20 Aralık 2021 Pazartesi

SA9490/SD2273: Sıkıntı (Roman); 3. Bölüm-Cennet 6

       Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Türk-Amerikan İlişkileri, ABD'deki başkanların ayrık ya da aykırı davranışları ile sınırlı olmadıkları gibi bundan sonra da herhangi bir başkanın davranışları ile de sınırlı olmayacaktı, fakat son on altı yılda Türkiye'nin kazandığı güç satanistlerin yönettiği ABD ile pazarlık yapabilme gücü ile daha da artmıştı, önümüzdeki yüzyılı etkileyecek olan çıkış süreci tamamlanmıştı."


Satanistler Allah'ın Erdoğan'a yaptığı somut sonuçları olan yardımları çok iyi biliyorlardı ve 10 Ağustos 2018 tarihli son saldırılarında da Erdoğan'ın yenilmeyeceğinden endişelilerdi. Erdoğan yenilmemişti. Bu da Cevval’in ikna kabiliyetini destekleyecek olan bir unsurdu.

Allah, Erdoğan'a dolaylı ve dolaysız bir şekilde yardım ediyor ve onları da Erdoğan'ın ve Türkiye'nin eliyle cezalandırana kadar, kasırgalarla, yangınlarla atom bombalarının verebileceği bombalardan kat kat daha fazla zarar veren afetlerle cezalandırıyordu.

2017 yazında iki kasırga ABD ekonomisine en az 290 milyar dolar zarar verdi (Yüzyılın felaketi olarak tanımlanan Harvey ve Irma kasırgalarının sadece ABD'nin Texas ve Florida eyaletlerine verdiği zarar 290 milyar doları buldu, yağmacılık baş gösterdi.)  

2018 kışında soğuk hava ve kar fırtınası nedeniyle New York, Boston, Philadelphia gibi kentlerde okullar tatil edilirken, 3000’e yakın uçak seferi de iptal edildi. New York Valisi Andrew Cuomo, New Yorklular'a zorunlu olmadıkça özel araçları ile yola çıkmamaları çağrısında bulundu.

Hollywood, Disneyland, Walk of Fame (Hollywood Bulvarı ve Vine Street arasında uzanan, ünlü kişilerin ve dizilerin yıldızlarının bulunduğu bir yürüyüş yolu), Silikon Vadisi gibi satanizm endüstrisinin ve her türlü sapıklığın ve altının merkezi olan, eyalet armasında tanrıça Minerva ve onun kalkanının önünde yer alan bir boz ayı bulunan şarapları ve ev yapımı biralarıyla ünlü Kaliforniya eyaleti, yıllardır süren geleneksel yangınlara ek olarak Temmuz 2018 ortalarında başlayan, İtfaiye sözcüsü nün “ateşten bir duvar” olarak nitelendirdiği, önüne çıkan her şeyi alaşağı eden ve Eylül ayına kadar da söndürülemeyeceği düşünülen yangın kontrol altına alınamıyordu. ABD'nin Florida eyaletinde, balıkların ölmesine, sahiller ve restoranların boşalmasına neden olan "zehirli algler" eyaletin bazı bölgelerinde OHAL ilan edilmesine neden olmuştu.

Her türlü ahlaksızlığın zirve yaptığı, dinlerin aşağılandığı Hollanda' da 2018 yazında yaklaşık 2 aydır devam eden aşırı sıcak havanın yol açtığı kuraklık sonucu Kiliselere ek olarak camilerde de yağmur duasına çıkıldı.

Bu sâkil fotoğrafın net bir şekilde görülebilmesi, Türkiye'nin 1 Mart 2003'ten beri dili ve mantığı her gün daha da güçlenen diplomatik tutarlılığının sağlığını olumlu etkileyecekti. Ki bugüne kadar, Trump'ın başkanlık ettiği ABD'nin içinde birden fazla etkin güç olduğu, Derin Devlet'in Trump'ı sınırladığı, engellediği, yönettiği gibi bir önyargının esiri olan bakış açılarının hiç de doğru analiz yapamadığı, Trump'ın Türkiye'ye yönelik 10 Ağustos saldırısında açık bir şekilde görülmüştü; Trump ile ayrı kamplarda olduğu iddia edilen tüm satanist finans merkezleri, kredi derecelendirme kuruluşları Trump'ın hedefindeki Türkiye'ye saldırdılar. 1776'dan beri yaptıkları gibi satanistler Başkan'la birlikte çalıştılar ve Türkiye'nin sağlıklı ekonomik yapısını krize soktular. 

Türkiye'nin terör ve darbeyle ilişkili olarak tutukladığı ajan-papaz Brunson'ın bu süreçte bir bahane olduğu açıktı, konunun 'Evangelist tabandan destek almaya çalışan bir başkan' olmadığı, Türk-Amerikan ilişkilerinin 1946 sonrası derinliğini bilenler için sır değildi. 15 Temmuz FETÖ-ABD-NATO-AB askerî darbesinin, 2002 sonrası Erdoğan'ın liderlik ettiği Türkiye'nin yaşadığı iç-dış terör ve darbe tehditlerinin, ekonomik saldırıların, 2002 öncesi Ecevit'in başbakan olduğu 2000 ve 2001, Yılmaz'ın başbakan olduğu 1997, Çiller'in başbakan olduğu 1994 ekonomik krizlerinin Brunson gibi gerekçesi de yoktu. Amerikan tehditleri her zaman vardı, 10 Ağustos bu nedenle özel bir tarih değildi. Ancak 10 Ağustos 2018'i özel bir tarih yapan en önemli özellik 1 Mart 2003'te olduğu gibi ABD'ye 'Hayır' diyebilmekti. 

Türkiye kesintisiz olarak 2003'ten 2018'e kadar 15 yıl ABD'ye 'Hayır' diyerek ayakta kalmayı başarmış, gücüyle orantısız bir şekilde ABD'ye karşı her alanda savaşarak küresel bazda itibar ve güç elde etmiş, Türkiye'nin lideri Erdoğan, Eylül 2018'de Newyork'taki BM genel Kurulu'nda ABD'yi teröre destek veren ülke olarak ilan etmişti.  Bu tarihte yaşanan ilkler serisiydi ve Türkiye kendi halkının gücünü, dünyanın bütün ezilen halklarının gücü ve çıkarları ile birleştirerek Aralık 2017'de BM'de Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak kabul eden ABD'ye karşı karar çıkarmıştı. 

PKK-YPG-FETÖ-DAEŞ gibi vahşi terör örgütlerinin ABD tarafından kurulduğu, desteklendiği ve yönetildiği ve bu örgütlerin tek hedeflerinin Türkiye'yi parçalamak ya da durdurmak olduğu herkes tarafından bilinirken, 10 Ağustos 2018'de ve sonrasında Türkiye'ye yapılan ekonomik saldırıların sebebinin Erdoğan ya da ajan-papaz Brunson olduğunu iddia etmek, müddeinin ancak bahse konu satanist kümenin ya da altkümelerinden birinin üyesi olduğunu kanıtlayabilirdi.

Türkiye'nin yaşadığı sıkıntı dünyanın diğer ülkelerinin yaşadığı sıkıntı ile eşdeğerdi ve sorun ABD'nin rakip tanımaz zorbalığına karşı bir denklik sorunuydu. Türkiye'nin diğer bütün ülkelerden ayrışan ve farklılığını yansıtan en önemli özelliği de bu denklik sorununu çözmek için on altı yıldır kesintisiz bir şekilde her alanda savaşması ve kazanmasıydı. Bütün karşı analizlere rağmen Türkiye ABD'nin son dönemdeki bütün saldırgan politikalarına rağmen ABD'ye bir 'çatışma stratejisi' ile yaklaşmamıştı; her kriz döneminde Türkiye diplomatik müzakere yollarını açık tutmuş, son noktaya kadar ilerlemiş, ancak aldığı küstah ve asimetrik güce sahip algıların ürettiği karşılıklardan dolayı da eşdeğer karşıt tutumlarla ve davranışlarla ABD'yi durdurmuş ve püskürtmüştü.

Cevval beni dikkatle dinliyordu. Hatta biraz şaşkındı. Anlatmaya devam ettim.

Türk-Amerikan İlişkileri, ABD'deki başkanların ayrık ya da aykırı davranışları ile sınırlı olmadıkları gibi bundan sonra da herhangi bir başkanın davranışları ile de sınırlı olmayacaktı, fakat son on altı yılda Türkiye'nin kazandığı güç satanistlerin yönettiği ABD ile pazarlık yapabilme gücü ile daha da artmıştı, önümüzdeki yüzyılı etkileyecek olan çıkış süreci tamamlanmıştı. Türkiye, riskli ve mayınlarla dolu çatışma alanı olan 10 Ağustos sürecinden ayrılırken ajan-papaz Brunson'u yargılamış, mahkum etmiş ve tutuklu kaldığı iki yıla yakın süreyi cezasına mahsup ederek 12 Ekim 2018'de serbest bırakmıştı. 

Erdoğan'a teşekkür eden ve "Türkiye ile Rahip Brunson'un serbest bırakılması ve geri dönmesi üzerine anlaşma yapmadık. Rehineler için anlaşma yapmam. Öte yandan ABD, Türkiye'ye müteşekkirdir. Bu da ABD ve Türkiye arasındaki ilişkilerin iyi, hatta mükemmel hale gelmesine yol açacak" diyen Trump'a Erdoğan, "Sayın Başkan Trump, her zaman vurguladığım gibi Türk yargısı kararını bağımsız bir şekilde verdi. Umuyorum ki ABD ve Türkiye iki müttefike yakışır biçimde iş birliğine devam eder." derken de denklik sorununun Türkiye'nin lehine çözüldüğünü ve yeni bir dönemin başladığını ilan etmişti.

Satanizm'in her zaman olduğu gibi sonuç alamayacağına inandığı durumlarda geri çekilme ve uygun zamanı bekleme alışkanlığı yeniden ortaya çıkmıştı, böylece dönemsel baskıdan kurtulan Türkiye'nin çıkışı yeni bir üst aşamaya geçmişti.

Türkiye hasta, borçlu, iç savaş çığlıkları altında kâbuslar gören ve ahlakî çöküntü içerisindeki satanist-katil ABD İmparatorluğunun ölümünü çabuklaştıracak son aşamaya geçişi kolaylaştıracak uzun soluklu bir dönem için gerekli olan bütün imkanlara sahipti.

Biraz yorulmuştum anlatırken, ama Cevval’in yüzündeki ifade görmek istediğim her ayrıntıya sahipti; gözleri parlıyordu. “Senin gelmeni işte bu yüzden ısrarla istemiştim, aklıma gelmeyen her şeyin senin aklına gelmesi, olaylar arasında kurduğun ilişkiler, yaptığın analizler ve çıkardığın sonuçlar çok gerçekçi ve bambaşka. Çok değerli bunlar ve hiçbir düşünce kuruluşundan ya da danışmanlık şirketinden alamayacağım özellikte, analitik ve gerçek.” dedi.


<< Önceki                      Sonraki>>


[(05.12.2021, (3/11 (235))]

Lütfen gitmek istediğiniz bölümü tıklayınız:


Seçkin Deniz, 20.12.2021, Sonsuz Ark, Sıkıntı, Roman

Sıkıntı





Sonsuz Ark'tan

  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

 

  

Seçkin Deniz Twitter Akışı