Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Herhangi bir konuda bir karar almak ya da karar vermek zorunda kaldığınızda ne yaparsınız?
Önce o konuda bilgiye sahip olmanız gerektiğini bilirsiniz; mümkün olduğu kadar çok bilgiye üstelik. Bilinebilir ne kadar çok bilgi varsa ona ulaşmanız gerekecek artık. Sağlıklı ve doğru karar için vazgeçilmez bir şeydir çünkü bilgi.
Ve o bilginin ilişkili olduğu bütün bilgi alanlarıyla ilgili de bilgi toplamak zorundasınız. Topladığınız bilgilerin doğru, güvenilir ve geçerli olması, kararlarınızın da doğru, güvenilir ve geçerli olmasını sağlayacak.
İlk ara sorumuzu soralım:
‘İhtiyaç duyduğunuz bilgiye tek başınıza ulaşabilir misiniz?’
İkinci ara sorumuz muhtemelen şöyle olmak zorunda:
‘Bilgiye ulaşmanız için gereken zaman -hız- ne kadar ve siz bu zamana -hıza- sahip misiniz?’
Üçüncü ara sorumuz da geleneksel bilgi edinme yollarına alışkın olmanın getirdiği zorlukları içerecek:
‘Bilgiyi, hangi araçlarla ve hangi kaynaklardan elde edeceksiniz?’
Üç ara sorumuzu askıya alarak düşünmeye devam edelim.
İstediğiniz büyüklükteki bilgiye -artık bilgiye ‘veri’ diyelim- tek başınıza, istediğiniz zamanda, istediğiniz araçlarla, istediğiniz kaynaktan ulaştığınızı kabul edelim.
Veri elinizde ve karar vermek ya da karar almak için o veriyi tasnif etmeniz ve konunuz için kullanılabilir hâle getirmeniz gerekir; analiz ve sentez süreciniz bundan sonra başlayacaktır.
Dördüncü ara soru sırada:
‘Elinizdeki büyük veriyi nasıl, kaç kişiyle ve ne kadar sürede tasnif edeceksiniz?’
Geleneksel araştırma, tasnif, analiz ve sentez basamakları, sizin dördüncü soruya cevap vermenizi zorlaştıracak ve muhtemelen sizden yüzeysel bir tasnifle yeterli derinliğe ve kapsama sahip olmayan bir analize yönelmenizi isteyecek.
Doğal olarak bu yolculuk sonucunda yapacağınız sentez karşılaştığınız zorluklardan doğacağı için de alacağınız veya vereceğiniz karar doğru, güvenilir ve geçerli olmayacak.
Geçmişte elde edilen bilimsel verilerin dört ara sorumuzun cevaplanma sorunlarının sonucu olarak çok yavaş bir bilimsel bilgi akışına neden olduğunu biliyor olmalısınız. Bilim Tarihi çok korkutucu büyüklükte görünse bile gerçekte öyle değildir; on yedinci yüz yıla kadar süregelen zamanda elde edilen bilimsel bilgi ya da bilimsel veri, son üç yüzyılda elde edilen bilimsel bilgi ya da veriyle asla kıyaslanamayacak kadar küçüktür.
Ve son seksen yılın son çeyreğinde, insanlığın, dört ara soruya verilen olumlu cevapların artışı sayesinde inanılmaz ve kontrol edilemez büyüklükte bir veri evreni ile karşı karşıya kaldığını da biliyorsunuz.
Veriyi elde etmek, işlemek, analiz etmek ve karar alma süreçlerinde neredeyse kusursuz sentezlere ulaşabilmek insanlık için bir felaket olmadı, ancak her büyüklük kendi yararlarını ürettiği gibi kendi zorluklarını da üretebildiği için büyüklük olarak tanımlanır. Bilgisayar bu büyüklüğün yararlarından faydalanmamızı sağladığı gibi, zorluklarıyla da yüzleşmemize yardımcı oldu..
O da yetmedi; dört ara soruda netleştirdiğimiz sorunların yapay zeka ile çözümü, öğrenen ya da üretken yapay zeka ile bir üst seviyeye çıktı.
Bilgi ya da veri ile geleneksel ilişkimiz sürerken sorduğumuz ‘Herhangi bir konuda bir karar almak ya da karar vermek zorunda kaldığınızda ne yaparsınız?’ sorusuna verebileceğiniz cevapların, öğrenen ya da üretken yapay zeka ile ilişkileriniz geliştikçe vereceğiniz cevaplarla doğrudan hiçbir ilişkisi olmayacaktır.
Çünkü bu artık başka bir dünyadır ve geleneksel yolculuklarınızın tamamı sona ermiştir. Öğrenen ya da üretken yapay zeka, dört ara soru yerine sizin adınıza o soruları soracak ve karar vermeniz için gerekli araştırmaları yapacak, tasnif edecek, analiz ve sentez süreçlerini saniyeler içerisinde tamamlayarak önünüze bir paket koyacaktır.
Ancak yapay zekaya ne sorarsanız sorun, karar verme aşamasında o geri çekilecek ve yine sizi karar verici olarak öne sürecektir.
Dört ara sorumuzun nihai sorusunu sorarak işlemimizi tamamlayalım:
‘Karar verici olarak hayatınızın bütün aşamalarından siz sorumlu olduğunuz halde, teknolojinin ulaştığı ya da ulaşacağı yüksek seviyeler ve dolaylı olarak elde ettiğiniz bu güç sizi karar verme veya karar alma sorumluluğundan kurtarabilecek midir?’
Sorunun cevabı çok basittir:
‘Hayır!’
Geleneksel yöntemler ya da ‘Siber Çağ’ın size kazandırdığı güçlerin hiçbiri sizin adınıza sorumluluk yüklenemez, bu ontolojik olarak imkansızdır.
Kararlarınızı daima siz vereceksiniz ya da alacaksınız.
Bu asla değişmeyecek.
Anlıyor musunuz?
Şımarmanıza gerek yok.
Mıra | Öznel Şeyler
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.