SA454/AŞ23: Erdoğan Bir NATO Projesi mi?

“NATO yararı güçlü ve zengin bir Türkiye’yi mi direktive ediyor yoksa?”

 "Çin, füze savunma sistemi konusunda şu anda en uygun teklife sahip ülke. Bu kararda NATO belirleyici değildir"

 Başbakan Erdoğan, 23.10.2013

Çeşit çeşitler; öyle olmaları da normal. Ama bana hiç normal gelmeyen fikirleri var. Dillerinde kanıksanmış sloganlar, gözlerinde anlamsız öfkeler ve zihinlerinde altı boş kuşkular. Zararı yok; kuşku iyidir, aldanmayı engeller. Ama kuşkularını anlattıklarında ikna edici olamıyorlar; bilhassa sıkıştırdıkça bocalıyorlar.

Kimlerden mi bahsediyorum? Müslümanlardan, yani Müslüman olduklarını söyleyen insanlardan. Onların Müslümanlıkları elbette tartışacağım bir şey değil. Tartışacağım şey; Başbakan Erdoğan’a ve İktidar Partisi’ne yönelik eleştirilerindeki eleştiri dozunun zihinleri karıştırıcı özelliğine bakarsak, eleştiriden ziyade düşmanlıklarının içeriği. Mesela en hafif ifadeleri, ‘Erdoğan bir NATO projesi’.

Erdoğan’a ‘bir NATO projesi’ demelerinde de bence bir beis yok; zira Türkiye’de hep NATO projeleri olan tipler siyaset arenasında top oynadılar. Kendilerine göre, bunun tek gerekçesi var; ‘Erdoğan ABD’ye gitti, geldi, yasağı kaldırıldı ve Başbakan oldu.’ Bunlar doğru. Peki bunlar Erdoğan'ı NATO getirdi iddianıza kanıt olmaya yeter mi? 11 yıldır aldığı oyları da mı NATO verdirdi?

Ama bunlar da doğru: CHP genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ABD’ye gidecekken randevu alamadığı için gidemedi, Eski Genel Başkan Deniz Baykal ABD istediği için alaşağı edildi. CHP yeniden dizayn ediliyor; göbeğinden ABD’ye bağlı olanlarla göbeklerinin üst kısımlarındaki kollarından bağlı olanlar partide iktidar kavgasındalar.

MHP hiç kopmadı NATO'dan... BDP’liler neredeyse her gün Washingtondalar.

Yani; Türk siyasetini dizayn etme alışkanlığı 1953’ten beri sürüyor, diyebiliriz.  Fakat ısrarla sorduğum bir şey var bu kardeşlerimize: “Madem Erdoğan bir NATO Projesi, o zaman siz neyin projesisiniz?”

Hani Türkiye siyaseti NATO ürünü ya, siz de o siyasî yapının içinde bulunan eski liderlere destek verdiniz, madem iddianız doğru, o zaman siz bu işin neresindesiniz? Erdoğan’a seçimlerde oy vermediniz, 2010 referandumunda ‘Hayır’ için çalıştınız, demokrasiyi İslam’a aykırı buluyorsunuz, hilafeti destekliyorsunuz, ABD’nin, İsrail’in, İran’ın, İngiltere’nin, Fransa’nın ve Almanya’nın kontrolündeki teröristlere ‘mücahid’ diyorsunuz ve sonra yine dönüp 11 yıldır iktidarda olan Erdoğan’a ‘İslâm için hiçbir şey yapmıyor, derdi İslam değil’ diyorsunuz. Diyelim öyle ve siz haklısınız; peki siz İslam için ne yapıyorsunuz?

Ağzınızda dört halife dönemi, biraz Ebu Zer sosu, biraz Ömer’in adaleti ve biraz da peygamberî örneklik.  Çok hoş ve de mükemmel diyeceğim, ama size güvenemiyorum ki. Dört halife dönemi hakkında hiçbir fikriniz yok, çünkü iç çatışmalar var ve son üç halife öldürüldü, şehit edildi. Ebu Zer hakkında anlattıklarınızın hepsi uydurma.  Ebu Zer bir sahabe ve iç çatışmalardan kaçarak çöle sığınmış bir insan, başka bir bilgi yok; siz ise kendinizle çelişerek iç çatışmalardan kaçmak yerine iç çatışma üretiyorsunuz. Çekip gitsenize çöle falan?

Ömer’in adaletinden söz ediyorsunuz, sahabe Ömer’i kılıcıyla doğrultmakla tehdit etmiş ya, siz de Erdoğan’a kılıç çekiyorsunuz. Ne Erdoğan Ömer’dir ne de siz eshâbsınız; çapınız, haddiniz buna elvermez. Bomboş sloganlarınız var. Ömeri şehit ettiler, siz de Erdoğan şehit edilince mi rahatlayacaksınız?

En son peygamberî örneklik. Hangi örneklik diye soruyoruz; kem, küm. Peygamberi ancak sloganlardan tanıyarak nasıl bir örneklik üreteceksiniz kendinize? Bize ulaşan peygamber hangi peygamber? Kur’an’la kuşkusuz bir şekilde bize gelen bir peygamberden bahsediyorsak, en büyük mesajı Kur’an; okuyor musunuz, fikir üretiyor musunuz? 

Hayır; herhangi bir zihinsel faaliyetiniz yok; sıkışmışlık hissiyle elinizdekileri önümüze sürüyorsunuz. İkna edici hiçbir özelliğiniz yok. Ama Erdoğan’ın adını duyunca tüm muhalif damarlarınız kabarıyor ve gözlerinizi yumup ağzınızı açıyorsunuz. Keşke muhalif olabilseniz, keşke muhalif olabilecek kalitede fikir üretseniz de sizi takip etseler insanlar. Ama yok; kuru gürültü. Ama Erdoğan’ın 11 yıldır bu ülkede yollardan, raylara, uçaklara kadar ulaşımda, sağlıkta, eğitimde, geçim derdinde yapıp ettiklerinden de faydalanıyorsunuz. Bunu hatırlatınca, verdiğiniz cevap belli; hakkını yememek lazım. İyi lazım da, sizin NATO projesi olan eski liderleriniz bunları yaptılar mı? 

NATO projesi olsaydı Erdoğan, onlar gibi davranırdı, niye davranmıyor? Niye ülkeyi her açıdan zenginleştirmeye çalışıyor? NATO yararı güçlü ve zengin bir Türkiye’yi mi direktive ediyor yoksa? Eğer öyleyse siz 50 yıl neden sefalet ve iç çatışmayla boğulan bir ülkede yaşadınız ve Erdoğan tek başına iktidar oluyor 11 senedir?

Erdoğan'ı NATO'cu olmakla suçlayan Cumhuriyet Gazetesi'nin  Manşetine de baktınız mı?

Bence muhalif olmak başka bir şeydir, düşmanlık başka bir şeydir. Siz muhalif değilsiniz, Erdoğan düşmanısınız ve bu sebepten dolayı Ergenekoncuların söylediği gibi ‘Erdoğan bir NATO projesidir’ diyorsunuz. Biraz Allah’tan korkun, müslümansanız eğer.

Erdoğan, sizin NATO hakkında bildiğiniz üç beş slogandan daha fazlasını biliyor ve bugün NATO’nun Kürecik’e diktiği Füze Kalkanı’nın ana hedefi olan Çin’den yüksek irtifa füze sistemleri alma görüşmeleri yapıyor. Bu yetmedi mi size?  Buna da oyun diye bakıyorsanız, artık size söyleyeceğim bir şey yok ve Erdoğan’ın Müslümanlar için Türkiye’de ve Dünya’da yaptıklarını da görmüyorsanız, bizzat yalancı ve müfterisiniz siz, demekten başka da seçeneğim yok.

Fikri olmayanların, geçmişte yaptıkları hatalarla ortalıkta fır dönüp insanları kışkırtmaları utanç verici bir şey. Müslümanlar artık fikirlerini rahatça söyleyip olgunlaştırabileceği bir iklimdeler. Ama eli kalem tutanların çoğu çene çalmaktan başka bir iş yapmıyor.

Çalış; Kur’an’daki ilkelerle sistemler, birey ve toplum modelleri üret. Aileyi tartış, iş koşullarından bahset, teknoloji üret; güçlü olmak için her şeyi yap. Erdoğan bir ideolog değil, sen ideolog ol ve taleplerde bulun. Erdoğan’ın geleneksel İslam anlayışındaki yanlışları sırala ve  uyarını yap hakkıyla! Ama lütfen hakaret etme, nankörlük etme!

Zaten sen hariç yüzlerce düşmanı var Erdoğan’ın; kendini eksik tut!

Eleştireceksen gel kardeş kardeş eleştir ya da karşıya geç ne diyeceksen karşıdan söyle! 

Olur mu?

Arif Şahin, 24.10.2013, Sonsuz Ark, Şaşkınların Tarihi 23

Arif Şahin Yazıları