26 Aralık 2021 Pazar

SA9497/TG360: Rusya ile Savaşa Hayır

    Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, The Center for American Greatness'in üyesi ve avukat Christopher Roach'a aittir ve son günlerde Ukrayna, Belarus üzerinden gerilen Rus-Amerikan ilişkilerine ve olası bir savaşa odaklanmaktadır. Analistin, ABD-Rusya'nın aralarındaki gerilimde kullandığı tampon bölge olarak Ukrayna'da savaş veya Ukrayna için savaş üzerinden yaptığı yorumlara ek olarak sarf ettiği, "Biden’ın askeri ve diplomatik atamaları; Rusya'yı, eşcinsel hakları ve transseksüellik gibi yakın zamanda uydurulan değerler de dahil olmak üzere, Batı’nın gücü ve Batılı değerler için tehlikeli olan geri otoriter bir devlet olarak sınıflandıran düzenin temel neoliberal vizyonunu paylaşıyor." şeklindeki cümlesi, Putin'in, "Kadınla erkeğin aynı şey olduğunu düşünen varsa misafirim olsun. Ama ortak akıl var. Kadın kadındır, erkek erkektir, anne annedir ve baba babadır şeklindeki geleneksel yaklaşıma bağlı kalıyorum." ifadesiyle birlikte değerlendirildiğinde insanlık için ne tür bir çatışma ortamının var olduğu net bir şekilde anlaşılmaktadır. Türkiye ABD-Rusya geriliminde artık itibarsız bir devlet olarak ABD için değil, kendi çıkarları için stratejik tutum belirlemeye devam etmeli ve Ukrayna'da savaş için atılacak herhangi bir Amerikan adımına uzak mesafeli davranmalıdır.
Seçkin Deniz, 26.12.2021


No to War With Russia

Küba Füze Krizi, tarihe neredeyse nükleer savaşla sonuçlanacak bir gerilim siyaseti dönemi olarak geçti. Ancak çok az tartışılan ayrıntılardan biri, krizin John F. Kennedy'nin parlak bir askeri hamlesi nedeniyle veya nükleer silah kullanmak isteyen generallerin tavsiyelerine uymasıyla sona ermemiş olduğudur.

Bunun yerine Rusya nükleer füzelerini Küba'dan çekmeyi kabul ederken, Amerika (sessizce) kendi nükleer füzelerini Türkiye'den çekmeyi kabul etmiştir.

Başka bir deyişle, soyut ilke veya ideoloji değil, iki süper gücün kaba denkliği ve alınan karşılıklı önlemler, her iki tarafın da durumu kurtarmasına ve gerilimi düşürmesine izin verdi. Diplomatik çözüm galip geldi; çünkü bu, iki ülkenin kasıtsız ve kazanılması mümkün olmayan bir nükleer savaştan kaçınma konusundaki ortak çıkarları ile uyuşuyordu.

Rusya'nın İktidara Dönüşü

Bu çözüm, son zamanlarda Ukrayna üzerinden savaş davullarının çalınmasıyla çelişiyor. Amerika Birleşik Devletleri, Rusya ve Ukrayna karmaşık bir geçmişe sahip ancak nesnel standartlara göre ABD, Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana provokasyonun çoğundan sorumludur. Bu provokasyon, “dış politika topluluğu”nun, Amerika'nın “tek süper güç” olduğu “tek kutuplu” bir dünyayı sürdürme konusundaki fikir birliği hedefinden kaynaklanmaktadır.

Amerikan gücünün bu şekilde çerçevelenmesi her şeyi bizim sorunumuz haline getiriyor. Bu durum, sadece Clinton yıllarında baskın hale geldi. Sovyetler Birliği 1991'de dağılırken, George H.W. Bush ve onun parlak Dışişleri Bakanı James Baker yönetimindeki Amerika Birleşik Devletleri, Rusya'ya NATO'yu 'doğuya doğru bir inç' genişletmeyeceğine dair güvence verdi. Kısa bir süre sonra NATO, önce Varşova Paktı'nın eski ülkelerine ve daha sonra eski Sovyet cumhuriyetleri olan Litvanya, Letonya ve Estonya'ya doğru genişlemeye başladı. Zayıf durumdaki Rusya protesto etmekten başka bir şey yapamazdı.

George W. Bush yönetiminin son döneminde, Amerikan yeni-muhafazakarları (Çev:Neoconlar) arasındaki bazı kişiler, NATO üyeliğini eski Sovyet cumhuriyetleri olan Ukrayna ve hatta çok uzaklardaki Gürcistan’ı içine alacak şekilde genişletmek için girişimlerde bulundular. Bu, artık Vladimir Putin'in liderliğinde daha güçlü hale gelmiş olan Rusya için çok fazlaydı.

İş dünyasında olduğu gibi dış politikada da olaylara bir rakibin bakış açısından bakmak faydalıdır. Sovyet imparatorluğu parçalanmış, 1990'larda ekonomik şok tedavisiyle zayıflamış ve gücünü yansıtma yeteneği sınırlı hale gelmiş Rusya için NATO aracılığıyla hareket eden ve daha önce Rusya'yı küçük düşüren ABD, Rusya'yı çevreliyor gözükmekteydi.

Rusların hafızası güçlüdür; Rus politikacılar, Rusya'nın 1812'de Napolyon tarafından işgal edilmesini, 1853 Kırım Savaşı'nda İngiltere ve Fransa ile savaşları ve ardından 1941'deki Nazi tehdidini, sanki bunlar yakın zamanda olmuş gibi dile getirirler. Rusya uzun zamandır Batı'nın ideolojik tutkusuyla körüklenmekte olan Batı istilaları nedeniyle korkmaktadır.

Bu nedenle, Putin döneminde Rusya, bölgesindeki Batı etkisine sınır koymak için gücünü stratejik olarak kullanmıştır. Rusya 2008 yılında, ABD müttefiki Gürcistan'ın ayrılıkçı Osetya ve Abhazya bölgelerinde donmuş bir çatışmayı yeniden alevlendirme girişimini durdurdu. Gürcistan ve Batıda eğitim almış lideri Mihail Saakaşvili, Batı ile ilişkilerinin tek taraflı olduğunu çabucak öğrendi; ABD, Gürcistan'ı korumak ve onu Osetya'ya saldırma konusundaki pervasızlığından kurtarmak için savaşa girmeyecekti. Ve Rus ordusu son derece yorgun düşmüş gibi görünse de, iyi giyimli ama tamamen yetersiz Gürcüleri yok etmeyi çabucak başardı.

2015 yılında Rusya, Suriye'deki uzun süreli müttefikini desteklemek için güç sağladı. Sınırlı bir bütçeyle, Rus özel kuvvetleri, hava gücü ve hava savunma sistemleri, Esad rejimini desteklemek ve durumu IŞİD'in aleyhine çevirmek için çok şey yaptı. Bu, “uluslararası toplumun” rejim değişikliği girişimlerinin kaçınılmaz olmadığına ve Rusya'nın da spoiler oynamasına, Ortadoğu'daki alaka düzeyini korumasına ve müttefiklerinin yanında yer almasına olanak sağlayan belirli bir güç projeksiyon yeteneğine sahip olduğuna dair güçlü bir mesaj gönderdi.

2014'te Batı, Ukrayna'nın Rus yanlısı lideri Victor Yanukoviç'e karşı bir darbeyle sonuçlanan Maidan devrimini teşvik etmek ve desteklemek için elinden geleni yaptı. Darbeden sonra, ülkenin doğu yarısının çoğu etnik Rus olmasına, Rusça konuşmasına, neredeyse tamamen Rus Ortodoks Kilisesi ile birleşmesine ve birçoğunun Rusya içinde akraba ve ticari bağlantılara sahip olmasına rağmen, yeni liderler şiddetli Rus karşıtıydı.

Aşırı Ukraynalı milliyetçilerin bölgedeki Rus dilini ve Rus kültürünü ortadan kaldırma ve Sivastopol'daki Rus deniz üssüne müdahale etme ihtimali çok fazlaydı. Kırmızı ve mavi eyaletlere sahip Amerika gibi, Ukrayna da siyasi olarak çok bölünmüştü, ülkenin doğu yarısı neredeyse tamamen Yanukoviç'i ve onun Rus yanlısı politikalarını destekliyordu.

Rusya, 2014 yılında “küçük yeşil adamları”(*) Kırım'a konuşlandırmasıyla, gücünü benzersiz, sınırlı ve verimli bir şekilde yansıtma yeteneğini bir kez daha gösterdi. O sırada kan dökülmüyordu. Kısa süre sonra, Donetsk'teki isyancılar, Rusya’nın da desteğiyle, ülkenin doğusunda ayrılıkçı bir cumhuriyet oluşturdu. Kanlı savaş, nihayetinde sonuçsuz bir şekilde sona erdi ve Ukrayna güçleri ile Donetsk Halk Cumhuriyeti'nin ayrılıkçıları arasında hala sık sık çatışmalar yaşanıyor.

Bu çatışmadan önce, çatışma sırasında ve sonrasında Ukrayna, tamamen yıpranmış bankacılık sisteminden, batılı politikacıların ve savunma kesimlerinin küçük bir servet kazandığı Avrupa'nın “Yıldız Savaşları Cantina’sı” rolüne kadar yolsuzluğa batmıştı. Hunter Biden, Paul Manafort ve Mark Penn'in kendilerini bir şekilde Ukrayna'nın her tarafında bulması için bir sebep vardı.

Ukrayna'nın eski lideri Yulia Timoşenko'nun sonunda suçlanıp “gaz prensesi” olarak etiketlenmesinin de bir nedeni var.

Şaibeli Bir Savaş Sebebi

Batılı güçler birdenbire Rusya ile savaşmak için yeniden hazırlanmaya başladılar. İddia edilen neden, Rusya'nın oluşan kendi sınırları içinde Ukrayna sınırına önemli birliklerini konuşlandırılmasıydı. Beyaz Saray'daki son liderlik değişikliği dışında, yaklaşmakta olan bir işgale yönelik veya ek ABD eylemlerine ihtiyaç olduğunu gösteren başka hiçbir şey olmamıştı.

Trump, Rusya ile çatışma konusunda şüpheciydi ve müesses nizam, onu bu pozisyondan geri çekilmesi için manipüle etmeye yönelik çok fazla enerji harcadı. Öte yandan Biden’ın, Obama döneminde Ukrayna portföyünden sorumlu kişi olarak Ukrayna ile kişisel ve finansal bağlantıları vardı ve özellikle Rusya'ya karşı düşmanlık duymaktaydı. Biden’ın askeri ve diplomatik atamaları; Rusya'yı, eşcinsel hakları ve transseksüellik gibi yakın zamanda uydurulan değerler de dahil olmak üzere, Batı’nın gücü ve Batılı değerler için tehlikeli olan geri otoriter bir devlet olarak sınıflandıran düzenin temel neoliberal vizyonunu paylaşıyor.

Ukrayna iç savaşı talihsiz ve acımasız bir çatışmadır ve Doğu ile Batı arasındaki sınır bölgelerindeki kardeşler arası şiddetin uzun geçmişe sahip pek çok çatışmalarından biridir. Ancak bunun Birleşik Devletler halkıyla veya onların refahı ve güvenliğiyle kesinlikle hiçbir ilgisi yoktur. Batı Avrupa güçleri hemen yanı başındaki Ukrayna için savaşa girmek istemiyorsa, ABD'nin bunu yapması için çok daha da az sebebi bulunmaktadır.

Şu anda savaş çağrısı yapanlar arasında bulunan hem Sol hem de Sağ’dan politikacılar bulunuyor; bunların arasında “Amerikan birliklerini karada hükümsüz kılmam. İlk nükleer kullanım eylemini de göz ardı etmem” diyen Sol kanattan çılgın ABD Senatörü Roger Wicker de var. Senatör John Kennedy ise, ABD'nin "tam güç" kullanmakla tehdit etmesi gerektiğini söylüyor. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırması durumunda “ağır sonuçları olur. Daha önce hiç kimsenin görmediği ekonomik sonuçlar” diyen Joe Biden, şimdilik daha ölçülü davranıyor.

‘Önce Amerika’ sloganına ne oldu?

Gerçek Risk

Ukrayna'yı savunmak Rusya ile savaşın bedeline değer olsa bile, savaşı savunanlar her zaman odadaki fili görmezden geliyor gibi görünüyor. Rusya dünyadaki en büyük nükleer güçtür. Rusya, Ukrayna'nın hemen yanındadır. Ve Rusya yakın zamanda nükleer doktrinini, güçlü bir düşmanla, yani NATO ve ABD gibi güçlü bir düşmanla büyük bir bölgesel çatışma durumunda üstün gelmek için nükleer silah kullanma hakkını içerecek şekilde gevşetti.

Amerika Birleşik Devletleri'nin Ukrayna üzerindeki herhangi bir çatışmayı Ukrayna sınırlarıyla sınırlı tutacağı belirli değil. Ne de olsa Rus lojistik depoları, stratejik rezervleri ve insan gücü Rusya'da bulunuyor. Savaş durumunda bu durumu görmezden gelmek, savaşın Rus topraklarına dokunması durumunda nükleer tırmanış ihtimaliyle korunmakta olan Rusya'nın güçlü konvansiyonel kabiliyetine, aksi takdirde sahip olacağından daha fazla güç verecektir. ABD ve NATO için bu bir “kaybet-kaybet” senaryosudur.

Soğuk Savaş boyunca, ABD ve Rusya'nın nükleer tırmanış korkuları nedeniyle doğrudan karşı karşıya gelmekten kaçınmaları dikkate değerdir. Ama şimdi, bu belirsiz ortamda, Soğuk Savaş'ın tüm doğru ve ihtiyatlı kısıtlamaları tamamen unutulmuş görünüyor.

Bu tür güç zehirlenmesinin geçmişte bazı emsalleri vardır. Amerikan askeri gücünün aşırı iyimser değerlendirmesi, uzun vadede ülkemizi zayıflatan Irak'ı işgal etme kararına katkıda bulundu. Benzer şekilde, yakın zamanda Irak, Libya, Suriye ve Afganistan'da kaybeden aynı ulusal savunma teşkilatının; farklı, muhtemelen daha zorlu bir kampanyada, bu sefer iyi silahlanmış, teknik olarak gelişmiş, tanıdık çevre ve koşullara sahip olma avantajına sahip bir düşmana karşı savaşmak için çok istekli olduğu görülüyor.

Öğrenmiyorlar. Ve ahlaki hesaplamaları hatalı. Donetsk'teki okul çocukları Rusça yerine Ukraynaca konuştuğu için Dünya savaşı meşru görülemez.

Amerikalılar Rusya ile Savaşı Desteklemeyecek

Bu hezeyanlı risk değerlendirmesi, son zamanlardaki Rusya karşıtı savaş ateşindeki en kötü istihbarat başarısızlığı bile değil. Amerikan liderliği Rusya'yı veya Rusları anlamazken, kendi ülkelerini ve vatandaşlarını da derinden yanlış anlıyor.

Devlete ve personeline yönelik düşmanlık, daha derinlere kök salmış bir önyargı haline gelmiş ve şimdi, on yıllardan beri ilk kez orduya kadar yayılmaktadır. Ordu liderliği, daha önce hükümet karşıtı şüphecilikten muaf olsa da, hükümetin seçilmemiş liderlik sınıfına akılsızca iyilik yapmış ve hatta hükümet, sıradan Amerikalılara karşı daha düşmanca ve hedeflerinde daha ideolojik hale gelmiştir.

Liderlik sınıfı ve ordu bundan yirmi yıl önce, ordu saflarında hizmet etme eğiliminde olan ve “ulusal çıkarlar” ve “saldırganlığı durdurma” konusunda güvenilir bir retoriğe sahip yerli Amerikalıların içgüdüsel vatanseverliğine güvenebilirdi. Bu güven, var olmayan kitle imha silahlarını bulmak için gerçekleştirilen haçlı seferleri, milyarlarca dolarlık Afgan ordusunun çöküşü, “eğriyi düzleştirmek için iki hafta” söylemi (Çev: Covid-19 salgını başında iki hafta içinde işlerin yoluna gireceğini açıklayan yetkililere atıf) ve “beyaz öfke” (Çev: Alternatif sağ) üzerine oluşan histeri tarafından kırıldı. Rusya ile bir savaş seçeneğiyle bu güven yeniden inşa edilmeyecek.

Soğuk Savaşı hatırlayan çoğu Amerikalı, Soğuk Savaş'ın sonunu ve nükleer imha hayaletinden kurtuluşun yirmi yılını da hatırlıyor. Rusya'nın, Sovyetler Birliği'nin aksine, Batı Yarımküre'ye uzanan dünya çapında bir komünist devrimi desteklemediğini biliyoruz. Gerçekten de NATO ülkelerinin çoğuna göre Rusya, Hıristiyanlığı ve normalleşmeyi savunuyor. Eski toprakları (üzerindeki devletler)  ile arasındaki sınırlar ve nüfuz üzerindeki çekişmeleri çoğunlukla bizi ilgilendirmemektedir ve kesinlikle bir savaşı haklı çıkarmak için yeterli değildir.

Amerikalılar Rusya'ya tam olarak güvenmeyebilir, ancak Rusya çoğunlukla yaşamlarımızla alakasızdır.

Adalet

Bu durum, nihai bir değerlendirmeye yol açar. Bir ulusun savaşa girmesi için bu savaşın adil olması gerekir. Bu, gerekli olması, son çare olması ve makul bir başarı şansına sahip olması gerektiği anlamına gelir. Tıpkı Irak, Libya ve Suriye'deki savaşların her birinin önemli bir adalet unsurundan yoksun olması gibi, Rusya ile Ukrayna üzerinden bir Amerikan savaşı bu özelliklerin hiçbirine sahip olmayacaktır.

Afganistan'daki savaş, 11 Eylül saldırılarının gölgesinde gerçekleşti. İkinci Dünya Savaşı'na girişimiz, Japonların Pearl Harbor'a sinsi saldırısından önce gerçekleşmişti. Buna karşılık, Rusya ile bir savaş, Amerika Birleşik Devletleri'nin, hiçbir anlaşma yükümlülüğümüzün olmadığı ve çok az tarihi bağlantımız olan bir ulus için devam eden bir iç savaşta taraf tutmasını gerektirecektir.

Rusya'nın eylemlerinin çoğu, Batı kaynaklı bir kuşatma ve provokasyon algısından kaynaklandığı için, belki de Küba füze krizinin ardından Türkiye'den füzelerin çekilmesi olayında olduğu gibi; Bu çatışmayı ve hemen hemen tüm diğer çatışmaları bir sonraki Münih olarak yanlış karakterize eden taleplerimizin ve söylemimizin dozunu düşürerek,  Ukrayna çatışmasının tırmanmasını ve savaşın kendisini önleyebiliriz.

Tabii ki, bunun için, son 30 yıldır dış politika kurumunda fena halde eksik olan türden bir zekâ, muhakeme ve tarih duygusu gerekmektedir.

Christopher Roach, 12 Aralık 2021, American Greatness

(Christopher Roach, The Center for American Greatness'in ek bir üyesi ve Florida'da özel olarak çalışan bir avukattır. Chicago Üniversitesi'nden çift diplomalıdır ve daha önce The Federalist, Takimag, Chronicles, Washington Legal Foundation, Marine Corps Gazette ve Orlando Sentinel tarafından yazıları yayımlanmıştır.)

Tamer Güner, 26.12.2021, Sonsuz Ark, Stratejik Araştırma, Çeviri




Çevirenin Notu:

(*) Küçük yeşil adamlar: (Rusça: зелёные человечки) ifadesi, Rusya Federasyonu'nuna bağlı, üzerinde herhangi bir işaret veya isim bulunmayan yeşil ordu üniforması giyen maskeli militanları ifade eder. Bu militanlar, 2014 yılında Rus-Ukrayna Savaşı sırasında modern Rus askeri silah ve teçhizatlarını taşımaktaydı.


Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.



Seçkin Deniz Twitter Akışı