27 Mayıs 2019 Pazartesi

SA7708/KY1-CÇ632: Haset Çukuru

"Kara bir leke olarak anılacaksınız insanlık tarihinde. Tıpkı sizden önce anılan kara lekeliler gibi. Hasediniz de boğulacaksınız bu gün gibi apaçık. Ne denli kıvraklık gösterseniz de, ne denli bağırıp çağırsanız da sonunuz yaklaşıyor adım adım. Siz kara lekeliler siz de sizden öncekiler gibi yok olup gideceksiniz."


İsyanınız temelsiz. Haset çukuruna düşmüşsünüz. Haset çukurunda debelenmektesiniz. Amuda kalkarak işemekte bile bir hikmet göstermekte hasediniz. Ne denli bayağılaştığınızın ayrımında bile değilsiniz. Aşağıların aşağısında çırpınıp etrafınıza pislik saçmaktan haz almaktasınız. 

Her eyleminiz, her adımınız daha bir aşağılara çekmekte vebalı bir dünyanın daha derinlerine gömmekte her birinizi. İçinde debelendiğiniz pislikten kurtulmanız için uzanan elleri ısırmaktasınız kuduz mikrobunun delirttiği her hangi bir canlı gibi. Feryadınız kudurmuşluğunuzun iz düşümü. Hasediniz kuduz bir köpek gibi ısırmakta sizi, haykırışınızın nedeni hasedinizin ısırmaları. Bir de isyan demez misiniz bu kudurmuşluğa. bir de isyanı kirletmez misiniz çarpık bilinciniz, çarpık ve çarpılmış kavramlarınızla!


Haksızlığa, zulme, gaspa, ayrımcılığa, oluşun, var oluşun önünü kesene karşı çıkışın adı olan isyanı dahi kirletmektesiniz. İsyanınız bir oluşun önünü açmak için değil haset çukurunda debelenen ruhunuzun teskini için. İsyan hiçbir dem hasetten kıvranışa ad olmamıştır. Haset kör etmiş gözlerinizi. Kalplerinizi karartmış. Her bir şeyi çarpıtıyor çarpık bilinciniz. Çarpıklığınızı hiçbir sözcük örtmüyor, örtemiyor. Yok öyle bir sözcük. Yapıp ettiklerinizi süsleyip püslemek için hangi sözcüğe sarılırsa sarılın pisliğinizi örtmüyor. Örtmeyecek. Örttüğü sanısıyla birbirinizi aldatıp durun. 

Bu aldanışla daha bir çirkefleşin ve fakat kendinizden başkasını aldatamadığınızı bilin. Öyle derin bir aldanış cehenneminde yuvarlanıyorsunuz ki kalem anlatmadan aciz kalır. Deniz mürekkep kılınsa yetmez. İnsanlık düşmanısınız her biriniz. İnsanlık imbiğinden geçirilerek damıtılmış değerler saldırırken nasıl da yüzsüzlüğü seçmektesiniz. Çağrınız iğrençliğin, ilencin kafesiyken özgürlük diye pazarlamaktan pek bir mahirsiniz. Irzına geçmediğiniz, çarpıtmadığınız hiçbir kavram hiçbir değer kalmadı.Çarpıklığınızla övünmektesiniz. Övülüp övmektesiniz birbirinizi. 

Bedenlerinizi metalaştırıp bir de metalaştırmaya karşıymış gibi yapmıyor musunuz, kahroluyor insan. Kahrolması gereken siz olduğunuz halde. Ve fakat bu başıboşluk, bu boş vermişliğin size sağladığı alan eninde sonunda başınıza yıkılacak. O yıkıntılar arasında bir böcek gibi ezileceksiniz. Kendiniz yapacaksınız. 

Bir intiharın içindesiniz. Dilinizi kendiniz ısıracak, dilinizi koparıp kendinizi boğacaksınız. Bütün imler bu yönde. Pervasızlığınız sonunuzu hazırlamakta. Göklerden bir afat gelip yakalamadan kendi içinizde büyüttüğünüz ilenç dışa taşıp boğacak her birinizi. Kara bir leke olarak anılacaksınız insanlık tarihinde. Tıpkı sizden önce anılan kara lekeliler gibi. Hasediniz de boğulacaksınız bu gün gibi apaçık. Ne denli kıvraklık gösterseniz de, ne denli bağırıp çağırsanız da sonunuz yaklaşıyor adım adım. Siz kara lekeliler siz de sizden öncekiler gibi yok olup gideceksiniz. 


Cemal Çalık, 27.05.2019,  Konuk Yazar, Sonsuz Ark, Deneme, Sözcüklerin Düş Hâli


Facebook 



Sonsuz Ark'tan
  1. Sonsuz Ark'ta yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. 
  2. Sonsuz Ark linki verilerek kısmen alıntı yapılabilir.
  3. Sonsuz Ark yayınları Sonsuz Ark Manifestosu'na aykırı yayın yapan sitelerde yayınlanamaz

Seçkin Deniz Twitter Akışı