renklerdeki farklılıkları ayırt edemeyen insanlar olduğunu da biliyoruz. 

Renk körlüğü olarak tanımlanan bu genetik bozukluk, gözün retina tabakasındaki yüksek seviye ışığa duyarlı hücreler olarak bilinen koni hücreleri bulunmamasından ya da bulunsa dahi yeterince işlevsel olmamasından kaynaklanır. Ancak “normal görüşe” sahip insanlarda da bu hücrelerin yoğunluğu ve dağılımı değişkenlik gösterir, bu da hepimizin aslında aynı renkleri farklı biçimlerde deneyimlememize yol açar.

16 Mart 2018 Cuma

SA5799/KY13-AO167: Dil-Din Bağlamında Değişim; Güncelle(n)me

"Gün değiştikçe, ona uygun yorumlar yapılmadığı takdirde din eskir, önemsenmez ve yerini başka şeylere bırakır…"


Dil ile Din arasındaki tek harf farklılığı her iki sözcüğü çok farklı kılsa da toplumsal gelişim ve değişim bağlamında bu iki olgunun benzerlikleri oldukça fazla..

Dil, zaman içinde yenilenir.

Değişen yaşam şartları ve gelişen iletişimle birlikte toplumların yeni dünyalara açılması dilin değişmesini kaçınılmaz hale getirir, yeni sözcükler dile yerleşir , eskileri ağır ağır dünyamızdan çıkar. Bu değişim aslında algı değişiminin sonucudur. Önümüze çıkan yeni hayat, zihin dünyamızı , algılarımızı değiştirir ve bizler yeni duruma uygun davranmaya, konuşmaya başlarız.

21 Kasım 2017 Salı

SA5198/SD822: "bir dil, bir insan hikâyesi" /01.07.2005/ 376. patika



...her dil kendi hüzünlerini, sevinçlerini, heyecanlarını ve dahi birçok meziyetini saklar içine...
...bilmediğiniz dilin hüzünlerine dışarıdan vâkıf olamazsınız...
...bilmediğiniz dilin seslerindeki sevinci duyamazsınız...
...onun sessizliklerine yüklenen anlamları göremezsiniz...
...mırıltıları, fısıltıları bile başka bilinmezliklerin gizemini saklar ve siz, ruhların derinliklerine inen ve genişleyen dil yollarına bakamazsınız...
...sayhalar bile anlamsız kalır kulaklarınızda...
...beden diline muhtaç oluncaya dek bilmediğiniz dilin yaşadığına tanıklık edemezsiniz....
...dillerdeki asil öznellik yaratılmışlığın ilahî güzelliğine borçludur...

25 Ekim 2017 Çarşamba

SA5058/Sonsuz Ark-YD52: Kuantum-Parçacık Fiziği: (Neredeyse) Her Şeyin Teorisine Giriş

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıdaki çeviri mümkün olduğu kadar sade bir dille anlatılan Parçacık Fiziği'nin yani Kuantum'un kısa bir öyküsüdür, madde-anti madde birleşmesi sonucu maddenin yok olabileceğini de ifade etmektedir ve merak eden herkes anlayabilir.
Seçkin Deniz, 25.10.2017 

Görsel Telif: Atlas Collaboration/CERN

M.Ö. 4. yüzyılın başlarında, Yunan filozof Demokritos fırında pişen ekmeğin kokusunu aldı ve ekmekten çok küçük bazı parçaların kopup havaya karıştığını sonra burnuna geldiğini düşündü. Bu küçük parçalara “atomlar” (“bölünemeyen” anlamına gelir) adını verdi ve onları minik küresel toplar olarak hayal etti. 

Fakat atomlar, küçük katı küreler değiller. Onlar bile parçacık adı verilen, daha küçük parçalardan meydana geliyorlar. Bilim insanlarının bu parçacıklara ve parçacıkları yönlendiren kuvvetlere getirdiği en iyi açıklama, parçacık fiziğinin standart modeli veya kısaca “Standart Model” olarak adlandırılır. 

20 Ekim 2017 Cuma

SA5037/Sonsuz Ark-YD51: Dillerin Ölümü

Seçkin Deniz'in Notu:
İngilizce bilmememe rağmen çeviri programıyla Türkçe'ye çevirirken saatler harcadığım İngilizce yazılmış bu metni yok olmakta olan anadilim 'ZAZACA'ya ithâf ediyorum.
20.10.2017


Yaklaşık 40 yıl önce yok olmuş bir Khoisan dilini son kalan konuşanlardan biri olan Katrina Esau, 21 Eylül 2015'te Güney Afrika'nın Upington kentindeki bir grup öğrenciye ana dilini öğretiyor. Fotoğraf: Mücahid Safodien / AFP / Getty


The death of languages

"Soyu tükenmiş dillerin duygusal değeri var, bu doğru, ancak onları korumak için iyi felsefi nedenler var mı?"

Azınlık dillerini korumak için neden uğraşmalıyız?

2010, Bengal Körfezi'ndeki Andaman Adaları'na özgü Aka-Bo dilinin yaşayan son temsilcisi Boa Senior'un ölümünü gördü. Boa Senior'un ölüm haberinde, Boa'nın 2004 yılında yaşanan tsunami -kabilenin yaşlıları tarafından öngörüldüğü bildirilen bir olay -den,1942'deki Japon istilasından ve İngiliz sömürgecilerin barbar politikalarından sağ çıktığı belirtiliyordu. 

Seçkin Deniz Twitter Akışı