6 Eylül 2014 Cumartesi

SA873/TG50: İsrail’de İç Politik Karmaşa: “Bibi'nin Bir Sonraki Savaşı”

 “Hamas’ı unutun. İsrail Başbakanı şimdi kendi hükümeti içinde bir savaşla karşı karşıya.”

Savaşla ve dinlenmeden geçen bir yazdan sonra Pazartesi günü İsrail'deki çocuklar yeniden okula başladı ve Başbakan Binyamin Netanyahu zorunlu olarak fotoğraf çektirmek amacıyla birkaç okula uğradı.

Netanyahu, Mabu'in şehrinin güneyindeki bir okulda öğrencilerden birine en sevdiği hayvanı sordu. Öğrenci bunun üzerine “Yılanlar” cevabını verdi. Netanyahu bu cevap üzerine sırıtkan bir şekilde: ”Yılanlar mı? Gel ben sana birkaç tane vereyim”(*) diyerek şaka yaptı.

Netanyahu'nun bu ifadesi azılı kabine üyeleri tarafından Hamas veya harici düşmanlara karşı söylenmiş bir sözden ziyade bir kinaye olarak değerlendirildi. 26 Ağustos tarihinde Netanyahu ve Hamas tarafından yapılan ateşkes anlaşmasıyla görünüşe göre savaş sona erdi ve başbakan şimdi uzun bir politik savaşın içine girmek üzere.

Barış, hiçbir hükümet üyesini memnun etmedi, özellikle de Hamas'ın tamamen ortadan kaldırılmasını isteyen inatçı sağ kanat tarafını. Anketler Başbakan’ın Temmuz ayında %80 üzerinde olan desteklenme oranının %32 seviyesine kadar düştüğünü göstermektedir.

Önemli bir İsrail dış-politika kararını “alçak katillerle” pazarlık olarak nitelendiren Dışişleri Bakanı Avigdor Liberman, saçma davranışlar sergileyen bir en üst düzey İsrailli diplomat görüntüsü ortaya koydu.  Ateşkes anlaşmasının İsrail'i Gazze'de bulunduğu varsayılan bir roket fabrikasını bombalamaktan alıkoyacağı uyarısında bulunan Ekonomi Bakanı Naftali Bennett'in iğneleyici eleştirileri üzerine Netanyahu ondan çenesini kapatmasını istedi.

Netanyahu'nun koltuğuna göz diken Liberman ve Bennett bu yaz mevsimini kendilerini İsrail sağının gerçek adayları olarak konumlandırmak için harcadı. Her ikisinin de Netanyahu ile derin bağları var: Liberman, 1990'larda Likud'un kontrolünü ele alırken ona yardım etti ve geçen sene seçimlere ortak listeyle girdiler; Bennett bir zamanlar başbakanın kampanya menajeriydi. Fakat şu anda onun en tehlikeli rakipleri durumundalar.

Hükümet, Netanyahu’yu sağ kanattan gelecek tepkilerden korumak adına bu hafta içinde 4047 dönüm işgal edilmiş Batı Şeria toprağını “Devlet Arazisi” olarak ilan etti. Bu, İsrail’in on yıllardan beri Batı Şeria’da tek seferde gerçekleştirdiği en büyük toprak gaspıdır. Büyük bir yerleşim inşasının ilk adımı olarak görülen bu hareket uluslararası alanda şiddetli bir kınama ile karşılandı. Bununla birlikte içinde Bennett’in de bulunduğu sağ kanat bu durumu övgüyle karşılamıştır.  

Yine de Bibi, İsrail’in daimi muhafazakâr politikaları içinde gittikçe merkeze kayan bir görüntü sergilemektedir. Yeni yapılan bir ankete göre İsraillilerin %39’u Bennett’in “sağın görüşlerini en iyi şekilde temsil ettiğini” düşünürken bu oran Netanyahu için %28’dir.

Ankette üçüncü sırayı yıldızı kararan Liberman almaktadır. Temmuz ayında fırsatçı bir şekilde partisinin Likud ile birlik anlaşmasını sona erdiren fakat hükümet görevinden ayrılmayan Liberman bu yüzden gittikçe artan bir şekilde politik fırsatçılıkla suçlanmasının acısını çekmektedir. 

Geçen ay kendisini Bennett’in ve “dogmatik sağ” olarak adlandırdığı kesimin karşısına konumlandıran dışişleri bakanı, kendini “pragmatik sağ” olarak tanımladı. Fakat sürekli olarak kışkırtıcı ifadeler kullanan-geçen aylarda destekleyicilerini İsrail’deki Filistin işyerlerini boykot etmeleri için kışkırttı ve El-Cezire’nin İsrail’de yasaklanması tehdidinde bulundu- Liberman, politik anlamda ancak birkaç başarı gösterebildi. Bu hafta Channel 1 Kanalında Gazze savaşı sırasındaki politik başarıları hakkında konuşması istendiğinde sadece ortaya koyabildiği İsrail’i destekleyen “200 Hollywood Starı’nın” olmasıydı.

Bu sırada kurucusu bulunduğu Yisrael Beytenu partisi geleneksel tabanını oluşturan yapıdan -eski Sovyet Birliği göçmenleri- dışa açılma mücadelesi vermekteydi. Anketlere göre seçimler eğer bugün yapılmış olsa parti muhtemelen dördüncü veya beşinci büyük blok durumuna düşecektir.

Liberman bile erken seçimlerin kendi menfaatine olmadığını ve politik konumunun şu an hükümeti terk etmesine müsaade etmediğini belirtmiştir.

Liberman, CNN’e verdiği beyanatta şöyle diyor: “Bir kabinemiz var ve ben bu kabinenin içinde bir azınlık konumunda olduğum için üzgünüm. Fakat biz bu koalisyonun çok önemli bir kısmını kazandık ve hükümetimizi destekleyeceğiz, çünkü alternatif bir durum, yeni seçimler, erken seçimler sanırım İsrail devleti için gerçekten kötü bir seçenek olacaktır.”

Netanyahu’nun pozisyonuna karşı uzun vadede daha büyük tehdit Bennett’ten gelecektir. Elit bir ordu biriminde eski bir yetkili ve yazılım endüstrisinde milyonlar kazanan bir yatırımcı olan Bennett, Knesset’e yeni dâhil olmuş karizmatik bir kişiliktir. Partisi Jewish Home geçen seneki seçimlerde 12 sandalye kazanmış olan dördüncü-büyük bloktur. Dindar Siyonistlere hitap eden parti saldırgan bir milliyetçiliği destekler fakat asıl geniş anlamda desteği ultra-Ortodoks Yahudiler’in askerden muaf tutulması uygulamasını sonlandıran tasarıda olduğu gibi sosyal ve ekonomik konulara odaklanan çalışmalar ile kazanmıştır.

İsrailli bir politik analiz uzmanı olan Tal Schneider şöyle demektedir: “Liberman ve Bennett aynı şekilde davranmışlardır… Fakat Liberman’da politik manevracılık özelliği görülmektedir. Bennett’in söyledikleri belki hoşunuza gitmeyebilir, fakat onun tutarsız olduğunu söyleyemezsiniz.”

Üç kulvardan oluşan bu politik yarışı olumsuz anlamda etkileyebilecek bazı öngörülemeyen etmenler ortaya çıkabilir. Netanyahu Likud içerisinden bir meydan okumayla karşı karşıya kalabilir: 2012’de gerçekleştirilen önseçimler partiyi sağın ucuna doğru itmiştir ve partinin merkez komite başkanı olan Danny Danon başbakanı alenen eleştiren bir figürdür. Netanyahu kamuoyu önündeki eleştirileri nedeniyle Danon’un savunma bakanı yardımcılığı görevine Temmuz ayında son vermiştir

Başka bir muhtemel meydan okuma da eski bir Shin Bet başkanı olan ve şu anda politikaya girmek için büyük bir hazırlık yaptığı görülen Yuval Diskin’den gelebilir. Bu meydan okumaya yönelik hazırlık Netanyahu’nun kendi sahası olan güvenlik meseleleri ile ilgili gibi gözükmektedir. Diskin bu hafta sonu Yedioth Aharonot gazetesinin görüş bölümünde yazdığı yazıda “ Bugün İsrail iradesiz bir liderlik tarafından yönetilmektedir” diyerek diplomatik kötürümlüğün ülkeyi zayıflattığı uyarısında bulunuyor.

Fakat tüm bu yeni tehditlere ve yaz aylarında yaşanan politik dramaya karşın Netanyahu’nun yönetimi zor koalisyon hükümeti garip bir şekilde istikrarlı gözükmektedir. Savaş sonrası anketleri başbakanın popülaritesinde büyük bir düşüş olduğunu gösteriyor fakat bu sonuçlar temelde savaş öncesi ortalamalara doğru evrilmektedir. Netanyahu, 2006’daki Lübnan savaşından sonra desteklenme oranı %2’lere düşen önceki başbakan Ehud Olmert gibi ağır bir yenilgiye uğramamıştır.

Önemli bir nokta da halkın Netanyahu'dan başka alternatif görmemesidir. Geçen hafta yayınlanan bir Haaretz-diyalog anketi, katılımcıların %42'sinin başbakanlık için hala onun en iyi seçenek olduğunu düşündüğünü göstermektedir. En popüler adaylar için gerçekleştirilen ankette ikinci sırayı %20 ile “bilmiyorum” cevabı almıştır.

Schneider şöyle diyor: “Politik olarak pek çok problemi var fakat halka sorulduğunda sanki durumdan memnun gözüküyorlar.”

1 Eylül tarihinde yayınlanan bir Knesset Kanal anketi gelecek seçimlerde Netanyahu'ya 26 sandalye verirken bu rakam Bennett için 19 ve Emek Partisi (Labor Party) için ise 18 sandalye olarak  gözüküyor. Lieberman ve Bennett'le birlikte düşünüldüğünde merkez- sağ 53 vekil çıkararak çoğunlukten biraz az bir güce sahip olacak gözükmektedir.

Bu durum oldukça ironiktir, öyle ki; koalisyona karşı yakın vadede esas tehdit merkez-soldan gelebilir. Yair Lapid ve Tzipi Livni koalisyona girerken aylarca Labor'dan ses seda çıkmamıştı. (Facebook üzerinden dolaşıma giren bir mesajda parti lideri Isaac Herzog Yahudi mitolojisinde sessiz bir yaratık olarak yer alan Golem'e benzetilmektedir.)

Fakat Lapid, içinde bulunduğu zayıf pozisyonu ortadan kaldırmak adına hükümetin düşmesine sebep olan kişi olabilir. Daha önce bir ekran yüzü olan ve sonrasında politik olarak merkezde yerini alan Lapid'in geçen seçimlerde yaygın sosyoekonomik sıkıntıları öne çıkarması ve  orta sınıfı güçlendirme vaadi partisi Yesh Atid'e Knesset'te 19 sandalye kazandırdı ve ikinci büyük blok konumuna getirdi.

Netanyahu Lapid'i aslında içinde zehir bulunan kadeh anlamına gelen maliye bakanlığı makamı ile ödüllendirdi. Savaştan sonra vergi artışını engellemek isteyen Lapid harcamalarda kesintiye gitti ve bütçe açığını İsrail gsyih'sının %3'ünden daha fazla genişletti. Gelecek yılın bütçesi muhtemelen sosyal hizmetlere yönelik daha fazla kesinti içerecektir.

Bu arada Lapid'in en önemli inisiyatifi olan, ilk kez ev alacakların vergiden muaf tutulması ile ilgili planlama hazırlandı. Kamuoyu yoklamaları, eğer seçimler bugün yapılmış olsa Yesh Atid'in yarıyarıya güç kaybederek 19 sandalyeden dokuz veya on sandalyeye düşeceğini göstermektedir.

Lapid geçen hafta yaptığı açıklamada Yesh Atid'i koalisyondan çekmeyi düşünmediğini belirtti. Fakat uzmanlar onun asıl işi olan bütçeyi meclisten geçirme aşamasında kasıtlı olarak başarısız olmayı deneyebileceğini belirtiyorlar. Eğer Knesset 31 Martta harcama planını onaylamazsa ülke otomatik olarak erken seçime gidecektir.

İsrail'in günlük finans yayın organı Globes'un bir yazarı olan Avi Temkin: “[Lapid] gerçekten İsrail'in ekonomik problemleri hakkında ne yapılması gerektiği konusunda düşünmüyor. O'nun düşündüğü gelecek seçimlerde daha iyi bir konum edinebilmesi için ne yapması gerektiğidir” diyor.

Fakat, sol erken seçimler için zorlasa da Netanyahu'nun asıl kavgası sağda olacaktır. Bennett ve Liberman geçtiğimiz günlerde üsluplarını yumuşattığı ve Knesset gelecek aya kadar tatilde olduğu için üstünlük şimdilik onda gözüküyor. Bununla birlikte, Gazze ablukası hakkındaki görüşmelerin bu ayın sonuna kadar Mısır'da sürecek olması ve uluslararası toplumun Filistinliler ile müzakerelerin yeniden başlatılması yönündeki baskıları nedeniyle sağ kanattan gelen saldırılar yeniden günyüzüne çıkmıştır.

Netanyahu'nun sağ kanat hasımlarının ona saldırmaları için ellerinde yeteri kadar malzeme var görünüyor. İsrail'in Batı Şeria'daki son arazi ilhakından sonra Netanyahu'nun Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 2500 tane daha yerleşimci evi yapılması ile ilgili planları rafa kaldırdığı söyleniyor. Bu sebeple önde gelen bir yerleşimci lideri onu bir  “gizli dondurucu” uygulaması dayatmakla suçladı.

Netanyahu Uluslar arası baskıdan endişelenmişti, diğer yanda Bennett'in ise bu tür çekinceleri bulunmuyor. Pazartesi günü yerleşimcilerin bulunduğu bölgeyi ziyaret etti ve planlanan inşaat çalışmalarına bol bol övgüler yağdırarak şöyle dedi: “Biz inşa ediyoruz ve dünya bizim bu yaptığımızdan asla hoşlanmıyor. Biz yine de inşa ediyoruz.”

GREGG CARLSTROM, 3 Eylül 2014, Telaviv


Tamer Güner, 06.09.2014, Sonsuz Ark, Çevirmen Yazar, Çeviri



Çevirenin Notu:

(*)”Yılanlar mı? Gel ben sana birkaç tane vereyim” : Yazının başlarında yer alan ve Netanyahu tarafından söylenen bu ifadede Netanyahu özelde Filistinlileri ve Hamas'ı genelde ise Müslümanları yılana benzetmiş görünüyor.




Seçkin Deniz Twitter Akışı