7 Ağustos 2016 Pazar

SA3271/KY35-YTK106: 15 Temmuz ve Siyasal Kürt Hareketi

"Öyleyse bu berbat, bu alçak proje bunca açığa çıkmışken siyasal Kürt hareketinin de tezlerini, düşüncelerini ve icraatlarını 15 Temmuz'dan itibaren çok ciddi biçimde gözden geçirmesi gerekmiyor mu?"


15 Temmuz için çok şey söylendi, söylenmeye de devam edilecek. Doğal olan, doğru olan bu. Bütün bu olup bitenlerle ilgili daha büyük bir projenin varlığından kimsenin şüphesi yok.

Proje gidip gidip nereye dayanabilir? 'Elin gâvuru' bizden ne istiyor? Fethullahçı teröristlerin o geceki derdi neydi? Sadece kendileri için mi saldırdılar yoksa taşeronun önde gideni miydiler o karanlıkta ateş açar, füze fırlatırken?

Herkesin bu sorulara bir cevabı var.

Çoğu ortak bu cevapların.

Türkiye'ye ve bütün bir millete karşıydı bu operasyon ve FETÖ de kendi kadar taşeronluğu nedeniyle de bu işin içindeydi.

Ne olacaktı?

Belki darbe… belki iç savaş…

Sonunda çökmüş, yıkılmış bir ülke kalacaktı geriye.

O ülke bütünlüğünü koruyabilecek miydi?

Herkes hemfikir; muhtemelen hayır…

Darbeciler ama işbaşına geçebilip ama memleketi yangın yerine çevirip paramparça olmamızı sağlayacaktı.

Muhtemelen en büyük güvenceyi de Doğu ve hele ki Güneydoğu Anadolu'dan alacaklarını sanıyorlardı.

Hem o gece hem bugün çok başka bir resim var; demokrasi mitinglerine bütün bölge halkı coşkuyla katılıyor.

O gece de bölgenin bütün illeri darbeye karşı ayaktaydı. Hâlâ da ayaktalar. Batıdaki kardeşleriyle aynı sevinci paylaşıyor, aynı direnci gösteriyorlar.

Aynı bayrak altında toplanmaya devam ediyorlar.

Öyleyse bu berbat, bu alçak proje bunca açığa çıkmışken siyasal Kürt hareketinin de tezlerini, düşüncelerini ve icraatlarını 15 Temmuz'dan itibaren çok ciddi biçimde gözden geçirmesi gerekmiyor mu?

Bu saatten sonra kendi geçmişlerini; yaptıkları hataları da kendilerine yapılan haksızlıkları da yeniden düşünmeleri gerekmiyor mu?

Kendi tercihlerine duydukları güven kadar sürüklendikleri yer, daha doğru tanımla “sürüklenildikleri” yer için de düşünmeleri…

Darbeye karşı çıkıp mermi karşısına, tank karşısına gömlek tişörtle karşı çıkanlar arasında kim Kürt kim Türkmen ayrımına falan girmeye kadar gitmek bile gereksiz. Darbeye karşı çıkanlar, Allah korusun o darbe başarılı olsa Kürtlerin başına gelecekleri de hep beraber önlemediler mi?

Bölgeyi tam anlamıyla cehenneme çevirip başka ülkelerin keyfi ve güvenliği için parçalanmayı hızlandıracak her kanlı alçak adımı atacaklarından kimsenin şüphesi var mı?

Darbenin başarılı olduğu veya iç savaşın çıktığı bir ülkenin nasıl bir şey olduğunu 15 Temmuz'da ve sonra meselâ Suriye'ye bakarak görmek artık herkes için mümkün.

Olabileceklerin korkunçluğu, çocuklarımıza torunlarımıza kalacak yıkıntının ürkütücülüğü bu kadar açık seçik gözlerimizin önüne serilmişken bu darbe girişiminin, bu taşeronluğun hedeflerinden biri olan parçalanma, tahmin edilenden çok daha ağır bir maliyet karşılığı elde kalması umulan muhayyel Kürdistan hakikatten bir şeye benzeyecek mi tarih içinde?

Darbe başarılsa bile sadece coğrafyamızın bir kesimi mi karşı çıkacaktı yapılmak istenilenlere?

Siyasal Kürt hareketine ama oy ama başka türlü destek veren kitleler direnmeyecek miydi?

O gece ve sonrasında direnmedi mi?

Batı'daki kardeşleri kadar olup bitenlerden endişe duyup sokağa çıkmadı mı?

Yabancı desteği ve darbe ile icad edilmiş ithal, suni bir devletçiğin gerçekleşmesinden öte hakikileşmesinin önündeki gerçek çıplak şekilde billurlaşmadı mı?

Bunca soruyu cevapları çok açık olduğu için altını çize çize tekrar tekrar soruyorum.

Bir siyasal Kürt hareketi tabii ki olabilir; kendine ait tezleri, talepleri tabii ki olabilir.

Mesele, 15 Temmuz gecesi ve sonrasında bu tezlerin, bu düşüncenin, bu hareketin, icraatlarının, tuttuğu tarafların, yöntemlerinin, söylemlerinin hatta aktörlerinin… her şeyinin yeniden bizzat kendilerince masaya yatırılması gerektiğinin kaçınılmazlığı.

“Türk-Kürt kardeşiz” diyenlere dudak bükmeyi sevenler için de o ışıl ışıl sabaha kavuşan karanlık gecede 'milletçe' yaşananlar verilmiş en iyi cevap değil mi hâlâ?..

Değilse, görünen o ki, Kürt siyasal hareketi eleştiri ve özeleştirilerini yeniden yapmazsa bu haliyle devam edemeyecek, kaçınılmaz olarak tasfiye olacak.



Yaşar Taşkın Koç, 07.08.2016, Sonsuz Ark, Konuk Yazar

Yaşar Taşkın Koç Yazıları




Sonsuz Ark'ın Notu: Yaşar Taşkın Koç Beyefendi'nin yazılarının yayınlanması için onayı alınmıştır. Seçkin Deniz, 16.07.2015


İlk yayınladığı yer: Yeni Şafak, 

http://www.yenisafak.com/yazarlar/yasar_taskin_koc/15-temmuz-ve-siyasal-kurt-hareketi-2030922

Seçkin Deniz Twitter Akışı