Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, Macaristan Pécs Üniversitesi'nde psişik yapıların, yakınlığın, beden kavramlarının ve cinsiyetin sosyo-ekonomik içselliği ve tarihsel değişimi alanında doktora yapmakta olan sosyolog Gergely Csányi ve 2012-19 döneminde Friedrich Ebert Stiftung'un doğu-orta Avrupa bölgesel cinsiyet programından sorumlu, Budapeşte ELTE Üniversitesi'nde doktorasını sürdüren siyaset bilimci Eszter Kováts'ın ortak çalışmasıdır ve Avrupa Komisyonu'nun Mart ayında sunulan ve 2025'e kadar devam edecek olan yeni cinsiyet eşitliği stratejisi Kesişimselliğe odaklanmaktadır. Analistlerin, "Bu toplamsal kesişimsellik kavramı tarih dışıdır, özselleştirici ve homojenleştiricidir (...)Eşitsizliklerin temel nedenlerini yeterince kavrayamamakta, dayanışmanın altını oymakta ve farkında olmaksızın yapılan herhangi bir hak tanıma talebi sağcı tartışmaların popülaritesine katkıda bulunmaktadır. Bunun yerine, ayrımcılık ve konumsallıkların ötesinde adaletsizlikleri anlamaya çalışmalı ve baskı yapılarına meydan okuyarak politika oluşturmayı etkilemeye çalışmalıyız." şeklinde Kesişimselliğe yönelttikleri eleştiriler dikkat çekicidir. Türkiye'de bu tür tartışmaların henüz gündemde olmamasının temel nedeni, Avrupa'nın ve ABD'nin temsil ettiği Batı'da toplumların ve kurumların ruhunda yerleşik olan ve niteliği hiç bozulmayan derin ayrımcılığın ulaştığı insan hayatını tehdit eden boyutlardan çok uzak bir noktada bulunmamızdır. Batı vahşi orman kanunlarının geçerli olduğu ilkel kabilelerin de gerisine düşmüş olarak her bir insanı kişisel özelliklerinden dolayı ayrımcılığa tabi tutmaya çalışmaktadır; bunu da her zaman olduğu gibi amaçladığının tersine, aldatıcı bir 'özgürlük' propagandası ile yaymaktadır. Yayınladığımız analiz bir ölçüde bahse konu 'Kesişimsellik' yaklaşımın adaletsizliği arttırdığını iddia etmektedir. İlginizi çekeceğini umuyoruz.
Seçkin Deniz, 14.11.2020

Intersectionality: time for a rethink
"Mevcut kesişimsellik anlayışı, ilerici siyaset için bir çıkmazdır."
'Kadınlar heterojen bir gruptur ve çeşitli kişisel özelliklere dayalı olarak kesişen ayrımcılıkla karşılaşabilirler. Örneğin, engelli bir göçmen kadın üç veya daha fazla temelde ayrımcılığa maruz kalabilir,’ diyor Avrupa Komisyonu'nun Mart ayında sunulan ve 2025'e kadar devam edecek olan yeni cinsiyet eşitliği stratejisi.