Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Navigasyon
ekranına bakıyordum. Biraz ileride döner kavşaktan sola, yukarıya E Main St
uzantısına girmiştik, oradan da az ileride Libby Hill Parkı gören kavşaktan
sağa Williamsburg Avenue’ye geçiş yapıyorduk.
‘Evet, büyük bir nefret var, anlamadığım!’ dedi İD. ‘Tesettürlü, başörtülü kadınlara karşı büyük bir ön yargı var! Küçümsüyor ve aşağılıyorlar. Anlamıyorum, herkes gibi onlar da özgür olmalı. Kimsenin kıyafetine karışılmamalı!’
‘Seni
tenzih ediyorum!’ dedim. ‘Kim günahkâr olduğunun hatırlatılmasını ister ki? Başörtü
ateistlere ya da İslam düşmanlarına çıplak ve günahkâr olduklarını hatırlatıyor;
fakat bahsettiğimiz türler iki yüzlüler, Batı dünyasının Hristiyan rahibelerin ya
da kadın Haredi Yahudilerinin örtülerine düşmanlık edemiyorlar, çünkü dünyaya
egemen olanların dinleri bunlar.’
‘Tenzih ne
demek?’ diye sordu İD merakla.
‘Bu bir
deyim aslında. ‘Seni tenzih ediyorum’ demek, seni bundan ayrı, bunun dışında
tutuyorum anlamında!’ diye cevap verdim. ‘Arapçası ise ‘kusur ve ayıplardan
uzaklaştırmak’ demek!’
Çok hoşuna
gitmişti bu ayrıntı… Sevecen bir şekilde, ‘Lütfen sen beni hep tenzih et!’
dedi.
Güldüm
elimde olmadan, ‘İşte bu imkânsız’ dedim. ‘Sen insansın, ‘hep tenzih edilemez’
bir şekilde yaratıldın. Her zaman tenzih edilecek olan, hatadan, kusurdan uzak
olan sadece Allah’tır! Dilimize yerleşmiş, deyimleşmiş bu; karşımızdakini
bahsettiğimiz konudan uzakta tutmak için, onu suçladığımızı zannetmesin diye.
Ama tabi, senin için hoş bir şey, bir nezaket yansıması gibi gelebilir,
gerçekte de öyledir, ne yazık ki bu da deforme edilmiş bir durumda. Bazen bazı
iki yüzlü insanlar karşılarındakini doğrudan suçlarken de amaçlarını saklamak
ve o anda gerilim oluşmasını engellemek için ‘seni tenzih ederim’
diyebiliyorlar.’
O da
gülerek, ‘Sen beni gizlice suçlamadın ama değil mi? Dürüstçe söyledin!’ dedi.
‘Evet!’
dedim. ‘Ne düşünürsem onu söylerim, ikiyüzlü insanlardan da tiksinirim.’
Arabayı Williamsburg
Avenue’den sola Stony Rund Rd’a doğru döndürürken, ‘Senin bu özelliğini
seviyorum!’ dedi İD. ‘Çok uzun süredir tanıyorum seni, ama bir kez bile
insanlara iki yüzlü davrandığını görmedim. Ama ne olur sen beni hep tenzih
etsen?’
‘Pazarlık
yapıyoruz yani, sen mutlu olasın diye!’ dedim gülümseyerek. ‘Ben seni hep
tenzih edince kusursuz olacaksan ol, çok güzel olur üstelik; ama sen hep hata yap
ben seni hep tenzih edeyim, o zaman seni kandırmış olurum… Ben papaz değilim Hanımefendi,
seni hep tenzih edemem!’
Bu sefer
kahkahalarla güldü, az daha arabayı solumuzda, kırmızı toprakta akıp giden küçük
dereye, Gillie Creek’e sürecekti, iyi araba kullanıyordu, hemen direksiyonu toparladı
ve gülmeye devam etti.
‘Ama
biliyor musun, gerçekten de öyle, başörtü bana da günahkâr olduğumu
hatırlatıyor!’ dedi. ‘Ama ben başörtüye düşman olmak gerektiğini düşünmüyorum,
bence günah işlediğimiz için kendimize düşman olmalıyız. Ayrıca başörtü
takanların da günahsız olduğunu düşünmüyorum, günahsız hiç kimse yok!’
Arabayı
çok hızlı kullanıyordu, ilk kavşaktan sola Government Rd’ye çıktık ve derenin
üzerindeki köprüden geçtik. Dere ile tırmanacağımız tepe arasında bir demiryolu
olduğunu fark etmiştim. E Broad St’ye dönünce küçük bir yerleşim yerine
gelmiştik… Dere ve tren rayları bu kez solumuzda, aşağıda
kalmıştı.
‘Haklısın!’
dedim. ‘Mümkün olanı yapmaya çalışmalı insan, günahlarını arttırmadan yaşamaya
odaklanmalı ve bu çok da zor bir şey değil; tam tersine günah emek ister, çaba
ister, istikrar ister!’
Biraz
ileride Chimborazo Park’ın girişinin karşısına düşen, sağdaki Chimborazo BLVD
400’a döndük. İki katlı bitişik krem ya da beyaz renkli evlerin sıra sıra
dizildiği, önlerinde tek tük arabaların park ettiği ağaçlı gölgeli yeşil sokaklarda
ilerliyorduk. Navigasyon son noktaya yaklaştığımızı gösteriyordu. Saat 15:45’ti.
Chimborazo
BLVD 400 ile Marshall ST 3300’ün kesiştiği köşede krem-bej arası renge boyanmış
tuğla duvarlı, tek katlı, bir köşesi gök maviye boyalı binaydı Mescid. İD sağa
döndü ve giriş kapısının az ilerisine ağaçların altına park etti.
Mescidin tabelası
da vardı tepede; üstte siyah zemin üzerine buğday renkli Arapça ‘لَا اِلَهَ اِلَّا اللهْ مُحَمَّدُ الرَّسُولُ اللهْ- Lailahe illallah
Muhammedün Resulullah’, altta gerilmiş bez ya da plastik beyaz zemin üzerine
siyah Latin harfleriyle ‘MASJİD BILAL’ yazıyordu, parke taşları döşeli araç
yolu ve büyük kare kaldırım taşları, ahşap elektrik direği ve yanında yangın
hortumlarının bağlanacağı geniş ve kalın döküm boru ve sıralı evlerden başka
hiçbir şey yoktu.
Mescid’in sağdan
sol içerideki cam giriş kapısına doğru kavis çizen büyük pencere çarptı gözüme…
griye boyalı iki kanatlı metal kapının üst yarısı cam. Üstte solda yine bej
rengi plastik bir tabela…. ‘Building world-class leaders one student at a time.
Enroll Now. Grades 6 through 11- Her seferinde bir öğrenci olmak üzere dünya
çapında liderler yetiştirmek. Hemen kayıt. 6'dan 11'e kadar olan sınıflar.” yazıyordu; bir internet sitesinin adresi ve bir telefon numarası da vardı üzerinde.
‘Sevap da
emek ister, çaba ister, istikrar ister bence, bak sen namaz kıl diye ne kadar
uğraşıyoruz!’ dedi İD gülümseyerek. Güneş gözlükleri neredeyse bütün yüzünü
kaplıyordu, sarı saçlarının çevrelediği yüzünde beyaz dişleri ve konuşurken hızla
hareket eden uçuk mor rujlu dudakları vardı sadece. ‘Ân ve görüntü arasında ne
kadar büyük bir tezat!’ diye düşündüm. İnsanın düşünceleri su gibiydi, girdiği
her ortama uyum sağlamakta zorluk çekmiyordu.
‘Günah
kadar emek, çaba, istikrar gerekmiyor sevap işlemek için!’ dedim arabadan
inerken. ‘Keşke herkes hayatın akışına onu kırmayacak kadar hassas bir şekilde dokunsa,
hayatın akışını olduğu gibi kabul etse. Ne kadar büyük bir heyecan olurdu kuşkusuz!’
‘Hadi, kıl
gel namazını!’ dedi İD. ‘Seni arabada bekliyorum, dışarısı çok sıcak...’
Ne yazık ki Mescid’e giremedim. Kapalıydı; Cuma günleri 12:00-15:00, Pazar günleri de 10:30-12:30 saatleri arasında açık olduğu yazıyordu kapıda...
Sıkıntı
Takip et: @SonsuzArk
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.