onsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
Xi’s Purge Could Signal Danger: America Must Be Ready
"Siyasi açıdan daha esnek bir Çin ordusu, daha rasyonel bir politika garantisi vermez."
Görünüşe göre Çin Devlet Başkanı Xi Jinping iktidarını sıkılaştırıyor ve bu süreçte Çin ordusunu daha öngörülemez, daha kırılgan ve potansiyel olarak daha tehlikeli hale getiriyor. Amerika hazırlıklı olmalı.
İspanya Kralı Felipe VI Çin'i Ziyaret Etti (Fotoğraf: Maxim Shemetov-Pool/Getty Images)
Pearl Harbor'da yakın zamanda düzenlenen bir brifingde, ABD'li yetkililer gazetecilere Xi'nin Halk Kurtuluş Ordusu'ndan (PLA) dokuz üst düzey general ve amirali kovduğunu, onları Komünist Parti'den ihraç ettiğini ve askeri yargılama için sevk ettiğini söyledi. Washington Times ve diğer yayın organlarına göre, tasfiye edilen subaylar arasında çok sayıda Politbüro üyesi ve Tayvan'a karşı operasyonel planlamaya doğrudan katılan iki general bulunuyor. Savunma Bakanı Pete Hegseth, aynı değerlendirmenin daha ayrıntılı bir gizli versiyonunu aldı.
Bu hamle, bir tırmanışa işaret ediyor: Xi'nin iç muhalefete olan korkusu, artık Çin silahlı kuvvetlerinin en üst kademelerine ulaşmış durumda. Profesyonelleri sadık kişilere, tartışmayı itaate dönüştürdü.
Tarih, bu tür tasfiyelerin bir bedeli olduğunu gösteriyor. Josef Stalin'in 1930'ların sonlarında gerçekleştirdiği Büyük Tasfiye, yaklaşık 35.000 Sovyet subayını görevden aldı ve bu, daha sonra İkinci Dünya Savaşı'nın ilk aşamalarında Rusya'nın Wehrmacht ile savaşma yeteneğini felce uğratacak bir kendi kendine zarar verme eylemiydi. Xi'nin kendi siyasi “düzeltme” kampanyası da benzer bir kısa vadeli etkiye sahip olabilir, zira PLA tatbikatlarını azaltıyor ve saflarında yaşanan düzensizlik ve güvensizlikle boğuşuyor.
Ancak bu, soğuk bir tesellidir. PLA'yı geçici olarak zayıflatan aynı tasfiye, nihayetinde PLA'yı Xi'nin kişisel isteklerine, özellikle de Tayvan konusunda daha duyarlı hale getirebilir. Tarih, bir diktatörün yetkin komutanları dalkavuklarla değiştirdiğinde, tehlikenin ihtiyatlılık değil, aşırı özgüven olduğunu göstermiştir.
Xi, meşruiyetini Tayvan'ın “yeniden birleşmesi” olarak adlandırdığı şeye dayandırmıştır. Bu hedefe ulaşmak için her senaryo onun için tehlikeyle doludur. Bir abluka, ABD Donanması ve Amerikan müttefikleriyle çatışma riskini doğurur ve ezici küresel yaptırımlara yol açar. Çin'in yeni Fujian uçak gemisi ve son zamanlarda sergilediği gelişmiş silahlarına rağmen, tam ölçekli bir amfibi istila daha da riskli olacaktır. Kore Savaşı'ndan bu yana hiçbir güç, eşit güçteki bir düşmana karşı böyle bir girişimde bulunmamıştır ve modern füze teknolojisi bu tür operasyonları son derece zor hale getirmiştir. Tayvan'ın savunması büyük kayıplara yol açarsa, bunun sonucunda ortaya çıkan aşağılanma Komünist Partinin varlığını tehdit edebilir.
Xi'nin son kovmalarının arasında Tayvan'ın kilit planlamacılarının da yer almasının nedeni bu olabilir. Belki de yolsuzluktan değil, gerçekçilikten suçluydular; her ülkenin askeri uzmanlarının da dile getireceği endişeleri dile getirdiler. Komünist sistemlerde dürüstlük genellikle vatana ihanet gibi görünür. Mao Zedong, Büyük Atılım sırasında kıtlık konusunda yapılan uyarıları “karşı devrimci” olarak nitelendirmişti. Xi bu modeli tekrarlıyor olabilir: duymak istemediği şeyleri söyleyenleri susturmak.
Sonuç, Xi'ye zaferin kolay olacağını söyleyen evetçiler tarafından yönetilen, daha az yetkin ama daha itaatkar bir Çin ordusu olabilir. Durumu gerçekten istikrarsız kılan da budur. Sadık kişilerle çevrili ve kendi yanılmazlığına inanan bir lider, kumar oynamaya ve dünyayı krize sürüklemeye çok daha yatkındır.
Böyle bir durumda, ABD ve Hint-Pasifik müttefikleri sadece hazırlıklı olmakla kalmamalı, hazır olduklarını da göstermelidir. Bu çağda caydırıcılık sadece daha fazla gemi veya jet sahibi olmakla ilgili değildir; siber dirençlilikten güvenli iletişime ve yapay zekaya kadar teknik üstünlükle ilgilidir.
Bu, ordularımızı ve ekonomilerimizi birbirine bağlayan ağları korumakla başlar. ÇKP ile derin bağları olan Çinli telekom devi Huawei, Pasifik'teki herhangi bir çatışmada kilit rol oynayacak ülkeler de dahil olmak üzere, dünyanın 5G altyapısının büyük bir bölümünü hâlâ domine ediyor. Bir kriz durumunda, bu ağlar siber savaş için birer Truva atı haline gelebilir ve Pekin'in komuta sistemlerini, üretimi ve hatta hastaneleri felce uğratmasına olanak tanıyabilir.
Amerika Birleşik Devletleri, Huawei ekipmanlarını yasakladı ve bazı müttefikler de aynı yolu izledi. Ancak Avrupa ve Asya'daki büyük ekonomiler de dahil olmak üzere diğerleri bunu yapmadı. Bu nedenle, Adalet Bakanlığı'nın Hewlett Packard Enterprise'ın Juniper Networks'ü satın almasını onaylaması (bildirildiğine göre ABD istihbarat yetkililerinin ısrarı üzerine) önemlidir. Bu birleşme, Huawei'ye karşı Batı'nın güvenilir bir alternatifi ve demokratik ülkeler için daha güvenli bir dijital omurga yaratmaktadır. Bu endişeleri fark eden yönetime tebrikler.
Amerika'nın yapay zeka alanındaki üstünlüğü de aynı derecede önemlidir. Yapay zeka artık lojistik, hedefleme ve siber savunma alanlarında karar verme sürecinin temelini oluşturmaktadır. Veri merkezleri, bulut boru hatları ve yarı iletken tedarik zincirleri gibi yapay zeka altyapımızın Çin'in etkisi veya casusluğundan korunmasını sağlamalıyız. Bu, yerli üretimi teşvik etmek, hassas teknoloji ihracatına yönelik kısıtlamaları sıkılaştırmak ve ABD şirketlerinin Çin'in yeni nesil yapay zeka mühendislerini eğitmesini engellemek anlamına gelir. Ve evet: Bu, Nvidia premium çiplerinin burada kalması anlamına gelir.
Son olarak, siber uzay artık uzaya da uzanıyor. Çin, Starlink ve diğer alçak yörünge takımyıldızlarını devre dışı bırakmak için tasarlanmış anti-uydu silahları, yörünge “kavrayıcıları” ve algoritmaları test ediyor. Bu sistemler, bir çatışma durumunda ABD'nin iletişimini ayakta tutacak sistemlerdir. Washington, Uzay Kuvvetleri ile özel sektör arasındaki ortaklıkları hızlandırmalı ve geleneksel kanallar kesildiğinde ticari uydu ağlarının askeri operasyonları sürdürebilmesini sağlamalıdır.
Xi'nin son tasfiyesi, kendi imajına uygun bir savaş makinesi inşa ediyor olabileceğini gösteriyor: merkezi, sadık ve şüpheye tahammülsüz. Bu, Çin'in davranışını daha az rasyonel hale getirebilir, daha fazla değil. Amerika Birleşik Devletleri rehavete kapılmamalıdır. Teknoloji, siber güvenlik ve uzay altyapısını sonradan akla gelen şeyler olarak değil, stratejik varlıklar olarak ele almalıyız.
Xi'nin rejimi, tüm gücüne rağmen, hala partinin sadakati, korku ve sansürden oluşan kırılgan bir sisteme dayanmaktadır. Bizim rejimimiz ise açık inovasyon ve güvene dayanmaktadır. Çin'i caydırmanın en iyi yolu sloganlar değil, teknik ustalıktır: caydırıcılık sınandığında, yeteneklerimizin şüpheye yer bırakmamasını sağlamak.
Xi, Pekin'de gerçeği söyleyenleri susturuyorsa, biz de Silikon Vadisi'ndeki mühendisleri susturmayı göze alamayız. Çin'in tehdidi derinleştikçe, Amerika'nın gelecekteki güvenliği onlara bağlıdır.
Paul Mauro, 27 Kasım 2025, The American Conservative
(Paul Mauro, DeMarco Law'da avukat ve FOX News Media'ya katkıda bulunan bir yazardır. FOX News Channel ve FOX Business Network programlarında hukuk ve ceza adaleti analizleri sunmaktadır. Yirmi yılı aşkın bir süredir kolluk kuvvetleri ve terörle mücadele alanında çalışmaktadır. Kariyeri boyunca Mauro, ABD Kongresi, Ulusal Terörle Mücadele Merkezi, Adalet Bakanlığı, CIA, İç Güvenlik Bakanlığı, Interpol, Europol ve diğer yabancı ve yerli kuruluşların üyelerine brifingler vermiştir.)
Eyüp Kaan, 29.12.2025, Sonsuz Ark, Çevirmen Yazar, Sonsuz Ark Çevirileri
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.