30 Aralık 2025 Salı

SA11785/SD3695: Mıra | Öznel Şeyler 99: Hayat Sizin, Kalanlar Olarak...

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Gidenler için bütün kaygılar sona erdi, erecek."

Bilirsiniz; insanın neyi, ne zaman düşüneceğini ve yapacağını yaratılmış hiçbir varlık kestiremez; insanın bizzat kendisi bile bu özellikten yoksundur. Çünkü insan şartların getirdiği sınırlamalar ve zorlamalarla düşünür ve yapar.

‘Bu kesinlikle böyledir’ diyebiliriz kendi hayatımızı geriye doğru sararak düşündüğümüzde.

Böylesine kesin bir hükümle yol almak güç olsa da yapabileceğimiz çok fazla şey yok; insan olarak hiçbir şeyi yoktan var edemediğimize göre, bize bağlı olan ve olmayan sebeplerin bizde oluşturduğu değişimler, varoluşsal bir yapıya sahip olan akıl yürütme sistemimizin mekanik bir şekilde işlemesine neden olurlar... biz de düşünür ve karar veririz.

Bundan kaçınmamız imkânsızdır. Bu bağlamı ve örnek uzayı değiştirmemiz de mümkün değildir. Biz ve diğerleri arasındaki ilişki bu şekilde yürümek üzere yaratılmıştır.

Bu, bariz bir şekilde şu demektir: 

'Hangi insanın, hangi zaman aralığında neler düşüneceğini ve düşündüklerine bağlı olarak neler yapacağını kendisi dahil, Allah’tan başka hiç kimse kesin olarak bilemez.'

Ancak bu, şu demek de değildir:

'Hiçbir insan, kendisi dahil herhangi bir insanın, hangi zaman aralığında neler düşüneceğini ve düşündüklerine bağlı olarak neler yapabileceğini tahmin edemez.'

Biz insanız, kendimizi ve diğer insanları tanıyoruz, belki dönemsel olarak neler düşüneceğimizi bilemeyebiliriz, ancak yaşadıklarımızdan ve öğrendiklerimizden dolayı insanların hangi etkiye nasıl tepki verdiğini biliyoruz; düşüncelerimizin yöneldiği nesnelerin veya olguların sınırları da belirsiz değildir, doğal olarak insan evreninde hemen her düşüncenin nasıl oluştuğunu ve davranışa dönüşerek bize ve diğer insanlara ya da nesnelere nasıl yansıdığını da biliriz.

İşte bu noktada bizi sınırlayan ya da bize irademiz üzerinde oluşan baskıları yönetme fırsatı veren bir tutuma ışık tutmalıyız. 

İnsan, kendi başına güçsüz bir varlık olduğu için düşünceleri ve davranışları açısından belirsizliğe ve zamanın akışına mahkûmdur, ancak kendisinden üstün ve her şeye gücü yeten bir tanrıya tutunduğunda onun güçlendiğini ve zamana bağlı olmadan neler düşünebileceğini ve düşüncelerine bağlı olarak nasıl davranacağını kontrol altına alabileceğini söyleyebiliriz.

Evet; insanın hayatla başa çıkabilmek için ihtiyaç duyduğu bir tanrının zorunlu varlığını herkes kabul etmek zorundadır. Bu tanrının kimliği ise tartışılmaya açık değildir; diğer dinlerin karmaşık ve çelişkili tanrı tanımlarının dışında ve kendine özgü bir şekilde, eksiksiz ve gerçek bir tanrı tanımının yapıldığı İslam Dini’nin kutsal kitabı olan Kur’an’da anlatılan Allah’tan başka bir tanrının da olması mümkün değildir.

Bu konuda insanlık kendi varoluş hikayesinin bütününde yeterince düşünce ve davranış sergilediği için bu bağlamın ve örnek uzayın değiştirilmesi mümkün değildir. 

Sorun çok açıktır:

İnsan, 'zamanı, düşünceyi ve davranışı neredeyse yaratılmış insan sayısı kadar sayıda tekrarlayan bir döngü üzerinde yaşamakla sınırlı' olduğunu kesinlikle bilmektedir ve bu döngüde kaldığı sürece kendisine ve diğer insanlara yönelik belirsizliklerin ve güvensizliklerin arttığının da farkındadır. Sadece bu nedenle, hangi zaman aralığında neler düşüneceğini ve düşündüklerine bağlı olarak neler yapacağını bilerek geleceğinden emin olmak istemektedir.

Kendisini sürekli bir kaygı aralığında yaşamak zorunda bırakan 'belirsizliklerin ve güvensizliklerin ortadan kaldırılmasının başka hiçbir yolu ya da yöntemi olmadığı' gerçeğini her insanın artık anlaması gerekiyor.

Biz, insanlar olarak, gelişmiş çağların sonuncusunu yaşarken, olasılıklarla yürüyen teknolojik akıl yürütmelerin bize kazandırdığı yetenekleri kendi bireysel varlığımızı korumak adına kullanmayı başardığımız kadar, toplumsal varlığımızın karşılaşacağı tehditleri de 'Allah'ı tanrı kabul ederek kontrol altına alma imkânına kavuşabiliriz.

Ancak her şeyden önce bunu şimdi, serinkanlılıkla ve her şeyden daha çok ciddiye almalı ve düşünmeliyiz; davranışlarımız karmaşık ve bambaşka yönlere savrulmadan önce olacakları tahmin edebilme becerilerimizi geliştirerek kaygılarımızı yönetilebilir bir kıvamda tutabiliriz.

Söylediklerimi şimdi anlamamış olsanız da gelecekte daha iyi anlayacağınızı umut ederek bütün bunları anlatmaya çalıştığıma tanık olduğunuz için size teşekkür etmek isterim...

Kimi zaman kapıdan çıkıp gitmeden önce son sözlerini söylemek ister insan; ben de kapıya doğru yöneldiğimi hatırlatmak istedim sadece...

Hayat sizin, kalanlar olarak.

Gidenler için bütün kaygılar sona erdi, erecek.

Hatırlatmama gerek var mı, bilmiyorum, aslında bilmezden gelseniz de bunu çok iyi bildiğinizi hepimiz biliyoruz. 

Kaygılarımızın esas kaynağı olarak kaçınılmaz olan hesap günü kesinlikle gelecek.

O gün onurlu durabilmek ister misiniz? 


<<<Önceki                           Sonraki>>>


Seçkin Deniz, 30.12.2025, Sonsuz Ark, Mıra | Öznel Şeyler


Mıra | Öznel Şeyler

Seçkin Deniz Yayınları


Takip et: Next Sosyal @seckin_deniz

Takip et: Next Sosyal @sonsuzark


Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

 



Seçkin Deniz Twitter Akışı