13 Mayıs 2018 Pazar

SA6131/KY59-MLÖZ43: Benim için Sonsuz Ark

Bazen dar, bazen engebeli yollar adımlanırken
Akıtılırdı damla damla mürekkep yüreği sızlayanlar tarafından.
Gece gündüzü kovalarken, kâğıda sığınırdı yaşananlar ki
Solmasın sessiz sedasız yıllar geçtikçe hatıralar…


Bazı karşılaşmalar hayatın seyrini değiştirir. İnsanın düşündüklerinden, ruhunda hissettiklerinden, yaptıklarının ise daha önce aklından geçirdiklerinin uygulamaya döktüklerinden ibaret olduğunu düşünürsek, insanın zihin akışındaki herhangi bir değişim, hayatının seyir çizgisinin yönünü de değiştirebilir. 

Nasıl ki iki vektörün arasındaki açı onların birbirinden uzaklaşmalarını sağlıyorsa, insan için farklı bir bakış açısı onu daha önce sahip olduğu görüşlerden uzaklaştırabilir, hatta tam tersi bir yöne bile yönlendirebilir. İnsan yaşarken sonu bilinmeyen bir maceraya çıkmışa benzer durumdadır, önündeki yol da uzunsa, vardığı yer ona çocukluğunda aşılananlardan, öğretilenlerden çok daha farklı olabilir. Bu nedenle karşımıza çıkan her insan, olay, kitap, filim, gözümüze ilişen her cümle hayatımızı kökten değiştirebilir.

Düşünce dediğimiz zaman aklımıza bilgi, gayret ve güç gelir. Bütün güç çeşitlerinin içerisinde en etkili, varlığını belki de hissettirmeden büyük değişimlere yol açan güç, sözün ve düşüncenin gücüdür. Elbette ki her insan için varlığının anlamı farklı olabilir ama “Düşünüyorum, o halde varım” diyen insanların sayısı eskisinden eksik olmadığı gibi ileride de çoğalmaya devam edecek.

Düşünce savaşlar başlatmış, savaşlar bitirmişti. Zaman zaman ortaya çıkan farklı düşünce akımları yeri geldiğinde başka akımlar tarafından yenilgiye uğratılmıştı. Bu kadar çok çeşit düşünce akımı olmasına rağmen insanlık tarihi boyunca süregiden kavga iki taraf arasında gerçekleşmiş ve iki farklı şey adına sürdürülmüştü: Biri, insanı yaratan, yoktan var eden ve ona ruh üfleyen Yaratıcı adına, diğeriyse, Yaratıcı'ya isyan eden ve yeryüzünde hâkimiyetini kurmak için ant içmiş, kötülüğü yaymak kendine görev edinmiş şeytan adına. 

Düşünce daima her ikisinin de silahı olmuştu ama tek bir farkla; Şeytani düşünce, fikir yürütmek zahmetinde bulunmayan insanları kendine asker edinmişti. Dolayısıyla şeytan ordusu her zaman sayıca daha kalabalık olmuştu. Ayrıca düşünmek, emeğin sarf edilmesini gerektirdiğinden, insanların çoğu kolayına kaçmış, hayatları boyunca insanlık düşmanlarının değirmenlerine su taşımayı tercih etmiştir. Düşünmeyen insanlar düşünmeyen nesiller oluşturdular, düşünmeyen nesillerin cezasını toplumlar yok olmakla ödediler.

Gerçek şu ki; düşünce tek akılda kalırsa, bir yere yansıtılmazsa, başkalarının önüne sunulmazsa kısır kalır, herhangi bir netice vermez. Bu yüzden düşünmek mühim olduğu kadar fikirleri iletmek, kaydetmek ve çoğaltmak da önemlidir. 

İnsanlar bilgi konusunda daima arayışta olurlar ve bulabilecekleri kaliteli kaynak sayısı ne kadar çok olursa, kendilerini o kadar şanslı sayabilirler. Sonsuz Ark’la karşılaşmam da böyle arayışlardan biri sırasında gerçekleşti ve sitenin fikirlerimin gelişmesinin üzerindeki etkisinin büyük olduğunu düşünüyorum. 

Siteyle tanışalı dört sene oldu, bu zaman içerisinde ülkemizde ve dünyada hem siyaset alanında, hem de din alanında tartışmalar hiç eksik olmadı, Türkiye tarihinin belki de en hararetli dönemini yaşadı. Sonsuz Ark, yaşanan hemen hemen tüm gelişmelerin, tartışmaların sayfalarında yer bulduğu, her yönüyle irdelendiği, gelecek nesillere kaynak oluşturması adına muhafaza edildiği, istediğimiz bilgiye daha kolay bir şekilde ulaşmamızın sağlandığı bir yer.

Son yıllarda ortaya çıkan olaylar birçok insanı sadece ilginç, beklenmedik vak'alarla karşı karşıya bırakmadı, aynı zamanda görüşlerini, fikirlerini bir elekten geçirmeye zorladı. Kendisiyle samimi olanlar belki de uzun zamandır yanıldıklarını, yanılgılarının arkasındaysa yanlış bilgilerinin, hatalı düşüncelerinin yattığını kendilerinde kabul etme gücü buldular. Bunun yanında birçok insan bağılı (bağımlı) bulundukları yerden kopamadan kula kul olmayı seçti. 

İnsan her zaman yanılabilir, yanılmayan bir insan yoktur, ancak emirleri Allah’ın koyduğu yasalarla çelişse bile başka birinin istekleri doğrultusunda hareket etmek özgürlükle ne kadar bağdaştırılabilir ki? 

Nitekim bu çarpık düşüncenin sonuçlarını hepimiz gördük. Mesele sadece iktidar veya siyaset meselesi değildi, insanların belki de hayatları boyunca durdukları yeri, ilkelerini sorgulama dönemiydi. Bazen çok büyük değişimler çok kısa zaman aralıklarına sığınıverir, düşüncenin yoğunluğuna, durumun sıra dışılığına bağlı olarak. Geçtiğimiz dönemin de böyle bir dönem olduğunu düşünüyorum.

Sitede insanların ne kadar kolay kullanılabileceğini, kandırılabileceğini, en kötüsü de tüm bunların Allah’ın isminin kullanılarak yapılabileceğini sorgulamamız için fazlasıyla yayın mevcut. Kendi adıma söylemem gerekirse, başka bir yerde bulamadığım cevaplara burada rastladım. 

Tabii Sonsuz Ark denince içeride dinden, felsefeden, dünyada yaşananlardan, eğitim sorularından, bilimdeki son gelişmelerden siyasete kadar, sanattan, gezilerden insan duygularına kadar, kısaca insan denen varlığın hayatında değinebileceği her alana yer verilmiştir. 

Yazılarda ise göze ilk çarpan yazıların derinliği ve kalitesi oluyor. Bunun sebebi de yazarların birikimlerini en samimi ve özverili şekilde aktarmalarıdır. Allah rızası haricinde herhangi bir karşılık gözetilmeden yapılan işten başka nasıl bir sonuç çıkabilirdi ki? 

Bir şey okumayı almak olarak, yazmayı da vermek olarak düşünürsek, bir yayın organının işleyişi bir organizmanın dengeli işleyişine, nefes alıp vermesine, taze kanın pompalanmasına benzer. Ve insanların her nefes alışında beyinlerine pompalanan oksijen fikirlerini geliştirmeye yarıyorsa, hayatın devam edeceğine dair umut vardır.

Sonsuz Ark’ın kapısı herkese açıktır ve herkes sitede kendine göre bir şey bulabilir. Bunun sebebi yazıların çeşitliliği, konuların farklılığı ve zenginliğidir. Yazı, güncelliğini sürekli koruyan bir şeydir. Bir yazıyı okuduğunuz zaman onun yazıldığı zamana, atmosfere dalış yapıyorsunuz ve yazmanın sihirli gücü de budur. İnsana, olaylara dair her şeyin kaydedilmesi de bu yüzden önemlidir. Söz uçar, yazı kalır. Yaşananlar uçar, yazı kalır. Yazı, yaşananlarla tekrar buluşabilme imkânıdır. Olayların geçici olduğu gibi insan da geçicidir, kalıcı olansa arkasında bıraktığı sözlerdir, emektir.

Özgür insanlar özgür toplumlar oluştururlar. Zihnindeki prangalardan kurtulabilen, düşünebilen insan özgürdür. Ve ancak özgür toplumlar geleceği inşa edebilir. Düşünce öyle bir şey ki, bir insanın zihninde yeşerip çoğalarak tarih yazdırabilir. 

Benim için Sonsuz Ark, düşünen bir toplum inşa etme girişimidir. Kitaplarında çokça yapılan “Akletmez misiniz!” vurgusunu emir olarak kabul edenlerin ve düşünmek ve düşündürmek için ellerinden ne geliyorsa yapmaya çalışanların mekânıdır. Hayat da yerinde durmadığına göre, mutlaka söylenecek daha çok şey var.


Melek Öz, 13.05.2018, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Deneme
Melek Öz Yazıları
 




Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı