Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk
"Yeni bir analiz, evrenin “kayıp” kütlesi ve enerjisinin, yavaşça değişen temel bağların birer ürünü olabileceğini öne sürüyor."
Dark Matter and Dark Energy Don’t Exist, New Study Claims
Yeni bir araştırma, karanlık madde ve karanlık enerjinin, zamanla zayıflayan evrenin kuvvetlerinin yarattığı birer yanılsama olabileceğini savunuyor.
Uzun yıllardır bilim adamları, karanlık madde ve karanlık enerjinin kozmosun çoğunu oluşturduğunu düşünüyorlardı. Ancak yeni bir araştırma, bu gizemli bileşenlerin hiç var olmayabileceğini öne sürerek, uzun süredir var olan bu inancı sorguluyor. Bunun yerine, karanlık madde ve karanlık enerji gibi görünen şey, aslında evrenin yaşlandıkça temel kuvvetlerinin giderek zayıflamasından kaynaklanıyor olabilir.
Ottawa Üniversitesi Fizik Bölümü'nde yardımcı doçent olan Rajendra Gupta'nın liderliğindeki araştırma, doğanın kuvvetlerinin (yerçekimi gibi) temel güçlerinin zaman ve uzayda yavaşça değişmesi durumunda, astronomların gördüğü gizemli davranışları, örneğin galaksilerin nasıl döndüğünü, evrimleştiğini ve evrenin nasıl genişlemeye devam ettiğini açıklayabileceğini öne sürüyor.
Yerleşik kavramlara meydan okuyan
Profesör Gupta, “Evren genişledikçe, evrenin kuvvetleri ortalama olarak zayıflar” diye açıklıyor. “Bu zayıflama, evrenin daha hızlı genişlemesine neden olan gizemli bir itici güç (karanlık enerji olarak tanımlanır) varmış gibi görünmesine neden oluyor. Ancak galaktik ve galaksi kümesi ölçeğinde, bu kuvvetlerin yerçekimi ile bağlı uzaydaki değişimi, ekstra yerçekimi (karanlık madde nedeniyle olduğu düşünülür) ile sonuçlanır. Ancak bunlar, kuvvetlerin gücünü tanımlayan değişen sabitlerden kaynaklanan yanılsamalar olabilir.”
“Karanlık madde ve karanlık enerji ile açıklanması gereken iki çok farklı fenomen vardır: İlki kozmolojik ölçekte, yani 600 milyon ışık yılından daha büyük bir ölçekte, evrenin homojen ve her yönde aynı olduğunu varsayarsak. İkincisi astrofiziksel ölçekte, yani daha küçük ölçekte evrenin çok düzensiz ve yöne bağlı olduğu durumdur. Standart modelde, iki senaryo da karanlık madde ve karanlık enerjiyi kullanarak gözlemleri açıklamak için farklı denklemler gerektirir. Bizim modelimiz, karanlık madde veya karanlık enerjiye ihtiyaç duymadan, aynı denklemle bunları açıklayan tek modeldir."
“Asıl heyecan verici olan, bu yeni yaklaşımın, gökyüzünde gördüklerimizi, yani galaksi dönüşünü, galaksi kümelenmesini ve hatta ışığın kütleli nesnelerin etrafında bükülme şeklini, orada gizli bir şey olduğunu hayal etmek zorunda kalmadan açıklamamıza olanak tanımasıdır. Bunların hepsi, evren yaşlandıkça ve pütürlü hale geldikçe değişen doğa sabitlerinin sonucudur.”
Astrofizik Ölçeğinde Uygulanan Yeni Model
Geçen yıl, Profesör Gupta kozmolojik ölçekli çalışmasında evrende karanlık maddenin varlığını sorguladı. Bu astrofiziksel ölçekli çalışmada, galaksi dönüş eğrileri için mevcut teorik modelleri sorguladı.
Yeni modelde, genellikle α ile gösterilen parametre, kuplaj sabitlerinin evrimleşmesine izin verilmesiyle ortaya çıkıyor. Aslında, α, astronomların karanlık madde ve karanlık enerjiye atfettikleri etkilere benzer etkiler üreten yerçekimi denklemlerinde ekstra bir “bileşen” gibi davranıyor.
Kozmolojik ölçeklerde, α bir sabit olarak ele alınır (örneğin, süpernova verilerinin uyarlanmasıyla belirlenir). Ancak yerel olarak (astrofizik ölçekte), bir galakside, standart madde (kara delikler, yıldızlar, gezegenler, gaz vb.) dağılımı büyük ölçüde değiştiği için, α da değişir ve bu da ekstra yerçekimi etkisinin bu maddenin bulunduğu yere bağlı olmasına neden olur. Bu nedenle yeni teori, standart maddenin çok olduğu bölgelerde ekstra yerçekimi etkisinin daha az, tespit edilebilir madde yoğunluğunun düşük olduğu bölgelerde ise daha fazla olacağını öngörmektedir.
Aslında, galaksilerin etrafına karanlık madde haleleri eklemek yerine, yeni modelde ekstra yerçekimi etkisi α'dan kaynaklanmaktadır. Bu, gözlemlenen “düz dönme eğrileri”ni (galaksilerin dış kısımlarında yıldızların beklenenden daha hızlı hareket etmesi) yeniden üretmektedir.
Astronomi için çıkarımlar
Profesör Gupta, bu fikrin astronomideki en büyük bilmecelerin bazılarını çözebileceğine inanıyor. “Yıllardır, erken evrende galaksilerin nasıl bu kadar hızlı oluştuğunu ve bu kadar büyük hale geldiğini açıklamaya çalışıyoruz” diyor. “Modelimizle, egzotik parçacıklar varsaymanıza veya fizik kurallarını çiğnemenize gerek yok. Evrenin zaman çizelgesi basitçe uzar, evrenin yaşını neredeyse ikiye katlar ve gözlemlediğimiz her şey için yer açar.”
Etkili bir şekilde, yıldızların ve galaksilerin nasıl oluştuğuna dair uzayan zaman çizelgesi, galaksiler ve kara delikler gibi büyük, karmaşık yapıların evrende bu kadar erken nasıl ortaya çıkmış olabileceğini açıklamayı çok daha kolay hale getiriyor.
Bu teori, evren hakkındaki düşüncelerimizi tamamen değiştirebilir. Hatta bilim adamlarının yıllarca ve milyarlarca dolar harcayarak aradıkları karanlık madde parçacıklarının araştırılmasının, sonuçta gerekli olmayabileceğini bile ima ediyor. Egzotik parçacıklar deneysel olarak bulunsa bile, standart maddenin kütlesinin yaklaşık altı katını oluşturmaları gerekecektir.
"Bazen en basit açıklama en iyisidir. Belki de evrenin en büyük sırları, doğanın evrimleşen sabitlerinin oynadığı oyunlardır" diye sonuçlandırıyor Profesör Gupta.
Ottawa Üniversitesi, 7 Ekim 2025, SciTechDaily
Mustafa Tamer, 22.10.2025, Sonsuz Ark, Çeviri, Bilim ve Teknoloji, Aklın Merdivenleri
Referans: “Galaksi Dönüş Eğrileriyle CCC+TL Kozmolojisini Test Etmek” Rajendra P. Gupta, 11 Eylül 2025, Galaksiler., DOI: 10.3390/galaxies13050108
- Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur.
- Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
- Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
- Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız