22 Nisan 2016 Cuma

SA2789/TG188: Bir Stratfor Propagandası: "Brezilya Skandalı: Değişim İçin Bir Şans"

Sonsuz Ark'ın Notu:
Aşağıdaki analiz Gölge CIA olarak adlandırılan Stratfor'un Brezilya'da üretilen istikrarsızlığın temellerinin neden Pentagon-Beyaz Saray-CIA üçgeninde hazırlandığını anlamamıza yardım edecek içeriğe sahiptir. ABD, Çin'in Brezilya'daki etkisini yok etmek ve BRICS olarak güçbirliği yapan ülkelerin alternatif güç olmalarını engellemek için bu tür istikrarsızlıkları üretmekte ve desteklemektedir. Türkiye'de Gezi Terörü ve 17-25 Aralık Yargı-Emniyet Darbesi'nin ana hedefi Erdoğan'ı indirmek ve bir ihtimal yerine başka birini hazırlamaktı.  Yolsuzluk ve dış kaynak ortak iki araç olarak her ülkede kullanılan paket programın iki sac ayağıdır. Bir Kara Propaganda eseri olan aşağıdaki analizde  Rousseff yerine Erdoğan yazarsanız, paket darbe uygulamalarını daha net görürsünüz.
Seçkin Deniz, 22.04.2016

Sonsuz Ark'ın Güncel Notu:
Brezilya'da sahneye konan istikrarsızlaştırma senaryosunu
aşağıdaki çeviride okuyabilir, uygulama örneklerini de 29 Nisan 2014 tarihli SA654/ KY11-TG17: Çift Taraflı Eski CIA Ajanı Raúl Capote ve Venezuelalı Öğrencilere İsyancı Eğitimi başlıklı çeviri'de de Küba ve Venezuela'daki CIA operasyonlarında ve 2013 Mayıs-Haziran ve Aralık aylarında ortaya konan Türkiye hedefli aynı senaryonun uygulama aşamalarını 1 Temmuz 2013 Pazartesi günü yayınladığımız
SA271/AÇ12: Taksim/Gezi Parkı Fonetiği: Kavramlar, Postulatlar, Teoriler ve Gerçek başlıklı analizde okuyabilirsiniz. 

Seçkin Deniz, 23.04.2016 

A Chance for Change in Brazil's Scandal

Özet

Geçen iki yıllık süre zarfında Brezilya, bir demokraside şimdiye kadar ortaya şıkmış en pahalıya mal olan yolsuzluğun içine batmış durumda. 2014’te ortaya çıkan kanıtlara göre; Brezilya’daki üstleniciler, devlete bağlı enerji şirketi Petroleo Brasileiro (Petrobras) için gerçekleştirilen projelerde fazla fiyat vermek üzere kendi aralarında bir ittifak kurmuşlardı. 

Fazladan parayı kendi ceplerine indiren üstleniciler, sessiz kalmaları için politikacılara ve Petrobras yöneticilerine rüşvet verdiler. Son derece aşikâr olan ve önemli politikacıların da içinde bulunduğu, geniş kapsamlı bu skandal sonucunda -yapılan incelemeye “Operation Carwash” adı verilmişti- yüksek seviyede yolsuzluğa alışkın olan Brezilya gibi bir ülke bile şoka girmişti. Ve şimdi Brezilya Başkanı Dilma Rousseff’un bu kargaşadan sağ salim çıkma ihtimali gittikçe daha da azalıyor. 

Petrobras skandalı sonucunda ortaya çıkanlara karşı Brezilya orta sınıfının tepkisi oldukça hızlı ve sert oldu, gerçekleştirilen büyük gösterilerin kapsamı skandalın da ötesine geçiyordu. Gösteriler, skandaldan daha ziyade ikinci yılına giren ekonomik durgunluk sebebiyle iktidara karşı sabrın tükenmesi sonucunda gerçekleşmekteydi.  


Rousseff, şirkete birkaç yıl boyunca başkanlık etmesine rağmen Petrobras skandalının içine doğrudan dâhil edilmemişti. Bunun yerine Rousseff, 17 Nisan’da Ulusal Kongre'nin alt kanadında gerçekleşecek bir oylama sonucuna bağlı olarak, seçim öncesinde ülkenin 2014 senesi bütçe açığını manipüle ederek daha düşük gösterdiği iddiasına yönelik bir soruşturma ile karşı karşıya kalacak (1).


Petrobras meselesi ise Rousseff karşıtları için daha fazla argüman sağlarken onların gözünde yetersiz oluşuna yönelik bir delil niteliği taşıyor.  




Analiz

Brezilya’da gittikçe artan siyasi sıkıntılar onun yakın zamanda takip ettiği yoldan önemli anlamda saptığını göstermektedir. Brezilya, sadece birkaç sene öncesine kadar büyük bir devlet olma yolunda ilerlemekteydi. Güney Amerika’nın en büyük ekonomisi olan Brezilya, devasa büyüme potansiyeline sahip bir grup büyümekte olan ekonomi tarafından oluşturulan ve BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) olarak adlandırılan yapının bir parçasıdır. Sosyal gelişim ülkenin ekonomik ilerlemesine eşlik etmekteydi. 


Brezilya, 2003’ten 2014’e kadar gerçekleştirdiği icraatlarla eşitsizliği azaltarak fakir vatandaşlarına yönelik yaşam standartlarını yükselttiği için Dünya Bankası’nın da takdirini kazanmıştı. Peki, Brezilya nasıl oldu da bu hale geldi? Ülke gelişimi açısından bir dönüm noktası haline gelen Petrobras skandalının altında yatan sebepler Brezilya tarafından araştırılmalıdır.     


Brezilya’nın çeşitli bölgesel kuşaklardan oluşan büyük bir ülke oluşu, onu tarihi anlamda geliştirilmesi ve yönetilmesi zor bir ülke haline getirmektedir. Dahası, ülkenin sahip olduğu çetin coğrafi koşullar neredeyse deterministik etkilere sahiptir. 

Kuzey Brezilya’da içinde kaynak zengini Amazon Havzası’nın da yer aldığı çok geniş ve zorlu büyük ormanlar bulunur. Amazon Havzası’nın güneyinde son derece asitli bir toprağa sahip ve su kaynaklarının kıt olduğu, cerrado olarak bilinen ülkenin iç bölgesini karakterize etmekte olan tropikal savanlar yer alır. 


Daha güneyde yer alan; Parana, Uruguay ve Paraguay nehirlerinin birleştiği Rio de la Plata bölgesi, Brezilya şehirleri ile Arjantin ve Paraguay’ı birbirine bağlamaktadır. Nehirlerin birleşmekte olduğu bu bölge, Brezilya’nın ölçek ekonomilerinin büyümesine imkân sağlasa da büyük bölümü Arjantin tarafından kontrol edilmektedir. 


Geleneksel anlamda ekilebilir arazinin yer aldığı ülkenin güney kısmı, Brezilya’nın ekonomi merkezi olarak kabul edilmektedir. Bu merkez, Brezilya topraklarının %7’sinden daha az bir alan kaplamış olsa da ülkenin ekonomik gelişiminde önemli bir role sahiptir. Fakat konum itibarıyla Atlantik Okyanusu’na komşu Brezilya Kalkanı adı verilen platonun üzerinde yer alması, Brezilya şehirlerinin platonun tamamen sahile ulaşmadığı birkaç noktada kurulmasını zorunlu kılmıştır. Bu sınırlama, şehirleri birbirinden izole ederek gelişimlerini kısıtlamış, ülke altyapısındaki eksikliklerin devamına neden olmuştur. 


Dolayısıyla ülkenin altyapı sorunları, tarihini tanımlayan iniş çıkış döngülerinin tekrarlanmasına yol açmıştır. Altyapı sorunlarını gidermek için gereken yüksek maliyetler nedeniyle ülke enflasyona eğilimlidir. Gelişimin gerçekleştiği zamanlarda fiyatlar yükselmiş ortaya çıkan enflasyon ise gelişimi yavaşlatmıştır. 


Buna ilaveten yüksek yatırım maliyetleri tarihsel anlamda uygun ekonomik fırsatları sınırlayarak sömürgecilik altında oluşan oligarşik sistemin devamını sağlamıştır. Ülkenin elitizm ve enflasyona olan eğilimi, emtiaya olan ulusal bağımlılığı artırarak Brezilya ekonomisin daha da istikrarsız hale getirmiştir. Brezilya ekonomisindeki ticari malların fiyatlarına yönelik hassasiyet, ülkedeki hızlı iniş çıkışları da yoğunlaştırmaktadır. 


1990 sonlarından 2012 civarlarına kadar Çin’in büyümesi ve bunun sonucunda ticari mallara olan talep Brezilya ekonomisinde bir sıçramaya sebep oldu. Brezilya hükümeti sosyal harcamaları artırdı ve bu da popülaritesinin artmasını sağladı. Daha sonra Çin ekonomisinin yavaşlamaya başlaması, ticari mallara olan talebin de azalmasına neden oldu. Ekonomide ortaya çıkan durgunluk diğer bölgesel faktörlerle birleşerek Brezilya ekonomisine darbe vurmaya başladı. 


2009 senesinde ülkenin büyüme oranı dramatik bir şekilde düşmeye başladı ve kısa bir dönemi saymazsak bu düşüş o tarihten itibaren durmadan devam etti. Geçen sene Brezilya ekonomisinde %3.8’lik daralma meydana geldi.                


Brezilya- Senelere Göre GSMH (Milyar Dolar) 




Brezilya’daki ekonomik yükseliş sırasında ortaya çıkan bol miktardaki para, ülkenin tarihi elitizmi tarafından her tarafa yayılmış yolsuzluğu teşvik etmek için kullanıldı. Brezilya’nın refah düzeyi yükselirken gerçekleşen sosyal ilerlemeye rağmen eşitsizlik bir problem olarak var olmaya devam etti. Ekonominin yalpalamaya başlamasıyla hükümete verilen destek de azalmaya ve ülke yöneticileri için oldukça olumsuz sonuçlar doğuracak olan bu yolsuzluklar ifşa olmaya başlamıştı. 

Yüksek ekonomik büyümenin durmasına karşı zararı azaltacak önlemlerin olmayışı nedeniyle, Brezilya hükümeti coğrafyadan kaynaklanan uzun vadeli yapısal sorunlarla, yüksek harcama ve yolsuzluk problemleri ile yüzleşmek zorunda kalmıştır. 

  
Brezilya, düzensiz ekonomik yapısının ötesinde yolsuzluk ve skandallara meyilli ve Latin Amerika’da bağımsızlığını en son kazanan ülkelerden birisidir. Egemenliğini elde eden ülke yıllarca bir monarşi olarak varlığını devam ettirmiştir (İlk yöneticisi Portekizli Prens I. Pedro’dur). Monarşi sonrasında, ara sıra görülen demokratik sivil yönetimler haricinde uzun periyotlar halinde devam ederek Brezilya tarihine damgasını vuran diktatörlükler ve askeri yönetimler hüküm sürmüştür. Şu anda var olan demokrasi 1985’e kadar mevcut değildi.      
  
Brezilya’nın otoriter geçmişi, yolsuzluk kadar şu anda onunla mücadele etmekte olan kurumların de yaygınlaşmasını teşvik etmişti. Bir yandan yıllarca süren otoriter yönetimden gelen oligarşik meşruiyet yolsuzluğun yayılmasına katkıda bulunurken diğer taraftan Brezilya’nın demokrasiye geçişi, gelecekte ortaya çıkabilecek otoriter yönetimin önünde kalkan vazifesi görecek önemli kurumların oluşmasını sağlamaktaydı. Hükümetin gayrı resmi dördüncü kolu sayılan Brezilya Kamu Bakanlığı özel bir öneme sahipti. Bunun sebebi bu bakanlığın hükümetten bağımsız olarak diğer yapıları yaptıkları yanlışlardan dolayı sorumlu tutabilmesiydi.

Petrobras skandalı, Kamu Bakanlığı’nın yetkin hale gelmesi ve ekonomik zayıflama nedeniyle halkta oluşan memnuniyetsizliğin mükemmel bir yakınlaşmasına işaret etmektedir. Ekonomik gelişim devam ederken yolsuzluk görmezden gelinebilir veya affedilebilir ancak ekonominin yavaşlaması durumunda bunu yapmak oldukça zordur. 


Ve yolsuzluk devam ederken Petrobras vakası etkileyici bir örnek teşkil etmektedir. Yolsuzluk kapsamına dahil olan 5.3 milyar $’lık bir miktar olduğu tahmin edilmektedir. Skandalın patlak vermesinden itibaren hükümeti oluşturan koalisyon tamamen dağılmış ve Rousseff’e yönelik destek rekor seviyede azalmıştır. Başkan şu an için özellikle harekete geçmek için kaynak ve mazerete sahip, ekonomik durgunluktan mustarip orta sınıf arasında popülerliğini yitirmiştir. İllegal eylemlerin çoğunun Rousseff’in Petrobras’a başkanlık ettiği 2003 ve 2010 yılları arasında gerçekleşmiş olması liderliği üzerine gölge düşürmüştür. Daha da ötesi Petrobras vakası, skandalla alakasız suçlardan dolayı Rousseff’in başkanlıktan azledilmesine yönelik kampanyayı beslemektedir.                




Bununla birlikte, sosyal refah programlarına odaklanmış olması nedeniyle Rousseff alt sınıf tarafından desteklenmektedir. Coğrafi olarak bu durum onun en çok Brezilya’nın kuzeyi tarafından desteklendiği anlamına gelmektedir. Yine de Roussef’in ithamına (impeachment) yönelik kitlesel sosyal protestoların gerçekleşme ihtimali oldukça düşük. 

Bunun sebebi Rousseff’e yönelik toplam desteğin oldukça olmasının yanı sıra İşçi Partisinin favori ismi Luiz Inacio Lula da Silva’nın 2018’de gerçekleşecek başkanlık seçimlerinde aday olmasının beklenmesidir. Aynı zamanda da Silva’nın kendisi de Petrobras soruşturması kapsamında itham edilmektedir. Eğer bundan dolayı suçlu bulunacak olursa, bazı kesimleri tarafından gerçekleştirilecek protestolar, Brezilya toplumunda derin çatlakların oluşmasına sebep olabilir. 


Yolsuzluk Çemberini Kırmak


Herhangi bir yolsuzluk kampanyası gerçekleştiğinde skandala dahil olan çeşitli hedefler günah keçisi olarak öne çıkarılır. Eğer bu hedeflerin hesabı görülebilirse hem vatandaşlar hem de kanun koyucular kampanyanın başarısından dolayı tatmin olarak yollarına devam eder. Sadece ülkenin değil ayrıca soruşturma kapsamındaki sürenin büyük bölümünde Petrobras’ın da lideri olan Rousseff, Brezilya’daki yolsuzluğun simgesi haline gelmiştir. 


Eğer 17 Nisan’da Brezilya Kongresi alt kanadının en az üçte ikisi (513 üyenin 342’si) Rousseff’in ithamı (impeachment) lehine oy kullanacak olursa başkanın azledilmesine yönelik bir adım daha atılmış olacak. Bundan sonra olay senatoya taşınacak. Senato’nun salt çoğunluğu tarafından itham davası kabul edilecek olursa değerlendirme aşamasındaki 180 gün boyunca görevinden azledilecek. 


Eğer Senato’nun üçte ikisi Rousseff’in ithamı lehine oy kullanacak olursa Başkan Yardımcısı Michel Temer resmen başkanlığa getirilerek ülkenin siyasi ve ekonomik anlamda istikrara kavuşması için mücadele etmeye başlayacak.        


Eğer başkanlık görevini devralacak olursa Temer’in karşılaşacağı ilk sorun muhalif partilerin ve bir koalisyon oluşturmak üzere Roussef’ten desteğini çekmiş olan partilerin desteğini kazanmak olacak. 


İşçi Partisi’nin uzun süreden beri müttefiki olan Temer’in Brezilya Demokratik Hareket Partisi, hâlihazırda iktidardaki koalisyondan ayrılarak 2018 seçimlerine kendi adayı ile katılma kararı almış durumda. Ayrıca Temer, Brezilya Sosyal Demokratik Partisi Başkanı Aecio Neves gibi muhalif liderlerle görüşmelerde bulunuyor.   


Temer, yatırımcıların olduğu kadar halkın da kaygılarını gidermek isteyecektir. Bu gayeyle bütçe kesintileri, vergi hukukunun revize edilmesi ve iş kanunlarının yumuşatılmasını da kapsayan birçok reformu, iş dünyasına yakın ve kendinden önceki başkana göre ekonomik anlamda daha bilgili olduğunu gösterebilmek amacıyla gerçekleştirecektir. Büyük ihtimalle bu arada özelleştirme çalışmalarını artırarak hâlihazırda özelleştirilmiş olan Petrobras malvarlıklarının yanında devlete ait diğer şirketlerin de özelleştirilmesini sağlayacaktır.   



Yıllara Göre Demir Filizi ve Soya Fasulyesi İhracatı Taban fiyatları


Temer için öngörülen bu iyi senaryolar Rousseff’e yönelik itham soruşturmasından çok daha yıkıcı olabilecek bir şeyi gözden kaçırmaktadır. Petrobras üzerinden hileli anlaşma sonucunda elde edilen paranın Rosseff’in başkanlık kampanyaları için harcandığı iddiası üzerinden 2014 seçimlerinin tamamı iptal edilebilir. 


Bu durumda eğer o zamana kadar Rosseff için itham soruşturması başlamamış olsa bile her halükarda başkanlığı kaybedecektir. Ve Temer de bu iptal edilen seçimlerin kapsamında olacağı için o da başkan yardımcılığından veya başkanlıktan azledilecektir. Bu noktadaki nihai hükümlerin gelecek seneye kadar gündeme gelmesi beklenmemektedir. Zamanlamaya bağlı olarak; Kongrenin alt kanadının başkanı, erken seçimlere gidilerken geçici olarak başkanlığı üslenebilir veya Brezilya Kongresi tarafından yeni bir başkan seçilebilir. Hangi durum gerçekleşirse gerçekleşsin gücün devredildiği bu dönem oldukça fırtınalı olacaktır. 


Kaos değil Kargaşa


Şurası kesindir ki Brezilya, politik bir çalkantının eşiğinde bulunmaktadır. Rousseff’in ithama maruz kalması sınırlı bir sosyal kargaşaya neden olacaktır. Fakat hızla 2018 seçimlerine doğru gidilen bu dönem kitlesel bir kaos ortamının oluşmasına engel olacaktır. Şu anda da Silva, hakkındaki suçlamalara rağmen yapılan anketlerde önde gitmektedir. Dahası bir itham soruşturması, 2018 seçimlerine kadar bir zaman kazandıracak ve bu sırada gerçekleşecek protestolar momentumunu yitirecek, politikacılar da halkın güvenini yeniden kazanma imkânı bulacaktır.  Bu politik karmaşaya eşlik edecek bir seçim iptalinin protestolara sebep olma ihtimali daha fazladır. 


Rousseff’in kendisini yakında başkanlık ofisinin kapısı önünde bulma ihtimali yüksektir. Rousseff, kendisini politik çekişmelerden kaynaklanan hukuki bir ihtilafın ortasında bulmuştur. Fakat onun durumu ayrıca onlarca yıldır Brezilya’da iş başında olan geniş ekonomik güçlerin de bir ürünüdür: Bu güçlerin hüküm sürdüğü dönem, oligarşinin ve sistemli bir yolsuzluğa ortam hazırlayan büyük ekonomik gelişmenin de tarihini oluşturmaktadır.


Bütün bunlara rağmen, Brezilya’da gerçekleşen geniş ölçekli yolsuzluk karşıtı soruşturma, ülkedeki kurumların sahip olduğu gücün ve demokratikleşmenin başarılı olduğunun bir göstergesidir. Eğer Temer ve diğer yasama üyeleri bu dönemi iyi yönetecek olurlarsa; gerçekleştirilecek reformlar, sürecin sonunda yatırımcı güveninin yeniden kazanılmasını sağlayarak daha güçlü ve daha istikrarlı bir büyümenin önünü açacaktır. 


Yine de Rousseff’in azledilmesi durumunda İşçi Partisi destekçilerinden kaynaklanan gerilimi bastırmak oldukça zor olacaktır. Brezilya’nın geneline göre bir azınlık niteliği taşısalar da sayıları sokakların karışması için yeterlidir. Da Silva’nın yolsuzluk ithamları nedeniyle suçlu bulunup bulunmaması, gelecek seçimlerin etrafını saran koşullar arasında, bir sonraki hükümetin karşılaşacağı zorlukların kapsamını belirleyen faktör olacaktır. Bu arada yabancı devletler, kendi yolsuzluk problemleri ile boğuşurken; Brezilya’nın bölgesel faktörler, eşitsizlik ve ekonomik etkenlerin yanında bu skandalın içinden nasıl çıkacağını takip etmektedir. 


Stratfor'un imzasız analizi, 16 Nisan 2016  




Tamer Güner, 15.04.2016, Sonsuz Ark, Stratejik Araştırma, Çeviri




Metnin Orijinali:

https://www.stratfor.com/analysis/chance-change-brazils-scandal?


Çevirenin Notu:


(1) Brezilya'da Ulusal Kongre'nin alt kanadında yapılan oylamada, Devlet Başkanı Dilma Rousseff'in görevden alınması talebiyle hakkında soruşturma açılması kararı verildi.


Ulusal Kongre'nin alt kanadında devlet başkanının yargılanmasının önünü açan gensoru oylaması 137'e karşı 367 "Evet" oyuyla kabul edildi. 7 milletvekili çekimser kalırken 2'si oylamaya katılmadı.

http://www.ntv.com.tr/dunya/brezilyada-meclis-rousseff-icin-sorusturmaya-izin-verdi,-ui1pjhxxE-9fATQARQdSw


Seçkin Deniz Twitter Akışı