19 Aralık 2021 Pazar

SA9489/TG359: Bir Sonraki Savaşta Amerika Anavatanı Hedef Olacak

   Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız analiz, Johns Hopkins Üniversitesi İleri Uluslararası Çalışmalar Okulu Henry Kissinger Profesörü ve Amerikan Girişim Enstitüsü akademisyeni ve Bloomberg Opinion köşe yazarı olan Hal Brands'e aittir ve zayıflayan ve savunma kapasitesini geliştiremeyen ABD için savaşın artık uzaklarda değil sınırlarında, evinde olabileceğine odaklanmaktadır. Analistin, "Ülkeye yönelik saldırı olasılığının daha yüksek olduğunu kabul etmek ve bunları sindirmek için gerekli ekonomik ve toplumsal direnci geliştirmek, coğrafyanın bağışıklık sağlamadığı bir dünyada küresel nüfuzun bedeli olabilir." şeklindeki cümlesi yaşanan paniği de gözler önüne sermektedir. ABD çökmektedir; bu artık hiç kimsenin reddedemeyeceği boyutlara ulaştığı içindir ki, geriye çekilen kanlı küresel güç olarak ABD'nin karşılaşacağı iç ve dış tehditlere ve tehlikelere dair birçok analiz yayınlanmaktadır. Son 70 yıldır ABD kaynaklı tehditlerle boğuşan ve son günlerde de Dolar-Faiz saldırısı ile zor günler geçiren Türkiye'nin artık sadece gölgesi ve eski imajı ile saldıran ABD'ye karşı cesur ve sarsılmaz bir duruşla cevap vermesi gerekmektedir.
Seçkin Deniz, 19.12.2021


In the Next War, America’s Homeland Will Be a Target
"Amerikalılar için savaş, tipik olarak "orada", kıyılarından uzak yabancı ülkelerde olan bir şeydir. Bunu “burada” yaşanabilecek bir şey olarak düşünmeye başlamalılar."

Gelecekteki çatışmalarda Amerikan toprakları bir sığınak olmayacak. ABD, teknolojik ilerlemelerin, yalnızca terörist grupların değil, jeopolitik düşmanların da savaşı Amerika'nın kendi kapısına gelmesini mümkün kılacağı bir anavatan savunmasızlık çağına giriyor.

Evet, ABD daha önce de saldırıya uğramıştı. İngilizler 1812 Savaşı sırasında Washington'u yaktı. Japonlar 1941'de o zamanlar bir ABD toprağı olan Hawaii'yi vurdu. 11 Eylül terörist saldırıları New York, Washington ve Pennsylvania'yı kana buladı.


Pearl Harbor, 1941. Tekrar olabilir. Kaynak: Getty Images

Ancak bunlar çok unutulmaz olaylardır, çünkü istisnadırlar. Çoğunlukla, bir güç ve coğrafya kombinasyonu, ABD'ye neredeyse diğer tüm büyük ülkelerden daha fazla iç güvenlik sağlamıştır. Soğuk Savaş'tan bu yana terörist saldırılarla mücadele etse de vurduğu devletler - özellikle Irak ve Sırbistan - aynı şekilde yanıt verme yeteneğinden yoksun durumda olmuşlardır.

Bu durum birkaç yönden değişiyor.

Bir kere, bir çatışmada ABD'yi nükleer silahlarla tehdit edebilecek rakiplerin sayısı artıyor. Geleneksel olarak küçük ve savunmasız bir nükleer cephaneliğe sahip olan Çin, bunu hızla genişletiyor; Pekin, Tayvan veya başka herhangi bir sıcak nokta üzerindeki bir çatışmada ABD'yi vurabileceğinden emin olmak istiyor. Kuzey Kore ise, ABD'deki hedefleri vurabilecek nükleer füzelere sahip olmanın eşiğinde veya halihazırda bunlara sahip olmuş olabilir.

Amerika'nın rakipleri, bu tür nükleer saldırıları gerçekleştirmemek için hala güçlü güdülere sahip olacaklardır; bunların en az bir tanesi, yıkıcı ABD nükleer misilleme tehdidi olacaktır. Ancak bugün, Soğuk Savaş'tan farklı olarak, ABD anavatanına daha az kıyametvari ve dolayısıyla daha uygulanabilir yollarla da saldırabilecek durumdalar.

Hem Rusya hem de Çin, uzun menzilli füzelere monte edilmiş konvansiyonel savaş başlıkları - seyir füzeleri, hipersonik süzülme araçları (HGV) veya belki de kıtalararası balistik füzeler - ile ABD hedeflerini vurma yeteneğine sahipler veya bunları geliştiriyorlar. Çin'in konteyner gemilerinden fırlatılan küçük insansız hava araçlarını ABD'nin Batı Kıyısı veya Hawaii'deki hedefleri vurmak için kullanabileceğine dair artan endişeler var.

Bu saldırılar muhtemelen korkunç bir yıkıma neden olmaz. Ancak bir çatışma sırasında ABD lojistiğini, iletişimini ve seferberliğini bozabilirler ya da Moskova ya da Pekin'e, Çin ya da Rus topraklarına yönelik Amerikan saldırılarına karşı caydırma ya da misilleme yapma imkânı sağlayabilirler.

En olası ülke saldırısı biçimi, açık şiddet içermez. Kritik altyapıya veya finansal sistemlere yönelik siber saldırılar, günlük yaşamı sekteye uğratabilir ve dünyanın diğer tarafındaki saldırganlığa yönelik herhangi bir yanıtı engelleyebilir. Geçen bahar Doğu Sahili'nde gaz kıtlığına neden olan Colonial Pipeline fidye yazılımı saldırısı, tüyler ürpertici bir önizleme imkânı sundu . Tayvan, Ukrayna veya Baltık ülkeleri üzerinden gerçekleşecek büyük bir uluslararası krizin ortasında, ancak çok daha büyük bir ölçekte tekrarlanacak (olası) bir performans hayal edin.

Bu tür saldırılar Rus ve Çinli planlamacılar için çekici olacaktır. Bunlar, doğrudan askeri saldırıların yapamayacağı şekilde belirsizlik içinde gizlenebilirler. Doğrudan çok sayıda sivil ölüme neden olmadan iç karışıklık yaratabilirler. Bir çatışmanın başlangıcında, Pekin veya Moskova, Doğu Avrupa veya Batı Pasifik'teki askeri hedeflerine ulaşmak için yarışırken ABD'yi yavaşlatabilirler. Ve ABD'li politika yapıcılar için sert soruların sorulmasına sebep olabilirler: Washington, eğer bunu yapmak ülkede (ABD) can sıkıcı güvenlik açıklarını ortaya çıkarabilecek olsa bile, uzak yerlerdeki saldırganlığı durdurmak için güç kullanmaya istekli olacak mı? 

Bu ikilemin mükemmel bir çözümü yoktur. Örneğin füze savunmaları, kilit hedeflerin korunmasına yardımcı olabilir, ancak bunlar çok pahalıdır ve kapsamlı bir koruma sağlamak için güvenilmezdir. ABD'nin yapabileceği en iyi şey, savunma, saldırı ve dayanıklılık önlemlerinin birleşimi yoluyla iç güvenlik zayıflıklarını azaltmaktır.

Bu, bir zamanlar “sivil savunma” olarak adlandırılan ‘kritik altyapıyı, lojistik tesisleri ve iletişim ağlarını dijital bozulmaya karşı güçlendirmek’ için daha büyük ve daha sistematik yatırımları gerektirecektir. Washington'un barış zamanında, devlet destekli siber saldırılar için tam intikam alma yeteneğini ve istekliliğini daha iyi tanıtması gerekecektir. Bu durum, savaş sırasında ABD'nin daha büyük saldırılara - ister fiziksel ister dijital - nasıl yanıt verebileceği noktasında düşmanları merak içinde bırakacaktır.

Yine de mutlak korumanın bir yanılsama olduğu gerçeğinden kaçış yok. Ülkeye yönelik saldırı olasılığının daha yüksek olduğunu kabul etmek ve bunları sindirmek için gerekli ekonomik ve toplumsal direnci geliştirmek, coğrafyanın bağışıklık sağlamadığı bir dünyada küresel nüfuzun bedeli olabilir.

Bu, Amerikalılar için duyulması zor bir mesaj. Amerika'nın küresel varlığının maliyetleri ve faydaları hakkında keskin tartışmalara neden olabilir. Ancak bu tartışmanın şimdi başlaması, Amerikalıların yeni kırılganlıklarını ancak bir çatışma başladıktan sonra fark etmelerinden daha iyidir.

Hal Brands, 15 Aralık 2021, Bloomberg

(Hal Brands, Bloomberg Opinion köşe yazarı, Johns Hopkins Üniversitesi İleri Uluslararası Çalışmalar Okulu'nda Henry Kissinger Seçkin Profesörü ve Amerikan Girişim Enstitüsü'nde bir akademisyendir. Son zamanlarda, 'Trajedi Dersleri: Devlet Yönetimi ve Dünya Düzeni'nin ortak yazarıdır.)

Tamer Güner, 19.12.2021, Sonsuz Ark, Stratejik Araştırma, Çeviri





Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

Seçkin Deniz Twitter Akışı