17 Ocak 2015 Cumartesi

SA1099/ KY4-FM21: Charlie Hepdo, C-C vesaire; Düşsel Bir Telefon Görüşmesi

"Benim sözüm üstüne söz olmaz. Buna şakirdan iman etmiştir. Ama gördüğüm kadarıyla senin bana imanında şüpheler yer etmeye başlamış."


Dumansız- Efendim çaresiz kaldık! Yeni bir şeyler de olmuyor.. ne yapmamızı önerirsiniz?

Ağlayan Vaiz- Kartopu oynayanları işleyin.. bunca kar yağmasının esbab-ı mucibesi gayretullaha dokunulmuş olmasıdır. Kar yağmış çoluk çocuk herkes kardan adam yapıp günaha girsin diye.. bunu işleyin..

Dumansız- Efendim bizim çocuklarda şimdi bahçede kartopu oynuyorlar..

Ağlayan Vaiz- Bak şu densizlere.. vay şerefsizler.. tiz nedamet getirip tövbe istiğfar etsinler!

Dumansız- Başüstüne.. şimdi bu konuyu mu işleyelim, buyuruyorsunuz..


Ağlayan Vaiz- Beli.. bir dakika..

Dumansız- Bekliyorum efendim..

Ağlayan Vaiz- Tamam.. sus da öyle..

Dumansız- (Camı açar bahçedekilere) Ulan eblehler sizin başka işiniz yok mu? Gidin bakın etrafa.. donmuş bir kedi, donmuş bir köpek bulup resmini çekin getirin.. itlik yapmayın!

Ağlayan Vaiz- Höst bire namert kime itlik yapmayın dersin?

Dumansız- Aman efendim estağfurullah.. bahçedekilere şey ettiydim..

Ağlayan Vaiz- Kapa ağzını da beni dinle.. şimdi peygamber temessül edip yanıma geldi. Yakında Avrupa’da büyük bir şehirde birileri bir dergiyi basacak adı Charlie’miymiş neymiş, onları öldüreceklermiş..

Dumansız- Maşallah.. bu iyi bir haber gibi efendim..

Ağlayan Vaiz- Ne iyi gibisi.. böylesi bir olay yüz yılda bir gelir.. bu dergi peygamberimize hakaret eden bir dergi imiş.. peygamberimiz buyurup dedi ki, bu ifade özgürlüğüdür bu insanların öldürülmesi pek elim bir olaydır.

Dumansız- Öldürülmüşler mi efendimiz?

Ağlayan Vaiz- Ne öldürülmesi? Nerenle dinliyorsun beni behey zındık?.. birkaç gün mü desem, birkaç hafta mı desem.. her ne ise.. o olduğunda siz canhıraş bir biçimde bu eyleme maruz kalanların yanında olacak, eylemi yapan canilerin bir biçimde ülkedeki iktidarla bağlantısını vurgulayacaksınız.. C. gazetesi zaten bunu üstüne vazife bilecek ki, siz de onu destekleyin..

Dumansız- Efendim haddim olmayarak.. müsaade ederseniz.. yani o dergiyi biz telin etmiştik.. bu kere yanında durursak okuyucularımız, şakirdanlar arasında şüpheye sebep olmaz mı?

Ağlayan Vaiz- Bre densiz.. ben söylüyorum.. ben.. bak peygamberimiz Zişan efendimiz şuan temessül etmiş birlikte oturuyoruz.. ve plan program yapıyoruz.. beni, peygamberi çiğneyip şüpheye düşecekler kendilerinden şüpheye düşsünler.. çürükler kopup gitsin.. bize ne çürüklerden.. şüphe duyacaklarmış.. benim söylediklerimden, emirlerimden şüphe etmek kimin haddine.. bu nasıl densizlik?

Dumansız- Bağışlayın efendim! Hani öylesine geldi aklıma.. elbet buyurduğunuz şekilde davranacağız..

Ağlayan Vaiz- Bir de davranmayın.. bak dumansız evladım, şimdiden hazırlıklara başlayın. Madem daha önce bu dergiyi telin etmişiz.. ona dair bilgileri şu Allah’ın cezası Google’den tamamen kaldırın.. izini bulup size karşı delil göstermesinler..

Dumansız- Efendim o çok zor.. Google bu.. bir şekilde bir yerden çıkıyor.. yani himmet buyursanız..

Ağlayan Vaiz- Ulan size boşuna ekmek yediriyorum.. yazıklar olsun size.. adliyedeki arkadaşlara söyleyin onlar bir çaresini bulsun.. siz arşivlerinizden çıkarın.. hatta o tarihli gazeteyi yeniden basın.. ve o telin haberini basmayın.. biri karşınıza çıkardığında siz gazetenin aslını gösterirsiniz.. böylece bir süre oyalarsınız.. fakat ülkedeki gazetelere mutlak sahip çıkın.. arka verin.. bu kere bu iş tamam olacak inşallah!

Dumansız- Baş üstüne.. bu arada kaç kişinin öleceğini bildirdi peygamberimiz?

Ağlayan Vaiz- 12’den aşağı olmayacakmış.. bütün dünya bu olay üzerine Paris'e gidecek.. tabi iktidar o yürüyüşe katılmayacak.. temsilci göndermeyecek.. siz de yayınlarınızı ona göre hazırlayın… ha.. C’de çalışmalar ne alemde..

Dumansız- Bütün gücümüzle çalışıyoruz.. ancak bu doğudakiler bir tuhaf.. ne etsek önderlerinin çizgisinden çıkmıyorlar.. arkadaşlar oldukça mahirane iş yapıyorlar ama.. istediğimiz gibi bir sonuç alamıyoruz..

Ağlayan Vaiz- Ülen hepiniz ne beceriksiz çıktınız.. kendim mi geleyim.. hoş arada bir uğramıyor değilim.. ama fazla izin verilmiyor. Beceriksizler sürüsü sizi.. Siz hemen her vesile ile orada olanları medya organlarımıza taşıyın.. değiştirin değiştirin verin. Yani yan gelip yatmayın.. dün olan bir olayı, hatta on yıl önce olmuş olayı bile bugün olmuş gibi verin.

Dumansız- Baş üstüne.. yalnız çok uzağa gitmek işimizi bozmaz mı?

Ağlayan Vaiz- Yuh.. yuh ulan ervahınıza.. ne o dilin büyümüş senin? Benim söylediklerime muhalif zırvalıklar dile getirmek densizliğine nasıl bulaştın ebleh?

Dumansız- Haşa efendim.. bin kere haşa.. yani birden aklıma geldi.

Ağlayan Vaiz- Ne zamandan beri aklına gelir oldu? Sen edepsizleştin.. maazallah bu halin gayretullaha dokunur, kirli çamaşırların ortalığa saçılır o zaman ne halt edecen..

Dumansız- Bağışlayın efendim.. vallahi tekerrür etmez. Ama bazen karşı taraftan akıl bulandırıcı itirazlar geliyor.. müşkil duruma düşüyoruz.. o bakımdan..

Ağlayan Vaiz- Hangi gerçek şakirdanın aklı bulanır ki? He behey kafasız! Hangi şakirdanın aklı bulanabilir? Yok sen çizmeyi aşıyorsun! Söyle bakıyım nasıl itirazlar geliyormuş.

Dumansız- Hani biz Yezid diyoruz ya.. karşı taraftan bazıları diyor ki, Hz. Hasan’ı zehirleten kişiye Hazret diyecek taltif edeceksiniz sonra da sonra da Hüseyn’in yanında durduğunuzu söyleyecek, kendinizi Hüseyn diye satacaksınız.. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!

Ağlayan Vaiz- E ne olmuş.. şakirdan bundan niye nem alsın ki? Yezid ayrı babası ayrı.

Dumansız- Hani baba da Hz. Hasan’ı zehirletmiş ya..

Ağlayan Vaiz- Eee.. ne olmuş? Yezit gibi baş kesmemiş ya..

Dumansız- Hani diyorlar ki, Yezid’e yol açanı aklarsan Yezidi de aklamış olursun.. çünkü yolu açanı savunuyorsun..

Ağlayan Vaiz- Bırak bu zevzeklikleri.. hiçbir şakirdanın aklı bulanmaz. Benim sözüm üstüne söz olmaz. Buna şakirdan iman etmiştir. Ama gördüğüm kadarıyla senin bana imanında şüpheler yer etmeye başlamış.

Dumansız- Estağfurullah.. yüzbin kere tövbe.. aha şimdi önünüzde secdeye kapanıyorum.. lütfen bağışlayın efendimiz.

Ağlayan Vaiz- Gözüm üzerinde.. işinizi savsaklıyorsunuz. Gece gündüz uyumak yok. C.’yi ayağa kaldırmadan, silahların yeninden patlamasını sağlamadan size bize uyku yok. Yoksa maazallah her şeyimizi kaybederiz. C. çok çok önemli. Bütün elemanlarımız oraya gitsin. Çadır kursun. Ölümüne çalışsın. Çalışın! C.’yi koparırsak kurtulduk. Ki, Paris’te olacak olay da bize yardımcı olacaktır. Sizi göreyim. Elinize yüzünüze bulaştırmayın. Fikir hürriyeti bağlamında olayı değerlendirdiğimizi vurgulayın sürekli olarak. Ve o eylemi yapacak kişilerin ülkeye geldiklerini, aylarca burada eğitim aldıklarını fısıldayın. Bir vekil arkadaşımız da o kişilerden birine kırmızı pasaport verilip verilmediğini mecliste önerge olarak sunacak.

Dumansız- Kırmızı pasaportla mı gelmiş buraya?

Ağlayan Vaiz- Gelmiş gibi fısıldayacaksınız. Vekilimiz sadece soracak.. siz bu soruyu olmuş gibi değerlendirecek yayınlayacaksınız, bunda anlaşılmayacak ne var? Soru önergesini siz manşetlere taşıyın, okuyucu ne anlar anlasın. Bak mit tırlarını şakirdan ve bilumum muhalifler nasıl biliyor?

Dumansız- Silah biliyorlar..

Ağlayan Vaiz- Silah var mı?

Dumansız- Yok.. yardım malzemesi olduğunu bizim arkadaşlar tespit etti..

Ağlayan Vaiz- Gördün mü? Karşı taraf o kadar yardım malzemesi deyip yırtınsın ki.. şimdi de soru önergesi.. çok sade.. “O kişilerden felan kişiye kırmızı pasaport verildi mi? Ülkede bir kampta silahlı eğitim aldı mı?” önerge böyle olacak.. sizde manşetten “Şok falan teröristlere kırmızı pasaport verildi” diye duyuracak, açıklamada da vekilin soru önergesini yazacaksınız. Cevabı değil. Sakın cevabı yazmayın. Sadece soru önergesini..

Dumansız- Anladım efendimiz.. başka bir emriniz var mı?

Ağlayan Vaiz- Yok.. şimdilik bunlar.. ama C’yi unutmayın. Bak orayı kaçırmayın. Külahları değişiriz. Kurtuluşumuz orada.

Dumansız- Baş üstüne..



Fikri Muhayyer, 17.01.2015, Sonsuz Ark, Konuk Yazar, Mizah




Not: Düşsel bir olgunun,- yani yukarıdaki çalışmanın- ve bu olgunun olaylarının ve diyaloglarının gerçek kişilerle hiçbir alakası yoktur. Mizah'a katkımız babında herhangi bir gayemiz de yoktur.



Seçkin Deniz Twitter Akışı