12 Ağustos 2018 Pazar

SA6645/KY37-AZ306: Bir Kabile Anlayışı Olarak ‘Beyaz Türk Faşizmi’

"Yavuz Bingöl ve benzerleri boş yere çırpınıyorlar dert anlatmak için, faşist kafa normali anlayamaz, geçiniz…"


Türk basınında “bizim mahalle” lafını ilk kimin söylediğini bilmem mümkün değil, ama, bu lafla siyasetin iki kanadında yer alan yazar ve editörler için güçlü bir iş güvenliğini sağladığını söylemek mümkündür. 

İnsanlık, (haliyle Türkiye) ilk kez, toplumların içindeki “kabileleşme” sürecinde, siyasetçiler kadar, gazeteciler, akademisyenler, edebiyatçılar, sinemacılar, tiyatrocuların da mahalle kavramından nemalandığı bir dönem yaşıyor… (Neydi o, Ercüment Ovalı GQ ödül töreninde ödülünü şehit evladımız Eren Bülbül ve şehit askerlerimize adayınca karşılaştığı buz gibi sessizlik, di’mi?)

Bir kabileye ait olmak kabile adına konuşma, siyasi aktivitede bulunma, iş garantisi, ödül toplama ve saygı şansı da doğuruyor. 

“Neo-tribalism” (yeni-kabilecilik) zaten tam da bu noktada kendine zemin buluyor, yapılanıyor ve “yeni-faşizmin” rotası da böyle açılıyor. 

“Bizim mahalle” dediğiniz anda; 1- “Öteki mahalle” kavramı kendiliğinden ortaya çıkıyor, 2- Kabilenin savunma refleksi hemen devreye giriyor, 3- Barikatların arkasında kurulmuş “huzurlu bölge” sizi bekliyor. 

Faşizmi güçlendirmenin ana rotası  

Faşizm-popülizm hattında yaptığı çalışmalarla tanınan New York Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Federico Finchelstein’a göre sosyal-siyasal kabile faşizminin zeminini oluşturmak hiç de zor değil: 

a- Aydınlar arasındaki uzlaşmaz çelişkiyi güçlendirin, b- Farklı görüşlerin kopuşunu hızlandırın,c- Karşı görüşün şeytanlaştırılmasını sağlayın, d- Yargı ve meşru siyaseti her fırsatta aşağılayın. 

Bu 4 madde, toplumu ikiye bölen ve sosyal-siyasal tercihlerde uzlaşmaz gerginliğe yol açan “kabile faşizminin” ana eksenini oluşturmaktadır. 

Aslında, bu 4 maddeye ünlü felsefeci Umberto Eco’nun (1932-2016) şu maddelerini de eklemekte yarar var: 

a- Geçmiş üzerinde yapılandırılan maço siyaset kültürü, b- Farklılıklardan korku, c- Paniklemiş orta sınıfın yıkıcı tercihleri, d- “Ötekinin” gücünü abartma… 

Vesayet oligarşisinin telaşı  

İsmet İnönü’nün 1946’da Truman Doktrini’ni kabullenmesiyle başlayan ve 15 Temmuz 2016’da milletin emperyalist darbe saldırısını püskürtmesiyle sonlanan vesayetin güçlü bir oligarşisi olduğunu zaten biliyorduk. 

Ama bu oligarşinin kendisiyle benzer tepkiler taşıyan bağlantılı sınıf oluşturduğunu anlamamız için Recep Tayyip Erdoğan’ın 1994’te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olması gerekti. 

“Atatürk’ün kurduğu laik cumhuriyet elden gidiyor” sözüyle başlayan “sosyal korkunun” giderek bir “kabile faşizmine” doğru yol aldığını gördük. 

Öyle ki, bu kabile, Erdoğan’ın 2012’de Kahire’de Müslüman Kardeşler’in yüzüne “Ben laik olmayabilirim ama devlet mutlaka laik olmalı” demesini bile anlamadı, 15 Temmuz gecesi, ülkedeki laikliği sonlandıracak “Hocaefendili” bir darbe teşebbüsünü püskürtmesini de algılayamadı. 

Emperyalistin kucağındaki Atatürkçüler

CHP’nin her fırsatta, silahlı faşist hareketin sivil kanadını oluşturan HDP ile bu kadar kolay ittifak kurmasını, FETÖ bağlantılı siyasi programlar yürütebilmesini ve CHP tabanının da bu yapılanmaya tepkisizliğini izah bu açıdan kolaydır.

Burada emperyalizm, paniklemiş orta sınıfın yıkıcı tercihlerini, karşıtın gücünü abartarak devreye soktu, şeytanlaşmayı sağladı, meşru siyasetin “diktatör” söylemiyle aşağılanmasına yol açtı. 

“Beyaz Türk faşizminin” sıradan bir neferi, PKK’nın siyasi uzantısına veya üzerinde FETÖ şaibesi olan siyasi kadrolara oy verebilir ama bu dünyada “diktatörün”(!) şu veya bu şekilde yanında yer alanların hiçbir söz hakkı yoktur… 

Yavuz Bingöl ve benzerleri boş yere çırpınıyorlar dert anlatmak için, faşist kafa normali anlayamaz, geçiniz…



Ardan Zentürk, 12.08.2018, Sonsuz Ark, Konuk Yazar
Ardan Zentürk Yazıları
 


Sonsuz Ark'ın Notu: Ardan Zentürk Beyefendi'nin çalışmalarının, 'bir bölümü verilerek kalanını ana siteye linkle yönlendirme' formatı ile yayınlanması için onayı alınmıştır.  Ek olarak aşağıda yazının kaynağı ve aktif linki verilmiştir. Seçkin Deniz, 06.09.2015




Yazının İlk Yayınlandığı Yer: Star Gazetesi:
http://www.star.com.tr/yazar/bir-kabile-anlayisi-olarak-beyaz-turk-fasizmi-yazi-1373298/



Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark manifestosuna aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz.

Seçkin Deniz Twitter Akışı