6 Mayıs 2016 Cuma

SA2859/TG190: Bir Stratfor Propagandası: "Venezuela Krizden Nasıl Kurtulur?"

Sonsuz Ark'ın Notu:
CIA ya da Stratfor, yani ABD Dünya'nın bütün ülkelerinde kaos üretmeye devam ediyor. Sonsuz Ark'ın yayınladığı Bir Stratfor Propagandası: "Brezilya Skandalı: Değişim İçin Bir Şans" başlıklı analiz Brezilya'da Devlet Başkanı Dilma Rousseff'in devrilmesinin yol haritasını çiziyordu, aşağıdaki Stratfor analizi de Venezuela'nın meşru devlet başkanı Nicolas Maduro'nun devrilmesini sağlamak için kalın ve italik olarak belirlediğimiz cümlelerle işbirlikçilerini yönlendiriyor. Bilindiği gibi Brezilya ve Venezula birer petrol ülkesi ve Pentagon-ABD ile organik bir bağa doğrudan karşı çıkan liderlere sahipler. ABD muhalif olduğu liderleri devirmekten vazgeçmiyor.
Seçkin Deniz, 06.05.2016




Looking for a Way Out of Venezuela's Crisis

Özet

Venezuela’daki karmaşadan çıkabilecek, görünenden daha fazla siyasi hamle bulunuyor. Ülke dış borçları nedeniyle felakete doğru sürüklenip günden güne sosyal huzursuzluklar artarken, iktidardaki Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi (PSUV) üyeleri, büyük ölçüde kendi menfaatlerini gözeterek bu krizden çıkmanın yollarını arıyor. Her şeyin ötesinde Venezuela’daki kriz bu şekilde şiddeti azalmadan devam edecek olursa ülkenin elitleri, politik statüleri ile beraber bu statünün kendilerine sağladığı güvenliği de kaybedecekler. 

Analiz

Nicolas Maduro başkanlığındaki ilk üç sene boyunca Venezuela’nın ekonomisi hızlı bir şekilde gerilemeye başladı ve bunun sonucunda PSUV içinde birkaç fraksiyon ortaya çıktı. Bunların arasında iktidardaki kliği temsil etmekte olan- Maduro ve karısı Cilia Flores, meclis üyesi Diosdado Cabello ve bunlar kadar etkili olmasa da Aragua Eyalet valisi Tareck el Aissami ile Ulusal Muhafız Komutanı Nestor Reverol- ekonomik reformlara ve muhalefet ile gerçekleştirilecek diyaloga karşı en şiddetli direnişi gösterdiler. 

Onlar için Venezuela’da gerçekleşecek politik değişim, bir dış tehdit oluşturacaktı ve siyasal zeminin muhalefete bırakılmasını istemiyorlardı. Cabello ve Flores hakkında sürmekte olan soruşturmalar göz önüne alındığında, ülkedeki siyasal nüfuzlarını kaybetmek kendi geleceklerini tehlikeye atabilirdi. 

Diğer yandan, hızlı bir şekilde gerçekleştirilecek ekonomik düzenlemeler-ne kadar gerekli olursa olsun-Maduro’nun başkanlığını tehlikeye atarak yıllık %300’lerde olan enflasyonu tırmandırabilirdi. 

Sonuç olarak Cabello ve Moduro, muhalif koalisyondan gelen politik hamlelerin yönünü değiştirirken ekonomik cephede eylemsizliği tercih eden bir yol izlediler.    


Farklı Hizipler, Farklı Hedefler

Görünüşe göre başını Zulia Eyalet valisi Francisco Arias’ın çekmekte olduğu Bazı eyalet valileri, Birleşik Sosyalist Partisi içinde beliren diğer bir büyük fraksiyonu temsil ediyordu. Halk içinde iktidar partisine yönelik gittikçe artmakta olan ve hatta parti içinde bile görülen memnuniyetsizliğe dayanarak, bu fraksiyonda yer alan valiler senenin sonunda valilik seçimlerinin yapılmasına karşı çıktılar. 

Muhtemelen yakında ya referandumla ya da istifa yoluyla Maduro’nun görevini bırakmasını destekleyecek, bunun arkasından da büyük ihtimalle kaybedecekleri seçimlere girme riskini alacaklar. 

Valiler, Maduro’nun uzaklaştırılması ve yeni bir hükümete geçiş sürecinde, halkın iktidara yönelik öfkesini yatıştırarak büyük bir seçim bozgununun önüne geçmeye çalışacak gibi görünüyor. Bu valiler arasında yer alan ve eskiden içişleri bakanlığı yapmış olan Miguel Rodriguez Torres, başkanın uzaklaştırılması için referandum yapılmasını destekliyor. 

2014 senesinde görevinden alınmış olan Rodriguez Torres, muhalifler arasında kim oldukları bilinmeyen kişilerden destek alsa da, kendisinin Arias Cardenas grubundan olup olmadığı net değil. 

Başkan Nicolas Maduro

İktidar partisi şimdiye kadar muhalefetten gelen politik tehditleri kontrol altına almayı başarmış olsa da Venezuela’nın sosyo ekonomik ve siyasi krizleri önümüzdeki aylar ve yıllarda sürekli risk sergileye devam edecektir. Azalan ithalat ve kamuda kronik hale gelmiş yetersiz yatırımlar, yiyecek fiyatları ve gittikçe kararsız hale gelen elektrik hizmetlerine yönelik enflasyonun artmasına katkıda bulunmaktadır.      

İşleri daha da kötü hale getiren kuraklığın ülkenin su kaynaklarına yönelik sıkıntılarını artırmasıdır. Uzun süreden beri petrol fiyatlarının düşük olduğu, ufukta herhangi bir reformun gözükmediği bu dönemde, sosyal krizler daha kötüleşerek ülke çapında protestoların artmasına sebep olacak ve hükümet için daha büyük tehdit haline gelecektir. Şimdiye kadar gerçekleşen protestolar oldukça küçük, organizasyondan yoksun ve ülkeyi gerçek anlamda etkilemekten uzaktır. Ancak bu durum değişebilir. 

İktidar Partisine Yönelik Tehditler

Önümüzdeki süreçte hükümet iki büyük tehditle karşı karşıya kalacak. Eğer devlete bağlı enerji şirketi Petroleos de Venezuela güze kadar yaklaşık 5 milyar dolarlık dış borcunu ödeyemeyecek olursa, yurtdışı sermayeye daha fazla erişim imkânı kısıtlanabilir ve ülkenin ekonomik ve sosyal krizleri daha da derinleşebilir. 

Fakat daha önce ortaya çıkabilecek ikinci bir risk var. Eğer ülkenin elektrik ihtiyacının yaklaşık %60’ını karşılamakta olan Guri Barajındaki su seviyesi deniz seviyesinin üzerinde 244-240 metreler arasına düşecek olursa barajın bazı türbinleri kapatılmak zorunda kalınabilir. 4 Nisan itibarıyla su seviyesi 244 metrenin altına düşmüş bulunuyor. 

Ülkenin geriye kalan elektrik sektörü Guri Barajı'nda azalan üretimi kompanze edemeyeceği için barajda gerçekleşecek kısmi bir kapanma bile Venezuela’nın büyük bölümünün aylarca karanlıkta kalmasına sebep olacaktır. Toplumun geniş bir kesimi tarafından hissedilecek olan elektrik kesintisinin olumsuz etkileri Venezuela’daki protestoları körükleyebilir.  
  
Toplumda ortaya çıkacak yeni sosyal huzursuzluklarla karşı karşıya kalma ihtimalinden dolayı, Arias Cardenas grubu, bu sene içinde valilik seçimlerinin yapılmasından endişe duyuyor. Aralık 2015’te gerçekleşen milletvekilliği seçimlerinde muhalif Demokratik Birlik Partisi’nin ezici bir üstünlük sağlamasından dolayı, valiler gelecek seçimlerde de aynı akıbetle karşılaşmaktan korkuyor.  

Şimdi mesele, anahtar konumdaki şahısların ve grupların Maduro’nun olmadığı bir geçişi desteklemeye ikna edilip edilemeyeceğidir.  Mauro’nun çevresinde kendisini destekleyen elit kesim gittikçe azalıyor olsa da, bunların arasındaki en önemli kişi olan Savunma Bakanı Gen. Vladimor Padrino Lopez, yanındaki askeri ve politik elitle beraber başkanla ittifak halinde bulunuyor – ya da en azından ona karşı aktif olarak çalışmıyor. Maduro’nun görev süresinin biteceği tarih olan 2019’a kadar göreve devam etme şansı var. 

Eğer yukarıda sözü edilen valiler başarılı olur ve Maduro Ocak 2017’den daha önce istifaya zorlanırsa bunun sonuçları oldukça farklı olur. İstifayı takip eden 30 gün içerisinde yeni seçimlerin yapılması gerekecek ve muhalefet zafere yönelik gerçekçi bir atış yapmış olacaktır. Fakat eğer Maduro’nun istifası Ocak ayından sonra gerçekleşecek olursa, 2019’da gerçekleşecek başkanlık seçimlerine kadar başkanlık görevi hâlihazırdaki başkan yardımcısına verilecektir.



Tamer Güner, 06.05.2016, Sonsuz Ark, Stratejik Araştırma, Çeviri




Metnin Orijinali:

https://www.stratfor.com/analysis/looking-way-out-venezuelas-crisis

Seçkin Deniz Twitter Akışı