Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz,
devlet dışı silahlı gruplar, siyasal İslam ve memleketi Musul, Irak ile ilgili araştırmalar yapan, Washington DC'de yaşayan Iraklı araştırmacı, analist ve The New Lines Magazine'nin Orta Doğu editör yardımcısı Rasha Al Aqeedi'ye aittir ve şii kökenli eski Irak Başbakanı Nuri el Maliki'nin 'açık Sünni düşmanlığı yaptığı ve mezhep savaşlarından bahsettiği' sızdırılan ses kayıtlarına odaklanmaktadır. Maliki Irak'ın katledilmesinde aktif rol alan bir aparattır ve katliamcı ABD-İran ortaklığının somut bir örneğidir... İran Devrim Muhafızlarının bir ajanı olarak Maliki, Sadr hareketinin lideri Mukteda es-Sadr'ı hedef alarak şunu söylüyor: “Bir sonraki aşama bir savaş aşamasıdır. Dün bunu Başbakan (Mustafa) El-Kazimi'ye de söyledim. Ona sana, orduya ve polise güvenmiyorum, siz hiçbir şey yapmıyorsunuz dedim. Irak kimsenin sağ çıkamayacağı yıkıcı bir savaşın eşiğinde. Bu savaş ancak Sadr, Halbusi ve Mesud Barzani'nin yönelimlerini yıkabilirsek engellenebilir.” Türkiye'nin, ABD-İran-İsrail-İngiltere-Fransa etkisindeki Irak'ta İran etkisiyle terör örgütü PKK tarafından gerçekleştirilen Zaho saldırısı gibi iftiralarla sık sık karşı karşıya kalacağı bu dönemde daha dikkatli adımlar atacağına kuşku yok. Ancak Irak'ın Türkiye'nin icra edeceği düzenleyici ciddi bir askerî müdahaleye ihtiyacı olduğu da açıktır. Nitekim, Sadr, Halbusi ve Barzani'nin Maliki-Kazımî-İran işbirliğine karşı harekete geçmeleri zorunludur. Bunun işaretleri de görülmektedir. 27 Temmuz 2022 günü Irak'ın başkenti Bağdat'ta, Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr yanlıları, İran destekli Şii çatı kuruluş Koordinasyon Çerçevesi’nin başbakan adayı Muhammed Şiya es-Sudani’yi protesto etmek için hükümet binalarının bulunduğu Yeşil Bölge önünde toplanmış beton bariyerleri aşarak Meclis binasına girmiştir. Yine aynı gün Türkiye'nin Musul Konsolosluğuna saldırı düzenlenmiş ve Türkiye çok sert tepki göstermiştir. Dışişleri Bakanlığı açıklamasında Başbakan Kazımî liderliğindeki hükümeti hedef gözeterek ihtarda bulunmuştur: "Ülkemizin haksız şekilde itham edilerek hedef gösterildiği bir dönemde, Irak makamlarının çağrısı üzerine düzenlenen BM Güvenlik Konseyi toplantısı sırasında (Musul Başkonsolosluğumuza yönelik) bu saldırının gerçekleşmiş olması da vahim ve düşündürücüdür." Milli Savunma Bakanlığı da "Musul Başkonsolosluğumuza yönelik saldırı ile kimin sivillere ve sivil hedeflere saldırdığı bir kez daha görülmüştür. Saldırıyı gerçekleştiren teröristlerden de er ya da geç diğer teröristler gibi hesap sorulacaktır. Iraklı kardeşlerimiz ile terörle mücadele ve sınır güvenliği için iş birliğine hazırız. Teröristlerin tuzaklarını başlarına yıkacak, bölgeyi kana boğma hayalleriyle birlikte onları kazdıkları hendeklere gömeceğiz!" diyerek açık bir tutum almıştır.Seçkin Deniz, 30.07.2022, Sonsuz Ark

Leaked Recordings Reveal Toxic Paranoia Within Baghdad Political Class
"Bütün liderlik görevlerinde sürekli başarısız olan Nuri el Maliki'nin aynı fikirlere ve söylemlere tutunmaya devam etmesi şaşırtıcı."
"Yukarıya doğru düşme" teriminin yaşayan, nefes alan bir tezahürü olsaydı, bu eski Irak Başbakanı Nuri el Maliki olurdu. 2003'teki ABD işgalinden önce Irak muhalefeti arasında belirsiz bir figürdü ve ilgisizliği, daha ideolojik olarak kabul edilen İbrahim el Caferi'nin yerine başbakanlığa seçilmesinde kilit rol oynadı. 2010 yılına gelindiğinde, Irak'taki siyasi çıkmazı ideolojik bir duruma dönüştürmek için popülizmle birleştirilmiş kasıtlı mezhepsel tonlara sahip tarihi emsalleri kullanarak zehirli anlatılarla uğraşıyordu.