30 Mayıs 2020 Cumartesi

SA8620/TG295: ‘Canavarın İşareti’ Sayısının Amerikalılara Uygulanacağına Yönelik Plan, Rockefeller Vakfı Teknik Raporu ile Açığa Çıktı

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıda çevirisini yayınladığımız yorum-analiz,  Intellihub News & Politics'in kurucusu, girişimci, maceracı, fikir yazıları yazan gazeteci, aktivist ve film yapımcısı Shepard Ambellas'a aittir ve Nisan ayı sonlarında yayımlanan bir Rockefeller Vakfı teknik raporunu temel alarak, Eyalet hükümetleri tarafından kabul edildikten sonra bütün Amerikalıların COVID-19 için aşılanmasını gerektirecek ve bu noktada daha sonra herkese bir takip numarası ve künye verilmesini amaçlayan, 'korkutucu' olarak tanımlanan bir plana odaklanmaktadır. İlgili notlarla ve yayınlarımızla birlikte okuduğunuzda ABD Başkanı Donald Trump'ın da dahil olduğu Satanist-Okültik akımın Gates ailesi ve Rockefeller eliyle ürettiği birçok kaotik planın perde arkasına dair bir iz bulmanız kolaylaşacaktır.
Seçkin Deniz, 30.05.2020


Rockefeller Foundation white paper reveals plan to issue ‘mark of the beast’ number to all Americans who wish to buy, sell, attend work, school, events
Rockefeller Vakfı teknik raporu; bir şey satın almak, satmak, işe, okula ve etkinliklere katılmak isteyen tüm Amerikalılara ‘canavarın işareti’(*) sayısının uygulanacağına yönelik planı ortaya koyuyor.

"Canavarın işaretini gönüllü olarak kabul edecek misiniz, yoksa ayağa kalkıp her şeye rağmen ona karşı direnecek misiniz?"

Nisan ayı sonlarında yayımlanan bir Rockefeller Vakfı teknik raporu, korkutucu bir planı ortaya koyuyor. Bu plan, Eyalet hükümetleri tarafından kabul edildikten sonra tüm Amerikalıların COVID-19 için aşılanmasını gerektirecek ve bu noktada daha sonra herkese bir takip numarası ve künye verilecek.

Künye, kişilerin çalışabilmeleri; okula gitmeleri; müşterek veya toplu taşıma araçlarını kullanmaları; filmlere, konserlere, spor etkinliklerine katılmalarını veya bilet satın almalarını sağlayacak mevcut antikor durumlarını gösterecek. Plan ayrıca, tüm bunların gerçekleşmesini sağlamak için, 300.000 COVID Toplum Sağlığı Gücü çalışanından oluşan bir ordunun görev almasını gerektiriyor.

“Ulusal Covid-19 Test Eylem Planı: Çalışma Yerimizi ve Topluluklarımızı Yeniden Açmak İçin Pragmatik Adımlar” başlıklı rapor, insanlara “günlük yaşama dönmeye başladıklarında kendileri ve sevdiklerinin daha güvenli olacağını” söyleyerek; onları yanlış bir güvenlik duygusu için özgürlüklerinden vazgeçmeye zorlamayı ve kötü niyetli olaylar örgüsünü “ülke genelindeki özel ve kamu sektörü liderlerine ve tek tek Amerikalılara” kabul ettirmeyi amaçlıyor.

Canavarın işaretini yayma bahanesinden başka bir şey olmayan plan, ABD'nin haftalık olarak yeterince coronavirüs testi yapmamasını “kötü haber” olarak vurgularken; diğer yandan sinsice, Hükümetin nihayetinde temas takibi, künye verme ve nüfusun izlenmesi için gerekli araçlara sahip olduğunu da “iyi haber” olarak alttan alta işliyor.

“Bu hassas bir dengeleme eylemi olacak” diyen rapor, “Eğer, hem test kapasitesini artırma hem de test malzemelerini en uygun şekilde kullanma yönünde kararlılıkla hareket edersek, ekonomiyi yeniden açmanın en başarılı şekilde gerçekleşeceğini” ifade ediyor.

Şema

Aşama 1

Planın ilk aşaması, bir aşı geliştirilinceye ve yaygınlaştırılana kadar halka “güvence” sağlayacak olan COVID-19 test kapasitesinin artırılmasını hedefliyor. Bu şekilde zaman kazanıyorlar. Test, test ve daha fazla test. Amerikan halkını yıpratmak ve halkın genelini zayıflatmak için genişletilmiş kısıtlamaları kullanarak tüm kaynaklarını tüketmek istiyorlar.

Rapordan:

“…Önümüzdeki sekiz hafta boyunca, ülke muhtemelen 3 milyon insanın (kabaca nüfusun yüzde biri) haftalık olarak test edildiği noktaya gelebilir. (Bu), Güçlü temas takibi ile birlikte ekonominin önemli kısımlarının yeniden başlamasına izin verecek düzeydir.”

Hesaplamalarına göre, haftada 30 milyon kişinin test edilebileceği bir noktaya ulaşmak altı ay sürecek. Buna göre; günde 30 milyon insanı test edebilmek en az bir yıl sürecek, bu noktada aşıyı sunarak kurtarıcı haline gelecekler.

Aşama 2

Planın 2. adımı, haftalık olarak milyonlarca insanı test edebilen 300.000 çalışandan oluşan bir COVID Toplum Sağlık Gücü’nün kurulmasını gerektiriyor. Hükümet tarafından sağlanacak ödenek, müstakbel görevlileri Adolph Hitler’in Schutzstaffel’ine benzer bir güce katılmaya ikna etmek için kullanılacak.

Gizlilik Endişeleri

Rockefeller Vakfı teknik raporu; “ülke çapında ortadan kaldırmayı amaçladıkları Covid-19 kadar bulaşıcı bir ajan için bazı gizlilik endişelerinin bir kenara bırakılması gerektiğini” savunuyor.  Raporda şu ifadeler yer alıyor: “Önümüzdeki yılın başlarında bir aşının gelmesi kesin olsaydı, böyle bir sistemin yol açtığı gizlilik kaybı çok yüksek bir bedel olurdu… Ancak aşının geliştirilmesi ve üretimi yıllar alabilir ve bu gerçekleştiğinde, bazı kesimler sağlık nedenlerinden dolayı aşının kapsamı dışında kalabilir.”

Canavarın İşareti

Rockefeller planından:

"Taramadan geçen kişilere sadece o kişiye ait olacak bir hasta kimlik numarası verilmelidir; bu numara, bir hastanın viral, antikor ve nihayetinde bir sistem altındaki aşı durumu hakkındaki bilgilere bağlanacaktır. Bu sistem, normal toplumsal fonksiyonlara dönüşü hızlandıracak şekilde diğer sistemlerle kolayca entegre olabilecektir. Bu sisteme okullar, katılım listeleri ile; büyük iş merkezleri, çalışanların kimlik kartları ile; Ulaştırma Güvenlik İdaresi, yolcu listeleri ile ve spor mekanları ise bilet bilgileri ile bağlanabilir. Bu tür bağlantılar, mümkün olduğunca kişisel tanımlayıcı bilgileri koruyacak şekilde yapılmalıdır. Örneğin, bir bireyin viral ve antikor durumuna erişim, kişisel olarak herhangi bir ayrıntı göndermeden, bir bireyin özel bilgilerine ait kriptografik bir hash(*) kullanılarak yapılabilir.

Bu enfeksiyon veritabanı, ülkedeki farklı ve bazen kasıtlı olarak izole edilmiş elektronik tıbbi kayıt sistemlerini nihayetinde rasyonelleştirmek için gerekli ve acil bir ulusal programda; doktor, hastane ve sigorta sağlık kayıtları ile kolayca birlikte çalışmalıdır. Sayısız platformdaki analizler, risk altındaki popülasyonları tanımlamak, temas izlemeyi gerçekleştirmek, karar vermeyi kolaylaştırmak ve geçerlilik açısından müdahaleleri değerlendirmek amacıyla nüfus düzeyinde sağlık bilgilerinin kullanılabilmesi için işlevselleştirilmelidir."

İşte bu kadar açık; antikor takibi bulunmayan kişilerin alım/satım/katılım haricinde tutulması planlanmaktadır. Bunun anlamı canavarın işaretidir, sade ve basit.

Planlarının 3. Adımı, nihayetinde tüm Amerikalıları, yapay zeka ile entegre olacak nexus tabanlı Skynet benzeri bir sisteme bağlayacak bir veri ortakları ve dijital platformu oluşturmaktır.

Rapordan:

“Kullanılabilir test kapasitesini daha iyi anlamak için gerçek zamanlı ortak bir veri paylaşım platformu geliştirmeye ihtiyaç vardır. Bu, valilere ve diğer seçilmiş görevlilere kıt kaynakların nasıl tahsis edileceğine dair bilinçli kararlar vermelerine yardımcı olmak üzere eyaletler arası bir laboratuvar ısı haritası (Çev: Heat Map / Isı veya Yoğunluk Haritası) şeklinde olabilir. Mevcut verilerin etkinliğini sınırlayan birden fazla rakip platform olduğu için, devletler ortak bir platform kullanmaya teşvik edilmelidir. Bu çalışma, Ulusal Valiler Birliği ile ortaklaşa yapılmalıdır. Bu veri ortaklığını daha da güçlendirebilmek için; belirli devletlerin verileri nasıl optimize ettiği ve bunun Covid-19'un etkisini azaltma üzerindeki etkisi ile alakalı bir dizi ilgi uyandırıcı kullanım vakası ortaya konulmalıdır.

Gerek kamu gerekse özel sektör liderlerinin karar alma süreçlerini geliştirmek için bu bilgilerin çoğunu anlaşılması kolay gösterge panolarına dâhil etmek, mevcut veri seli, yoğunlaşan bir bilgi sisi tehdidi sergilerken, süregiden bir sorun oluşturacaktır. Böyle bir platform, kullanıcıların birden çok veri kümesini anında entegre etmelerine, müdahaleleri modellemelerine ve azınlık toplulukları üzerindeki farklı etkileri izlemelerine olanak sağlamalıdır.

Platformlar ve uygulamalar yalnızca yeni ortaya çıkan aktif noktaları tanımlamak için değil, aynı zamanda işe dönüş tahmin modelleri geliştirmek ve çalıştırmak için de kullanılabilir. Bu modeller, hangi bölgelerin hangi zamanlarda evde kalma kısıtlamasına girip, daha sonra hangi zamanda işe dönebileceğine ve gerektiğinde tekrar evde kalma kısıtlaması uygulanacağına karar vermeniz için yardımcı olabilir.”

Ayrıca, teşvik sunarak kamuoyunu kullanmaya razı etmeyi planladıkları izleme ve takip uygulamalarını kullanıma sunmaya hazırlanıyorlar. Böylece program zorunlu olarak değil, daha çok gönüllü olarak kabul edilmiş gibi algılanacak. Ancak gerekirse zor da kullanacaklar.

Tüm verileri birleştirebilmeyi istiyorlar. FBI ve CIA'nın web tarayıcısı geçmişinize tam olarak erişmesini istiyorlar. Böylece örneğin, “koku alamıyorum” şeklinde anahtar bir arama yaptığınızda sizi almak için bir ekip gönderecekler.

Rapora göre; 

“Apple ve Google gibi şirketler, gizlilik savunucularıyla doğrudan etkileşime girerek, bireylerin yeni araçlara katılımına izin vererek ve kapsamlı belgeler yayınlayarak doğrudan (plana) öncülük ediyor. Özel sektör ve kamu sektörü onları takip etmeli ya da nüfusun genelinin katılımını kaybetme riskini göze almalıdır.”

“Fit-bitler (Çev: Adım ve mesafe sayma, yakılan kaloriyi hesaplama gibi işlemler yapabilen akıllı bileklik), akıllı telefonlar, akıllı termometreler ve diğer dijital araçlar, hastalar yerel acil servisleri doldurmadan önce enfeksiyon kümelerini ortaya çıkarmak için kullanılabilir; bu da halk sağlığı görevlilerinin test kaynaklarını yönlendirmesine ve hızlı bir şekilde temas izlemeyi başlatmasına izin verir. Apple ve Google kişileri kaydolma esasına göre, eğer yeni coronavirüsü olduğu bilinen biriyle temasa geçtilerse uyarmak için, bir temas -takip uygulaması üzerinde çalışıyor. Aktif bir hastalık belirti denetleyici uygulaması gelişim aşamasında. Google’da yapılacak “koku alamıyorum” araması gibi veriler bile virüs bulaşma bölgelerinin belirlenmesine yardımcı olacaktır.”

Bayanlar ve baylar, Yeni Dünya Düzeni üzerimize geldiğinde nasıl tepki vereceksiniz? Canavarın işaretini gönüllü olarak kabul edecek misiniz, yoksa ayağa kalkıp her şeye rağmen ona karşı direnecek misiniz?

Seçim sizin ama yapacağınız seçimin sadece kendi hayatınızı değil gelecek nesillerin hayatlarını da büyük ölçüde etkileyebileceğini unutmayınız.  Shepard Ambellas – 17 Mayıs 2020, Intellihub


İlgili haber:

Trump, ABD ordusunun ve diğer güçlerin 2021'e kadar Amerikalıların çoğunu aşılayacağını itiraf etti

Başkan Donald Trump, Perşembe günü Fox Business kanalı Mornings programında ekranlarda göründü ve burada başkomutan, ‘ABD ordusunun ve diğer güçlerin, yıl sonuna kadar ülke nüfusunun çoğunu aşılamak için önceden seferber edildiğini’ açıkça belirtti.

Programdan:

Trump: "Sanırım yıl sonuna kadar bir aşı yapacağız - aşı konusunda çok iyi durumdayız ve size bir şey söyleyeceğim, bir toplantıdan henüz çıktım-Ordumuzu ve diğer güçlerimizi seferber ediyoruz ama aşımızın var oluşu temelinde ordumuzu seferber ediyoruz. Bu aşıyı yapmanın çok büyük bir iş olduğunu biliyorsunuz- Ordumuz şimdi seferber oluyor, böylece yıl sonunda aşıyı birçok insana çok, çok hızlı bir şekilde verebileceğiz-Bununla ilgili toplantıdan yeni çıktım."

Bartiromo: "Ve sadece şırıngalarla bir şeyler yapıyorsunuz, böylece bol miktarda - yeterli aşıya sahip olabileceksiniz."

Trump: "Muazzam bir güce sahip olacağız, çünkü aşıyı elde ettiğimizi varsayarsak, o zaman onu dağıtmanız gerekir ve harekete geçirilmedikçe ve hazır olmadıkça, bunu uzun süre yapamayacaksınız demektir, o yüzden şimdiden işe başlıyoruz. Yıl sonuna kadar bir aşı bulacağımızı düşünüyoruz ve o zaman bunu nüfusumuzun çoğunda kullanabilecek durumda olmamız gerekiyor.

Şimdi yaşlılara odaklanacağız, huzur evlerine ve yaşlı merkezlerine, çünkü bu gerçekten bakarsanız, ki öyle, bu çok savunmasız bir grup, bu korkunç bir şey, ama bu yüzden onlara odaklanacağız."

İşte bayanlar ve baylar. Başkan, bu ülkenin iyi kadın ve erkeklerini harcadı ve “görünmez düşman” adına ABD Anayasasını  parçalayarak askıya almış gibi görünüyor.

Öfke nerede? Amerikalılar neden boş boş oturuyor?

Shepard Ambellas, 15 Mayıs 2020, Intellihub


Tamer Güner, 30.05.2020, Sonsuz Ark, Stratejik Araştırma, Çeviri






Çevirenin Notu:

(*) Canavarın İşareti; “Küçük büyük, zengin yoksul, özgür köle, herkesin sağ eli ya da alnı üzerine bir işaret vurduruyordu. Öyle ki, bu işareti, yani canavarın adını ya da adını simgeleyen sayıyı taşıyanların dışında hiç kimse ne bir şey satın alabiliyor, ne de satabiliyordu. Bu konu bilgelik gerektirir. Anlayabilen, canavara ait sayıyı hesaplasın. Çünkü bu sayı bir insanı simgeler. Onun sayısı altı yüz altmış altıdır.”  [Vahiy 13:16-18]

(**) Kriptografik Hash fonksiyonu:  Hash fonksiyonu, çeşitli uzunluktaki verilerin matematiksel fonksiyonlarla sabit uzunlukta eşsiz bir değer oluşturan işlemdir. Tek yönlü bir fonksiyondur ve bakıldığında işlemden geçirilen metinle özet değerle bir ilişki kurulmamakla birlikte elde edilen özet değerinden orijinal veri elde edilememektedir. Özetleme işleminde aynı veri için aynı değer üretilir fakat en ufak bir değişim olduğunda hash fonksiyonunun oluşturduğu değer de değişmektedir. Özet fonksiyonları verinin bütünlüğünü doğrulama, parolaları saklama, sayısal imza, mesaj doğrulama kodu gibi alanlarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Bir başka kullanım alanı da günümüz de popüler olan Blockchain uygulamalarıdır.

Ek Okuma

666 Sayısı

Sayılar âleminde en çok konuşulan sayılardan biri hiç kuşkusuz 666 sayısıdır. Gizli ilimlerde (Okültizm) yan yana üç hamile kadın simgesiyle gösterilen ve gizlenen bu sayıya ilk kez İncil'in son kitabı olan Revelation-13'üncü Bab’da rastlanır. İncil''n 22 Bab’dan oluşan bu kitabı İsa'ya en yakın Havari olarak tanınan ve İsa tarafından kendisine sırlar verildiği kabul edilen Aziz John tarafından, İsa’dan sonra 90-93 yılları arasında yazılmış ve İ.S 325 yılında değiştirilmemek kaydıyla İncil’e alınmış. Tamamen semboller, sayılar ve şifrelerle kodlanmış olan bu kitap, ilahiyatçılara göre Tevrat’ta yer alan Danial (Daniel Peygamber) kitabıyla benzerlikler göstermektedir. İki kitap da rüya/düş formunda yazılmış ve en önemli rolü sayılar ve kodlar oynamıştır. Aziz John tarafından yazılmış olan Revelation kitabındaki sembollerin, sayıların, şifrelerin ve kodların bu kişiye “Düş Gönderme” diye bilinen Okült gizli yöntemiyle aktarıldığına kesin iman edilir.

Bu kitapta o kadar çok sır ve şifre vardır ki, ilahiyatçılar olduğu kadar bilim adamları da yüzyıllardır bunları çözmeye uğraşmışlardır. Bu şifre hem Daniel kitabında hem örtülü şekilde Revelation kitabında kıyamet fikri ile bağlantılıdır. 666 sayısı işte bu esrarengiz üst şifreyle ilgili. Revelation kitabında 666 sayısı yeryüzü ve insanlığı tehdit eden bir Canavarı (Beast) temsil eder. Canavarın başları ile boynuzları özel anlamı sembolize eder. Örneğin dört başı var denilen yerde dört imparatorluk ve on boynuzu var denilen yerde on kral anlatılmıştır. Bu yorumda 666 sayısı Doma İmparatorluğu olarak algılanmıştır. (…)

Revelation kitabındaki yoruma göre; dünya ve insanlık son boynuzun kırılarak 666 ile şifrelenmiş olan Canavarın Armageddon’da (Mecidiye-Suriye’de) ortaya çıkmasıyla büyük bir felaket yaşanacaktır. 666 sayısı özellikle de 1618-1648 yılları arasında Avrupa’da yaşanan 30 yıl süren din savaşlarının sonunda Protestanlar tarafından Katolik Kilisesini simgeleyecek şekilde yorumlanmış ve Vatikan ve Papalar Anti-Christ (Deccal) olarak anılmışlardı. Bu savaşlar sırasında Katolik Avrupa, 20 milyondan fazla (çoğu Alman) Protestan Avrupalıyı vahşice öldürmüştür.

Katolik Kilisesi ise 666 sayısının İslamiyeti ve Hz. Muhammed’in (S.A.V) peygamberi simgelediğini öne sürmüştür. Onlara göre Hz. Muhammed’in (S.A.V) adının Grekçe yazılım ve harflerdeki sayısal toplamı 666 idi ve Canavarı simgeliyordu. 666 sayısının esrarı birçok ünlü fizikçiyi ve matematikçiyi de etkilemiştir. Örneğin Roger Bacon, Agrippa, Leonardo da Vinci ve Isaac Newton bu sayıyla çok ilgilenmişlerdi. Newton, Daniel kitabıyla Revelation kitabını karşılaştırmış ve bulgularını ölümünden 10 yıl sonra yayınlanması kaydıyla (1733) güvendiği kişilere emanet etmişti. Newton’a göre 666 sayısı sadece Hz. Muhammed’in (S.A.V) değil onunla aynı adı taşıyan Fatih Sultan Mehmed’i de simgeliyordu. Newton sadece fizikçi ve matematikçi değil aynı zamanda okültist idi.

Avrupa'da 666 sayısının Hz. Muhammedi (S.A.V) simgelediğini açıklayan ilk kişi Dr. Veryard, (1670-1710)  bu bulguları İngiltere’de yayınladı. Buna göre 666 sayısı sadece İslamiyeti ve Hz. Muhammed’i (S.A.V.) simgeliyordu. Günümüzde ise 666 sayısı, Katolik Kilisesi tarafından satanizmin simgesi olarak görülmektedir. Ancak bu yine de Hz. Muhammed (S.A.V) ile bağlantılanmıştır. Vatikan’ın iddiasına göre Hz. Muhammed’in (S.A.V) eşi Hz. Hatice gerçekte gizli Hıristiyan’dı ve Hz. Muhammed’i (S.A.V) Yahudi ve Hıristiyan geleneğine göre yönledirilmiş ama o başka bir din yaratmıştı!...

Köktendinci Protestan cemaatler, en başta da Evangelistler ise 666 sayısının Vatikan’ı ve Papalığı olduğu kadar İslam âlemini de simgelediğine inanır. ABD Başkanı Bush’un da üyesi olduğu köktendinci Evangelist Skulls and Bones adlı gizli örgüt için 666 sayısı, Canavarın sembolü olarak Orta Doğuda Armageddon, (günümüzde Suriye içinde bulunan Mecidiye şehrinin eski adıdır) gösterilmektedir. Onlara göre 666 sayısı Anti-Christ olarak hem Papalıktır hem de şeytanın sureti olarak İslam âlemindeki bazı liderler. Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad ve Irak Devlet Başkanı Saddam, Anti Christ (Deccal) ilan edilmiştir. Yahudiler ise Revelation kitabından çok kendilerinin Daniel kitabındaki sayısal şifrelere itibar ederler. Haber 7



Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı