Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Oysa, bilirsiniz sevginin ve merhametin ne kadar güzel, yumuşak ve sarmalayıcı olduğunu... ve iyi hissettirdiğini psişik rahatsızlıklardan uzak; hatta onlardan habersiz, sadece ve sadece basit-geçici can sıkıntılarını barındırdığını.
Bildiğiniz halde, Lilith oldunuz; Lilith olmayı seçtiniz.
Başkaldırıyı, kışkırtıcılığı, ayartıcılığı, baştan çıkarıcılığı, piç doğurmayı, ceninlerinizi öldürmeyi, karanlıklarda ve gecelerin sinsi kuytuluklarında kanlı dişlerinizle erkeklere tuzak kurmayı öğrettiler size, siz Lilith olun diye.
Hiç itiraz etmediniz eşitliklerden vurgulu ruhunuzla.
Siz Lilith oldunuz; siz Lilith’in sevgisiz ve merhametsiz kadınlığının sizi yücelteceğini düşünerek koşturdunuz iblisin arkasından... erkeklerden uzaklaşıp Samael’e kaçtınız.
Samael, kabalist Yahudilerin önünüze tanrı diye ittirdiği şeytan.
Samael’e hizmet ederken baş kaldırmadınız, nefsiniz kibrin dudaklarından kışkırtılmadı. Ona sustunuz, ona gülümsediniz, ona yaltaklandınız.
Neden?
Uzun ve yırtmaçlı veya kısa ve kasıklarınızda gezinen eteklerinizde ya da hiç yokmuş gibi bikinilerinizde gezdirdiğiniz kıvılcımlarla erkeklerin ruhlarında cehennem ateşlerini yakarken... eşitlik kavgalarınızda kılıç şakırtıları yankılanırken, siz, sevgi ve merhamet dilenmediniz kendinizden ki ya da erkeklerden.
Samael’den yalnızlığınızı gidermesini dilendiğiniz kadar, Allah’tan dilemediniz huzuru.
Sevgi ve merhamet; öldürdüğünüz, kirlettiğiniz ve üzerinde tepindiğiniz iki antipsişik ilaçtı oysa.
Belki dudaklarınızla, dilinizle, koltuk altlarınızdan görünen etinizle ya da kıvrak dönüşlerle baş döndüren göbeklerinizle Lilith oldunuz; belki size hâz versin diye göğüs çatalınızda boğdunuz erkeklerin aç bakışlarını...
Fahişe oldunuz, parayla satın alınıp satılan. Dans ettiniz anadan üryan... ekranlarda erittiniz erkeklerin sadakatini... sütünüzü emen bebeklerin masum kokularını istismar ettiniz Lilith’ten çaldığınız kokularla...
Lilith yoktu oysa; hepiniz Lilith olmak için yarıştınız modern kokonalar diyarında... siz göğüslerinizi titreterek yürüyüp giderken... uzun topuklu ayakkabılarınız yerleri döverken.
Doğurdunuz, doğurduklarınız sizden öğrendiler ahlak düşmanlığını, siz öğrettiniz onlara anadan üryan olunca yükselen hâzzın tadını.
Hep mutsuz oldunuz gözleriniz kan çanaklarına dönerken... boyandınız, içinizde kopan fırtınaların sesini örtebilmek için; rakı içtiniz, şarapla dağıttınız aklınızın seslerini...
Hiç utanmadınız; utananların gericiliğini iblise tescil ettirdiniz, kendiniz hayvanlardan daha aşağılarda çırılçıplak dans ederken.
Şimdi sevgisiz ve merhametsizsiniz; yapayalnız ve çirkinsiniz...
Yaşlı ve sarkık derilerinizle artık kaçınılmaz bir sevgisizliğin ve merhametsizliğin tam ortasında, çığlık çığlığa bağıran dişi birer canavar gibi kesintisiz acılarla çaresizsiniz.
Oysa, bilirsiniz sevginin ve merhametin ne kadar güzel, yumuşak ve sarmalayıcı olduğunu... ve iyi hissettirdiğini psişik rahatsızlıklardan uzak; hatta onlardan habersiz, sadece ve yalnızca basit-geçici can sıkıntılarını barındırdığını.
Keşke utansaydınız; keşke eşitlik tanrıçası olmak için kendinizi bu kadar aşağılamasaydınız.
Keşke Lilith olmasaydınız!
Keşke erkeklerin saçınızın bir teline binlerce şiir yazdığı ulaşılmaz sultanlar olarak kalsaydınız.
Keşke Allah’tan bu kadar uzak olmasaydınız.
Erkekler, siz yanlarında olmadığınız için sevgisiz ve merhametsiz; çünkü siz insanlığı doğuramadan katlettiniz.
Keşke Lilith olmasaydınız!
Mıra | Öznel Şeyler
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.