30 Aralık 2012 Pazar

SA139/ÂA11: ABD-2030 Alternatif Dünyalar Özdeği ve Şişedeki Cin

"Muhtemelen yeni yüzyıl sona ererken 'Birleşik Devletler' diye bir birlikten bahsetmek mümkün olmayacak. Beyaz gerdanlı yaşlı fettan sadece ölecek."


Antik Yunan’ın yorgun ve yaşlı fettanları gibi görünüyor Amerika. Güzelliği, dişlerinin arasındaki karanlık boşluklarda kaybolmuş, sırtı kamburlaşmış, ama gerdanı hâlâ beyaz; eskisi gibi gymnasium gölgelerinde dedikoduların ana konusu olmaya devam ediyor. Çekiciliğini yitirmiş değil; kullanacağı gencecik kızlar ve kaslı delikanlılar var. İştahı da kesilmiş değil. Yeryüzünün tüm insanlarını uydularının, predatörlerinin beslediği iştahla gözetlemeye de devam ediyor.

ABD’nin 26. Başkanı Theodore Roosevelt, Jr., (1901-1909) ülkesinin dünyanın geri kalanıyla sorunları olmasa da ilişkileri olması gerektiğini ve bu ilişkilerde sürekli kârlı çıkan tarafın Birleşik Devletler olduğunu düşündüğünde dünya henüz ilk büyük savaşla kırıma uğramamıştı. İç savaştan erimiş bir halde çıktıktan sonra geçen otuz yıllık sürede ülkesi hızla teknolojik keşifler yapmış ve sanayi üretimi dünyanın rekabet edemeyeceği boyutlara ulaşmıştı. Roosevelt başkan olduğunda bunun doğal olarak dünyanın geri kalanına taşması gerektiğine inanmıştı. Rekabet gücünü engelleyecek iki ülke vardı. İngiltere ve Almanya.

I. ve II. Dünya savaşları T.Roosevelt’in başlattığı taşma stratejisini, yönetme stratejilerine dönüştürmek için ideal ortamı sağladıktan hemen sonra, Amerikan Yüzyılı, tam yüz yıl sonra 2009’da 44. Başkan’ı olarak seçilen Barack Hussein Obama Jr.’nın birinci döneminde sona ermek zorunda kalana dek yeryüzünü kana buladı; ülkeleri, toplumları, aileleri ve bireyleri dilediği şekilde değiştirdi, yönetti ve sömürdü. Partneri elbette SSCB/Rusya idi.

2008’de başlayan hızlı çöküş dönemi Obama’yı başkan seçtirmişti; ancak Obama çöküşü durdurmaktan âcizdi; kaçınılmaz sonu ancak yavaşlatabilecekti. Değişikliklere uyum sağlama sorunlarını iç savaşlarla aşmış her toplumda olduğu gibi Amerikalılar da yeni duruma adapte olmakta zorluk çekmediler.
 
Gerçekçiydiler; yüz yıllık devasa bakış yavaşça çözümleniyor ve içe dönüyordu. Dünyaya hükmeden devlet, dünyanın sonraki yüzyıllarını tasarlayan tek güç olma özelliğini yitirdiğini kabullendiğinde aradan 4 yıl daha geçmişti.

10 Aralık 2012 Pazartesi günü ajanslar ‘ABD'den 2030: Alternatif Dünyalar Raporu’nu yayınladılar. ABD'deki bütün istihbarat kuruluşlarını bünyesinde toplayan Ulusal İstihbarat Direktörlüğü'ne bağlı, Ulusal İstihbarat Konseyi tarafından hazırlanan ve 5 yılda bir yayınlanan raporlardan sonuncusu 'Küresel Eğilimler 2030: Alternatif Dünyalar Raporu', ABD’nin 2030 yılına ve doğal olarak sonrasına kadar dünyanın geleceğini tasarlama gücünü kaybettiğini başlığından itibaren itiraf ediyordu. ABD dünyada tek 'hegomonik güç' olamayacaktı artık.

Raporda, 2030 yılına kadarki dünyayı şekillendirecek dört büyük eğilim var: 
  1. Bireylerin Güçlenmesi: Gelecek 15-20 yılda küresel orta sınıfın güçlenmesi, fakirliğin azalması, daha iyi sağlık ve eğitim koşulları
  2. Güçlerin yayılması: Dünyada  hegomonik tek bir güç olmaması, gücün çok kutuplu dünyada koalisyonlar ve ağlar arasında yer değiştirmesi
  3. Demografik düzen: Batıdaki yaşlanmaya karşın, gelişmekte olan ülkelerdeki genç nüfusun artıyor olması, göçmenlik ve artan kentleşme 
  4. Artan yiyecek, su ve enerji bağı: Dünyada 2030'a kadar bu öğelere ihtiyacın yüzde 35-50 civarında artacağı, bunun da özellikle mahrumiyet çeken genç nüfusu fazla yerlerde su ve yiyecek için çatışmalara götürebileceği olasılığı
Rapor, neredeyse sonsuz adet veriden derlenen tespitler ışığında ABD’ye kendi geleceğini tasarlama fırsatı bulmak için çeşitli arayışların da izlerini taşıyan umutsuz önerilerde bulunuyordu.

Raporu hazırlayanlara göre 2030'a kadar nasıl değişeceğini büyük oranda belirleyecek 6 'Oyun Değiştirici' öğe ve eklediğim gerçekler şunlar:
  1. Krize meyilli bir küresel ekonomi: (Amerikan yüzyılında küresel ekonomi hep krizdeydi)
  2. Yönetim boşluğu: (Amerikan yönetiminde hemen her ülkede yönetim boşluğu vardı)
  3. Artan çatışma ihtimali; (Yirminci yüzyılda dünya soğuk savaş dahil, çatışmanın olmadığı bir tek gün yaşamadı)
  4. Bölgesel istikrarsızlığın kapsamının artması: (Dünyada şu anda  istikrarsızlığın olmadığı tek ülke Türkiye ve diğer tüm istikrarsızlıkların tek sorumlusu ABD ) 
  5. Yeni teknolojilerin etkisi: (Yeni teknolojiler ABD’nin kontrolünden çıkıyor)
  6. ABD'nin rolü: (ABD içine çekiliyor, iç sorunlarıyla boğuşurken, küresel kanatları kapanıyor. Ki; raporun yayınlanmasının tek amacı bu rolü sürdürmek)
Bunlar sonucunda da olası Alternatif Dünya'lar şu başlıklar altında sıralanıyor (Eklerinde görüşlerim var):
  1. Motorların aksaması: Devletler arası geniş çaplı ihtilafı içinde barındırıyor. Bunun arkasında yatabilecek etmen olarak da ABD ve AB'nin içe dönerek küresel liderlikle ilgilenmemesi gösteriliyor. Ancak, dünyanın mevcut konumu ve küresel ekonomik düzen ve bağlar nedeniyle böyle bir senaryonun olabilmesine pek ihtimal verilmiyor. (Doğru, çünkü ABD ve AB dünyadaki kışkırtma kapasitelerini kaybedecekler)
  2. Füzyon: ABD, Avrupa ve Çin'in, birlikte hareket ederek güney Asya'daki ihtilaflara müdahale etmesi ve ateşkes sağlaması, bunun yanında, AB, Çin ve Avrupa'nın ikili ilişkilerinde büyük pozitif değişimlere öncülük ederek birlikte işbirliği yapacak başka alanlar da bulması ve daha geniş kapsamlı olarak da küresel problemlerle başa çıkmada dünya genelinde işbirliğine öncülük etmeleri öngörülüyor; bu senaryo siyasi liderliğe dayanıyor. Büyük güçler arasındaki artan işbirliğiyle de küresel çok taraflı kurumlarda reformlar ve daha çok kapsayıcılık yönünde değişimler olabileceği öngörülüyor. Bunun yanında, bu senaryoda yükselen ekonomiler de hızlı büyümeye devam ediyor, dünya ekonomisi her alanda gelişme gösteriyor. Orta sınıfın yükselişi, kentleşme, daha gelişmiş sağlık hizmetleri ve teknoloji kullanımı öngörülüyor. Şiddet içeren terör azalıp, siber terör riski artıyor. Küresel istikrarı artırabilecek olumlu senaryolar olarak, 'Demokratik bir Çin ya da reform gerçekleştirmiş bir İran' sıralanıyor. (Tamamen planlanabilir içeriğe sahip bir konseptten bahsediliyor ve baş aktör yine ABD. Bu dünyadaki diğer ülkelerin durumu gerçekleşebilir; ancak ABD için kara kuğular dönemi başlıyor. ABD liderlik gücünü Suriye’de kaybetti.)
  3. Şişeden cin çıkması: Aşırılıkları içeren bir senaryo. Bu senaryoda, birçok ülkede siyasi ve sosyal tansiyonu artıran eşitsizliklerin artması seçeneği bulunuyor. Bu senaryoda, kazananlar ve kaybedenler keskin biçimde ayrılıyor, ABD, enerji bağımsızlığını kazanırken, önde gelen güç olarak kalmayı da sürdürüyor. Ancak, bu senaryoda ABD, artık her güvenlik tehdidinde 'küresel polis' rolünü oynamaya çalışmıyor. Ayrıca, bu senaryoda, büyük güçler arasında ihtilaf riskinin artması ihtimali var. (Pastanın aslan payını kendisine ayıran ABD, bu alternatif dünyada isteği dışındaki olası gerçekleşmeler için dünyanın geri kalan ülkelerini tehdit ediyor. Özellikle Türkiye’ye karşı olasılıkların dışına taşması durumunda İran’ın nükleer silahlarına karşı NATO tarafından yalnız bırakılması ve Kürdistan’ı kurdurma tehdidi var. Şişeden Cin Çıkması olarak lanse edilen bu durum için, ABD’nin, olmama olasılığı gibi hafifletici izahlarla doldurduğu bu alternatif dünya, gerçeğe daha yakın gibi görünüyor, bence planlanan dünya bu dünya)
  4. Devletten bağımsız bir dünya: 'Devlet dışı dünya' senaryosunda da devlet dışı oluşumlar, çok uluslu şirketler, akademik kurumlar ve varlıklı kişiler, küresel zorluklarla mücadele etmede başı çekiyor. (ABD böyle bir dünyada yaşıyor olduğumuz gerçeğini sağlayan güç olarak bu dünyayı resme ek figür olarak koymuş; gelecek durum değil, şimdiki durum resmedilmiş.)
Küresel Eğitimleri etkilemek için yayınlanan rapor birçok tehditle dolu. Ancak Alternatif dünyalar, ABD’nin anlayabileceği kadar sınırlı değil ve ABD kendi iç çatışmalarından açıkça bahsetmiyor.

21. yüzyıl ABD için keyifli geçecek gibi görünmüyor. Amerika kendi eyaletlerinden çıkacak şişe cinleriyle uğraşmaya başlamadan önce, bütçe sorunlarını ve uyuşturucunun yasal korumalarla yaygınlaşması ve serbest silah taşımanın getirdiği katliamlardan kaynaklanan sorunları çözme şansına sahip görünmüyor. Muhtemelen yeni yüzyıl sona ererken Birleşik Devletler diye bir birlikten bahsetmek mümkün olmayacak. Beyaz gerdanlı yaşlı fettan sadece ölecek.


Âkil Ağazâde, Sonsuz Ark, 30.12.2012



ABD'den 2030: Alternatif Dünyalar Raporu
http://www.mgk.gov.tr/calismalar/calismalar/009_kuresel_egilimler_2030.pdf


Seçkin Deniz Twitter Akışı