27 Ağustos 2015 Perşembe

SA1676/ Sonsuz Ark-YD-17: Kıbrıs’ta Varoluş Hareketi Protesto Mektubu

"26 Ağustos Çarşamba günü saat 09.45’de KKTC Dışişleri Bakanlığı bahçe giriş kapısı önünde toplanan Kıbrıs’ta Varoluş Hareketi Başkanlık Divanı Üyeleri, Dışişleri Bakanı Emine Çolak’ın 14 Ağustos günü Politis gazetesine, 21 Ağustos günü Sputnik internet gazetesine ve 23 Ağustos günü de Kathimerini gazetesine verdiği demeçlerde, Kıbrıs konusunun özünü teşkil eden mülkiyet konusunda söylediklerini protesto eden bir eylem gerçekleştirmiş ve Dışişleri bakanlığı kapısına siyah bir çelenk bırakmıştır."
Başkanlık Divanı üyesi Prof. Dr. Ata Atun

26 Ağustos 2015
BASIN HABERİ

Protesto Mektubu Metni         

Sayın Dışişleri Bakanı Emine Çolak’ın;

14 Ağustos Cuma günü Politis’e yaptığı açıklamada, mülkiyet konusunu kastederek, “Hukuki doğruların her zaman adalet hissini yaratmayabileceğini ancak kesin tazminat veya mülkiyet hakkının yasal tanınmasının gerçekleşmesi durumunda bunların kabul edilmesi gerektiğini, aksi takdirde çözüme ulaşılamayacağını” vurgulamasını,

21 Ağustos Cuma günü Sputnik adlı internet gazetesine yaptığı açıklamada “Karşı tarafın ve benim haklarımı ortak yapıda koruyan bir anlaşma ile TSK'nın adadan ayrılması için bir formül bulunamaz mı?" sorusuna “Kıbrıs Halkının sembolik sayıda askerin adada kalmasını talep edebileceğini” söyleyerek "Bu formül çözümün yolunu açacaksa ben buna açığım" ifadelerini kullanması,

23 Ağustos Pazar günü Yunanistan’da basılan haftalık Kathimerini gazetesinin Kıbrıs ve Türkiye muhabiri ile yaptığı röportajda, “Hiçbir ayrım yapmadan her mal sahibinin hakkının garanti altına alınması gerektiği”ni vurgulaması ve Kıbrıslı Türklerin “Biz bu malları 1974’te aldık, bugün Rumların hiçbir hakkı yoktur” deme lüksünün bulunmadığını söylemesi, bulunduğu mevki ile bağdaşmayan sözler ve açıklamalardır.

Kişisel olarak inancı bu söyledikleri dahi olsa, KKTC vatandaşlarının tümünü temsil eden bir makamda göreve başlarken “Ülkenin birliğini bütünlüğünü savunacağına, vatanına ve milletine ihanet etmeden görevini yapacağına, şahsi duygu ve düşüncelerinin oturduğu makamdaki gerçekçi görevlerinin önüne geçmeyeceğine dair namusu ve şerefi üzerine yemin ettiğini” her zaman hatırlaması gerekmektedir, KKTC Dışişleri bakanı olarak açıklamalar yaparken. Sayın Dışişleri bakanının görevi Rumların haklarını savunmak değil, her zaman ve her koşulda KKTC’nin ve KKTC vatandaşlarının haklarını koruması gerekmektedir.

Hafta içinde Erenköy’de, Güzelyurt’ta ve Paşaköy’de, KKTC’ye geçen Kıbrıslı Rumların bazı evlerin kapılarını çalarak “bu ev bizim, çıkın” diyerek 1955-1974 yılları arasında Rumların acımasız saldırıları nedeni ile 4 kez göçmen durumuna düşmüş insanlarımızı taciz etmeleri, Sayın Dışişleri Bakanının ve benzeri düşüncede olan kişilerin yaptıkları sorumsuzca açıklamalar nedeni ile olmaktadır.

Kıbrıs’ta Varoluş Hareketi, bu tür KKTC halkının haklarını korumak ve çıkarları için mücadele etmek yerine, Rumları destekleyen söylemler yapan siyasileri ve bürokratları kınamakta ve protesto etmektedir.         

Biraz sonra Bakanlar Kurulu Toplantısına girecek olan Sayın Dışişleri Bakanı’ndan, köyleri ve şehirlerimizi gezerek, mülkiyet ihlali yapıp vatandaşlarımızı taciz ve tehdit ederek KKTC resmi dairelerinin ısdar ettiği koçan (tapu) gibi belgeleri tanımayan Rumlar hakkında hapislik cezasını içeren bir karar taslağını Bakanlar Kuruluna sunmasını talep etmekteyiz. 

Vatandaşlarımızı, hiçbir hakları olmadığı halde KKTC topraklarında taciz eden Rumlar hakkında cezai soruşturma başlatılmasını ve mütekabiliyet ilkesinin devreye sokulmasını hükümetimizden beklemekteyiz.      



Kıbrıs’ta Varoluş Hareketi Başkanlar Divanı adına:

Kemal Altuncuoğlu, Mesut Ayar, Ahmet İşcan, Kansu Aksu, Prof. Dr. Ata Atun





Seçkin Deniz, 27.08.2015, Sonsuz Ark ,Yayın Dünyası'ndan, Basın Açıklaması

Seçkin Deniz Yazıları


Seçkin Deniz Twitter Akışı