2 Kasım 2014 Pazar

SA966/ÇY4-DB23: Işid’le Mücadele Aptal Bir Savaşa Dönüşüyor

“Obama’nın da bildiği gibi karmaşa aptalcadır.”

2002 yılında, o zamanlar Illinois Eyalet Senatörü olan Barack Obama, “Bütün savaşlara karşı değilim.” demişti. “Karşı olduğum aptal bir savaş. Karşı olduğum, döküntü bir savaş.”

Harekete geçmek için ona verilen zamana bakarsak, çok az kişi, Obama’nın Işid’e karşı silahlı mücadelesini aptal bir savaş olarak tarif ederdi. Ama bu müdahale ile ilgili ne kadar çok şey öğrenirsek, Başkan’ın özdeyişindeki aptal kavramının o kadar bozuk olduğunu görüyoruz. Amaçlar, parametreler ve savaştaki beklentiler giderek belirsizleşiyor.

Ben savaşın yeni başladığını, şu anda ABD ve koalisyon ortakları arasında rol paylaşımı yapıldığını görüyorum. ABD liderliğindeki hava saldırılarının gerçek bir etkiye sahip olduğunu da biliyorum. Bombalama kampanyası olmasaydı, Türkiye- Suriye sınırındaki Kobani şimdiye kadar Işid’in eline geçmiş olurdu. Ve Irak'ın Kürt bölgesinin kalbi için ciddi tehdit olabilirdi.

Ama Obama’nın stratejisinin, mevcut durumu Başkan’ın dediği gibi Işid’i “geriletip, yok etmek” olan nihai hedefe ulaştırıp ulaştırmayacağını sorgulamak gerekiyor. Ayrıca Başkan’ın savaş planının istenmeyen –ama ışıl ışıl bariz- sonuçlarının da hesaba katılıp katılmadığını da sorgulamak gerekiyor.


Olasılık dahilinde, biz artık planının merkezi unsurlarından birine dair Obama’nın şüpheciliği hakkında daha fazla bilgiye sahibiz: “Ilımlı” Suriyeli muhalifleri silahlandırmak ve eğitmek. Bu ay, New York Times, başkanın ABD’nin geçmişte yaptığı isyancıları silahlandırma girişimlerine dair bir CIA raporu istediğini yazdı. Geri dönütler bu tür girişimlerin, çok nadir istisnalar dışında, çatışmaların sonuçlanmasında çok az etkisi olduğunu ortaya çıkardı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Işid’e karşı Suriye sınır kasabası Kobani’nin savunmasına yardım etmek amacıyla Irak’tan 200 peşmerge savaşçısının Türkiye üzerinden Kobaniye geçişi konusunda bir anlaşmaya varıldığını söyledi. (Reuters)

Bu hafta Post, bölgeyi Işid’den geri almak için Suriyeli isyancı güçlerin eğitilmeyeceğini bildirdi. Bunun yerine, Post'tan Rajiv Chandrasekaran Işid’in daha fazla ilerlemesini engellemek üzere bölgeyi korumak için ılımlı muhaliflerin eğitilip silahlandırılacağını belirtti.

Askerî açıdan bu mantıklı, ama sadece Obama’nın Irak ve Suriye’ye asla ABD askeri göndermeyeceğine dair kesin bir söz verdiği için. Bölgede hava saldırılarını koordine eden gözcüler olmadan ve savaşta deneyimsiz yerel birliklere liderlik edecek Amerikan danışman ekipleri olmadan, isyancı güçlerin bölgeyi ele geçirme girişimleri intihar saldırısı anlamına gelecektir.

Tüm bunların hala teoride olduğunu hatırlamakta fayda var. Pentagon bir yıl içinde mücadeleye 5000 Suriyeli muhalifi göndermeyi umut ediyor, ama önce Suudi Arabistan’daki sekiz haftalık bir eğitimle güçlendirilip eğitilecekler ve son olarak konuşlandırılacaklar. Süreç yeni başlıyor.

Ancak tüm bu güçlerin başarabileceği şey sadece savunmaksa amaç ne? Daha da önemlisi, potansiyel acemi askerler amaç olarak neyi görecek? Elbette içinde Işid’e saldırı olmayan - ve hatta çoğu isyancının gerçek düşmanı olan diktatör Beşar Esad’ın  katil güçlerine karşı harekete geçme niyeti olmayan bir plan için hayatlarını tehlikeye atmakta şüpheye düşecekler.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevinden İngiltere merkezli bir grup gözlemci, bugüne kadar ABD liderliğindeki hava saldırıları ile Suriye'de 553 kişi öldürüldüğüne karar verdi. Bunların 464’ü Işid, 57’si Jabhat al-Nusra militanı, 32’si de sivildi.

Suriye’de belki de en mutlu kişi Esad. Rejimin en yetenekli düşmanını vuran koalisyon hava saldırılarıyla, Esad'ın generalleri dramatik bir şekilde Suriye'nin iki büyük kenti olan Halep ve Şam çevresinde ılımlı isyancı güçlere karşı hava ve kara saldırılarını artırdı.

(Eugene Robinson, burada IŞİD’i Esed rejmin en büyük düşmanı olarak tanımlarken çok ciddi bir çarpıtma yapmaktadır; IŞİD ve Esed, ÖSO’ya karşı çok ciddi işbirliği yaparak savaşı bugüne dek uzattılar, Seçkin Deniz, Sonsuz Ark,02.11.2014)

ABD isyancıları bölgeye gönderilmek üzere eğitene kadar, bölgede isyancıların savunacağı isyancı bir bölge kalıp kalmayacağı da merak konusu.

Irak’taki durum da hemen hemen aynı umutsuzlukta. Işid, ABD hava saldırılarına rağmen ve bir kez daha kuzeydeki Yezidi azınlığı kuşatarak Anbar şehrine doğru ilerlemeyi sürdürüyor. Irak hükümetinin mücahitleri defetmek için gerekli olan askeri cesareti ve siyasi uzlaşmayı oluşturması imkansız değil. Ama pek mümkün de değil.

Bu Irak ve Suriye’ye ABD’nin daha etkin katılımı için bir çağrı değil. Ama geriletip- yok etme asıl hedefse, daha derin bir katılım yapmaktan kaçınılmasını anlayamıyorum. Tüm bu yazılanlar bir karmaşa. Ve Obama’nın da bildiği gibi karmaşa aptalcadır.

Eugene Robinson-The Washington Post -23 Ekim 2014



Derya Beyaz, 02.11.2014,  Sonsuz Ark,  Çırak-Çevirmen Yazar, Çeviri





Metnin Orijinali:
http://www.washingtonpost.com/opinions/eugene-robinson-fighting-the-islamic-state-is-starting-to-look-more-like-a-dumb-war/2014/10/23/13492d64-5aea-11e4-b812-38518ae74c67_story.html

Seçkin Deniz Twitter Akışı