23 Haziran 2018 Cumartesi

SA6369/AS68: Kahramanlar Hainlerle Kardeş Olamaz

"Onlar, dinleri, mezhepleri, ırkları, kölelikleri ve  ideolojileri ile bir tek ortak nokta olan şeytanın yolunda birleşen Çoğul Ötekilerdi ve Tekil Bizler azar azar artıyorduk; onlar bizi görüyordu, biz de onları görüyorduk."



Sinsi sinsi dolaştılar hepimizin arasında. Gözlerinden anlamayalım diye içlerindeki şeytanları, hep yere baktılar. Bizimle birlikte secdeye vardılar, bizimle birlikte kurban kestiler 'Allah rızası için' diyen çatallı dilleriyle... Her zaman gülümsediler. Boyanmış maskelerle sahnelerimize çıktılar, kitaplarımıza sindiler adım adım. Akçeli her mekanda peydahlandılar. Rütbeli her makamda cirit attılar. Gazetelerin, televizyonların en parlak köşelerinde oturdular ve yavaş yavaş kustular; fark edilene kadar utanmaksızın adaletten bahsettiler.

Biz onları diğer herkes gibi aynı mescidde saf tutanlar olarak kabul ettik. Anlamadılar, bizi aldattıklarını sandılar; oysa biz Allah'ın bize Hucurât 10'da emrettiği gibi "Müminler ancak kardeştirler, öyleyse iki kardeşinizin arasını düzeltin, Allah’a itaatsizlikten sakının ki rahmetine mazhar olasınız." emrine uyuyorduk, gelecekte bir gün ihanet ederlerse, yola tuzaklar dökerlerse  diye onları uyarıyorduk. Onlar anlamadılar, onlar Allah'a layıkı ile inanmadılar.

Onları teker teker gördük; FETÖ maskesiyle gördük, tarikat cübbesiyle, apoletleriyle gördük, parti müetahhidi- işadamı olarak gördük, gazetedeki anlı şanlı makamları ve köşeleriyle Erdoğan'ın uçağında gördük, akademilerde pespaye kişiliksizlikleriyle gördük, bakan ve milletvekili olarak gördük, bürokraside müsteşar, genel müdür, il müdürü, şube müdürü koltuklarında gördük ve bir gün ihanet edeceklerini düşünerek, ama düzelecekleri ihtimalini göz ardı etmeden uyararak her birini gözledik. Çünkü iyi birer kardeş değillerdi ve sırtımızı dayayacak kadar güven vermiyorlardı.

FETÖ'den bahsetmiyorum sadece, siyasetçilerden, Erdoğan karşıtlığı ve parti içi demokrasi adı altında yeni Tanrılar yeni Herküller olmak isteyenlerden de bahsediyorum, şeyhlerden-hocaefendilerden tanrıları olanlardan da, İstanbul'un, Ankara'nın  karanlık köşelerinde dedikodudan kibir tahsil ederek "Ben, ben" diye ortalıkta özgürlük savaşçısı pozlarıyla dolaşan sefillerden de bahsediyorum.

Kılcal damarlarından Amerika'ya bağlı müslüman kılıklı şeytanlardan bahsediyorum özet olarak. Erdoğan onları enselerinden tutup çöpe attığında her seferinde onu destekleyen bu milletin büyüklüğünün bu toprakları özgürleştirdiğini anlatıyorum. 

Onlar, dinleri, mezhepleri, ırkları, kölelikleri ve  ideolojileri ile bir tek ortak nokta olan şeytanın yolunda birleşen Çoğul Ötekilerdi ve Tekil Bizler azar azar artıyorduk; onlar bizi görüyordu, biz de onları görüyorduk.

Birbirimizi göre göre bugüne geldik; bugün artık hiçbir şey maskelerle saklanacak durumda değil. Onlar bizi zayıflatmak, öldürmek için çalıştılar; zayıflamadık, ölsek de vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.

Artık onlara kardeşlik hukukunu bahşetme hakkımızı kullanmayacağız; çünkü kahramanlar hainlerle kardeş olamaz.




Alper SELÇUK, 23.06.2018, Sonsuz Ark, Çoğul Ötekiler ve Tekil Bizler













Sonsuz Ark'tan

  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.




Seçkin Deniz Twitter Akışı