Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Why Elon Musk’s Idea of “Free Speech” Will Help Ruin America
"İçerik denetimi olmadan ve Donald Trump ve diğerlerinin yeniden davet edildiği Twitter, yalanların ve dezenformasyonun gerçeği alt edeceği ve faşistlerin [gücü] devralacağı anlamına geliyor."
Aylarca süren yasal çekişmelerin ardından Elon Musk'ın Twitter'ı satın alma teklifi nihayet gerçekleşiyor gibi görünüyor. Musk ve sağ, bunu harika bir şey olarak görüyor çünkü Twitter'a “ifade özgürlüğünü” geri getirecek(ler). Tasarladıkları türden "ifade özgürlüğü"nün son derece istenmeyen sonuçlara yol açabileceğine dair herhangi bir öneri, "Lib'ler ifade özgürlüğünden nefret eder" ulumaları veya diğer faşizm suçlamalarıyla karşılanıyor. Benzer şekilde, serbest konuşma özgürlüğünün tehlikeli yanlış bilgi yayılmasına yol açtığına dair uyarılar, “Güneş ışığı en iyi dezenfektandır” denerek karşılanıyor ve fikir pazarında her zaman en iyinin kazanacağına dair özgürlükçü inançla alay ediliyor.
Bu teoriler hızlı bir şekilde test edilecektir. Satış tamamlandıktan sonra Musk'ın Twitter personelinin yaklaşık dörtte üçünü işten çıkarmayı planladığı ve yapılacak ilk şeylerden birinin içerik denetimi ve kullanıcı güvenliğine yönelik herhangi bir kurumsal girişim olacağı bildiriliyor. Musk ayrıca, daha önce yasaklanmış olan yüksek profilli dezenformasyon ve şiddet içeren mesajlaşma kaynaklarının, özellikle de eski Başkan Trump'ın hesaplarını geri yüklemeyi planlıyor.
Kaynak: Muhammed Selim Korkutata, Anadolu Ajansı
Musk yanlısı argümanlar tamamen saçmalık ve neredeyse sınırsız konuşma özgürlüğüne sahip sosyal medya platformlarının neden dehşet ürettiğine dair sayısız tarihsel ve modern örnek var. Yüksek Mahkeme, çok uzun zaman önce Baş Yargıç Oliver Wendell Holmes'un bariz nedenlerden dolayı kalabalık bir tiyatroda "Yangın!" diye bağıramayacağınızı belirterek, ifade özgürlüğünün mutlak olmadığına karar vermişti.
Birincisi, ifade özgürlüğü nefreti veya dezenformasyonu yaymak için kullanıldığında sayısız ölüme ve acıya neden oldu. 'Protocols of the Elders of Zion- Siyon Liderlerinin Protokolleri', dünya hakimiyetine yönelik küresel Yahudi komplosunu ifşa etme iddiasında olan uydurma bir antisemitik metindi. Mein Kampf, Hitler'in Almanya'nın Birinci Dünya Savaşı sonrası sıkıntılarını küresel bir Yahudi komplosuna bağlayan otobiyografisiydi. Her ikisi de, kendi başına Birinci Değişikliğe sahip olmayan, ancak konuşma özgürlüğünü garanti eden Weimar Cumhuriyeti'nde kolayca bulunabiliyordu. Alman demokrasisinin çöküşüne, Üçüncü Reich'ın yükselişine ve Holokost'a önemli katkılarda bulundular.
Modern zamanlarda, sosyal medya sitelerinde ılımlılık eksikliği, defalarca toplu katliamlara katkıda bulundu. Yeni Zelanda'nın Christchurch kentindeki saldırgan YouTube, 4Chan ve 8Chan'da radikalleştikten sonra iki camide 51 Müslüman'ı öldürdü. Pittsburgh'daki Hayat Ağacı sinagogunda 11 Yahudi'yi öldüren saldırgan, kendisini Twitter'ın "ifade özgürlüğü" alternatifi olarak tanıtan sosyal medya sitesi Gab'da radikalleşmişti. Dylann Roof, 2015 yılında Güney Carolina'nın Charleston kentindeki tarihi Siyah Emanuel Afrika Metodist Piskoposluk Kilisesi'nde çevrimiçi radikalleştikten sonra dokuz kişiyi öldürdü. Araştırmalar, Google aramalarının onu giderek aşırılık yanlısı propagandaya ve nefrete yönelttiğini ortaya çıkardı.
Sosyal medyanın yaydığı yanlış bilgilerin yol açtığı katliam, ırkçıların, antisemitlerin ve İslamofobiklerin katliamlarının çok ötesine geçiyor. Bir milyondan fazla Amerikalı Covid-19'dan öldü ve bu ölümlerin en az yüzde 25'i insanlar aşılanmış olsaydı önlenebilirdi. İnsanlar maske takmış, sosyal mesafeli, hastalığın gerçek olduğuna inanmış veya akılcı bir şekilde davranmış olsaydı, diğerleri önlenebilirdi.
Muhafazakar düşünce liderleri (ve ben burada "düşünce" terimini çok gevşek kullanıyorum) halkı eğitmek yerine, çoğunlukla denetlenmeyen sosyal medya üzerinden tabanlarını bitmeyen bir propaganda, yarı gerçekler, yalanlar ve yanlış bilgi akışıyla beslediler. Onlara Covid'in bir aldatmaca olduğu ya da gripten daha kötü olmadığı söylendi. İlk olarak, hidroksiklorokin mucizevi bir tedaviydi. Sonra Ivermektin oldu. Aşı karşıtı komplo teorileri sağın temel unsuru haline geldi. Sosyal medya sitesi Facebook, virüsle ilgili en kötü ölümcül yanlış bilgi kaynağıydı ve bağımsız bir araştırma, web sitesinin yanlış bilgileri ortadan kaldırmaya yönelik gevşek veya var olmayan çabalarının suçlu olduğu sonucuna vardı.
Muhafazakarların sosyal medya yankı odalarında takipçilerine serbestçe yanlış bilgi göndermelerinin sonuçları, Joe Biden yerine Donald Trump'a oy veren ilçelerin ölüm istatistiklerinde açıkça görülüyor. Mayıs 2021'de aşı evrensel olarak kullanılabilir hale geldiğinden beri, Covid'den ölüm oranları, Trump'a giden ülkelerde Biden'a gidenlere göre 2,73 kat daha yüksek.
Ve şimdi, bu katliamdan en çok sorumlu olan adama, Twitter'da her şeyi yeniden yapma imkanı veriliyor. Araştırmalar, Trump'ın Covid dezenformasyonunun en büyük itici gücü olduğunu buldu; yakında seçim bütünlüğünden Ukrayna'ya kadar her konuda aynı şeyi yapacak. Musk'ın kararı, amaçlanan etkinin tam tersi olacak: Toplumu daha iyi bilgilendirmek yerine, insanları önyargılarını doğrulayan her şeye inandıkları için daha cahil ve mantıksız hale getirecek.
Fikirlerin serbest piyasasının kazanacağı ya da gerçeğin kaçınılmaz olarak yanlış anlatıları yeneceği argümanı, özünde özgürlükçü bir peri masalıdır. Gözlemlenebilir gerçeklikte tamamen temelsizdir. Tüm Cumhuriyetçilerin dörtte biri, “ABD'deki hükümet, medya ve finans dünyalarının, küresel bir çocuk seks ticareti operasyonu yürüten bir grup Şeytan'a tapan sübyancı tarafından kontrol edildiği” şeklindeki ahmak-çılgın QAnon komplo teorisine inanıyor. Benzer şekilde, Cumhuriyetçilerin yüzde 71'i, böyle bir iddia için güvenilir bir kanıt olmamasına rağmen, 2020 seçimlerinin Trump'tan alçakça yollarla çalındığına inanıyor. Onay yanlılığının gücü inanılmaz derecede güçlüdür ve çoğu sosyal medya şirketi, tüketicilere zaten dünya görüşlerine uyan, giderek tuhaflaşan materyalleri gösteren algoritmalarla para kazanıp popülerliklerini artırmaktadır.
Serbest piyasa söz konusu olduğunda, insanlar tamamen kontrolsüz piyasaların olağan sonucunun tekeller olduğunu unutuyorlar. Sosyal medyadaki fikirler farklı değil. Gab, Parler, Truth Social ve GETTR gibi (çok az veya hiç ılımlılık göstermeyen) Twitter'ın "konuşma özgürlüğü" rakipleri, 4Chan ve Kiwifarms dışında en kötü yanlış bilgi ve nefretle dolu tek tip muhafazakar monokültürlerdir.
Parler'ın eski CEO'su liberallere siteye katılmaları için yalvardı ve hatta insanlara bunu yapmaları için 20.000 dolar teklif etti, ancak başarılı olamadı. Musk, Üç Silahşörler olarak kendisinin, Donald Trump'ın (Truth Social'ın sahibi) ve Ye'nin (eski adıyla Kanye West ve şimdi Parler'ın sahibi) bir meme'sini (İnternet paylaşımı) yayınlayarak Parler ve Truth Social'ın yolunu izlemeyi planladığını açıkça belirtti.
Bu monokültürler, genellikle doxxing (Seçkin Deniz'in Notu: Doxxing, muhalifleri teşhir etme, yıldırma ve baskı altına alma) veya korkutma yoluyla, alanın dışındaki muhalif görüşleri taciz eder ve kötülerler. Nina Jankowicz tarafından yazılan 'How to Be a Woman Online: Surviving Abuse and Harassment, and How to Fight Back- İnternette Nasıl Kadın Olunur: Taciz ve Tacizden Kurtulmak ve Karşılık Vermek' kitabı da dahil dahil olmak üzere, sosyal medyada kadınlar için ne kadar çok düşmanca düzenlenmemiş alanların olduğu hakkında kitaplar yazılmıştır. LGBT bireyler artık Twitter'da bile "groomers-damatçı" ve sübyancı olmakla suçlanıyorlar, bu da stokastik siyasi şiddetle ve hatta (en kötü ihtimalle) soykırımla ilişkilendirilen bir dil.
Ne de tamamen sınırsız sosyal medya özgürlüğü, bir bütün olarak demokrasi için iyi değil. Gab ve Parler, demokrasiyi sona erdirmek için gerçek bir girişim olan 6 Ocak 2021 ayaklanmasını organize etmek için kullanılan ve sosyal medyadaki muhalif sesleri ezecek bir rejimin öncüsü olan platformlar olarak suçlandı. Musk'ın Twitter'ı satın alma hamlesiyle heyecanlanan Tucker Carlson gibi kripto-ırkçılar, aşırı sağ Kongre Üyesi Marjorie Taylor Greene ve neofaşist ve beyaz üstünlükçü Nick Fuentes (Twitter tarafından yasaklandı ve şimdi geri dönmesi muhtemel) kendinden geçmişti. Trans karşıtı kampanyacılar, “ifade özgürlüğünün” azınlıklara hakaret etmek ve taciz etmek anlamına geldiğini göstermek için trans bireyleri ölü olarak adlandırma ve yanlış cinsiyetlendirme çılgınlığına devam etme sözü verdiler. Sonuç açıktır: Özgürce konuşmanın, mesajlarının siteye Parler, Gab, GETTR, Truth Social ve diğerlerinde çok az veya hiç ılımlılıkla olduğu gibi hükmetmesi anlamına geleceğini umuyorlar.
Homofobik ve transfobik hesaplar, Twitter'da ılımlılığın sona ermesinden en çok yararlananlardan biri olacak ve gerçek dünyada sonuçları olması muhtemel. Proud Boys ve diğer aşırı sağ gruplar, LGBT kişilere karşı aylarca rastgele şiddeti kışkırtmaya çalıştıktan sonra, ağır saldırı silahlarını taşırken tehdit gösterilerinin dışında sinsi sinsi dolaşıyor. Boston Çocuk Hastanesi bomba tehditleriyle uğraşmak zorunda kaldı. Çevrimiçi hedeflenen trans gençlerin ebeveynleri sürekli taciz, taciz ve tehditlerle uğraşıyor. Çevrimiçi olarak seçilen doktorlar da öyle. Şimdi olduğu kadar kötü, Twitter içerik denetleme politikasını sona erdirdikten sonra muhtemelen daha da kötüleşecek.
Musk, ılımlılığa karşı olmadığını iddia etti; Twitter'da izin verilen her türlü yasal konuşmayı istiyor. Ancak bu, başka bir solucan kutusu açıyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde, yakın şiddet için doğrudan bir çağrı olmayan her türlü konuşma yasaldır. Bu, bir mitingde bir Klan üyesinin "zenciler" ve "Yahudiler"e karşı "intikam" çağrısı yaptığında, şiddet tehlikesinin “yakın” olmaması nedeniyle ifade özgürlüğünün korunduğunu tespit eden 1968 Yüksek Mahkeme Brandenburg v. Ohio davasındaki kararına dayanmaktadır. Böylece, Musk tarafından yönetilen Twitter bu tür konuşmalara izin verecektir. Ve sorun burada yatıyor.
Twitter'ın rakipleri, ılımlılık ve özgür konuşma konusunda aynı (genel) yaklaşımı benimsiyorlar, ancak bu, ılımlılık eksikliği nedeniyle bu uygulamaları barındırmayan Amazon, Google ve Apple için yetersiz. Ek olarak, bu ülkedeki ifade özgürlüğü yasaları Avrupa yasalarından çok daha az kısıtlayıcıdır, yani Twitter, ABD'deki ifade özgürlüğü yasalarını denetleme temeli olarak uygularsa, muhtemelen Avrupa pazarının çoğundan (Macaristan hariç) engellenecektir. Musk'ın Twitter'ı satın almasının ne kadar kaldıraçlı olduğu düşünülürse, Amazon, Google, Apple ve Avrupa pazarının tamamına erişimi kaybetmek, her yıl bir milyar dolarlık faiz ödenmesini gerektiren kredilerin temerrüde düşmesine neden olabilir.
Bütün bunlar Elon Musk için bir uyarı görevi görmelidir. Twitter'ı (nispeten) sağlam bir sosyal medya platformu yapan şey, yalnızca diğer platformlardan (biraz) daha sağlam olan moderasyon politikaları nedeniyle mümkün olan seslerin çeşitliliğidir. Parler, GETTR, Truth Social veya Gab gibi bir “ifade özgürlüğü” cenneti yapmaya karar verirse bunun ortadan kalkacağına inanmak için her türlü neden var. Taciz gelişecek ve yanlış bilgi, herhangi bir rasyonel tartışmayı Gish'in dörtnala yalan ve komplo teorileriyle savaşmaya zorlayacaktır.
Ilımlılık olmadan, ırkçılık, antisemitizm, İslamofobi, homofobi, transfobi ve tüm sağcı nefret karışımı, Twitter'ı hızla ele geçirecek ve tıpkı rakipleri gibi bir Süperfon sitesine dönüştürecektir. İyi bir şey böyle bir ortamda uzun süre dayanamaz ve bu şeyleri desteklemeyen çoğu insan siteyi boşaltarak ve yatırımı mahvederek ayrılacaktır. Musk'a verilen kredilerin şartları ve Twitter'ın tarihi kazançları göz önüne alındığında, herhangi bir gelir kaybı felaket olabilir. Twitter'ın, iç sıralamalara göre her yıl insanların yüzde 10'unun işten çıkarılmasına maruz kalacağı bildirilen, yakında yok olacak işgücünün, en iyi yetenekleri çekmesi veya elinde tutması muhtemel değil. Bunun yerine, rahatsız edici işlev bozukluğu, ayrımcılık davaları ve bir korku kültürü üretme olasılığı daha yüksektir.
Bilge için bir kelime genellikle yeterlidir: Musk Twitter'da bir “ifade özgürlüğü” gündemi peşinde koşarsa, sonuçlar platform için ölümcül olacak ve altın yumurtlayan tavuğu öldürdüğünü görecek. Belki de başından beri istediği buydu. Macar otokrat Viktor Orbán, bu yaz Muhafazakar Siyasi Eylem Konferansı'na hitap ederken, GOP'a iktidarı nasıl ele geçireceği ve ondan asla vazgeçmeyeceği konusunda temel bir tavsiye vermişti: “Kendi medyanıza sahip olun. İlerici solun çılgınlığına dikkat çekmenin tek yolu bu.”
Musk'ın "uyandırılmış" olarak gördüğü her şeye olan nefreti göz önüne alındığında, faşistlerin yönetimi ele geçirmesini önlemek için içeriği denetleyen birkaç sosyal medya mekanından birini yok etmek bütün mesele olabilirdi. Açıkça görülüyor ki, sadece "o artık benim oyuncağım ve istersem onu kırabilirim" düşüncesini kanıtlamak için 44 milyar dolar harcamaya hazır. Ve eğer demokrasiyi çökertmeye yardımcı oluyorsa, bu onun sorunu değil. Ama en azından Twitter'da "ifade özgürlüğü" vardı, ta ki onun devreye girmesine yardım ettiği faşist hükümet bunu yasaklayana kadar.
Brynn Tannehill, 26 Ekim 2022, The New Republic
(Brynn Tannehill, Deniz Harp Okulu mezunu, eski deniz havacısı, yazar ve kıdemli savunma analistidir. Şu anda eşi ve üç çocuğuyla birlikte Kuzey Virginia'da yaşıyor.)
Seçkin Deniz, 21.11.2022, Sonsuz Ark, Çeviri, Çeviri ve Yansımalar
(*) Elon Musk'ın Twitter hesabından paylaştığı fotoğrafında göğsündeki ambleme dikkat ediniz...
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.