2 Ağustos 2025 Cumartesi

SA11545/SD3558: Sıkıntı (Roman); 12. Bölüm-Okyanus 19

 Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Bozuk olduğunu tespit ettikleri Yahudiliği onarmaya çalışıyorlardı, ancak Yahudi erkeklerin yaptığı şeye dokunsalar ve onu değiştirseler bile, bu şeyin Yahudi kadınların yaralarını onarmak için kullanılamayacağını keşfetmişlerdi Yahudi akademisyen kadınlar:


Yahudi kadınlar baş kaldırılarında sınır tanımazken Yahudi erkeklerden öğrenmişlerdi ‘Tevrat’ yazmayı... Tevrat’ın aslı kayıptı; elde bulunan nüshalar da Yahudi ruhban sınıfı erkeklerin ‘îç görüleri’nden ortaya çıkmıştı. ‘Torah’ olarak adlandırılan bu beşerî metin üzerinden hukuk arayışına girmek büyük bir kargaşayla karşılaşmak demekti. Bütün Yahudiler biliyorlardı bu metnin ‘kutsal’ olan olmadığını; cesaretleri de birbirlerinin hilelerini bilmelerinden ileri geliyordu.

İsyancı Yahudi kadınlar da iç görülerinin pazarlama gücünü kullanacaklardı, erkeklerden hiçbir eksiklikleri yoktu:

“Kadın tarihini geri kazanmanın bu farklı biçimleriyle ilgili teolojik açıdan önemli nokta, Yahudi feministlerin çeşitli keşif yollarından ortaya çıkan içgörüleri Torah olarak tanımlamalarıdır. Bu nedenle, Yaratılış hikayeleri geleneksel olarak Torah olarak okunur ve yorumlanır, ancak onlardan elde edilecek yeni tarihsel bilgiler de öyledir ve aynı hikayeler feminist bir mercekten okunup feminist midraş veya kurgu, sanat veya dans yoluyla işlenir. Tevrat geleneksel anlamıyla merkezsizleştirilmiştir. Tüm Yahudi halkının deneyiminin yasal karar alma ve manevi ve teolojik düşünce için bir temel haline geldiği daha geniş bir bağlama yerleştirilir.” diyerek iblis tarafından yükseltilmiş bir kibirle anlatmaya devam ediyordu Judith Plaskow:

“Torah'ın geniş kategorisi içinde feministler için özellikle zorlayıcı olan bir alan Yahudi hukuku meselesidir. Halakhah Yahudi pratiğinin ve kendini tanımlamanın merkezinde yer aldığından ve Halakhah’ın geliştirilmesi ve aktarılması erkek seçkinlerin himayesinde olduğundan, Halakhah çok sayıda zor sorunu beraberinde getirmektedir. Pratik bir mesele olarak, kadınların minyandan (Minyan: Yahudilikte bir dini törenin icra edilebilmesi için, Bar Mitsva törenini yapmış, yani 13 yaşını doldurmuş ve bir gün almış en az 10 Musevi erkeğe ihtiyaç vardır. Bu özellikleri taşıyan en az 10 kişilik cemaate minyan adı verilir. Minyan'ın olmadığı durumlarda dini törendeki bazı dualar okunamaz, Tevrat çıkartılamaz ve bazı törenler gerçekleştirilemez) dışlanmaları veya boşanma davası açamamaları gibi Halakhik engelleri, Yahudi feministlerin ilk odak noktası olmuş ve onları Yahudi geleneğini sorgulamaya ve sonra da değiştirmeye yönlendirmiştir.”

Yahudi kadınlar, İslam’a da ‘Fıkıh’ olarak geçen ve bir insanın ve toplumun yapıp ettiklerini, Allah’ın belirlediği helal-haram sınırları dışında, yeni kategoriler belirleyerek sınırlayan Halakhah’ı üreten Yahudi erkeklerden geri kalamazlardı, ama yöntemi bilmeleri gerekiyordu:

“Halakhik meseleler Ortodoks feministler için merkezi bir önem taşımaya devam etmekte olup, bu feministler yalnızca belirli sorunlara halakhik çözümler aramakla kalmayıp, aynı zamanda toplumsal karar alma süreçlerine katılabilmek için halakhik öğrenime erişim de talep etmektedirler. Bunun ötesinde, teolojik düzeyde feministler halakhik sistemin ön kabullerini araştırmış, Halakhah’ın doğası ve feminist bir Yahudilikteki yeri üzerine düşünmüşlerdir. Judith Plaskow'un (yazarın kendisi) erken dönem bir makalesinde sorduğu gibi, eğer Halakhah Yahudi sisteminin bir parçasıysa ve yaratılmasında kadınların parmağı yoksa, o zaman "kadınlar seslerini geleneğe eklerse, Halakhah'ın bizim ifade ve onarım aracımız olacağını nasıl varsayabiliriz?"”

Bozuk olduğunu tespit ettikleri Yahudiliği onarmaya çalışıyorlardı, ancak Yahudi erkeklerin yaptığı şeye dokunsalar ve onu değiştirseler bile, bu şeyin Yahudi kadınların yaralarını onarmak için kullanılamayacağını keşfetmişlerdi Yahudi akademisyen kadınlar:

“Plaskow, Halakhah konusunda kararsız ve feminizmle nihai uyumluluğu meselesini açık bırakıyor. Hukuka dayalı bir sistemin, ilişkiye feminist bir vurguyla uyumlu hale getirilip getirilemeyeceğini ve geleneksel Halakhah sisteminin katılığı ve soyutluğunun, insanların ve nesnelerin somut dünyasından belirli bir mesafeye yol açıp açmayacağını sorguluyor. Feminist bir Halakhah’ın, sadece ayrıntılarıyla değil, aynı zamanda hukukun kökenleri ve otoritesi hakkındaki temel varsayımlarıyla da tarihsel olarak oluşturulmuş Halakhah’dan çok farklı görüneceğini savunuyor.”

‘Dinsiz-ateist’ diye nitelendirilme kaygısı Yahudi kadınları feminist Tevrat yazmaya ve Feminist Halakhah kuralları inşa etmeye zorluyordu, ne var ki tamamen dağılmak üzere olan kafaları çok karışıktı:

‘Engendering Judaism’ adlı kitabında Halakhahın en kapsamlı feminist teolojik incelemesini sunan Rachel Adler, feminist bir Halakhah’ın dönüştürülmüş bir Halakhah olduğunu kabul eder, ancak hukuku "Yahudi topluluklarının Yahudi ahlaki vizyonlarını üretmeleri ve somutlaştırmaları için bir yol" olarak görür. Hukuk teorisyeni Robert Cover'ın çalışmalarından yararlanarak, Yahudi feministlerin Halakhahı dönüştürme görevini ihmal edemeyeceklerini, çünkü hukukun Yahudilerin yaşadığı mevcut dini ve ahlaki dünyalar ile "olabilecek daha zengin ve daha canlı dünyalar" arasında bir "köprü" olduğunu savunur. Adler, yeni bir Halakhah’ın mevcut sistemin daha aydınlanmış bir şekilde uygulanmasıyla yaratılabileceğine inanmaz, çünkü kadınların özerk dini aktörler olarak nasıl işlev görebileceklerine dair çok sayıda soru, Yahudi hukukunun alanı ve hayal gücünün tamamen dışında kalmaktadır. Bilakis, Yahudi topluluklarının “paylaşılan bir ilkeler ve anlatılar bütününden bir anlam evreni” yaratıp, kendilerini devam eden yorumlama ve yenilenme süreçlerine adadıkları yeni bir “hukuk oluşumu”, yaratıcılık ve canlanma anı çağrısında bulunuyor.” diyerek tipik bir Yahudi tekniği olan mikro-analiz ve mikro-kavga yöntemiyle birer ‘Şekina’ olma çabasına yol açıyordu Juhdit Plaskow.

Yahudi erkekler gibi Yahudi kadınlar da ‘yaratmak’ yani ‘uydurmak’ zorundalardı, ancak bunu da içgörü ve vahiy üzerinden tanımlamak onların şiddetli tepki görmelerini engelleyecek ve ilerleyişlerinin önündeki engellerin sessizce kaldırılmasını sağlayacaktı:

“Çoğunlukla, teolojik düzeyde hukuki meselelerle ilgilenenler Ortodoks olmayan feministler iken, Ortodoks feministlerin Halakhah konusundaki çalışmaları esas olarak kadınları ilgilendiren belirli hukuki meselelere odaklanır. Tamar Ross, halakhaha yönelik feminist eleştirinin ortaya koyduğu teolojik zorlukları ele alan tek Ortodoks feministtir. Yahudi hukukunda kadınların hukuki konumunu değiştirmeye yönelik somut çabaların, Halakhah’ın statüsü ve Halakhah’daki değişimin ne ölçüde mümkün olduğu sorusunun daha kapsamlı bir şekilde ele alınmasından ayrı tutulamayacağını savunur. Kadınların Halakhah’daki statüsü yalnızca pratik bir mesele değil, aynı zamanda ahlaki bir mesele olduğundan, Ortodoks Yahudilerin Torah ve Halakhah’ın kültür tarafından şekillendirildiğini kabul etmelerine ve yine de bunları Tanrı'nın ebedi sesini temsil ettiklerini görmelerine olanak tanıyan bir teolojiye ihtiyaçları vardır. Ross, kadınların daha fazla dahil edilmesi yönünde değişime izin veren bir Halakhah anlayışı geliştirmeye çalışır, ancak bu değişimi ilahi vahyin açığa çıkmasının bir parçası olarak görür.”

İslamcı feminist kadınlar da bu tuzağa düşmüş olsalar da ‘Fıkıh’a yönelik eleştirilerini, ileri seviyede Kur’an ve Fıkıh bilgisine sahip olamadıkları için içlerine gömmüş ve onların büyük bir kısmı söylem ve yazılarıyla bu alana girmekten çekinmişlerdir. Maalesef düştükleri tuzak onların ruhundaki derin yarılmanın oluşmasını sağlamıştır bir kere; geriye dönüş yoktur. 

Yeni bir Kur’an ve yeni bir Fıkıh yaratamayacaklarını bildikleri için birer ‘Şekina’ olma yolunda cesaretleri kırılmıştır. İslamcı feminist kadınların Kur’an’ın korunmuş kimliğine ve içeriğine yönelik zayıflatıcı şüphelerle sık meşgul olmaya başlamaları fıkhın beşerî yönünü eleştirmelerini de engellemiştir. Ve böylece kadınlar hakkında Yahudi Halakhah’tan da olumsuz izler taşıyan fıkhın ciddî bir eleştiriye tabi tutulma imkânını da kaybetmişlerdir. 


<<Önceki                      Sonraki>>


[30.07.2025, 12/39 (931))]


Seçkin Deniz, 02.08.2025, Sonsuz Ark, Sıkıntı, Roman

Sıkıntı





Sonsuz Ark'tan

  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

Seçkin Deniz Twitter Akışı