23 Kasım 2023 Perşembe

SA10455/SD2930: Orta Doğu'da Şiddetin Yararsızlığı

  Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

Sonsuz Ark'ın Notu:
Çevirisini yayınladığımız analiz, Ürdün Senatosu'nun eski bir üyesi olan uluslararası insan hakları uzmanı Muhannad Alazzeh'e aittir ve 7 Ekim sonrası İsrail-Filistin (Hamas) arasında Gazze'de soykırıma varacak derecede artan şiddete ve şiddetin yararsızlığına odaklanmaktadır. Analistin, İsrail-Filistin çatışmalarının ürettiği aşırı yoğun gerilimlerin merkezi olan Ürdün'den nesnel olarak bakmaya çalıştığı analizinde İsrail'in ABD ve AB tarafından da desteklenen değişmez gaspçı ve acımasız politik tutumunu yansıtırken İsrail başbakanı Netanyahu'ya gözlerini kapatması, buna karşılık Hamas'a ayrı bir parantez açarak analizini bu merkeze taşıması dikkat çekicidir. 
Seçkin Deniz, 23.11.2023, Sonsuz Ark 


The Futility of Violence in the Middle East

"Orta Doğu'da şiddet yine şiddeti doğururken, Araplar ve İsrailliler politikalarının ve eylemlerinin neyi başarabileceğini dikkatle düşünmelidir. İsrail-Filistin bağlamında, savaşlar uzun bir geçmişe sahiptir ve kendi kendini yok eden bir intikam arzusunu tatmin etmenin ötesinde çok az şey başarmıştır."

7 Ekim'deki Hamas saldırısı ve İsrail'in acımasız askeri tepkisi, Orta Doğu'da sonu gelmeyecek gibi görünen şiddet döngüsünü bir kez daha canlandırdı. Halihazırda bu döngüyü kırmak için ciddi bir çaba sarf edilmiyor ve İsrail-Filistin çatışmasının nihayet çözüme kavuşturulması ihtimali her zamankinden daha uzak görünüyor. Barış isteyen herkes hem İsraillilere hem de militan İslami köktendincilere gerçeği söylemelidir.

Büyürken çoğumuza, kişinin kendi geçmişini bilmesinin ve dikkatle değerlendirmesinin bir karakter işareti olduğu öğretildi. Ancak bugün, geçmiş deneyimlerini doğru dürüst hesaba katmayı ya da geleceklerini planlamayı reddeden taraflarla karşı karşıyayız.

Hamas'ın 7 Ekim'deki operasyonu, 2008, 2014 ve 2021'deki önceki saldırılarının daha gelişmiş bir versiyonuydu. Sözde amacı Doğu Kudüs'teki Mescid-i Aksa çevresindeki provokatif işgal uygulamalarına karşılık vermek ve Filistinli mahkûmları kurtarmaktı. Ancak bu saldırılar Gazze'de sahada hiçbir şeyi değiştirmedi; aksine, her iki tarafta da sürekli olarak daha fazla ölüme neden oldu; ancak genellikle İsraillilerin beş katı kadar Filistinli öldü. Bir de altyapının kaçınılmaz olarak tahrip edilmesi, ablukanın öngörülebilir şekilde sıkılaştırılması ve Filistinlilere (El Aksa'da giderek artan sayıda tutuklananlar gibi) yönelik devam eden baskılar var.

Benzer şekilde, 7 Ekim'de öldürülen 1.400 İsrailli için Hamas'ı askeri olarak cezalandırmaya çalışan İsrail, kendi sicilini incelemek için duraksamadı. Gazze'deki önceki savaşlar Hamas'ı ehlileştirme hedefine ulaşamadı, çünkü İsrail'in yaklaşımı temel nedenler yerine semptomlarla uğraşmak oldu.

İsrail, kuruluşundan bu yana güvenliğini korumak adına birçok kanlı savaşa girdi ve bu savaşlar Filistinlilerin hayatları, hakları ve gelecek beklentileri pahasına gerçekleşti. Son olarak, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun aşırı sağcı hükümeti (şimdi acil bir ulusal birlik hükümeti lehine kenara itildi), El Aksa ve işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilerle gerilimi tırmandırdıkları kilit kabine pozisyonlarına dini bağnazları yerleştirdi.

İsrailliler sürekli olarak Filistinlilerin zor koşullar altında çok az umutla yaşamalarına rağmen statükoyu boyun eğerek kabul edeceklerine inanma hatasına düşmektedir. Oysa Cezayir, Fas, Tunus, Suriye ve Mısır'daki çatışma ve işgallerin tarihi, böyle bir zihniyetin başarısızlığa mahkum olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Ezilen insanlar görünüşte derin bir ilgisizlik döneminden geçebilirler, ancak özgürlük arzuları devam eder. Her zaman bir noktada sessizliklerinden uyanacaklardır.

Bu son savaşta İsrail'in hedefleri Hamas tarafından öldürülenlerin intikamını almak, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin caydırıcı gücünü yeniden tesis etmek ve Hamas'ı Gazze'den tasfiye etmek gibi görünüyor. Ancak İsrail bu hedeflere nasıl ulaşacağını ve sonrasında neler yapacağını açıklamış değil.

Hamas ne zaman Gazze'yi ve halkını İsrail'le kanlı bir savaşa sürüklese, Arap dünyasında kaçınılmaz olarak duygular yükseliyor. Gazze'nin yıkım görüntüleri sadece Arap sokaklarında değil, aynı zamanda tipik soğukkanlı kafalar arasında da öfkeyi körüklüyor. Hayal kırıklığı yaratsa da, Hamas'a ve onun Filistin davasını gasp etmesine verilen desteğin Arap elitinin en eğitimli ve aydın üyelerinden bazılarına kadar yayıldığını görmek şaşırtıcı değil. Bu kişilerden biri kısa bir süre önce Hamas'ı eleştirdiğim için beni azarladı ve Hamas'ın bir terör örgütü değil bir direniş hareketi olduğunu ve öldürülen İsraillilerin sivil değil yerleşimciler olduğunu ve bunu hak ettiklerini savundu.

Bu tür tepkiler, şiddet ve nefret dalgalarının önlerine çıkan herkesi nasıl tükettiğini gösteriyor. Entelektüeller bile, çoğu sosyal medya ve propaganda tarafından körüklenen duygulara ve öfkeye yenik düşebiliyor.

İsrail Hamas'ı ortadan kaldıramazsa, hatta askeri gücünü ve siyasi otoritesini zayıflatamazsa, çok az şey başarmış olacaktır. Gazze'ye verilen eşi benzeri görülmemiş zararın üstesinden gelmek on yıllar alacaktır. Aynı şekilde Hamas'ın tek yaptığı, Gazze'nin masum halkının bedelini kanlarıyla, evleriyle ve gelecekleriyle ödemek zorunda kalacağı narsist bir güç gösterisi sahnelemek olacaktır. Hamas'ın masum sivilleri küçümsemesi savaş sona erdiğinde zirveye ulaşacaktır. Destekçileri bir kez daha yıkılan evlerin enkazı ve masum Gazzelilerin cesetleri üzerinde durarak "zaferi" kutlayacaklar.

Hem Araplar hem de İsrailliler politikalarının ve eylemlerinin nelere yol açabileceğini dikkatle düşünmelidir. Geçmiş deneyimleri hatırlamak, çatışmanın her iki tarafına da gelecek için en azından biraz umut veren bir yola dönmenin tek yoludur.

Muhannad Alazzeh, Amman, 7 Kasım 2023, Project Syndicate

(Ürdün Senatosu'nun eski bir üyesi olan Muhannad Alazzeh, uluslararası bir insan hakları uzmanıdır.)


Seçkin Deniz, 23.11.2023, Sonsuz Ark, Çeviri, Çeviri ve Yansımalar


Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.

Seçkin Deniz Twitter Akışı