6 Temmuz 2016 Çarşamba

SA3135/YB39: Susma Vakti / Sınanmış Renkler 38

Sonsuz Ark/ Evrensel Çerçeveye Yolculuk

"Konuşmadan önce susma vakti bu."

Sizi alıp götürsem kendimle uzaklara, ne dersiniz dostlarım? Hani yalnızlığınızdan bıktığınız, insanlardan yorulduğunuz ve kaçıp bir yerlere gitmek istediğiniz o zamanlardan biri ise bu zaman, hadi gelin gemim sizi bekliyor; benden bıkmayacaksanız eğer…

Biliyorum; yorgun, yılgın ve tıkanmış bir ruhun yalazlanıp şaha kalkmasını beklemek yanlış; hem de çok yanlış. Çünkü o güne dek olup bitmiş her şeyin zihninizin derin yerlerinde kalan izleri var. İyi ya da kötü o izler orada durdukça kaçabileceğiniz herhangi bir yer yok. Ama isterseniz gemim sizin için sakin bir yer olabilir… Sizi dinleyebilirim.

Size bir sır vermem lazım ama önce. Hiç kimseye söylememeniz gereken o sırrı öğrenmeyi hak etmiş durumdasınız çünkü. İyi dinleyin; bugüne dek herhangi bir işçinin, yoksulun, geçim derdi peşinde ömrünü tüketmiş, bir an bile dinlenme imkânı bulmadan gündüzler boyu çalışmış ve gece çöker çökmez doyumsuz uykunun kucağında kaybolmuş insanların yorgun, yılgın ve tıkanmış ruhları yok. Duydunuz mu? Bu tamamen sizin gibilerin derdi ve sizin sınanmanız da böyle… Bu sebeple kaçıp gidebileceğiniz zamanınız ve gittiğiniz yerlerde çalışmadan yaşayabileceğiniz maddiyatınız var.

Hadi gelin, nasılsa sırrı öğrendiniz ve bu sırla gemide benle beraber bir yolculuğa çıkacaksınız. İyi bir yer bulun kendinize, hava rüzgârlı bu gece; sıkı tutunun, dalgalar sizi savurabilir.

Eğer sağlam bir yer edindiyseniz demir alalım yavaş yavaş; isterseniz demiri çekmek için gönüllü olabilirsiniz, korkmayın elleriniz yaralanmaz, pörsümez, kırışmaz. Hem varsın yaralansınlar, pörsüsünler ve kırışsınlar, ne olur ki? Ruhunuz bu kadar yıpranmışken ellerinizin ne önemi var?

Bu gemi bir direnişin simgesidir dostlarım, tıpkı sizin kayalıklara çarpıp dağıtmak istediğiniz kendi geminiz gibi bir gemi bu; herhangi bir özelliği yok… Konuk olduğunuz bu gemi bu yüzden sizin de emek sarf etmeniz gereken şeylerle yürüyecek.

Tamam, hiçbir şey yapmak istemiyorsunuz, sorun değil; bunu sizden bekleyerek sizi davet etmedim buraya… Ama acıkınca, susayınca benden isteme hakkınız yok bunu bilmeniz gerek. Ambar ve mutfak orada… Canınız ne isterse gidip seçin, yapın ve dilerseniz bana da ikram edin, canım çekerse alırım.

Yelkenleri açmayalım isterseniz, motorla idare edelim şimdilik; biraz salınalım açıldıktan sonra… epeyce açıldıktan ve salındıktan sonra oturur, gecenin ve yıldızların tadını çıkarırız ve tabi dalgaların, suyun, rüzgârın. Açlıktan öleceğimizi hissedene kadar yemeyeceğiz, susuzluktan çölde kaldığımızı zannedene kadar da bir şey içmeyeceğiz, anlaştık mı dostlarım?

Yok, hayır şimdilik sohbet de etmeyeceğiz. Güvertede oturmuşken, sular yüzünüze sıçrarken düşünüp öyle kalın istiyorum, kendinizle konuşun önce. Sonra birbirimizle konuşuruz. Ama bu uzun bir yolculuk olacak unutmayın, benle uzaklara gelmeyi siz istediniz.

Düşünmeye başladınız değil mi?

Ben biraz açılana kadar dümendeyim… sessizce sizi bekleyeceğim, siz benle konuşana ya da ben sizin benle konuşmayı istediğinizi görene kadar susun, susun biraz… Konuşmadan önce susma vakti bu.

Hoş ve hoşnut kalınız.

Selam ve sevgiyle.


<<Önceki                        Sonraki>>


Yaşlı Bilge, 06.07.2016, 23:52Sonsuz Ark, Peynir Gemisi'nden, Sınanmış Renkler 38



Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.
  4. Sonsuz Ark Yayınlarının Kullanımına İlişkin Önemli Duyuru için lütfen tıklayınız.


Seçkin Deniz Twitter Akışı