22 Haziran 2023 Perşembe

SA10237/TG375: Bilderberg 2022: Karantinadan Dönüş. Bölüm 1: 'Gölge Hükümet' Yeniden Ortaya Çıkıyor

      Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
  Çevirisini yayınladığımız analiz, Conspiracy Archive (Komplo Arşivi) yazarı Will Banyan'a aittir ve Elitler Topluluğu ya da Seçilmişler Derneği Bilderberg'in haziran 2022'de Washington DC'de Mandarin Oriental Hotel'de gerçekleşen ve gözlerden kaçırılan toplantısına odaklanmaktadır. NATO Genel Sekreteri, istihbarat kuruluşlarının direktörleri, eski-yeni siyasi liderler, eski-yeni başbakanlar, bakanlar, diplomatlar, medya mensupları ve daha birçok 'seçkin' ismin katıldığı toplantıya dair yapılan analizden birkaç alıntı: "Katılımcılar arasında, Bilderberg'in kurucusu Joseph Retinger'in 1956'da diğer Bilderberg'lilere yazdığı gizli bir notta belirttiği gibi, olağan "gerçek uluslararası saygınlığa sahip kişiler" de bulunuyordu. Bunlar, kendi alanlarında otorite konumunda olan ve topluluğun güvenini kazanan, nüfusun en azından önemli bir bölümünde hatırı sayılır bir etkiye sahip olan kişilerdi." ve "Washington konferansı "üst düzey bir savaş konseyi" idi, katılımcı listesi yalnızca NATO ve Ukraynalı aydınları içermiyordu, aynı zamanda "askeri danışmanlarla... ve Washington savaş makinesinin bazı iri dişlileriyle" doluydu.Türkiye medyasından iki ismin de yer aldığı 2022'deki toplantı Bilderberglilerin dünyaya yeniden şekil verme çabasının somut bir örneği olarak değerlendirilebilir. Terör örgütleri PKK ve FETÖ'ye açık destek veren İsveç-Finlandiya ikilisinin NATO üyeliğinin de bu toplantıda kararlaştırıldığı ve Türkiye'ye baskı yapılmasının planlandığı açıkça görülmektedir.
Seçkin Deniz, 22.06.2023, Sonsuz Ark


Bilderberg 2022: Back from Lockdown. Part 1: The ‘Shadow Government’ Re-Emerges

Temmuz 2021'de, üst üste ikinci yıl (Şekil 1), yıllık Bilderberg Toplantısı gerçekleştirilemediğinde, eski American Free Press muhabiri (artık "Serbest Editör") ve "Truth Hound"dan, Mark Anderson, bu seçkin yıllık toplantının artık gözden düşmekte olduğuna dair "spekülasyonların" varlığından söz ediyordu:

“Gerçek araştırmacı gazeteciler tarafından uzun süredir dünyanın siyasi, finansal ve teknolojik altyapısının gizli manipülasyon merkezi olarak görülen Bilderberg Toplantıları'nın, en azından uykuda görünüyor olması; Bankacılık, hükümet, kurumsal dünyanın üst kademeleri, seçkin kraliyet ailesi, uzlaşılmış medya kuruluşları, NATO yetkilileri, düşünce kuruluşları ve akademi alanlarından gelenlerin oluşturduğu bu işbirlikçi "devler" kliğinin, çökmenin eşiğinde olabileceğine dair spekülasyonların ortaya çıkmasına neden oluyor.”  (World Impact News, 07 Temmuz 2021).

Bununla birlikte, Anderson'ın makalesinin yakından incelenmesi, kendisinden başka herhangi bir Bilderberg gözlemcisinin bu “spekülasyona” ilişkin örnek sağlamada başarısız olduğunu ortaya koyuyor. 

Yine de Anderson, Bilderberg'in potansiyel ölümünün göstergeleri olarak şunları öne sürüyor: 

Görünüşe göre Haziran 2021 için planlanan bir Bilderberg toplantısı (en azından Anderson'ın anonim "İngiltere kaynağına" göre) gerçekleşmemiş; “işlevsiz” olan web sitesi "anonim Bilderberg medya departmanı", Anderson'un sorularını "birkaç aydır" yanıtlamamış; American Friends of Bilderberg (AFB) 2018'den beri bir IRS ifşa formu yayınlamamış ve son formundaki iletişim numarası çıkmaz sokak, bu da Bilderberg için bu önemli fon kaynağının "artık resmi olarak çalışmadığını" gösteriyor; ve son olarak, "uzun süredir AFB demirbaşı" olan avukat ve Demokrat  James A. Johnson'un, Ekim 2020'de ölümü var.


Şekil 1: COVID Döneminde Bilderberg Yok

Bilderberg'in bu yıl 68. toplantısını Washington DC'de (Şekil 2) yapmak üzere salgının gölgesinden çıkmasıyla ortaya çıkan son olaylar göz önüne alındığında, Bilderberg'in geleceği hakkındaki bu "spekülasyonları" körüklemek için gösterdiği cesur çabaya rağmen Anderson, herhangi bir açık sonuca varmaktan kaçınıyor. 

Bilderberg Toplantıları için "Resmi Web Sitesi"nde yer alan basın açıklamasına göre, 2-5 Haziran tarihlerinde gerçekleşen toplantıda 119 katılımcı vardı ve burada "önemli konular hakkında gayrı resmi tartışmalar" gerçekleştirdiler.


Şekil 2: Bilderberg Getirileri

Görünmez Konferans

Önceki olaylardan farklı olarak, bu toplantı için çok az bildirim yapıldı ve resmi Bilderberg basın açıklaması, uzun süredir Bilderberg gözlemcisi olanların çoğunu üzecek şekilde, toplantının zaten hazırlık aşamasında olduğu 2 Haziran'a kadar yayınlanmadı. 

Washington DC'deki gerçek konum da organizatörler tarafından açıklanmamıştı. Lokasyonun, alternatif medya aktivistlerinin hafiyeliği sayesinde Mandarin Oriental Hotel olduğu ortaya çıktı. Dahası, şu anda çoğu katılımcı arasında son derece disiplinli ve muhtemelen koordineli bir çaba gibi görünen bir süreçte; Bilderberg'e davet edilenlerin yalnızca bir kısmı, özellikle politikacılar, etkinliğe katılacaklarını kamuoyuna önceden bildirdi. 

Sessizlik duvarındaki bu münferit kırılmalardan en çok alıntı yapılanı, Finlandiya Başbakanı Sanna Marin'in toplantının başlamasına bir gün kala katılımını duyuran basın açıklamasıydı:

Bir başka örnek de, yine toplantı başlamadan bir gün önce yayınlanan, Kanada Başbakan Yardımcısı Chrystia Freeland'ın seyahat programını detaylandıran bir basın açıklamasıydı:

2022 Bilderberg toplantısının belki de ilk bahsedilen yer, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel için Washington DC konfabının başlamasından birkaç gün önce yayınlanan "güncellenmiş haftalık program" idi:

Aksi takdirde, çoğu katılımcı için Washington DC'deki dört gün, resmi olarak yayınlanan programlarında veya sosyal medya akışlarında açıklanamaz bir boşluk olacaktı. Dikkate değer bir örnekte, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in ABD ziyaretini duyuran resmi basın açıklamasıydı:


Şeffaflık başarısızlığı, hiçbiri bu yılki Bilderberg toplantısına katılımını resmen kabul etmemiş olan ABD resmi katılımcıları arasında daha da şiddetliydi. 

Bilderberg'e bir dizi Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi (NSC) personeli katılmıştı, ancak Beyaz Saray web sitesinde katılımlarına dair hiçbir kayıt bulunamadı:

Resmi web sitelerinde Bilderberg'e katılımlarından söz edilmeyen Hazine, Ticaret ve Savunma'dan üst düzey yetkililer için de aynı durum söz konusuydu:

Bu stratejinin etkisi neredeyse hiçbir ön uyarı gerektirmeyecek şekilde aşikardı, bu seçkinler meclisini gözlemleyen, protesto eden ve hatta içlerine sızmaya çalışan çok az Bilderberg karşıtı aktivist veya alternatif medya temsilcisi vardı. 

Yalnızca küçük bir grup cesur aktivist – özellikle Grayzone'dan Max Blumenthal, WeAreChange'den Luke Rudkowski ve Bilderberg'cileri Mandarin Oriental Hotel'de bulan serbest "dünyayı dolaşan gazeteci" Josh Friedman, dışarı çıkan  birkaç katılımcıya soru sorabilmişti. 

Önceki yıllara kıyasla, özellikle 2013 yılında Birleşik Krallık'ta Watford'da düzenlenen, binlerce protestocunun ilgisini çekerek ana akım medyada önemli ölçüde yer alan Bilderberg toplantısına göre 2022'deki toplantı, göz önündeki konumuna rağmen neredeyse görünmezdi. Bu, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) gibi halka açık bir gösteriden farklı olarak halkın dikkatinden kaçınmaya daha fazla odaklanan Bilderberg organizatörleri için şüphesiz başarı sayılması gereken bir durumdu.

Elitler Topluluğu'nun Dönüşü 1

2017'de Chantilly, Virginia'da düzenlenen 65. toplantıdan bu yana Amerika Birleşik Devletleri'nde gerçekleşen bu ilk toplantı, konumundan başlayarak birçok açıdan dikkate değerdi. Bu aynı zamanda Washington DC'de düzenlenen ilk Bilderberg Toplantısı idi. 

Washington DC, son dünya olayları ve Donald Trump döneminin Atlantik ötesi sürtüşmelerinden sonra yeniden bağlantı kurma arzusu göz önüne alındığında belki de bariz bir seçimdi. 

Toplantı aynı zamanda, önceki Bilderberg Başkanı Henri de Castries'in ayrılmasından sonra ilk kez, yeni Eş Başkanlar, Modern Sanat Müzesi Başkanı ve aynı zamanda Bilderberg Inc. (2) American Friends Başkanı Marie-Josée Kravis ve Leiden Üniversitesi'nde Ekonomi Profesörü ve Bilderberg Meetings Vakfı Başkanı (her toplantıyı fiilen organize etmekten sorumludur) Victor Halberstadt  tarafından yönetiliyordu. (3)


Şekil 3: Bilderberg'de Eski ve Yeni

Daha önceki Bilderberg toplantıları ve bu toplantıların temel amacı olan biçimlendirme ve etkileme operasyonuyla tutarlı olarak; bu yılki etkinlikteki katılımcıların dökümü, yarısından biraz fazlasının ilk kez katıldıklarını gösteriyor (Şekil 6). 

Toplantıya ilk kez katılanlar, Bilderberg'in bir trans-Atlantik konsensüsü geliştirme birincil hedefinin merkezinde yer alır ve tipik olarak, özel konulardaki tartışmalarda sunum yapma veya tartışmalara katılma uygunluklarına göre, ama nihayetinde, bu tartışmalardan çıkan mesajların hem kamusal alana hem de politika oluşturma alanına yayılabilmesini sağlamak üzere seçilir. 

Bir sonraki en büyük grup, Yönlendirme Komitesi üyelerinden oluşur ve ardından birlikte Bilderberg'in kalıcı veya yarı kalıcı çekirdeğini oluşturmakta olan diğer düzenli katılımcılar gelir.

Washington DC konumu, toplamda 35 olan ve tüm katılımcıların yaklaşık üçte birini oluşturan büyük genel ABD birliği gibi bazı başka dikkate değer veri noktaları oluşturmuştur (Şekil 4). Toplantıda, 13 katılımcılı Büyük Britanya dışında, diğer birçok ülkenin iki ila beş arasında temsilcisi bulunmaktaydı.

İlginç bir ayrıntı ise, Ukrayna'nın iki katılımcıyla toplantıya dahil edilmesiydi: Ukrayna'nın ABD Büyükelçisi ve Ukrayna'nın devlete ait petrol ve gaz şirketi Naftogaz CEO'su Yuriy Vitrenko. Ukrayna, Bilderberg'de en son 2014 yılında Maliye Bakanının katıldığı bir toplantıda temsil edilmişti.

Şekil 4: Bilderberg'de Amerikan İstisnacılığı 

Bilderberg'de Amerikan İstisnacılığı

Washington DC'nin toplantı konumu olarak seçilmesinin sağladığı rahatlık, Biden Yönetiminin toplam on yetkiliyle yüksek düzeyde temsil edilmesine de katkıda bulunuyor gibi görünüyordu. (4) 

Bu heyetin en kıdemli üyeleri şunlardan oluşuyordu: 

Ticaret Bakanı Gina Raimondo; CIA Direktörü William Burns; MGK Direktörü Jake Sullivan; Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı (CISA) Direktörü Jen Easterly; Hazine Müsteşar Yardımcısı Adewale Adeyemo; ve Uluslararası Güvenlik İşlerinden Sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı Celeste Wallander. Onlara iki NSC personeli ve Ticaret ve Savunma'dan gelen orta düzey yetkililer eşlik ediyordu. 

Bu, son yirmi yılda Bilderberg toplantısına katılan ABD Hükümeti yetkililerinden oluşan açık ara en büyük gruptu (Şekil 5). Bu durum Üç Bilderberg toplantısına herhangi bir yetkili göndermeyi başaramayan Obama Yönetimi ile belirgin bir tezat oluşturuyordu. Görünüşe göre Biden Yönetimi, giderek daha karmaşık hale gelen dünyada Bilderberg toplantılarına bir miktar değer atfetmekteydi. (5)


Şekil 5: Biden Yönetimi Bilderberg'e Geliyor

Hükümet ve politikacılar bu yılki etkinlikte iyi temsil edildi. Katılımcı listesine göre, ABD yetkililerine ek olarak toplantıda yer alanlar: 

İki başbakan (Finlandiya ve Hollanda); bir başbakan yardımcısı (Kanada); Ukrayna'nın ABD Büyükelçisi Oksana Markarowa; NATO Genel Sekreteri Stoltenberg; Avrupa Konseyi Başkanı Michel; UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay; “Avrupalı Yaşam Tarzını Teşvik Etmek” ten sorumlu Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas; ve Avrupa Adalet Komiseri Didier Reynders. 

Toplantıda ABD'den kabine düzeyindeki iki yetkiliye ek olarak, dokuz adet bakan veya bakanlık eşdeğeri mevcuttu:

  • José Manuel Albares, (İspanya), Dışişleri, Avrupa Birliği ve İşbirliği Bakanı.
  • Thomas Byrne, (İrlanda), Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı.
  • Paschal Donohoe, (İrlanda), Maliye Bakanı.
  • Michael Gove, (Birleşik Krallık), Seviyelendirmeden Sorumlu Dışişleri Bakanı, Kabine Ofisi.
  • Lena Hallengren, (İsveç), Sağlık ve Sosyal İşler Bakanı.
  • Wopke Hoekstra, (Hollanda), Dışişleri Bakanı.
  • Livia Leu, (İsviçre), Devlet Sekreteri, Federal Dışişleri Bakanlığı.
  • Kyriakos Pierrakakis, (Yunanistan), Dijital Yönetişim Bakanı.
  • Tinne Van der Straeten, (Belçika), Enerji Bakanı.

ABD Demokrat Senatörü Kyrsten Sinema da dahil olmak üzere toplantıda yer alan politikacılar: 

İngiliz Milletvekili ve Birleşik Krallık Avam Kamarası Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Tom Tugenhadt; Yabancı Milletler Topluluğu ve Kalkınma İşlerinden Sorumlu Muhalefetteki Devlet Sekreteri David Lammy (Birleşik Krallık); Danimarkalı Sosyal Demokrat Milletvekili  ve birçok kişi tarafından 2016'daki toplantıya (Şekil 6) gerçek katılım sebebinin WEF'in gerçek gündemi olduğuna inanılan Ida Auken; Polonyalı Avrupa Parlamentosu Üyesi (ve Bilderberg Yönlendirme Komitesi üyesi) Radoslaw Sikorski.

İstihbarat topluluğu da iyi temsil edilen kesim arasındaydı: 

CIA Direktörü Burns ve CISA Direktörü Easterly'ye ek olarak, İngiltere'nin sinyal istihbarat ve siber güvenlik kurumu olan Hükümet İletişim Merkezi (GCHQ) Direktörü Jeremy Fleming ve Fransız gizli servisinden, Dış Güvenlik (DGSE) Genel Direktörü Bernard Émié.

Katılımcılar arasında, Bilderberg'in kurucusu Joseph Retinger'in 1956'da diğer Bilderberg'lilere yazdığı gizli bir notta belirttiği gibi, olağan "gerçek uluslararası saygınlığa sahip kişiler" de bulunuyordu.  Bunlar, kendi alanlarında otorite konumunda olan ve topluluğun güvenini kazanan, nüfusun en azından önemli bir bölümünde hatırı sayılır bir etkiye sahip olan kişilerdi. (Retinger, The Bilderberg Group, Ağustos 1956, s.6).

Grubun başında, yakın zamanda Dış İlişkiler Konseyi (CFR) Başkanı Richard Haass tarafından  "çağının önde gelen bilim insanı-pratisyen”  olarak tanımlanan 99 yaşındaki eski ulusal güvenlik danışmanı Henry Kissinger vardı. 

Kissinger'ın çok uzun bir meydan okuma ve aşağılama geçmişine sahip itibarı, büyük bilgenin şu ana kadar Başkan Biden'la bir görüşme sağlamayı başaramaması; "Çin nüfuz ajanı" olarak etiketlenmiş olması; ve Rusya-Ukrayna savaşını çözmeye yönelik tartışmalı "saldırgan diktatörlükleri uzlaştırma" önerisi nedeniyle yeni darbeler almıştı.

Bu tür etkili bir diğer kişi, eski bir diplomat ve daha sonra İngiliz Gizli İstihbarat Servisi MI6'nın Direktörü olan Sir John Sawers'dı. Ancak Sawers, 2019'da "şirket liderlerine jeopolitik ve siyasi risk konusunda tavsiyelerde bulunmak" için kurduğu Newbridge Advisory firmasının İcra Direktörü olarak orada bulunuyordu. 

"Sawers, esas olarak Rusya ve Çin'e odaklansa da çeşitli konularda yorumlar sağlayan yoğun bir programa ve olağanüstü bir özgeçmişe sahiptir: aynı zamanda The Ditchley Foundation'ın Onursal Başkanı, Chatham House'da Kıdemli Danışman ve BP'de bağımsız bir icracı olmayan Direktördür.

Devlet Bakanı olarak listelerde yer alan  ancak aslında Almanya Şansölyesi Oscar Scholz'un danışmanı olan Jörg Kukies, dikkate değer başka bir figürdü. Daha önce Maliye Bakan Yardımcısı ve ondan önce Goldman Sachs AG'nin eş CEO'su olan Koike, bu yılın Ocak ayında Scholz'un ekonomi ve mali politikaların yanı sıra Avrupa işleriyle ilgili “süper danışmanı” ve onun G7 “şerpa”sı (Çev:bir zirve konferansından önce hazırlık çalışması yapan bir memur veya diplomat) olarak atandı.


Şekil 6: Danimarkalı Milletvekili Ida Auken, Davos Vizyoneri ve Bilderberg üyesi

Ama en önemlisi, Mandarin Oriental Hotel'de toplananların safları kurumsal dünyanın temsilcileriyle doluydu. Total, BP, Pfizer, GlaxoSmithKline, Feedzai, Shopify, Microsoft Corporation, Thiel Capital, Volvo Group ve Facebook Inc. gibi çeşitli firmaları temsil eden yaklaşık 50 CEO ve kurumsal Başkan ve Başkan vardı. 

Onlara eski hükümet yetkililerinden oluşan olağan kalabalık eşlik ediyordu. Bunlar, KKR Küresel Enstitüsü, Avrupa Politika Analizi Merkezi (CEPA), Brookings Enstitüsü, Hudson Enstitüsü ve Carnegie Endowment for International Peace gibi şirketler tarafından finanse edilen düşünce kuruluşlarında veya danışmanlık kuruluşlarında çalışan yetkililerdi. 

Bilderberg katılımcı listesinde vurgulanmamış olsa da, bu kişilerin çoğu, düşünce kuruluşlarına ek olarak, çeşitli şirket kurullarında da görev almaktaydı. Örneğin, eski CIA Direktörü ve ABD Ordusu Generali David Petraeus, yalnızca KKR Küresel Enstitüsü'nün Başkanı değil, aynı zamanda KKR'de (yatırım firması Kohlberg, Kravis, Roberts) ortak ve siber güvenlik firması Optiv ve finans yazılımı üreticisi OneStream'in yönetim kurullarında ve enerji altyapısı şirketi Sempra'da stratejik danışmandır.

Bu toplantıda her zaman olduğu gibi medya mensupları da katılımcı olarak yer alıyordu. Bu grupta sık sık yer alan Bilderberg katılımcıları arasında şunlar vardı: 

The Economist'in Yönetim Kurulu üyesi ve Genel Yayın Yönetmeni olan Zanny Minton Beddoes; The Atlantic'te kadrolu yazar olan Anne Applebaum; Financial Times'ın Dışişleri Baş yorumcusu Gideon Rachman; Stefano Feltri, İtalyan gazetesi Domani'nin Genel Yayın Yönetmeni; ve Yetkin Raporu'nun yapımcısı Türk gazeteci Murat Yetkin. 

İlk kez katılım sağlayan medya temsilcileri şunlardan oluşuyordu: Shashank Joshi, The Economist'te Savunma Editörü; Martin Krasnik, Danimarka gazetesi Weekendavisen'de Genel Yayın Yönetmeni; Fin gazetesi Helsingin Sanomat'ın Kıdemli Genel Yayın Yönetmeni Kaius Niemi; ve Habertürk Haber Ağı muhabiri Afşin Yurdakul. İspanyolca ve Portekizce içerik konusunda uzmanlaşmış çok uluslu bir eğlence şirketi olan PRISA'nın İcra Kurulu Başkanı Carlos Núñez; ve uzun süreli Bilderberg katılımcısı Dr Mathias Döpfner, Medya ve teknoloji şirketi Axel Springer SE'nin başkanı ve CEO'su.

Yine de bazı ilginç ve kayda değer eksiklikler vardı. Örneğin, önceki Bilderberg toplantısından bir süre sonra Yönlendirme Komitesine yükselen demokrat politikacı Stacey Abrams, katılımcı olarak listelenmedi ve bildirildiğine göre Gürcistan'da kampanya yürütüyordu. 

Harvard Kıdemli Üyesi Niall Ferguson, Exor CEO'su John Elkann, Dış İlişkiler Konseyi Başkanı Emeritus Robert Rubin, İtalyan gazeteci Lilli Gruber ve Financial Times Baş Ekonomi Yorumcusu Martin Wolf gibi geçmiş yıllardaki daha düzenli katılımcılar da yoktu. Ya COVID veya başka bir zamanlama çakışması nedeniyle herkes katılamamışlardı ya da artık Bilderberg için bir işe yaramıyorlardı.

Dördüncü Kuvvet Yine Başarısız mı?

Bilderberg'in yaptığı manevraların başarısı nedeniyle, bu yılki toplantının hem ana akım hem de bağımsız medya tarafından kapsamı sınırlıydı ve çok sayıda alternatif-medya kaynağının "topyekun medya karartmasından" şikayet etmesine yol açtı (Infowars). 

Böyle bir gözlem, çoğu, bulunduğu yere rağmen olayı görmezden gelen ABD medyası söz konusu olduğunda belki de doğruydu; ancak çoğu toplantıdan bahseden ve bu yılki konferansın gerçek önemini daha fazla idrak etmiş görünen Avrupa ana akım haber kaynakları söz konusu olduğunda daha az doğruydu. 

Belki de toplantıyı haber yapmamanın ana nedeni, bu konuda çoğu gazetecinin Bilderberg'i kenar siyaseti keşfetmek ve alay etmek için bir mercek olarak kullanmasına olanak sağlayan büyük komplocu kalabalığının olmamasıydı. Bununla birlikte, bu sınırlamalar dahilinde bile, ana akım medyada yer alan haberlerin çoğu, Bilderberg hakkındaki komplocu endişeleri ya kurnazca küçümsemekle ya da doğrudan çürütmekle yetindi.

Yukarıda belirtildiği gibi, Amerika Birleşik Devletleri'nde, özellikle 2019 toplantısı ile karşılaştırıldığında, bu yılki Bilderberg toplantısı ana akım medyada daha az yer almıştı. Washington DC'de yapılmasına rağmen ne Washington Post, ne Washington Times ne de Washington Examiner toplantı hakkında haber yapmıştı; ne de New York Times, CNN, MSNBC ve hatta Fox News. Politico/Brüksel, AK Başkanı Michel ve Komisyon Başkan Yardımcısı Schinas'ın toplantıya katıldığını bildirdi; 

Politico/Ottawa, Başbakan Yardımcısı Freeland'ın Bilderberg'e katılmayı planladığını kaydetti ve ardından komplocuların artık toplantıyla ilgilenmediğini öne sürdü. İşin garibi, Biden İdaresi'nden on yetkili orada olmasına rağmen Politico/West Wing Bilderberg'den hiç söz etmemişti.

Pek itibarı bulunmayan sağcı haber kaynaklarından da olsa birkaç istisna vardı. Örneğin Breitbart (3 Haziran 2022), "küresel elitlerin" Washington DC'de buluşması hakkında formalite icabı bir rapor hazırladı. Raporda Bilderberg'in "NAFTA gibi serbest ticaret anlaşmalarından Avrupa Birliği'nin kurulmasına kadar uzanan fikirlerin doğuş noktası olrak görüldüğü" kaydediliyordu ancak olay hakkında çok az eleştiride bulunulmuştu.

 Just News, aksine, "tamamen kayıt dışı" olan toplantıya daha sert bir eleştiride bulunmuş ve Bilderberg'in "'haberci gazetecilerin' katılımını yasakladığını" ve katılımcıların Bilderberg'de duydukları bilgileri belirli katılımcılarla ilişkilendirmelerinin de "yasaklandığını" belirtmişti.

ABD dışından daha fazla haber vardı, ancak ayrıntılar genellikle Bilderberg basın açıklamasından elde edilen ayrıntılardan ibaretti. Örneğin Financial Times, gündem ve basın açıklamasına bir bağlantı linki sağlamaktan fazlasını yapmamıştı ve Kanadalı Globe and Mail, Freeland'ın katılımına tek  bir satırlık yer ayırmıştı. 

İrlanda'dan bölgesel bir gazete olan Westmeath Examiner (07 Haziran 2022), "Mullingar man ve Ryanair CEO'su Michael O'Leary"nin "gizli Bilderberg Group konferansına "katıldığını bildirdi. İngiltere'den sosyalist bir yayın organı olan The Morning Star (06 Haziran 2022), "dünya siyasi ve mali liderlerinin gizli bir toplantısında savaş karşıtı bir aktivist ve ordu gazisinin ... tek başına protestosu" hakkında bazı ayrıntılar veriyordu. 

Alman yayın organı t-online, Şansölye Scholz'un “süper danışmanı” Jorg Kukies'in “gizli Bilderberg toplantısında” bulunduğunu kaydetmiş; Kanada'nın bölgesel bir yayını olan Western Standard (3 Haziran 2022), Kanadalı katılımcılar hakkında bilgi vermiş ancak bunun dışında yalnızca basın bülteninde verilen ayrıntıları bildirmişti.

Daha sağlam ve eleştirel bir açıklama, İngiliz gazeteci ve uzun süredir Bilderberg gözlemcisi olan Charlie Skelton tarafından gerçekleştirilmişti. Gözlem yapmak ve ateş püskürmek için mekana gidemeyen, genellikle üretken olan Skelton, hayal kırıklıklarını The Guardian için tek bir makaleye aktardı (04 Haziran 2022). 

"Bilderberg intikamla geri döndü" diye başlık attığı yazısında, son toplantısından bu yana Bilderberg'in şekillenmesine yardım ettiği "batı dünya düzeni"nin artık "her türlü değişim" içinde olduğunu; bu durumun toplantının “kaos ve kriz kokan” gündemine de yansıdığını belirtiyordu. 

Washington konferansı "üst düzey bir savaş konseyi" idi, katılımcı listesi yalnızca NATO ve Ukraynalı aydınları içermiyordu, aynı zamanda "askeri danışmanlarla... ve Washington savaş makinesinin bazı iri dişlileriyle" doluydu. Skelton, Bilderberg'e olan ilgisini şu şekilde ifade ediyordu:

"Bilderberg bazen her şeyin lafta kaldığı bir organizasyon ya da komplo teorisyenlerinin çılgın hayalleri olarak görülür. Ancak gerçekte bu toplantı, ABD ticaret bakanından Avrupa Konseyi başkanına son derece üst düzey transatlantik politikacıların bu yıl da katıldığı büyük bir diplomatik zirvedir."

Skelton, Bilderberg'in "kısmen transatlantik istihbarat topluluğuyla bağlantıları nedeniyle" medyada "yetersiz bir şekilde yer aldığını" iddia ederek bu durumun bu yılki toplantıda hazır bulunan eski ve görevdeki üst düzey istihbarat yetkililerinin sayısından açıkça görüldüğünü belirtiyor. 

Ayrıca Skelton, Dünya Ekonomik Forumu'nun “Büyük Sıfırlama”sının, gündemin merkezinde 'Küresel Finansal Sistemin Yıkımı'nın bulunması nedeniyle Washington konferansında büyük önem taşıdığını ifade ediyor.

Toplantıyla ilgili birkaç aykırı not da vardı. Rupert Murdoch'a ait bir gazete olan The Australian (06 Haziran 2022), "dünyanın en güçlü, ancak en az bilinen uluslararası ilişkiler konferanslarından birinin" "katılımcılar arasında tek bir Avustralyalı olmadan" sonuçlanmış olmasından yakınıyor gibiydi.

Raporun çoğu, yalnızca basın açıklamasının içeriğini tekrarlıyordu, ancak The Australian yazarı daha fazlasını öğrenmek için biraz çaba sergilemişti:

"Otel personeli The Australian'a içeride neler olup bittiğini ya bilmediklerini ya da söylemelerine izin verilmediğini söyledi."

Organizatörlerden biri The Australian'a, adının açıklanmaması koşuluyla, "Gündem konularından biri Hint-Pasifik'in yeniden düzenlenmesiydi... bu nedenle Avustralya'dan birkaç kez bahsedildiğini söylemek doğru olur" dedi.

İspanyol yayın organı La Marea'da (24 Haziran 2022) yazan Andres Villena, "gayri resmi bir dünya hükümeti" gibi işlev görüyor gözüken "tedbirli" Bilderberg Grubunun varlığının, komplo teorilerini beslediğini ifade ederek daha incelikli bir yorumda bulunmuştu. 

Diğer yandan Villena,  son toplantının "dünyanın geleceğine karar verebilecek bir buluşmadan çok, düşüşte olan bir karikatür" gibi göründüğünü söyleyerek Bilderbergin öneminin azaldığını öne sürüyordu.

Çoğu Bilderberg'in daha komplocu görüşlerini çürütme çerçevesinde olmasına rağmen, Finlandiya medyasında olaya önemli ölçüde yer verildi. 

Örneğin, Finlandiya'daki Yle gazetesinden bir gazeteci olan Mikko Leppänen, Finlandiya Başbakanı'nın "komplo teorisyenlerini yıllarca heyecanlandıran" bir olay olan "gizemli Bilderberg toplantısına" katıldığını bildirdi. Daha fazla bilgi için Leppänen, eski Bilderberg Yönlendirme Komitesi üyesi ve Tampeere Üniversitesi'nde Uygulama Profesörü olan Matti Apunen ile konuştu .

Matti Apunen'e göre:

Bilderberg, Dünyanın büyük meselelerini ele alan yüksek kaliteli uluslararası bir seminerden daha fazlası değildi. Ona göre toplantının amacı anlamlı bir tartışma yaratmak ve yeni fikirler üretmekti.

Apunen'e göre, toplantı aralarında insanlar birbirleriyle toplantının temaları hakkında özgürce konuşuyorlardı.

Apunen toplantı için, "Örneğin, üst düzey araştırmacılar ve başka türlü ulaşılması zor olan diğer insanlarla tanışmak için eşsiz bir fırsattır" diyor.

Toplantıyla ilgili herhangi bir lobicilik ya da siyasetçileri etkileme girişimi gözlemlemediğini söylüyor.

Apunen ayrıca, Bilderberg'in "gizli bir dünya gücü örgütü" olarak faaliyet gösterdiği "miti" konusundaki "ısrarcılığın" "şaşırtıcı" olduğunu iddia ediyor. (Yle, 02 Haziran 2022)

En yararlı raporlamalardan bazıları Helsingin Sanomat'tan (HS– veya Helsinki Dispatch) geldi. Toplantının başlamasından bir gün önce HS, Finlandiya Başbakanı'nın "Perşembe'den Cumartesi'ye kadar sürecek Bilderberg Grubu toplantısına katılmak üzere Çarşamba günü Washington'a gittiğini" bildirdi. 

Bu rapor ayrıca, Başbakan "Salı günü Instagram'da seyahat niyetinden bahsettiği, ancak o sırada seyahatinin nedenini daha ayrıntılı olarak açıklamadığı" için gideceği yeri gizleme çabası olduğunu doğruluyor gibiydi. Daha açıklayıcı bir şekilde, Başbakan'ın personeli HS'ye,  toplantıda bulunacak  "olağanüstü ağır siklet" temsilciler nedeniyle Bilderberg'in, Marin'in seyahat planındaki "en yüksek önceliğe" sahip şey olduğunu söylemişti. (HS, 01 Haziran 2022). 

Bir izleme raporu, sadece Marin'in seyahatinin başbakan olarak Finlandiyalı vergi mükellefi tarafından ödeneceğini doğrulamakla kalmamış, aynı zamanda Bilderberg'in toplantı katılımcılarının "toplantıya herhangi bir resmi sıfatla değil bireysel olarak katıldıkları" iddiasıyla çeliştiğini ortaya koymuştu.

Helsingin Sanomat'ın bu konudaki kaynağı, Başbakanlık Ofisinden Devlet Müsteşarı Timo Lankinen, Marin'in "başbakan olmasaydı muhtemelen böyle bir toplantıya davet edilmeyeceği" şeklindeki bariz noktayı da açıkça gözlemlemişti. (HS,02 Haziran 2022).

Toplantının ortasında yer alan bir başka HS raporunda, aynı zamanda bir toplantı katılımcısı olan Helsingin Sanomat Genel Yayın Yönetmeni Kaus Niemi'den gelen şu küçük bilgi yer alıyordu:

Washington'dan Niemi, "Pandemi nedeniyle toplantı zaten iki yıldır erteleniyordu, ancak şu anki toplantı daha ilginç bir zamana denk gelemezdi" diyor. “Ukrayna'da savaş kızışıyor, Finlandiya ve İsveç NATO üyeliği için başvurdu, Çin'in önemi artıyor. İskandinav bölgesi ve Finlandiya artık kesinlikle özel odak noktasında.”

Ancak aynı raporun büyük bir kısmı, Bilderberg'deki önceki Finli katılımcıların toplantıdaki deneyimlerine dair hatıralarını içeriyordu ve bunların çoğu, Bilderberg'in daha uğursuz yorumlarını ortadan kaldırmayı amaçlıyordu. 

Örneğin, 2007 ve 2010 yıllarında Maliye Bakanı olarak katılan eski Başbakan Jyrki Katainen şunları söylemişti:

“Toplantının en büyük avantajı, kendi çalışma ortamlarında üst düzeyde çalışan ilginç insanların olması. Ve gerçekleşen konuşmalar çok gayri resmi."

Katainen, toplantıların "anlamlı ve faydalı" olduğunu belirterek HS'ye "Bilderberg'in düşünmek için değerli zaman, ruhsal gelişim ve vizyonda artış için bir fırsat sunabileceğini" söylüyor. Bu iyi niyetli görüşü, 2018 toplantısına katılan Finlandiyalı politikacı Elina Valtonen, toplantıyı "çok hoş bir sohbet ortamı" olarak nitelendirerek sürdürüyor, ancak Bilderberg'deki "tanıtım ve tartışmalar" nedeniyle çıkan komplo teorilerini, benzer etkinliklerde de olabileceği gerekçesiyle “gülünç" olarak nitelendiriyor.

Ayrıca, yukarıda adı geçen Profesör Apunen de görüşlerini şu şekilde sunuyor:

“Sonuçta, [Bilderberg] anlaşılmaz bir efsaneye dönüştü. Gözlemlerime göre seminerlerden biri ve diğerlerinden onu ayıran en önemli özelliği kaliteli olması.”

Hollanda'daki Ghent Üniversitesi'nden Profesör Dries Lesage, Hollandalı bir medya kuruluşu olan VRT News ile röportaj yaptığında (03 Haziran 2022) benzer güvence sözleri verdi. 

Profesör, "Bilderberg konferansı aslında gizli bilgi ve içgörü alışverişinde bulunmak için ama şüphesiz aynı zamanda birbirini etkilemek için gayri resmi bir ağ oluşturma etkinliğidir" açıklamasında bulunuyor. “Her zaman elitler vardır ve onların bir araya gelmesi normaldir. Bilderberg konferansında değilse başka bir yerde.” 

Lesage, Bilderberg'in "bir karar verme organı olmadığı" konusunda da kararlı; aslında, "açık olmak gerekirse: aynı zamanda dünyayı kontrol eden bir komite de değil, böyle bir şey yok" diyor.

 Sonraki>>>

Will Banyan, 22 Ağustos 2022, Conspiracyarchive

Tamer Güner, 22.06.2023, Sonsuz Ark, Stratejik Araştırmalar, Çeviri-Analiz


Dipnotlar: 

1- "Elitler Topluluğu", maden patronu ve Cape Colony Başbakanı Cecil Rhodes (1853-1902) tarafından Britanya İmparatorluğu'nu birleştirme ve zamanla Birleşik Devletleri "iyileştirme" şeklindeki yüce hedefine ulaşmanın bir yolu olarak tasarlanmış gizli bir topluluktu. Rhodes'un vizyonuna göre bu Anglo-Amerikan federasyonu dünyayı yönetecekti. Rhodes, Güney Afrika'da bir elmas patronu ve bir süre Cape Colony Başbakanı olacaktı. Rhodes'un planı, kendisinin en tepede "Toplumun Generali" olarak bulunduğu hiyerarşik bir yapı içeriyordu. Bu hiyerarşik yapı, "Üçlü Cunta" ile başlıyor, ardından "İnisiyeler Çemberi" ve son olarak tasavvur ettiği emperyal federasyon hareketinin daha geniş kitlesi olan "Yardımcılar Derneği" geliyordu.

“Elitler Topluluğu”nun gerçekten kurulup kurulmadığı veya sadece Rhodes'un dilek listesinde mi kaldığı konusunda bazı tartışmalar var. Georgetown Üniversitesi tarihçisi Carroll Quigley (1910-1977) , Tragedy and Hope (1966) adlı kitabında " Elitler Topluluğu"nun yalnızca "resmi olarak kurulmakla" kalmayıp, "Yardımcılar Derneği"nin de Yuvarlak  Masa formunu aldığını iddia etmişti.  Bu argüman Robin Brown'ın The Secret Society: Cecil John Rhodes's Plans for a New World Order (2016) adlı kitabı tarafından desteklenmiştir. Bu tür iddialara Rhodes biyografi yazarı Robert I. Rotberg ("Cecil Rhodes Really Try To Control the World?", The Journal of Imperial and Commonwealth History, Cilt 42, No.3 (2014) ve Rodos Üniversitesi'nden Emeritus Profesör Paul Maylam tarafından itiraz edilmiştir. Rotberg'e bir yanıt için bkz. John Klyczek, “CFR Rhodes Scholar, Rhodes Secret Society is  not found”, Intrepid Report, 10 Şubat 2015.

2- Kravis (aslen Kanada'dan) 1989'daki ilk Bilderberg toplantısına katıldı, ardından Hudson Enstitüsü'nün İcra Direktörü olarak görev yaptı.1994'te milyarder yatırımcı Henry Kravis ile evlendi. Çoğu Bilderberg'lide olduğu gibi, özgeçmişi resmi katılımcı listesindeki kısa açıklamanın izin verdiğinden daha kapsamlı . Kravis, aynı zamanda New York Federal Rezerv Bankası Uluslararası Danışma Komitesi üyesi ve 2018'den 2020'ye kadar görev yapmış olduğu The Economic Club of New York'un  Başkanıdır. Kravis ayrıca kendisini “etkili küresel ekonomik ve finansal işbirliğine adamış önde gelen kar amacı gütmeyen kuruluş” olarak tanımlayan Bretton Woods Komitesinin Mütevellisi ve  Dış İlişkiler Konseyi'nin aktif bir üyesidir . Kravis ayrıca LVMH (bir Fransız lüks mallar çokuluslu şirketi) ve Publicis Groupe'un (bir Fransız reklam şirketi) yönetim kurullarında hizmet vermektedir .

3- Profesör Halberstadt, 1975'te ilk Bilderberg toplantısına katıldı. 1981'de Bilderberg'in Avrupa ve Kanada'dan Sorumlu Genel Sekreteri oldu ve bu görevi 1999'a kadar sürdürdü. Kravis gibi, tam özgeçmişi Bilderberg katılımcı listesinde ima edilenden daha kapsamlı. Halberstadt'ın Dünya Ekonomik Forumu web sitesindeki biyografisi, diğer bazı önemli pozisyonları listeliyor: Danışman, The Goldman Sachs Group; Yönetim Kurulu, Koç Üniversitesi, İstanbul; Yönetim Kurulu, Lee Kuan Yew Kamu Politikası Okulu, Singapur; ve Başkan Yardımcısı, Uluslararası Kayıp ve İstismara Uğrayan Çocuklar Merkezi (ICMEC).

4- Bu rakamların ABD Kongresi üyelerini veya Eyalet valilerini veya diğer ABD politikacılarını içermediğini unutmayın. İster Beyaz Saray'da ister herhangi bir departmanda, teşkilatta veya silahlı kuvvetlerde olsun, yalnızca ABD Federal Hükümeti tarafından hem kariyer hem de siyasi olarak atanan kişilerle sınırlıdır.

5- Buna karşılık, Davos'taki bu yılki Dünya Ekonomik Forumu toplantısında, ABD "resmi delegasyonu" Biden Yönetiminden yalnızca dört yetkiliden oluşuyordu: ABD'nin İsviçre ve Lihtenştayn Büyükelçisi Scott Miller, Ticaret Bakanı Raimondo, Özel Başkanlık İklim Elçisi, John Kerry ve ABD İhracat-İthalat Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Jo Lewis. Ancak onlara 19 Kongre üyesi eşlik ediyordu (bkz. ABD'nin İsviçre ve Lihtenştayn Büyükelçiliği, "Basın Bülteni: ABD Delegasyonu 2022 Dünya Ekonomik Forumuna Katılacak", 20 Mayıs 2022). Yine dikkat çekicidir, bu heyet için Davos'ta resmi bir basın açıklaması yapılmış ancak Bilderberg'deki on Biden Yönetimi yetkilisi için benzer bir açıklama yapılmamıştır.


Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız

Seçkin Deniz Twitter Akışı