Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
"Okyanus Yazarı’nın yaptığı analiz, aynı farkındalığın kuramsal gerekçeleri üzerinden birçok insanın farkında olmadan katılıp güçlendirdiği kötülüğe karşı uyarılarda bulunuyordu."
Sabır Taşı’nın bir moda tasarımcısı olarak takındığı tutum, farkındalığının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştı. Sektörün içindeydi ve insanın, daha doğrusu kadının kıyafetlerle ilişkisini bedenin korunması ile değil de teşhiri ile sürdürme çabasının sonuçlarını doğrudan gözlemleyebiliyordu.
Bir süre sonra erkeklerin kadın kıyafeti giydiği sürece evrilen stratejik kötülüğe karşı durmaya ve tasarımlarını bu çerçevede yapmaya karar vermişti.
Okyanus Yazarı’nın yaptığı analiz, aynı farkındalığın kuramsal gerekçeleri üzerinden birçok insanın farkında olmadan katılıp güçlendirdiği kötülüğe karşı uyarılarda bulunuyordu. Uzak bir hedef olarak insanlara ve yakın bir hedef olarak Müslümanlara bir yol gösteriyordu, Şeytan’a karşı strateji savaşını kazanmak için:
“Önce kıyafetlerimizle başlamalıyız; kültürleri, toplumları kendi zenginlikleri ile yansıtan kıyafetlerde kendimize özgü, bedenlerin rayihasından veya kışkırtıcılığından beslenmeyen geniş kapsamlı, çok boyutlu bir 'moda stratejisi' ile yola çıkmalıyız. Bugün erkeklerimiz ve kadınlarımız travmatik iki yüz yılı geride bırakarak, herhangi bir idari baskı olmaksızın özgürce seçim yaparak giyinebilme hakkına sahip oldukları halde, daraldıkları Batı Modası ile seçeneksiz kalmış durumdadırlar.
Dinî kavramları kullanarak sentetik-bayağı bir moda akımı olarak alttan alta yürüyen niteliksiz seçeneklerden kurtulabilen bir moda anlayışı ile kıyafette ahlakı, sanatı, estetiği ve asaleti yeniden tanımlamalı ve en az teknolojik perspektif kadar ciddiye almalıyız. Ki; modanın ihracı üç yüz yıl boyunca bütün dünyaya Batı'nın kültür taşıyıcılığını yapmıştır. Türkiye yapımı tarihi dizilerin asıllarına uygun kostümleri bu moda çerçevesi için başlangıç olarak alınabilir; sınırları ve standartları belirlenmiş bir kültür yolculuğu başlatılabilir.”
'Bekçi', ‘Tek Dünya Düzeni’ kurmaya çalışan Samirîlere karşı ulus temelli mevcut ülkelerin direniş noktalarını, dinsizliği yücelten ve özellikle İslam düşmanlığı olarak uygulanan laik modellerle Satanizm dininin kurallarının (Satanist Şeriat) ağır baskısı altında özgürce düşünemeyen ve fikir üretemeyen Erdoğan liderliğindeki Türkiye özelinde işaretliyordu:
“İnsanların niteliksiz sıradanlığa karşı durma haklarına saygı gösteren sistemler daha uzun ömürlü olabilirler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, artık sıradanlıktan daha aşağıda, bayağılaşan kılık-kıyafet karmaşasına son vermek ve insanlara seçenek sunmak zorundadır.
Bunu Batı'dan gelen yozlaşmaya ve ahlaksızlığa karşı kendi insanımıza ve bütün insanlara borçluyuz.
Varlığa dair net bir yorum yapabilme telaşı ile bulduğu herhangi bir antik çağ yahut neolitik çağ nesnesine tanrısal bir saygınlıkla yaklaşan insanın doğrudan Tanrı'dan, yani Allah'tan gelen ve tarihsel değeri de olan ilahî metinlere, özellikle en son mesaj olan Kur'an'a karşı ilgisiz, hatta karşıt tutumu gerçekten ilginçtir.”
CHP’nin ve Satanist Batı’nın güdümündeki diğer küçük liberal ve sol partilerin Kur’an düşmanlığı alenî bir şekilde ortadaydı. Erdoğan’ın yönettiği devlet, Müslüman çoğunluğun talepleri gereği, Diyanet işleri Başkanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde (CHP iktidarları döneminde demokrasiye ve insan haklarına aykırı bir şekilde yasaklanan) Kur’an’ın Arapça aslını okuyabilen nesiller yetiştirme hedefine uygun olarak çeşitli organizasyonlar düzenliyor ve resmî kurumlar açıyordu.
Ancak CHP tarafından şiddetle saldırıya uğrayan bu çabalar da yeterli olmuyordu; Müslümanların Kur’an’ı çağın gereklerini de kapsayacak şekilde anlamalarını sağlayacak bir sistem kurulamıyordu.
‘Okyanus Yazarı' bu başarısızlığın temel gerekçelerini sorguluyordu:
“Varlığa, insana ve hayata dair tanrısal bilgiyi bozunmamış olarak bulabileceğini bildiği halde, insanın Kur'an'a değil de muharref İncil'in onlarca nüshasından birine ulaşmak için define avcılarına, tarihî eser kaçakçılarına, istihbarat örgütlerine, akademisyenlere akıttığı para ve enerji, duyduğu ihtiyaç insanın varlığa dair net bir yorum yapabilme ihtiyacından doğmuyor, insanın çarpıttığı varlık bilgisinin insana anlatılan tarihine zarar verecek herhangi bir etkenin var olma olasılığından korktukları için, kontrol dışı gelişmelere engel olma ihtiyacından doğuyor. Ki; aynı ihtiyaç dünyanın hakim dini olan satanizmin insanların Kur'an'a ulaşmasını da engellemesini gerektiriyor.
Bugün İslam'ın ve Müslümanların acımasız bir vandallığa, benzersiz bir şiddete, akıl dışı bir düşmanlığa maruz kalmasının kökeninde tarihin sakladığı gerçek güç var; İslam, tarihi ve öncesini de 'kuşkusuz bilgiyle' öğretme konusunda satanist Batı ve satanist Doğu için gerçek bir tehdittir.”
Satanizm tehlikeyi yurdunda boğmak için her türlü araçla saldırıyordu. FETÖ gibi, CHP ve ortakları da bu saldırıların vatana ihanet kavramını da aşan bir çılgınlıkla sürdürülmesinin kullanışlı aparatları olarak çalışıyorlardı
Bu dehşet verici bir din savaşıydı; Satanizm’in İslam’a ve insanlığa karşı savaşıydı.
“Kur'an'ın tarihe yaptığı vurgu, dünyayı kan gölüne çeviren gelişmiş, teknolojik çağın zirvesindeki bilimsel Amerikan İmparatorluğu'nun lanete uğramaktan neden korktuğunu da izah edebilir. Tahrif edilmiş olsa da tarihi nitelikleri yerli yerinde duran Tevrat ve İncil lanetlenmiş kavimlerden açıkça bahsetmektedir çünkü.” diyordu ‘Okyanus Yazarı’. “Kutsal Kitap adı altında birleştirilerek çelişkilerinden arındırılan ve insanlığın aklına uzatılan Yeni Ahit (İncil) ve Eski Ahit (Tevrat), satanist bir kaygının imparatorluğunu sürdürmesinden başka bir gaye taşımıyor, çünkü gerçeği örten her eylem, satanizmin daha uzun süre insanlığa egemen olmasına hizmet edecektir, aksi her eylem de gerçeği örten perdeleri yırtacak ve insanlığın tarihle ilişkisini yeniden inşa ederek aklın alanındaki kuşkuları en aza indirecektir. Bilimle akıl çatışmak zorunda kalmayacaktır.”
Müslümanların sefaletine hizmet eden ve bunu yapabilmek için de her türlü dinî kisveye bürünmüş olan yapılar ya da kişiler İslam’ın teklif üretme kapasitesini örtmek için görevlendirilmişlerdi.
Durum tespiti de ‘dindar’ konfor sahiplerini aşırı derecede rahatsız ediciydi ‘Bekçi’nin:
“Beşerî tarihin yeni nesillere öğretilmesinde hemen bütün ideolojilerin ve dinlerin çizdikleri temel rotalar vardır; bu rotaların insanları etkilemesi ve yönlendirmesi için tarihin ihtiyaç duyduğu en temel şey de zaferdir; zaferlerle dolu bir tarih, o dini ya da topluluğun ideolojisini sonraki zamanlara aktarmaya yarar; yenilgilerle dolu dört yüz yıllık tarihiyle İslam, bu yüzden haksız bir şekilde insanlık için 'teklif üretemez' hale getirilmiştir. Çünkü yenilgiye uğrayan İslam değildir, İslam'ın âmir hükümlerini terk eden ve aslında İslam olmaktan çıkan Müslümanlar’dır; bugün de saldırı altında tutulan Müslümanlar yüzünden Kur’an, son mesaj olarak insanlığa dair tekliflerin tamamını muhafaza ettiği için ulaşılmaz hale getirilmek istenmektedir. Batı'nın bu çerçevede savaş ilan ettiği güç, Müslümanlar ya da İslam değil bizzat İslam'ın Tanrısı olan Allah'tır.”
Gerçek ‘aydınlanma’ bu olmak zorundaydı, üç yüz yıldır insanlığı bütünüyle Satanizmin karanlıklarına sürükleyen ‘aydınlanma’ ve ‘uyanış’ da gerçeğin ters yüz edilmesinden başka bir şey olamazdı:
“Bu savaş antik Yunan formunda pazarlanan Tanrılar Savaşı değildir, çünkü satanizmin tanrısı olarak pazarlanan Şeytan, bir tanrı değildir, tek Tanrı olan Allah'ın lanetlediği ve cehennemle cezalandıracağını vaat ettiği yaratılmış isyankâr bir cindir ve inkâr ettirerek aldattığı insan gibi Allah'ı inkâr etmemektedir; kendisinin talebi ve Allah'ın kendisine verdiği izinle kıyamete kadar insanı Allah'ın yolundan saptırmaya çalışmaktadır ve çalışacaktır. Varlığa, tarihe, insana hayata ve ahirete dair bilginin doğruluğuna zarar verme gücü olmayan Şeytan, onun öğrenilmesine engel olmak için çabalamakta ve bu çabasına insanı da hizmetkâr olarak koşmaktadır.”
Sıkıntı
Takip et: @SonsuzArk
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.