18 Kasım 2023 Cumartesi

SA10448/SD2924: Sıkıntı (Roman); 6. Bölüm-Ova 21

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Karışırdı aklı başında bir erkek, aklının ve sözcüklerinin büyüsüne güvenerek; kadının saygınlığına dokunacak tüm ‘kem’ duruşları hatırlatırdı ısrarla; o er kişi için kendisine emanet edilen bir kutsaldı, kendisi unutsa da-unutmasa da... "

Telefonuma düşen mesaj İD’ye cevap vermemi engelledi. Mesaj Mahir’dendi. ‘Nerelerdesin azizim, döndün mü, ne hâldesin?’ diyordu Mahir. ‘Ankara seni bekler!’

‘İstanbul Havaalanı’ndayım!’ diye yazdım. ‘Bir uzaylı olduğumu öğreniyorum her geçen gün!’

Hemen cevapladı Mahir: ‘Uzaylısın zaten:)’

Merakla sordum: ‘Niye uzaylıyım sence?’

‘Şöyle; bize bir dünya, din, devlet, insan ezberletilmiş... onu biliyoruz... sen bunu reddediyorsun!’ dedi hemen; sanki aklında hazır tutuyordu düşündüğünü.

‘Bence önce düşünüp sonra yapmak daha ayırt edici... çünkü bununla suçlanıyorum hep:)’ diye yazdım bu kez gülümseyerek. ‘Önce yapıp sonra düşünen aptallar dünyası bu dünya... oysa önce düşünüp sonra yapmak için akıl vermiş Allah; insan yaratılışına ters bir şekilde yaşıyor... elinde olsaydı, önce ölecekti sonra doğacaktı... iyi ki elinde değil!’

İD merakla bakıyordu bana, ‘Karından mı?’ diye sordu. Cevval ise muzip muzip sırıtıyordu.

‘Hayır!’ dedim İD’ye. ‘Bir arkadaşımdan. Ankara’ya bekliyor!’

Cevval neşeyle, ‘İki kişi olduk bak Ankara’da, demek ki sen geleceksin!’ dedi. ‘Balık yiyeceğiz, kebap değil!’

‘Ben de gelirim!’ dedi İD. ‘Balık yemem ben o zaman, sadece salata yerim!’

Gülümsedim, ‘Önce bir sakin olun!’ dedim. ‘Teşekkür ederim bu heyecan için; bir uzaylıyı böyle hoş karşılamanız ne güzel, ama bu uzaylının çok yoğun bir iş trafiği ve her birinizle ayrı ayrı kurduğu dış hatlar terminali var; sizi bekleme salonunda bir araya getiremez!’

Bu kez Cevval tutamadı kendini, ‘Sen gerçekten uzaylısın ya!’ dedi. ‘Ne var yani bunda?’

‘Çok şey var!’ dedim bantların üzerinde büyüyerek gelen valizlere bakarken. ‘Benim arkadaşlarım birbiriyle anlaşamaz, her biri ayrı bir tür, her biri ayrı bir gezegenden!’

İD’ye döndüm, ‘Seni bu halinle hiçbir yere götüremem!’ dedim. ‘Sen uzay filmlerindeki tasarlanmış uçuk karakterler gibi giyiniyorsun çünkü!’

‘Gıcık!’ dedi yine İD aniden asılan suratı ve kapanan göz kapaklarıyla.

Cevval ise o ünlü sırıtışlarını gezdiriyordu yüzünde.

‘Ben gıcık bir uzaylıyım Hanımefendi!’ dedim banttan kayan valizimi alırken, onların valizleri geriden geliyordu. ‘Uzak durulması gereken bir adam!’

Bir ân bir sessizlik çökmüştü ortalığa… sadece kayan banttan gelen gürültülü bir fısıltı ve valiz bekleyen diğer insanların çıkardığı ufak tefek sesler vardı. Cevval ve İD ne demek istediğimi anlamışlardı ‘uzak durulması gereken adam’dan.

Uçağım 17.30’da kalkacaktı ve saat 16.22'yi gösteriyordu. Öğle namazını kılmak için çok az zamanım kalmıştı. Cevval’in Ankara uçağı 18.00’da kalkacaktı. Valizi ona emanet edecektim namaz için Mescid’e giderken. İstanbul Havaalanı’na özel cami inşa ediliyordu, ama henüz yapımı bitmediği için namaz kılacak yer ayrılmıştı geçici bir süre.

Programım yoğundu; akşam yedi gibi Adana’da olacaktım Allah’ın izniyle; perşembe günü işyerinde geçecekti, cuma ise tatil günümdü ve o günü bütün aileme ayıracaktım. Çocuklar dört gözle beni bekliyorlardı. Cumartesi günü yine iş vardı, uçuş vardı.

Onlar da valizlerini aldılar. ‘Vaktimiz var, bence kahve içelim!’ dedi Cevval benim de valizimi alarak bekleme alanlarına doğru adım atmaya başladığında. ‘Sen namazını kıl da gel!’

İD’ye baktım soran gözlerle.

‘Ben sizi uğurladıktan sonra eve gideceğim!’ dedi gülümseyerek. ‘Kahveyi kaçıramam, sen de kıyafetime takmaktan vazgeç artık!’

Tahmin etmiştim böyle yapacağını. ‘Kıyafet çok şeydir!’ dedim. ‘Kişinin ve çevresindekilerin genel kimliğini ve değerlerini yansıtır; zaten küresel olan dünyanızda küreselleşen tek şey ekonomi değil, değersizlik, ahlaksızlık da değil, onlarla aynı zamanda kıyafetlerde yaygınlaşan tek düzelik. Asyalısı, Avrupalısı, Afrikalısı, Amerikalısı nereli olursa olsun Hristiyan, Yahudi, Müslüman, Budist, Hindu, Ateist hep aynı tip giyiniyor; erkekler gömlek-ceket-pantolon, kadınlar ise dekoltesi bol bir şeyler giyiniyorlar; yani giyinik denmeyecek kadar çıplaklar. Bu çok zavallıca ve hiçbir kültürel zenginlik içermiyor!’

‘Yobaz uzaylı!’ dedi İD bu sefer gülerek. ‘Bence erkeklerin kıyafetlerine pek bir şey dediğin yok, senin bütün derdin kadınlarla!

‘Erkekler öyle ya da böyle giyinikler, ama ya siz kadınlar?’ dedim ben de gülerek. ‘İşte sen, giyinik misin?’

‘Git, namazını kıl!’ dedi İD ve yine beni kızdırmak için fısıldadı: ‘Bırak da ona biz kadınlar karar verelim!’

‘Verdiğiniz çıplaklık kararı bir erkek olarak beni rahatsız ediyor, dağda tek başınıza yaşamıyorsunuz Hanımefendi!’ dedim ben de gülerek. ‘Buna özgürlük falan denemez, bu tam anlamıyla bir faşizmdir!’

Güldü yine İD neşeyle; Cevval anlamlı anlamlı bakıyordu ikimize.

Namaz için onlardan ayrıldım. Namaz, evet namaz; bir düşünce aralığı, bir sadeleşme fırsatı, hayatın deli akışında akıllı bir molaydı.

Kadının eteğinin boyuna ya da dekoltesine karışmazdı kimse elbette; başkasıysa o kadın özgürdü çıplaklığında... bu onun başka erkeklerin dikkatini çekerek yükleneceği günahla ilgiliydi sadece. Ancak doğrudan veya dolaylı ırsî kıstaslar içindeyse ve aile çerçevesi dahilindeyse, er veya kadın kişinin o kadın kişiye karışmaması söz konusu olamazdı.

Karışırdı aklı başında bir erkek, aklının ve sözcüklerinin büyüsüne güvenerek; kadının saygınlığına dokunacak tüm ‘kem’ duruşları hatırlatırdı ısrarla; o er kişi için kendisine emanet edilen bir kutsaldı, kendisi unutsa da-unutmasa da... 


<< Önceki                      Sonraki>>


[14.11.2023, (6/43 (568))]

Lütfen gitmek istediğiniz bölümü tıklayınız:


Seçkin Deniz, 18.11.2023, Sonsuz Ark, Sıkıntı, Roman

Sıkıntı





Sonsuz Ark'tan

  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.    

Seçkin Deniz Twitter Akışı